Akciğer

Veremli akciğer, röntgende beyaz noktalar şeklinde görünür.

Sağlıklı bir bireyde akciğer kapasitesinin yüzde 70-80 olması beklenir.

Akciğer tüpü (göğüs tüpü) genellikle birkaç gün ile birkaç hafta arasında kalır. Tüpün çıkarılması, hastanın durumunun düzelmesine bağlı olarak gerçekleştirilir.

Yenidoğan akciğerde sıvı birikmesinin (pulmoner ödem) birkaç nedeni olabilir: 1. Doğum Sırasında Hava Yolu Engelleri: Amniyotik sıvının akciğerlere girmesi veya hava yolu tıkanıklıkları sıvı birikimine neden olabilir. 2. Yetersiz Doğum: Prematüre doğum, akciğerlerin tam olarak gelişmemesine ve sıvı birikimine yol açabilir. 3. Enfeksiyonlar: Yenidoğan döneminde görülen enfeksiyonlar, özellikle pnömoni gibi, sıvı birikimini tetikleyebilir. 4. Kalp Problemleri: Yenidoğanlarda kalp yetmezliği gibi durumlar akciğerlerde sıvı birikimine yol açabilir. 5. Hiperoksik Durumlar: Yüksek oksijen seviyeleri akciğerlerde sıvı birikimini artırabilir. 6. İlaç Reaksiyonları: Bazı ilaçların yan etkileri de akciğerlerde sıvı birikmesine neden olabilir.

Akciğerde tübersülf ifadesi, tıbbi literatürde "tüberküloz" olarak geçmektedir. Tüberküloz, Mycobacterium tuberculosis bakterisinin solunum yollarına girmesi sonucu akciğerlerde iltihaplanmaya neden olan bulaşıcı bir enfeksiyon hastalığıdır.

Akciğer kanserinde balgamda genellikle kanlı balgam görülür. Diğer balgam belirtileri arasında balgamın miktarında artış ve öksürürken duyulan solunum seslerinin kabalaşması yer alabilir. Bu belirtiler ciddi sağlık sorunlarının işareti olabileceğinden, bir doktora başvurulması önerilir.

Tansiyon pnömotoraks, akciğerin hasar görmesi sonucu havanın akciğer ile göğüs kafesi arasında sıkışarak bir valv görevi görmesi durumudur. Bu durumda, her soluk alışverişte kaçan hava artar ve zarar gören akciğer tamamen söner. Belirtileri arasında taşikardi, takipne, hipotansiyon, trakeal deviasyon ve dudaklarda siyanoz bulunur. Tedavisi için acil müdahale gereklidir; amaç, "valv" mekanizmasını ortadan kaldırarak biriken havayı dışarı çıkarmaktır.

Akciğerde hiler LAP, lenf düğümlerinin büyümesi anlamına gelir. Hiler terimi, akciğerdeki lenf düğümlerinin bulunduğu hilus bölgesini ifade eder. Dolayısıyla, "akciğerde hiler LAP" ifadesi, bu bölgedeki lenf bezlerinin şişmesini belirtir. Bu tür bir durum tespit edildiğinde, kesin tanı ve uygun tedavi için bir doktora başvurulması önemlidir.

Akciğer tomografisinde aşağıdaki organlar görünür: Akciğerler: Akciğer dokusu ve hava yolları. Kalp ve çevresindeki dokular: Toraks tomografisi ile incelenir. Karaciğer, böbrekler, pankreas: Batın tomografisinde görüntülenir. Ayrıca, kemikler, omurga ve yumuşak dokular da akciğer tomografisinde incelenebilir.

Ekspanse akciğer, tıpta akciğer dokusunun genişlemesi anlamına gelir.

Akciğer röntgeninde beyaz sis gibi görünen alanlar, genellikle yoğun dokuları veya anormallikleri ifade eder. Bu durumlar arasında: Enfeksiyonlar, tümörler veya sıvı birikimleri yer alabilir ve bunlar beyaz alanlar olarak görünebilir. Buzlu cam görünümü denilen nodüller, görüntüleme sırasında uzmanlara buzlu camdan bakıyormuş hissi veren, içerisinde sıvı bulunan nodüllerdir. Bu tür röntgen bulguları, kesin teşhis için bir doktorun değerlendirmesini gerektirir.

Pulmoner arter kama basıncı (PAWP), tıpta kalbin sol ventrikülünün diyastol sonu basıncını ve akciğerlerin durumunu yansıtan bir ölçümdür. Normal koşullarda bu basınç 5-14 mmHg arasında kabul edilir.

Göğüs ağrısı, çeşitli hastalıkların belirtisi olabilir. Başlıca nedenler şunlardır: 1. Kalp Hastalıkları: Koroner arter hastalıkları, kalp krizi, kalp zarı ve kalp kası iltihapları. 2. Akciğer Hastalıkları: Pulmoner emboli, plörezi, pnömotoraks, zatürre. 3. Sindirim Sistemi Sorunları: Reflü, mide yanması, özofagus spazmı, safra kesesi ve pankreas sorunları. 4. Kas-İskelet Sistemi: Kaburga kıkırdak iltihabı, kas zedelenmesi veya zorlanması. 5. Psikolojik Nedenler: Panik atak, anksiyete, stres. Göğüs ağrısı şikayetinde, kesin teşhis ve uygun tedavi için bir doktora başvurulması önemlidir.

Akciğer grafisi sağlam çıkarsa, akciğerlerde herhangi bir hastalık veya anormallik olmadığı anlamına gelir.

Akciğer parankimi kanseri, akciğerlerin esnek ve hava dolabilen bölümünde yer alan parankim dokusunda gelişen kanser türüdür. Bu kanser, akciğerdeki hücrelerin kontrolsüz bir şekilde büyümesi ve mutasyona uğraması sonucu ortaya çıkar. Başlıca risk faktörleri arasında sigara kullanımı, pasif içicilik, asbest ve radon gazı maruziyeti, hava kirliliği ve genetik yatkınlık yer alır. Teşhis ve tedavi için bir sağlık uzmanına başvurulması önerilir.

BVM tıpta iki farklı anlama gelebilir: 1. Broncho Vascular Marking (BVM): Bu, akciğerlerdeki bronş ve damar işaretlerini ifade eder. 2. Bag Valve Mask (BVM): Acil durumlarda hastalara oksijen sağlamak için kullanılan bir cihazdır.

Sağ akciğerde 3 lob bulunmaktadır.

Plevral tıpta, akciğer zarları arasında su birikmesi anlamına gelir. Plevral efüzyon olarak da bilinen bu durum, akciğerlerin çalışmasını engelleyerek nefes darlığına ve diğer sağlık sorunlarına yol açabilir.

Psödoglandüler evre, fetal akciğer gelişiminin ikinci aşamasıdır ve gebeliğin 5. ile 16. haftaları arasında gerçekleşir. Bu evrede, akciğer tomurcukları bağımsız bir solunum ünitesine dönüşmek için birkaç küçük birime ayrılır.

Sol akciğerde 3 lob yerine 2 lob bulunmasının nedeni, kalbin sol tarafta yer almasıdır. Bu durum, akciğerin bir lobunun gelişimini sınırlayarak lob sayısının azalmasına yol açar.