AkciğerHastalıkları

Amfizem ve amfizematoz aynı değildir. Amfizem, akciğerlerdeki alveollerin (hava keseciklerinin) hasar görmesi sonucu genişleyerek elastikiyetini kaybetmesi ve nefes darlığına yol açan kronik bir akciğer hastalığıdır. Amfizematoz hakkında ise bilgi bulunmamaktadır. Amfizem hakkında daha fazla bilgi için aşağıdaki kaynaklara başvurulabilir: florence.com.tr; memorial.com.tr; acibadem.com.tr.

Akciğerde fibrotik bant, fibrozis olarak da bilinen bir durumdur ve genellikle akciğer dokusunu etkileyen bir hastalık olan akciğer fibrozisinde ortaya çıkar. Fibrotik bantlar, akciğer dokusunda oluşan düzensiz bağ dokusu birikimleridir ve normal akciğer dokusunun işlevini engeller. Fibrotik bantların oluşum süreci oldukça karmaşıktır ve genellikle birinci derecede akciğer hasarı sonucunda meydana gelir. Tedavi seçenekleri arasında akciğer nakli, oksijen desteği, ilaç tedavisi ve solunum terapisi bulunur.

Akciğer tutulması donör gerektirmez, çünkü bu durum, genellikle akciğer nakli gerektiren bir durum değildir. Akciğer tutulması, çeşitli hastalıklar veya çevresel faktörler nedeniyle akciğerlerin bir kısmının düzgün çalışmaması sonucu ortaya çıkar ve tedavi, hastalığın nedenine bağlı olarak değişir. Akciğer nakli, genellikle ileri evre kronik obstrüktif akciğer hastalığı (KOAH), pulmoner fibrozis, kistik fibrozis veya pulmoner hipertansiyon gibi ciddi solunum yetmezliği durumlarında uygulanır. Eğer akciğer tutulumu ciddi bir duruma ilerlerse, tedavi seçenekleri arasında cerrahi müdahale veya bağışıklık sistemini güçlendiren ilaçlar yer alabilir. Herhangi bir sağlık sorunu için doğru tedavi ve müdahale için bir doktora danışılması önerilir.

Akciğer hastaları için uygun yastık türleri: Ortopedik yastıklar: Uyurken doğru pozisyonu koruyarak solunum problemlerini azaltabilir. Anti-alerjik yastıklar: Polen, toz akarları ve mantar sporları gibi alerjenlerin birikmesini önler. Lateks yastıklar: Toz akarlarını engelleyerek nem dengesini sağlar ve nefes almaya yardımcı olur. Hipoalerjenik yastıklar: Alerjenlere karşı dirençlidir ve uzun süreli kullanıma uygundur. Viskoelastik yastıklar: Vücut ısısına ve ağırlığına tepki veren bir malzeme ile üretilir, basıncı dengeleyerek rahat bir uyku sağlar. Yüksek yastık kullanımı, özellikle kalp yetmezliği olan akciğer hastaları için, fazla sıvının akciğerlerden daha alt bölgelere inmesini sağlayarak gece boyunca rahat bir uyku uyunmasına yardımcı olabilir. Yastık seçimi kişisel tercihlere bağlıdır ve her bireyin farklı ihtiyaçları olabilir.

Her iki akciğer apekste sekel fibrotik değişiklikler, akciğerlerin üst bölgelerinde yara izi benzeri görünüm kazanan kalınlaşmış ve sertleşmiş dokuların varlığını ifade eder. Fibroz sözcüğü, bu tür sert dokuları tanımlamak için kullanılan tıbbi bir terimdir. Sekel ise bir hastalıktan sonra yerleşip kalan işlev veya doku bozukluğu anlamına gelir. Nedenleri arasında belirli toksinlere maruz kalma, bazı ilaçlar, radyasyon tedavisi ve genetik yatkınlık bulunabilir. Tanı için akciğer röntgeni, tomografi ve biyopsi gibi yöntemler kullanılır. Tedavi, hastalığın ilerlemesini yavaşlatmaya yöneliktir; ancak günümüzde kesin bir tedavi yöntemi bulunmamaktadır.

Noninvaziv ventilasyon (NIV) aşağıdaki durumlarda kullanılır: Akut solunum yetmezliği. Kronik solunum yetmezliği. Entübasyonu engelleme veya kolaylaştırma. Uykuda solunum bozuklukları. Diğer durumlar. NIV uygulamasının uygun olup olmadığını belirlemek için bir sağlık uzmanına danışılması önerilir.

