AdliKontrol

Ev hapsi ve yurt dışı çıkış yasağı, adli kontrol tedbirleri arasında yer alan ve şüpheli veya sanık hakkında uygulanan tedbirlerdir. Yurt dışı çıkış yasağı, bir ceza soruşturması veya kovuşturması sırasında, suç isnadı altındaki şüpheli veya sanığın, kuvvetli suç şüphesi taşıması halinde, yurt dışına çıkmasını engelleyen bir tedbirdir. Ev hapsi, şüphelinin belirli bir yerleşim bölgesini terk etmemesi veya belirlenen yer veya bölgelere gitmemesi şeklindeki bir adli kontrol tedbiridir. Yurt dışı çıkış yasağı ve ev hapsi gibi adli kontrol tedbirlerinin uygulanması, soruşturma aşamasında Cumhuriyet savcısının talebi ve sulh ceza hakiminin kararı ile gerçekleşir. Adli kontrol tedbirlerine itiraz edilebilir ve bu tedbirler, belirli sürelere tabidir.

Nitelikli hırsızlık suçu için adli kontrol süresi, suçun türüne göre değişiklik göstermektedir: Basit hırsızlık ve nitelikli hırsızlık. Sıvı veya gaz halindeki enerji hakkında işlenen nitelikli hırsızlık.

Adli kontrol imza ihlali durumunda, kişinin bir yıl içinde üç kez imza yükümlülüğünü ihlal etmesi halinde, adli kontrol imza yükümlülüğüne uymamış sayılır. İmza ihlali durumunda, denetimli serbestlik süresi uzatılabilir veya hapis cezası uygulanabilir. Adli kontrol imza ihlali süresi ile ilgili daha güncel ve detaylı bilgi için bir ceza hukuku avukatından destek alınması önerilir.

Adli kontrole sevk edilen kişi ceza almaz, ancak adli kontrol şartlarına uymak zorundadır. Adli kontrol, tutuklama tedbirine alternatif olarak uygulanan bir ceza muhakemesi tedbiridir. Adli kontrol, bir ceza mahkumiyeti kararı veya kesinleşmiş bir mahkeme hükmü değildir, bu nedenle adli sicil kaydına (sabıka kaydı) işlemez.

Elektronik kelepçe, genellikle aşağıdaki durumlarda takılır: Adli kontrol tedbirleri. Ev hapsi. 6284 sayılı kanun kapsamında. Kısa süreli hapis cezasına seçenek yaptırımlar. Hapis cezasının konutta infazı. Elektronik kelepçe takılması kararı, soruşturma aşamasında sulh ceza hakimlikleri, kovuşturma aşamasında ise davayı gören mahkeme veya infaz hakimliği tarafından verilir.

Adli kontrol altında olan bir kişinin kaç yıl ceza alması durumunda tutuklanacağı, adli kontrol tedbirinin uygulandığı duruma göre değişir: Ağır ceza mahkemesinin görevine girmeyen işlerde adli kontrol süresi en fazla iki yıldır. Ağır ceza mahkemesinin görevine giren işlerde adli kontrol süresi en fazla üç yıldır. Adli kontrol tedbirinin ihlali halinde, mahkeme tutuklama kararı verebilir.

Türk Sanayicileri ve İş İnsanları Derneği (TÜSİAD) Başkanı Orhan Turan ve Yüksek İstişare Konseyi (YİK) Başkanı Mehmet Ömer Arif Aras, 19 Şubat 2025 tarihinde, ifadelerinin ardından yurt dışına çıkış yasağı şeklinde adli kontrol tedbiri uygulanarak serbest bırakıldılar.

Adli kontrol kararının kaldırılması talebi, tefhim veya tebliğden itibaren iki hafta içinde yapılabilir. Talep, yetkili mahkemeye yönlendirilmelidir. Bu süreçte izlenmesi gereken adımlar şunlardır: 1. Dilekçe hazırlama: Adli kontrol kararının kaldırılmasına yönelik gerekçelerin açıkça belirtildiği bir dilekçe hazırlanmalıdır. 2. Başvuru: Dilekçe, şahsen veya posta yoluyla ilgili mahkemeye iletilmelidir. 3. Gerekçe sunma: Dilekçeye, konuyla ilgili gerekli belgeler eklenmelidir. Mahkeme, başvuruyu değerlendirip uygun görmesi halinde adli kontrol kararını kaldıracaktır.

