TÜSİAD

Türk Sanayicileri ve İş İnsanları Derneği'ne (TÜSİAD) açılan soruşturma, 13 Şubat 2025 tarihinde düzenlenen genel kurul toplantısında yapılan konuşmalarda, yargı süreçlerini etkileyecek nitelikte, gerçeğe aykırı ve kamu barışını bozmaya elverişli beyanlarda bulunulması nedeniyle başlatılmıştır. Soruşturma kapsamında, TÜSİAD Yönetim Kurulu Başkanı Orhan Turan ve Yüksek İstişare Konseyi Başkanı Ömer Aras hakkında "yanıltıcı bilgiyi alenen yayma" ve "adil yargılamayı etkilemeye teşebbüs" suçları gerekçesiyle dava açılmıştır.

Evet, Orhan Turan TÜSİAD'ın yeni başkanıdır. Türk Sanayicileri ve İş İnsanları Derneği'nin (TÜSİAD) 29 Mart 2022 tarihinde düzenlenen Genel Kurul toplantısında, Orhan Turan TÜSİAD Yönetim Kurulu Başkanı olarak seçilmiştir.

Türk Sanayicileri ve İşadamları Derneği (TÜSİAD) Başkanı Muharrem Yılmaz, 2014 yılında, sahibi olduğu SÜTAŞ ile ilgili medyada yer alan haberlerin TÜSİAD'ın itibarına zarar vermesini engellemek amacıyla istifa etti. Yılmaz'ın istifasına yol açan olaylar arasında, SÜTAŞ fabrikasında işçilerin e-devlet şifrelerinin zorla alınarak sendikaya üyelik başvurusu yapanların işten çıkarılması ve eylem yapan işçilerin bulunduğu alana hayvan dışkısı dökülmesi iddiaları yer aldı.

Abdülkadir Selvi'nin TÜSİAD ile ilgili yazısı, 18 Şubat 2025 tarihinde yayınlanmıştır. Yazının başlığı "TÜSİAD’ın Demokrasi Sicili ve Açılan Soruşturma" şeklindedir.

Türk Sanayicileri ve İş İnsanları Derneği (TÜSİAD), 13 Şubat 2025'te yapılan Genel Kurul'da hükümete ekonomi ve hukuk başta olmak üzere çeşitli eleştirilerde bulunmuştur. Eleştirilerden bazıları şunlardır: Tutuklamalar ve ihraçlar: Menajer Ayşe Barım'ın tutuklanması ve teğmenlerin TSK'dan ihracı gibi olaylara değinilmiştir. Denetim eksikliği: "Kurallarımız vardır ama uymayan çoktur, yeterli denetim yoktur" ifadesi kullanılmıştır. Hukuka güven: "Hukuka olan güvenin sarsılması tüm bu sorunların arkasında yer almaktadır" denilmiştir. Enflasyonla mücadele: Enflasyonla mücadelede kalıcı başarı sağlanması çağrısı yapılmıştır. Bu açıklamalara tepki gösteren bazı yetkililer şunlardır: Adalet Bakanı Yılmaz Tunç: "Sivil toplum kuruluşlarının yargıyı ve siyaseti yönlendirme çabaları, demokrasinin ruhuna ve hukukun üstünlüğü ilkesine aykırıdır" demiştir. AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik: "TÜSİAD yönetimi, geçmişte askeri vesayete ve yargı vesayetine verdikleri desteği hatırlamalıdır" ifadelerini kullanmıştır. Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz: "İş dünyamızın genelini temsil etmediğine inandığımız bu dili ve üslubu tasvip etmek mümkün değildir" demiştir.

Evet, TÜSİAD Başkanı Orhan Turan ve Yüksek İstişare Konseyi Başkanı Ömer Arif Aras'ın yurt dışı yasağı kalktı. İstanbul 28. Asliye Ceza Mahkemesi'nde görülen davanın 20 Mayıs 2025 tarihli duruşmasında, mahkeme heyeti her iki sanık hakkındaki yurt dışı çıkış yasağını kaldırma kararı aldı. Dava, 23 Eylül 2025 tarihine ertelendi.

