AkciğerHastalıkları

İnfiltratif akciğer hastalığı, akciğer parankiminde inflamasyon, fibrozis ve yapısal bozulmaya neden olan, akut veya kronik seyirli bir grup hastalığı ifade eder. İnfiltratif akciğer hastalıklarının bazı türleri: İdiyopatik interstisyel pnömoniler. Pnömokonyozlar. Sarkoidoz ve hipersensitivite pnömonisi gibi granülomatöz hastalıklar. Kollajen-vasküler hastalıkların tutulumu. Bu hastalıklar, çevresel veya mesleki etkilenmeler, ilaçlar, radyasyona bağlı süreçler, enfeksiyonlar gibi çeşitli nedenlerle ortaya çıkabilir.

Plastik bronşit, genellikle astım, kistik fibrozis, tekrarlayan pulmoner enfeksiyonlar ve siyanotik konjenital kalp hastalıkları gibi kronik akciğer hastalıklarıyla ilişkilidir. Diğer olası nedenler: alerjiler; genzine aldırma (aspirasyon) veya gastroözofageal reflü; mantar enfeksiyonları. Plastik bronşit, aynı zamanda kardiyak cerrahi sonrası da görülebilir. Patogenezde iki mekanizma öne sürülmüştür: 1. Bronş ve/veya bronş epitel fonksiyonlarında inflamasyon veya enfeksiyona sekonder bozulma. 2. Bozulmuş pulmoner lenfatik drenaj. Plastik bronşit tanısı, bronkoskopi ve karakteristik bronşiyal plakların gözlemlenmesiyle konur.

Akciğerlerin tehlikeli olmasının bazı nedenleri: Akciğer kanseri: Kontrolsüz hücre büyümesi ile gelişen ciddi bir kanser türüdür. Kronik Obstrüktif Akciğer Hastalığı (KOAH): Sigara kullanımı nedeniyle ortaya çıkan, solunum yollarında kalıcı daralma ve hasara yol açan ilerleyici bir hastalıktır. Zatürre: Bakteri, virüs veya mantar enfeksiyonları sonucu akciğerlerde hava keseciklerinin iltihaplanmasıdır. Tüberküloz: Mycobacterium tuberculosis bakterisinin neden olduğu, akciğerlerde ciddi enfeksiyonlara yol açan bulaşıcı bir hastalıktır. Pulmoner emboli: Bacaklardan gelen kan pıhtılarının akciğerlerdeki arterleri tıkamasıdır. Akut solunum sıkıntısı sendromu (ARDS): Şiddetli akciğer iltihabı ve sıvı birikmesi sonucu gelişen bir hastalıktır. Bu hastalıkların bazıları genetik yatkınlık, çevresel faktörler, sigara kullanımı ve enfeksiyonlar gibi çeşitli nedenlerle gelişebilir. Akciğer hastalıklarından şüphelenildiğinde bir göğüs cerrahına başvurulması önerilir.

KOAH (Kronik Obstrüktif Akciğer Hastalığı) ve astım belirtileri şu şekillerde karıştırılabilir: Nefes darlığı: Astımda nefes darlığı krizlerle seyrederken, KOAH'ta kalıcı ve zamanla kötüleşen bir durumdur. Başlangıç yaşı: Astım genellikle çocuklukta başlarken, KOAH 40 yaş sonrası görülür. Tetikleyiciler: Astımda alerjenler ve egzersiz gibi çevresel faktörler öne çıkarken, KOAH'ta en büyük risk faktörü sigaradır. Akciğer hasarı: Astımda geri dönüşümlü bronş daralması varken, KOAH'ta kalıcı hasar söz konusudur. Belirtiler: Özellikle mevsimsel değişikliklerin etkili olduğu kış aylarında solunum semptomları sıklaştığı için, doğru ayırıcı tanı büyük önem taşır. Doğru tanı için uzman hekime başvurmak hayati önemdedir.

Kronik Obstrüktif Akciğer Hastalığı (KOAH), solunum yollarında kalıcı tıkanıklık ve nefes darlığına yol açan ilerleyici bir hastalıktır. Genellikle sigara içimi, hava kirliliği ve genetik faktörlerle ilişkilidir. KOAH'ın dört evresi vardır: 1. Hafif KOAH: Hafif öksürük ve nefes darlığı görülür. 2. Orta KOAH: Egzersiz yaparken nefes darlığı belirgin hale gelir. 3. Şiddetli KOAH: Günlük aktivitelerde bile nefes darlığı hissedilir. 4. Çok Şiddetli KOAH: Solunum yetmezliği gelişebilir, oksijen desteği gerekebilir.

Hemoptizi, solunum yolları veya akciğerlerden kaynaklanan kanın öksürükle dışarı atılması durumudur. Hemoptizinin bazı nedenleri: bronşit, zatürre gibi enfeksiyonlar; akciğer kanseri; tüberküloz; akciğer embolisi; solunum yolu yaralanmaları. Hemoptizinin şiddeti: Hafif hemoptizi: 20 mL'den az kanlı balgam. Hayatı tehdit etmeyen (masif olmayan) hemoptizi: 20-200 mL kan. Hayatı tehdit edici (masif) hemoptizi: 600 mL'nin üzerinde kan. Hemoptizi, ciddi bir sağlık sorununun belirtisi olabileceğinden, uzman bir doktora danışılması önerilir.

