TÜSİAD

Türk Sanayicileri ve İş İnsanları Derneği (TÜSİAD) hakkında iki farklı soruşturma açılmıştır: 1. TÜSİAD Başkanı Orhan Turan hakkında, 13 Şubat 2025 tarihinde TÜSİAD Genel Kurulu'ndaki konuşmasında "hukukun üstünlüğü" vurgusu yaptığı için yanıltıcı bilgi yayma ve adil yargılamayı etkilemeye teşebbüs suçları nedeniyle soruşturma başlatılmıştır. 2. TÜSİAD Yüksek İstişare Konseyi Başkanı Mehmet Ömer Arif Aras hakkında ise aynı genel kurulda yaptığı konuşmada gerçeğe aykırı bilgiyi alenen yayma ve yargıyı etkilemeye teşebbüs suçlamalarıyla resen soruşturma açılmıştır.

Orhan Turan, Türk Sanayicileri ve İş İnsanları Derneği (TÜSİAD) Yönetim Kurulu Başkanı olarak görev yapmaktadır. Ayrıca, ODE Yalıtım firmasının kurucusu ve eski yönetim kurulu başkanıdır.

TÜSİAD'ın (Türk Sanayicileri ve İş İnsanları Derneği) mevcut başkanı Orhan Turan'dır.

TÜSİAD Başkanı Orhan Turan, ifade verdi çünkü 13 Şubat 2025'teki dernek genel kurulundaki konuşması nedeniyle hakkında soruşturma başlatıldı. Soruşturma, Turan'ın konuşmasında "yanıltıcı bilgiyi alenen yayma" ve "adil yargılamayı etkilemeye teşebbüs" suçlamalarıyla ilişkilendirilen ifadeler kullanması nedeniyle açıldı.

TÜSİAD'ın hükümete yönelik eleştirileri şu şekilde özetlenebilir: 1. Son dönemdeki siyasi gelişmeler: TÜSİAD, seçilmiş belediye başkanlarının görevden alınması, kayyım atanması, gazetecilerin gözaltına alınması ve yeni mezun teğmenlerin ordudan ihraç edilmesi gibi olayların demokratik değerler ve hukukun üstünlüğü konusunda kaygı yarattığını belirtti. 2. Ekonomi yönetimi: TÜSİAD Başkanı Orhan Turan, ekonomi politikalarına yönelik eleştirilerde bulunarak, enflasyonla mücadelenin yetersiz kaldığını ve yolsuzluk, dolandırıcılık haberlerinin arttığını ifade etti. 3. Vesayet ve yargı bağımsızlığı: AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik, TÜSİAD'ı vesayetçi geçmişi ve demokrasi konusundaki kötü sicili nedeniyle eleştirdi ve yargıyı etkilemeye yönelik girişimlerden vazgeçmesi gerektiğini vurguladı.

TÜSİAD Başkanı Muharrem Yılmaz, 4 Haziran 2014 tarihinde görevinden istifa etti çünkü şirketi Sütaş ile ilgili medyada çıkan haberlerin TÜSİAD'ın itibarına zarar vermesini engellemek istedi. Yılmaz, istifa gerekçesini şu şekilde açıkladı: "Benim üzerimden TÜSİAD'ın yıpratılması haberlerini ihmal edemezdim, o yüzden bu kararı aldım".

Abdülkadir Selvi'nin "TÜSİAD'ın Demokrasi Sicili ve Açılan Soruşturma" başlıklı yazısı 18 Şubat 2025 tarihinde yayınlandı.

TÜSİAD'ın hükümete tepkisi, 13 Şubat 2025'teki Olağan Genel Kurul toplantısında yapılan açıklamalarda ortaya konmuştur. TÜSİAD Başkanı Orhan Turan ve Yüksek İstişare Konseyi Başkanı Ömer Aras, konuşmalarında son dönemdeki tutuklamalar, yargı süreçleri ve ekonomi yönetimine eleştiriler yöneltmiştir. Öne çıkan bazı eleştiriler şunlardır: Hukukun üstünlüğü: Hukuk devleti ilkelerinin zayıflaması ve yargıya olan güvenin sarsılması. Ekonomi politikaları: Enflasyonla mücadelenin yetersizliği ve ekonomi politikalarının yavaş ilerlemesi. Vesayetçilik: Hükümetin ve siyasetin yönlendirilmeye çalışılması. Bu eleştirilere hükümetten sert tepkiler gelmiş, Adalet Bakanı Yılmaz Tunç ve AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik, TÜSİAD'ın açıklamalarını "hadsizlik" ve "vesayetçilik" olarak değerlendirmiştir.

TÜSİAD Başkanı Orhan Turan, "yanıltıcı bilgiyi yayma" ve "yargılamayı etkileme" suçlamalarıyla gözaltına alınmıştır. Bu durum, Turan'ın 13 Şubat 2025 tarihinde TÜSİAD Genel Kurulu'nda yaptığı konuşmada, adli merciler tarafından yürütülen bazı soruşturma ve kovuşturmalarla ilgili yargıyı yönlendirme amacı taşıyan beyanlar vermesi nedeniyle gerçekleşmiştir.

Evet, TÜSİAD yöneticilerine uygulanan yurt dışı yasağı kalktı. Türk Sanayicileri ve İş İnsanları Derneği (TÜSİAD) Yönetim Kurulu Başkanı Orhan Turan ve Yüksek İstişare Konseyi (YİK) Başkanı Mehmet Ömer Arif Aras, "yanıltıcı bilgiyi alenen yayma" suçundan çıkarıldıkları mahkemece yurt dışı yasağı kaldırılarak adli kontrol şartıyla serbest bırakıldılar.