Kardiyopulmoner rehabilitasyon, kalp ve akciğer hastalıkları olan bireylerin fiziksel, duygusal, sosyal ve mesleki iyilik hallerini iyileştirmeyi amaçlar. Başlıca faydaları: Fiziksel kapasitenin artırılması. Semptomların azaltılması. Yaşam kalitesinin iyileştirilmesi. Hastalıkların ilerlemesinin engellenmesi. Hastaneye yatış sıklığının ve süresinin azaltılması. Nefes darlığı ile başa çıkma yöntemlerinin öğretilmesi. Kardiyopulmoner rehabilitasyon, kalp krizi, koroner arter hastalığı, kalp yetmezliği, kronik obstrüktif akciğer hastalığı (KOAH) gibi rahatsızlıkları olan bireyler için önerilir. Rehabilitasyonun riskleri minimumdur ancak şiddetli bilişsel fonksiyon kaybı, kontrol edilemeyen kalp yetmezliği veya ciddi nörolojik sorunlar gibi durumlarda uygulanmaz.

Bullas hastalığının (Epidermolysis Bullosa - EB) temel nedeni genetik mutasyonlardır. Diğer nedenler arasında: Çevresel faktörler. Kalıtsal geçiş. EB'nin kesin bir tedavisi yoktur, ancak yönetim stratejileri hastalığın belirtilerini hafifletmeyi ve komplikasyonları önlemeyi amaçlar.

J60 ve J62 pnömokonioz ile ilgili bilgi bulunamadı. Ancak, pnömokonyoz, işyerlerindeki çeşitli tozların veya kimyasal maddelerin uzun süre solunmasıyla ortaya çıkan interstisyel akciğer hastalıklarının ortak adıdır. Pnömokonyozun bazı türleri şunlardır: Silikozis. Asbestozis. Kömür işçisi pnömokonyozu (kara akciğer hastalığı). Pnömokonyozun tedavisi sınırlıdır, bu nedenle önleyici tedbirler ve düzenli sağlık kontrolleri önemlidir.

"Akciğerin %60'ı" ifadesi, akciğerin belirli bir hacminin veya kapasitesinin %60'ını ifade edebilir. Örneğin: Vital Kapasite (VC): Akciğerlerden derin ve yavaş bir ekspiryumla dışarı atılan gaz hacmidir ve genellikle %60'ı, inspiratuar ve ekspiratuar rezerv volüm ile tidal volümü içerir. İnspiratuar Kapasite (IC): Sakin solunum sırasında ekspiryum tamamlandıktan sonra derin bir inspiryumla akciğerlere alınabilen gaz hacmidir ve genellikle %75'ini oluşturur. Bu değerler, akciğer fonksiyon testleri ile ölçülür ve akciğer sağlığının değerlendirilmesinde kullanılır. Daha fazla bilgi için bir sağlık uzmanına danışılması önerilir.

Nefes testinde hangi değerlerin tehlikeli olduğuna dair bilgi bulunamadı. Ancak, solunum fonksiyon testi (SFT) sonuçlarında dikkat edilmesi gereken bazı değerler şunlardır: 1. Saniye Zorlu Ekspirasyon Hacmi (FEV1). Tidal Volüm (VT). Vital Kapasite (VC). Rezidüel Volüm (RV). SFT sonuçları, kişinin yaşı, cinsiyeti ve boyu gibi faktörlere göre hesaplanan normal değerlerle karşılaştırılır. Test sonuçlarının doğru yorumlanması için bir sağlık uzmanına danışılması önerilir.

Kerley B çizgileri, genellikle akciğer interstisyel ödemi ile ilişkilidir ve çeşitli hastalıklarda görülebilir. Kerley B çizgilerinin görüldüğü bazı hastalıklar: Konjestif kalp yetmezliği; Akut böbrek yetmezliği; Sepsis; Hipoproteinemi; Lenfanjitik karsinomatozis; Pulmoner fibrozis; KOAH; Yanıklar. Ayrıca, viral ve mikoplazmal pnömoni, pnömokonyoz ve sarkoidoz gibi durumlarda da Kerley B çizgileri görülebilir. Kerley B çizgilerinin varlığı, kesin hastalık teşhisi için yeterli değildir; klinik durumla birlikte değerlendirilmelidir.