Hayır, yurtdışına çıkış yasağı olan bir kişi yurtdışına çıkamaz. Yurtdışına çıkış yasağı, şüpheli veya sanığın yargılama sürecinden kaçmasını önlemek, delil karartmasını engellemek ve adil yargılamayı sağlamak amacıyla uygulanan bir adli kontrol tedbiridir. Ancak, kişi hakkında belirlenen yükümlülükleri aksatmaması ve yasak kaldırılmadıkça, hakkında yurt dışına çıkış yasağı bulunan bir kişi Türkiye’ye dönüş yapabilir. Yurtdışına çıkış yasağıyla ilgili detaylı bilgi almak için bir avukata danışılması önerilir.

Adli kontrol yükümlü bilgilendirme formu hakkında bilgi bulunamadı. Ancak, adli kontrol hakkında genel bilgi verilebilir. Adli kontrol, tutuklama sebeplerinin varlığına rağmen şüpheli veya sanığın denetim altına alınarak serbest bırakılmasını sağlayan bir ceza muhakemesi tedbiridir. Adli kontrol kararı, şüpheli veya sanığa bildirilmesiyle yürürlüğe girer.

Denetimde imza görüşmesi, denetimli serbestlik veya adli kontrol gibi durumlarda, bireylerin belirli aralıklarla imza atmak için denetim makamlarına gitmesini ifade eder. Bu süreç, kişinin kaçmasını engellemek ve denetim altında olduğunu doğrulamak amacıyla uygulanır. İmza yükümlülüğünün ihlali, denetimli serbestliğin iptaline veya ek yaptırımlara yol açabilir.

Adli kontrolle serbest kalanların kaç gün sonra teslim olması gerektiğine dair bir bilgi bulunamamıştır. Ancak, adli kontrol kararı şüpheli veya sanığa bildirildiği tarihte yürürlüğe girer. Adli kontrol, şüpheli veya sanığın bazı yükümlülüklere tabi tutularak tutuklanmaksızın serbest bırakılmasını sağlar. Adli kontrol kararına karşı, kararın öğrenildiği tarihten itibaren iki hafta içerisinde itiraz hakkı mevcuttur. Daha fazla bilgi için bir avukata danışılması önerilir.

Adli kontrol imza ihlali itirazının nasıl yapılacağına dair güncel bilgiler şu şekildedir: İtiraz Süresi: Adli kontrol kararına itiraz, kararın tefhim veya tebliğinden itibaren yedi gün içinde yapılmalıdır. İtiraz Mercii: Soruşturma evresinde sulh ceza hâkimliğine, kovuşturma evresinde ise davaya bakan mahkemeye başvurulmalıdır. İtiraz İçeriği: Dilekçede, adli kontrolün kaldırılmasını gerektiren nedenler açıkça belirtilmelidir. Örneğin, yükümlülüklerin yerine getirilmesi, kaçma veya delilleri karartma şüphesinin ortadan kalkması gibi hususlar dilekçede yer almalıdır. Örnek bir dilekçe için aşağıdaki kaynaklar kullanılabilir: av-saimincekas.com sitesindeki "Adli Kontrol Kararına İtiraz (Adli Kontrolün Kaldırılması) Dilekçesi"; beyhanhukukburosu.com sitesindeki "Adli Kontrol Kararına İtiraz Dilekçesi"; gokhanyagmur.com.tr sitesindeki "Adli Kontrol İhlaline İtiraz Dilekçesi Örneği". Adli kontrol kararına itiraz süreci hukuki bilgi ve deneyim gerektirdiğinden, bir avukata danışılması önerilir.

Adli kontrol şartı ile serbest bırakılanlar, adli sicil kaydına (sabıka kaydına) işlenmez. Adli kontrol tedbiri, bir ceza mahkumiyeti kararı veya kesinleşmiş bir mahkeme kararı ile hükmedilen bir hüküm çeşidi değildir.

Evet, CMK madde 109 ve 104 birlikte uygulanabilir. CMK madde 109, bir suç sebebiyle yürütülen soruşturmada, 100. maddede belirtilen tutuklama sebeplerinin varlığı halinde, şüphelinin tutuklanması yerine adli kontrol altına alınmasına karar verilebileceğini düzenler. CMK madde 104 ise, soruşturma ve kovuşturma evrelerinin her aşamasında şüpheli veya sanığın salıverilmesini isteyebileceğini ve bu istem üzerine hakim veya mahkemece karar verileceğini belirtir. Bu iki madde, gerekli görüldüğünde görevli ve yetkili diğer yargı mercileri tarafından da, kovuşturma evresinin her aşamasında birlikte uygulanabilir.

