AdliKontrol

Evet, CMK madde 109 ve 104 birlikte uygulanabilir. - CMK madde 109, bir suç sebebiyle yürütülen soruşturmada tutuklama sebeplerinin varlığı halinde şüphelinin tutuklanması yerine adli kontrol altına alınmasına karar verilebileceğini düzenler. - CMK madde 104, soruşturma ve kovuşturma evrelerinin her aşamasında şüpheli veya sanığın salıverilmesini isteyebileceğini ve bu istemlerin hakim veya mahkeme tarafından karara bağlanacağını belirtir.

Adli kontrole tabi tutulan kişi, adli kontrol kararının kaldırılması veya denetimi için sulh ceza hakimliğine başvurabilir. Bu itiraz, soruşturma aşamasında yapıldığında, kararın verildiği yerdeki Asliye Ceza Mahkemesi hakimi tarafından incelenir.

Adli kontrol altında olan bir kişinin adres değişikliği yapması için izlemesi gereken adımlar şunlardır: 1. Yeni Adresin Bildirilmesi: Kişi, yeni adresini ilgili mahkemeye veya soruşturmayı yürüten savcılık birimine yazılı bir dilekçe ile bildirmelidir. 2. Dilekçenin İçeriği: Dilekçede, adli kontrol kararının verildiği mahkeme veya savcılık birimi, sanık veya şüphelinin adı, TC kimlik numarası, eski adresi, yeni adresi ve adres değişikliği talebinin gerekçesi açıkça belirtilmelidir. 3. İlgili Karakola Bilgi Verilmesi: Adli kontrol kararı gereği belirli günlerde karakola gidilip imza atılması gerekiyorsa, yeni adresin bulunduğu bölgedeki karakola da durum bildirilmelidir. 4. Talebin Değerlendirilmesi: Adres değişikliği talebi, ilgili mahkeme veya savcılık tarafından değerlendirilir. 5. İmza Sorumluluğu: Bildirimler yeni adresin bulunduğu kolluk birimine ulaşana kadar eski adresin bulunduğu kollukta imza atma sorumluluğu devam eder.

Adli kontrolde imza ihlalinin bildirilmesi için bir yıl içerisinde keyfi olarak 3 defa imza yükümlülüğünün ihlal edilmesi gerekmektedir.

Adli kontrolde üç imza ihlali, Denetimli Serbestlik Hizmetleri Yönetmeliği'ne göre, kişinin adli kontrol yükümlülüğüne istikrarlı olarak uyum sağlamadığını ve bu nedenle açık ceza infaz kurumuna iadesi gerektiğini ifade eder.

Adli kontrol kararına itiraz dilekçesi, soruşturma aşamasında nöbetçi sulh ceza hakimliğine, yargılama aşamasında ise ilgili mahkemeye verilir.

Evet, Sancaktepe'deki kazada İETT şoförü serbest bırakıldı. Mevlana Mahallesi Veysel Karani Caddesi'nde meydana gelen kazada, İETT şoförü R.K. adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı.

Adli kontrol kararına itiraz, Yargıtay'a değil, kararın verildiği mahkemeye yapılır. Adli kontrol kararına itiraz dilekçesi, soruşturma evresinde sulh ceza hakimliğine, kovuşturma evresinde ise dosyanın bulunduğu görevli ceza mahkemesine sunulmalıdır.

Adli kontrole takılan kişi, karara itiraz etme hakkına sahiptir. İtiraz süreci şu adımları içerir: 1. 7 gün içinde kararı veren mahkeme veya ilgili ceza mahkemesine yazılı olarak itiraz dilekçesi sunulmalıdır. 2. İtiraz dilekçesinde, itirazın gerekçeleri, karara neden itiraz edildiği ve bu karara karşı deliller belirtilmelidir. 3. Bu süreçte bir avukatın yardımı, hukuki hakların daha etkin kullanılmasını sağlar. İtirazın kabulü durumunda, adli kontrol kararı kaldırılabilir, yeni bir karar alınabilir veya ek tedbirler getirilebilir.

Evet, adli kontrol kararı Yargıtay'da bozulabilir. Adli kontrol kararına karşı itiraz, sulh ceza hakimliği veya mahkeme tarafından incelenir ve gerekli görülürse karar düzeltilir.

Kefalet bedeli, şüpheli veya sanığın adli kontrol tedbirleri kapsamında serbest bırakılması karşılığında mahkemeye ödemesi gereken bir güvencedir ve aşağıdaki faktörlere göre hesaplanır: 1. Sanığın Maddi Durumu: Gelir durumu, mal varlığı ve ekonomik gücü dikkate alınır. 2. Suçun Niteliği ve Ciddiyeti: Suçun ağırlığı, suçtan öngörülen cezanın üst sınırı göz önünde bulundurulur. 3. Mağdurun Zararları: Mağdurun uğradığı zararların tazmini veya nafaka borçlarının ödenmesi gibi yükümlülükler de kefalet bedeline dahil edilir. 4. Uçma Riski: Şüphelinin yargı sürecinden kaçma ihtimali de hesaplama da önemli bir kriterdir. Kefalet bedeli, mahkeme tarafından belirlenir ve ödeme süreleri taksitlendirilebilir.