İnterstisyel akciğer hastalığı (İAH) tehlikeli olabilir, çünkü hastalığın ciddiyeti ve seyri kişiden kişiye değişir. İAH'ın bazı tehlikeli sonuçları: Nefes darlığı ve oksijen yetmezliği: Hastalık ilerledikçe oksijen seviyesinde belirgin azalma ve solunum yetmezliği ortaya çıkabilir. Hayati risk artışı: Hastalığın ilerleyişine bağlı olarak hayati risk artabilir. Akciğer iflası ve nakil gerekliliği: Tedavi edilmemesi halinde akciğer iflas edebilir ve organ nakli gerekebilir. Psikolojik sorunlar: İAH hastaları anksiyete ve depresyon gibi psikolojik sorunlar yaşayabilir. Erken teşhis ve uygun tedavi, hastalığın ilerlemesini yavaşlatmak ve yaşam kalitesini korumak için önemlidir.

Platipne, genellikle kalp ve akciğer ile ilgili çeşitli hastalıklarda görülür. En sık karşılaşılan nedenler arasında şunlar bulunur: Patent foramen ovale (PFO); Atriyal septal anevrizma; Atriyal septal defekt; Perikardiyal efüzyon; Konstrüktif perikardit; Aort anevrizması; Pulmoner hipertansiyon; Pulmoner arteriyovenöz şantlar; Amfizem; Amiodaron zehirlenmesi; Propafenon doz aşımı; Kas-iskelet sistemi bozuklukları; Karaciğer sirozu. Platipne, aynı zamanda hepatopulmoner sendrom gibi durumlarla da ilişkili olabilir. Platipne bir hastalık adı değil, çeşitli hastalıkların sonucunda ortaya çıkan bir bulgudur.

KOAH (Kronik Obstrüktif Akciğer Hastalığı) tehlikeli bir hastalıktır. KOAH, tedavi edilmediğinde yaşam kalitesini önemli ölçüde düşürebilir ve ciddi sorunlara yol açabilir. Küresel Hastalık Yükü Çalışması verilerine göre, KOAH yılda 2,9 milyon ölüme neden olmaktadır. KOAH'ın ilerlemesi, nefes darlığı, kronik öksürük ve sık enfeksiyonlar gibi semptomlarla kendini gösterir. KOAH'ın kötüleşme oranları solunum tıkanıklığı, egzersiz yapma yetisinde zayıflık, nefes yetersizliği, belirgin zayıflık ya da şişmanlık, kalp yetmezliği, sigara kullanımının devam etmesi ve sık ataklar gibi etmenlerle ilişkilidir. KOAH'tan şüphelenilen durumlarda, doğru tanı ve tedavi için bir sağlık uzmanına başvurulması önerilir.

Vokal fremitus artışı, genellikle akciğer dokusunun konsolide olduğu durumlarda gözlemlenir. Vokal fremitus artışını tetikleyen bazı durumlar: Pnömoni, akciğer apsesi ve akciğer ödemi gibi durumlar. Atelektazi (kısmi veya toplam akciğer çökmesi). Vokal fremitus, deneyimli bir muayeneci tarafından değerlendirildiğinde, endişe verici klinik sorunları hızlıca ekarte etmeye veya doğrulamaya yardımcı olabilir. Vokal fremitus gibi fiziksel muayene bulgularının, kesin tanı için diğer klinik ve tanı araçlarıyla birlikte değerlendirilmesi gerektiği unutulmamalıdır.

Spontan akciğer sönmesi, genellikle altta yatan herhangi bir hastalık veya travma olmadan gelişir. Ancak, bazı durumlarda görülebileceği hastalıklar şunlardır: Sigara kullanımı. Genetik yatkınlık. Kronik Obstrüktif Akciğer Hastalığı (KOAH), amfizem ve tüberküloz gibi akciğer hastalıkları. Ayrıca, yüksek irtifalara çıkma ve dalış gibi basınç değişikliklerine neden olan durumlar da spontan pnömotoraks riskini artırır.

Spontan pnömotoraksta risk faktörleri şunlardır: Uzun boy ve düşük vücut ağırlığı. Erkek cinsiyet. Sigara kullanımı veya marihuana tüketimi. Altta yatan bir akciğer hastalığının olması (örneğin, KOAH, amfizem, tüberküloz). Valsalva manevrası. Atmosferik basınç değişiklikleri (örneğin, derin dalış, yüksek irtifa uçuşları). Spontan pnömotoraks, genellikle belirgin bir neden olmadan sağlıklı bireylerde görülür.