TÜSİAD (Türk Sanayicileri ve İş İnsanları Derneği), Türkiye'nin ekonomik, toplumsal ve siyasal kalkınmasına katkıda bulunmak amacıyla çeşitli alanlarda faaliyet gösterir. Başlıca işleri şunlardır: Ekonomik politika: Makroekonomik istikrar ve yatırım ortamının iyileştirilmesi için ekonomi politikaları önerir. Eğitim ve insan kaynakları: Eğitim reformları ve nitelikli iş gücünün geliştirilmesi konularında aktif rol oynar. Dijital dönüşüm ve teknoloji: Dijitalleşmenin önemi konusunda farkındalık yaratır ve teknoloji odaklı büyüme stratejilerine destek verir. Sürdürülebilirlik ve çevre: Çevresel sürdürülebilirlik ve yeşil ekonomi konularında çalışmalar yürütür. Küresel ilişkiler: Türkiye'nin uluslararası arenada daha etkin bir rol oynamasını desteklemek için AB, ABD ve diğer ülkelerle ekonomik ve politik iş birlikleri kurar. Kamu-özel sektör iş birliği: İş ortamını iyileştiren öneriler sunar ve yatırımcı güvenini artıracak politikalar geliştirir.

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin TÜSİAD'a tepkisi, TÜSİAD'ın muhalefet cenahını konsolide etme arayışında olduğu ve planlı bir siyaset mühendisliği yaptığı yönündedir. Bahçeli, TÜSİAD'ın ekonomi, hukuk ve demokrasi eleştirilerini art niyetlilik olarak değerlendirmiş ve derneğin iç ve dış çıkar gruplarına hizmet ettiğini belirtmiştir.

Abdulkadir Selvi, TÜSİAD yöneticilerine yapılan gözaltı muamelesini eleştirmiştir. Selvi'nin eleştirilerinin bazı nedenleri şunlardır: - Görüntülerin itibarsızlaştırma operasyonu olarak algılanması. - Adaletin fikirlerle karşılanması gerekliliği.

TÜSİAD'ın eleştirilerinin haklı olup olmadığı konusunda farklı görüşler bulunmaktadır. Destekleyen Görüşler: TÜSİAD, ekonomi ve hukuk alanındaki eleştirilerinde, yolsuzluk, dolandırıcılık ve suç işlemek amacıyla örgüt kurmanın şirket kurmaktan daha kolay olması gibi sorunlara dikkat çekmektedir. Eleştirel Görüşler: Hükümet ve bazı siyasi çevreler, TÜSİAD'ın eleştirilerini hadsizlik olarak değerlendirmekte ve derneğin demokrasi kültürünü istismar ettiğini iddia etmektedir.

TÜSİAD yöneticileri Orhan Turan ve Ömer Aras, 13 Şubat 2025'teki TÜSİAD Genel Kurulu'ndaki konuşmaları nedeniyle "adil yargılamayı etkilemeye teşebbüs" ve "yanıltıcı bilgiyi alenen yayma" suçlamalarıyla ifade verdiler. Savcılığa göre, bu konuşmalar sırasında iki isim, basın aracılığıyla bilgi sahibi oldukları olaylara ilişkin yargıyı yönlendirecek şekilde gerçeğe aykırı ifadeler kullanmışlardı.

TÜSİAD Başkanı Orhan Turan, 13 Şubat 2025'teki genel kurul toplantısında yaptığı konuşmada şu ifadeleri kullandı: "Hukukun üstünlüğü tesis edilmeden ne iç ne de dış sorunları çözebiliriz". Ayrıca, yargıya yönelik eleştirilerde bulunarak, soruşturmaların hızlandığını ve tutuklu belediye başkanlarına sürekli yenilerinin eklendiğini belirtti.

Orhan Turan, Türk Sanayicileri ve İş İnsanları Derneği (TÜSİAD) Yönetim Kurulu Başkanı olarak, 13 Şubat 2025 tarihinde yapılan dernek genel kurulundaki konuşmasında kullandığı ifadeler nedeniyle gözaltına alınmıştır. Turan hakkında başlatılan soruşturma, "adil yargılamayı etkilemeye teşebbüs" ve "yanıltıcı bilgiyi alenen yayma" suçlamalarıyla ilgilidir.

Özgür Özel, TÜSİAD Yüksek İstişare Konseyi Başkanı Mehmet Ömer Arif Aras hakkında başlatılan soruşturmayı eleştirdi. Özel'in eleştirisinin nedeni, Aras'ın TÜSİAD'ın genel kurulundaki konuşmasında yaptığı açıklamalardı.

TÜSİAD'ın eleştirisi, 13 Şubat 2025'teki olağan genel kurul toplantısında yapılan sunumda, hükümet ve hukuk sistemine yönelik olarak gerçekleşmiştir. TÜSİAD Başkanı Orhan Turan, konuşmasında yolsuzluk, dolandırıcılık ve suç işlemek amacıyla örgüt kurmanın şirket kurmaktan daha kolay hale geldiğini ve hukuka olan güvenin sarsıldığını belirtmiştir. Bu eleştirilere hükümet kanadından tepkiler gelmiş, Adalet Bakanı Yılmaz Tunç ve Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, TÜSİAD'ın açıklamalarını "hadsizlik" olarak değerlendirmiştir.

Dilek Aydın, TÜSİAD'da Avrupa Birliği (AB) Temsilcisi ve TÜSİAD-TİSK BusinessEurope Daimi Delegesi olarak görev yapmaktadır.