Akciğerde sekel, akciğer dokusunda hasar veya yara izi anlamına gelir. Bu durum, çeşitli nedenlerden dolayı oluşabilir: Enfeksiyonlar. İltihaplanma. Travma. Kanser. Toksinlere maruz kalma. Akciğer sekeli, genellikle röntgen veya tomografi gibi görüntüleme yöntemleriyle tespit edilir.

Ortopnenin en önemli nedeni, genellikle kalp yetmezliği ve akciğer ödemidir. Ortopnenin diğer nedenleri arasında şunlar yer alır: asit (karın boşluğunda sıvı birikmesi); diyafram felci; plevral efüzyon (akciğer çevresinde sıvı birikmesi); şiddetli pnömoni (zatürre); yüksek tansiyon; obezite; bronşit; polikistik karaciğer hastalığı.

Spirometre ile teşhis edilen bazı hastalıklar şunlardır: Astım; Kronik obstrüktif akciğer hastalığı (KOAH); Kistik fibrozis; Akciğer fibrozisi; Bronşit; Amfizem. Spirometri, ayrıca çevresel faktörlerin akciğer sağlığı üzerindeki etkilerini değerlendirmede ve solunum yolu enfeksiyonlarının şiddetini belirlemede de kullanılır. Spirometri testi, genellikle bir göğüs hastalıkları uzmanı tarafından yapılır. Hastalık teşhisi için bir sağlık uzmanına danışılması önerilir.

Solunum fonksiyon testi (SFT) ile teşhis edilebilecek bazı hastalıklar şunlardır: Astım; Kronik obstrüktif akciğer hastalığı (KOAH); Alerjik bronşit; Kronik bronşit; İnterstisyel akciğer hastalıkları; Akciğer sarkoidozu; Tümör veya akciğerlerdeki enfeksiyon ve hasar nedeniyle oluşan solunum kısıtlayıcı hastalıklar; Asbest hastalığı; Akciğer fibrozisi. Ayrıca, SFT sigara kullanımına bağlı akciğer hasarının değerlendirilmesi, mesleki akciğer hastalıklarının taranması ve cerrahi operasyon öncesi akciğer rezervlerinin ölçülmesi amacıyla da kullanılır.

Seckel sendromu, genellikle genetik mutasyonlardan kaynaklanır. Seckel sendromuna yol açabilecek bazı genetik faktörler: ATR ve NSD1 genlerindeki mutasyonlar; Ailevi kalıtım; Çevresel etkiler (gebelik döneminde zararlı maddelere maruz kalma). Ayrıca, hücre döngüsünde bozulmalar ve gelişimsel anomaliler de bu sendromun nedenleri arasında yer alabilir. Seckel sendromunun kesin nedeni tam olarak anlaşılamamış olsa da, genetik ve çevresel faktörlerin birlikte değerlendirilmesi, hastalığın nedenlerini anlamak açısından büyük önem taşır.

Göğüs kafesinin içe çökmesinin (kunduracı göğsü) bazı nedenleri: Genetik yatkınlık. Bağ doku hastalıkları. Doğumsal göğüs duvarı anomalileri. Çevresel faktörler. Kunduracı göğsünün kesin nedeni tam olarak bilinmemektedir.

Perküsyon, çeşitli hastalıkların teşhisinde kullanılan bir tıbbi muayene yöntemidir. Özellikle aşağıdaki hastalıkların değerlendirilmesinde önemlidir: Akciğer hastalıkları: Perküsyon, akciğerlerdeki sıvı birikimi veya amfizem gibi durumları tespit etmek için kullanılır. Kalp hastalıkları: Kalp genişlemesi ve diğer kardiyovasküler problemler perküsyon ile belirlenebilir. Karın içi organların hastalıkları: Perküsyon, karın bölgesindeki organların büyüklüğünü ve yerleşimini değerlendirmeye yardımcı olur. Bu yöntem ayrıca asit, hepatomegali ve splenomegali gibi durumların teşhisinde de kullanılır.

Evet, Khan Academy'de akciğer hastalıkları ile ilgili içerikler bulunmaktadır. Khan Academy'nin "Solunum Sistemi" başlıklı videosunda, akciğer hastalıklarının sınıflandırılması ve yaygın hastalıklar (astım, amfizem, zatürre vb.) hakkında bilgiler yer almaktadır.