Adli kontrol için kuvvetli suç şüphesi derecesi gereklidir.

Adli kontrol, ceza yargılamasında şüpheli veya sanığın tutuklanarak cezaevine konması yerine, yurt dışına çıkma yasağı gibi belirli tedbirlerle denetim altına alınarak serbest bırakılmasıdır. Adli kontrol kapsamında uygulanabilecek tedbirler şunlardır: - Yurt dışına çıkamamak. - Belirlenen yerlere düzenli olarak başvurmak. - Tedavi veya muayene tedbirlerine tabi olmak. - Sürücü belgesini teslim etmek. - Güvence miktarını yatırmak. - Silah bulundurmamak. Bu karar, soruşturma aşamasında Cumhuriyet savcısının talebi üzerine sulh ceza hakimi, kovuşturma aşamasında ise olaya bakan mahkeme tarafından verilebilir.

Adli kontrol kararına itiraz edilirse, kararın yeniden gözden geçirilmesi ve değiştirilmesi veya kaldırılması mümkündür. İtiraz süreci şu şekilde işler: 1. İtiraz dilekçesi, kararın öğrenilmesinden itibaren 7 gün içinde, kararı veren hakim veya mahkemeye sunulur. 2. Hakim veya mahkeme, Cumhuriyet savcısının görüşünü aldıktan sonra 5 gün içinde karara bağlar. 3. İtiraz, adli kontrol tedbirinin tamamen kaldırılmasına, yükümlülüklerin değiştirilmesine veya bazı yükümlülüklerden muaf tutulmasına yol açabilir. İtiraz hakkını kullanabilecek kişiler arasında şüpheli, sanık, müdafi, yasal temsilci ve eş bulunur.

Evet, açık bir dava yurtdışına çıkmaya engel olabilir. Yurtdışına çıkış yasağı, ceza davasında suç şüphesi altında olan veya suç işleyen kişilere uygulanan bir adli kontrol tedbiridir. Yurtdışına çıkış yasağının kaldırılması için davanın sonuçlanması veya mahkeme tarafından bu tedbirin kaldırılması gerekmektedir.

Adli kontrol kapsamında imza atmak için sulh ceza hakimi veya mahkemenin belirlediği polis ya da jandarma karakoluna gidilir.

Adli kontrol sürecinde şüpheli veya sanığın bazı temel hakları kısıtlanır: 1. Yurtdışına çıkış yasağı: Kişinin ülke sınırlarını terk etmesi engellenebilir. 2. Belirli yerlere gitme yasağı: Belirli bölgelere veya kişilere yaklaşması kısıtlanabilir. 3. İmza yükümlülüğü: Belirli aralıklarla karakola giderek imza vermesi gerekebilir. 4. Elektronik izleme: Kişi, elektronik kelepçe gibi yöntemlerle izlenebilir. 5. Silah bulundurma yasağı: Silah taşıması veya bulundurması engellenebilir. Bu tedbirler, kişinin özgürlüğünü tamamen kısıtlamadan, yargılama sürecinin güvenli bir şekilde yürütülmesini sağlamak amacıyla uygulanır.

Adli kontrol şartıyla serbest bırakılan kişi, kendisine verilen yükümlülükleri yerine getirmek zorundadır. Bu yükümlülükler arasında: İmza atma: Belirli günlerde karakola giderek imza atmak. Yurtdışına çıkış yasağı: Yurtdışına çıkmamak. Belirli bir yerleşim yerinde ikamet etme: Sadece belirlenen bölgede kalmak. Silah teslim etme: Varsa silahını teslim etmek. Yükümlülüklere uyulmaması durumunda, adli kontrol kararı ihlal edilir ve kişi hakkında tutuklama kararı verilebilir.

Evet, ev hapsi (konutu terk etmeme) kararına itiraz edilirse bozulabilir. Ev hapsi kararına itiraz, kararın öğrenilmesinden itibaren iki hafta içinde ilgili hakim veya mahkemeye yapılabilir. Ayrıca, adli kontrol süresinin dolması ile tedbir kendiliğinden de sona erebilir.

Adli kontrol imza ihlali sonrası aşağıdaki sonuçlar ortaya çıkabilir: 1. Uyarı: İlk ihlal genellikle uyarı niteliğindedir. 2. Denetimli serbestlik süresinin uzaması: İkinci ihlal durumunda denetimli serbestlik süresi uzatılabilir. 3. Hapis cezası: Üçüncü ihlalde, mahkeme tarafından hapis cezası verilebilir ve bu da kişinin tutuklanmasına yol açabilir. Ayrıca, adli kontrol şartlarını isteyerek yerine getirmeyen kişi hakkında da tutuklama kararı verilebilir (CMK md.112).