Adli kontrole tabi tutulan bir kişi, belirlenen yükümlülüklerle ilgili olarak denetimli serbestlik müdürlüğüne veya ilgili kurumlara başvurur. Adli kontrol kararı, şüpheli veya sanığa bildirildikten sonra, kararın uygulanması için Denetimli Serbestlik Müdürlüğü'ne gönderilir. Ayrıca, şüpheli veya sanığın yokluğunda karar verilmişse, durum Denetimli Serbestlik İl Müdürlüğü tarafından ilgili kişiye bildirilir.

Adli kontrol altında iken adres değişikliği yapmak için aşağıdaki adımlar izlenmelidir: 1. Dilekçe Hazırlama: Yeni adresin bildirilmesi için ilgili mahkemeye veya savcılık birimine dilekçe sunulmalıdır. 2. Dilekçede Yer Alması Gerekenler: Dilekçede, adli kontrol kararının verildiği mahkeme veya savcılık birimi, sanık veya şüphelinin adı, TC kimlik numarası, eski ve yeni adresler ile adres değişikliği talebinin gerekçesi açıkça belirtilmelidir. 3. Dilekçenin Sunulması: Dilekçe, yargılama aşamasında ilgili mahkemeye, soruşturma aşamasında ise soruşturmayı yürüten savcılık birimine sunulmalıdır. 4. Karakola Bildirim: Adli kontrol gereği belirli günlerde karakola gidilip imza atılması gerekiyorsa, yeni adresin bulunduğu bölgedeki karakola da durum bildirilmelidir. 5. Talebin Değerlendirilmesi: Adres değişikliği talebi, ilgili mahkeme veya savcılık tarafından değerlendirilir. 6. Yeni Adreste İmza Atma: Bildirimler yeni adresin bulunduğu kolluk birimine ulaşana kadar eski adresin kolluk birimine imza atma sorumluluğu devam eder. Adres değişikliği ya da kısa süreliğine adresten ayrılma durumunda, ilgili birimlere bu hususun dilekçe ile bildirilmemesi durumunda, adli kontrol hükümlerine uyulmamaktan kişi hakkında tutuklama kararı da verilebilir. Bu süreçte bir avukata danışmak faydalı olabilir.

Adli kontrolde 3 imza ihlali, kişinin adli kontrol kapsamında belirlenen imza yükümlülüğünü bir yıl içinde üç kez yerine getirmemesi anlamına gelir. Yapılabilecek yaptırımlar: Tutuklama kararı: Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 112. maddesine göre, adli kontrol hükümlerini kasten ve mazeretsiz olarak ihlal eden kişi hakkında, hükmedilebilecek hapis cezasının süresine bakılmaksızın, hâkim veya mahkeme tarafından derhal tutuklama kararı verilebilir. Yükümlülüklerin ağırlaştırılması: Mahkeme, ihlalin niteliğine göre tutuklama dışında, adli kontrol hükümlerinin ağırlaştırılmasına veya değiştirilmesine de karar verebilir. İmza yükümlülüğünün ihlali durumunda, geçerli bir mazeret varsa yetkili mercie bu mazeret, delilleriyle beraber sunulmalıdır.

Evet, Sancaktepe'deki kazada İETT şoförü serbest bırakıldı. Mevlana Mahallesi Veysel Karani Caddesi'nde 2024 yılında meydana gelen kazada, İETT otobüsü ile yolun karşısına geçmeye çalışan G.A. ve kızı N.S.'ye çarpılmış, anne yaralanırken 3 yaşındaki N.S. hayatını kaybetmişti.

Adli kontrol kararına itiraz, Yargıtay'a gitmez. Adli kontrol kararına itiraz, soruşturma evresinde sulh ceza hakimliğine, kovuşturma evresinde ise dosyanın bulunduğu görevli ceza mahkemesine yapılır. İtiraz merci, kararın öğrenildiği tarihten itibaren iki hafta içinde itirazın değerlendirilmesini sağlar. İtirazın inceleneceği merciler: Soruşturma aşamasında: Sulh ceza hakimliği. Kovuşturma aşamasında: Asliye ceza mahkemesi veya ağır ceza mahkemesi.