Sentrilobüler amfizem, akciğerin üst bölgelerinde görülen ve solunum bronşiyollerinde hasara neden olan bir amfizem türüdür. Bu amfizem türünde: Doğrudan alveollere giden bronşların ince dalları başlangıçta etkilenir. Alveollerdeki hasar, küçük hava yolları alanında başlar ve daha sonra, ikincil lobül olarak adlandırılan en küçük fonksiyonel akciğer birimi içinde merkezden çevreye yayılır. En çok sigara içme sebebiyle meydana gelir. Amfizem, genellikle kronik obstrüktif akciğer hastalığı (KOAH) ile birlikte görülür. Amfizem şüphesi durumunda, doğru teşhis ve tedavi için bir sağlık uzmanına başvurulması önerilir.

Evet, KOAH (kronik obstrüktif akciğer hastalığı) ve COPD (chronic obstructive pulmonary disease) aynı hastalığı ifade eder. KOAH, akciğerlerdeki hava akımında görülen kronik ve yineleyen engellemelerin görüldüğü bir hastalık topluluğudur.

KSH kısaltması farklı hastalıklarda kullanılmaktadır: Komşu Segment Hastalığı (Adjacent Segment Disease). Kronik Solunum Hastalıkları (KSH). Ayrıca, "kas hastalığı" anlamında da "kas distrofisi" terimi kullanılmaktadır.

Orta dereceli KOAH, Kronik Obstrüktif Akciğer Hastalığı'nın (KOAH) ikinci evresini ifade eder. KOAH'ın evreleri, hastalığın şiddetini ve solunum fonksiyonlarının ne kadar etkilendiğini gösterir. Evre 1 (Hafif KOAH). Evre 2 (Orta KOAH). Evre 3 (Şiddetli KOAH). Evre 4 (Çok Şiddetli KOAH). KOAH belirtileri varsa, doğru teşhis ve tedavi için bir sağlık uzmanına başvurulması önerilir.

Seikilozis terimi, tıpta kullanılan bir terim değildir. Ancak, silikozis terimi, tıpta kullanılan ve akciğerleri etkileyen bir hastalığı ifade eder. Silikozis, aşırı miktarda silika tozu inhalasyonuna bağlı olarak gelişen bir akciğer rahatsızlığıdır. Genellikle maden işçileri, kumlama işçileri ve diş teknisyenleri gibi meslek gruplarında görülür. Hastalığın belirtileri arasında öksürük, nefes darlığı ve sık sık kan tükürme yer alır. Eğer farklı bir terim veya hastalık hakkında bilgi arıyorsanız, daha fazla detay vererek yardımcı olabiliriz.

Her iki akciğer bazalde belirgin subplevral çizgilenmeler, genellikle interstisyel akciğer hastalıklarını veya pulmoner fibrozu işaret eder. Subplevral çizgilenmeler, akciğer zarında (plevra) oluşan nodüllerin veya çizgilenmelerin varlığını gösterir ve bu durum, çoğunlukla iyi huylu granülomatöz veya antrakotik nodüller şeklinde olabilir. Bu tür bulgular, kesin tanı ve tedavi için bir göğüs hastalıkları veya göğüs cerrahisi uzmanına başvurmayı gerektirir. Bazı olası nedenler: Sarkoidoz. Silikozis. Lenfanjitik metastazlar. Organize pnömoni. Ek belirtiler arasında öksürük, nefes darlığı, göğüs ağrısı ve tekrarlayan enfeksiyonlar bulunabilir.

Akciğer apsesi ve kist hidatik arasındaki ayrım için kullanılan bazı yöntemler şunlardır: Radyolojik İncelemeler: Akciğer Apsesi: Genellikle akciğerlerde hava-sıvı seviyesi içeren kalın duvarlı kavite görünümü ve çevresinde infiltrasyon izlenir. Kist Hidatik: Posteroanterior akciğer grafilerinde kistler, homojen, yuvarlak veya oval, iyi sınırlı lezyonlar olarak görülür. Serolojik Testler: Akciğer Apsesi: Genellikle negatif sonuç verir. Kist Hidatik: Antikor yanıtı genellikle pozitiftir, ancak negatif sonuçlar hastalığı ekarte ettirmez. Bronkoskopi: Akciğer Apsesi: Kist rüptürüne neden olabileceği için rutin önerilmez, ancak malignite şüphesi varsa yapılabilir. Kist Hidatik: Endobronşiyal beyaz-sarı renkte parlak kist membranı izlenebilir. Ayırıcı tanıda ayrıca hastanın sağlık özgeçmişi, muayene bulguları ve balgam analizi de dikkate alınır. Doğru teşhis için bir sağlık uzmanına danışılması önerilir.

Cahit Sıtkı Tarancı, 1954 yılında geçirdiği felç nedeniyle konuşma ve hareket yetisini kaybetmiştir. Türkiye'de sonuç vermeyen tedavisinin devamı için 6 Eylül 1956 tarihinde Viyana'ya götürülmüş, ancak 12 Ekim 1956'da zatülcenpten hayatını kaybetmiştir.