TÜSİAD (Türk Sanayicileri ve İş İnsanları Derneği), Türkiye'deki sanayici ve iş insanlarını temsil eden bir sivil toplum kuruluşudur. Başlıca amaçları: Üye iş insanları ve firmalar arasında işbirliği ve dayanışmayı sağlamak. Türkiye'nin ekonomik ve sosyal kalkınmasına katkı sağlamak. İş dünyasının gelişimine yönelik politikalar üretmek. Küresel rekabet gücünü artırmaya destek olmak. Ayrıca, TÜSİAD, Avrupa özel sektörünün temsilcisi olarak kabul edilen Avrupa İş Dünyası Konfederasyonu’na (BusinessEurope) 1987 yılından beri üyedir.

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin TÜSİAD'a yönelik bazı tepkileri şunlardır: Vesayetçilik suçlaması. Siyaset mühendisliği iddiası. Muhalefet konsolidasyonu. Cumhurbaşkanı adaylığı tartışmaları. Bahçeli'nin bu tepkileri, 16 Şubat 2025 tarihinde yaptığı yazılı açıklamaya dayanmaktadır.

Türk Sanayicileri ve İş İnsanları Derneği (TÜSİAD) yöneticileri, 13 Şubat 2025 tarihinde düzenlenen TÜSİAD Genel Kurulu'ndaki konuşmaları nedeniyle ifade verdiler. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, TÜSİAD Yönetim Kurulu Başkanı Orhan Turan ve Yüksek İstişare Konseyi (YİK) Başkanı Ömer Aras hakkında "adil yargılamayı etkilemeye teşebbüs" ve "gerçeğe aykırı bilgiyi alenen yayma" suçlamalarıyla resen soruşturma başlattı. İki isim, savcılığa ifadeye çağrıldıktan sonra adli kontrol ve yurt dışı yasağı ile serbest bırakıldı. Konuşmalarda, son dönemde yaşanan tutuklamalar, kayyum atamaları ve kamuoyunda ihmal şüphesiyle gündeme gelen olaylar eleştirildi.

Orhan Turan, 13 Şubat 2025 tarihinde TÜSİAD Genel Kurulu'nda yaptığı konuşmada, adli mercilerce yürütülen soruşturma ve kovuşturmalarla ilgili yargıyı telkin ve yönlendirme ile gerçeğe aykırı, dezenformasyon içerikli beyanlar bulunduğu gerekçesiyle gözaltına alındı. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından başlatılan soruşturma kapsamında, Turan hakkında "yanıltıcı bilgiyi alenen yayma" ve "adil yargılamayı etkilemeye teşebbüs" suçlarından resen soruşturma başlatıldı. Turan, Savcılıktaki ifadesinin ardından yurt dışına çıkış yasağı şeklinde adli kontrol tedbiri uygulanarak serbest bırakıldı.

Özgür Özel'in TÜSİAD'a söylediği bazı sözler şunlardır: "Türkiye’nin demokrasi, adalet, kalkınma talebini, birlikte kazanma ve birlikte bölüşmeye ilişkin, birlikte adilce bölüşmeye ilişkin taleplerimizi, niyetlerimizi, umutlarımızı konuştuk." "Üzerinde mutabakata varılan nokta, hukuk devleti, hukukun üstünlüğü, kuvvetler ayrılığı ve bunun Türkiye ekonomisine yapacağı pozitif katkıdır." "Zaten TÜSİAD tüm raporlarında, hem Türkiye’ye yatırım çekmek için, hem Türkiye’deki yatırım ortamının en elverişli hale gelmesi için, hukukun üstünlüğüne vurgu yapıyor." "Türkiye'ye korku salan bir siyasi operasyon gerçekleşiyor." "TÜSİAD’ın muhatap olduğu muamele, Türkiye’ye gözdağıdır." Ayrıca, 14 Şubat 2025 tarihinde yapılan bir açıklamada Özgür Özel, "Bugün açılan soruşturma TÜSİAD başkanının sözlerini doğrulamıştır" demiştir.

CHP Genel Başkanı Özgür Özel'in TÜSİAD'a yönelik tepkileri, 19 Şubat 2025 tarihinde, TÜSİAD Başkanı Orhan Turan ve YİK Başkanı Ömer Aras'a yurt dışı çıkış yasağı getirilmesi kararına gösterdiği tepkiyle başlamıştır. Özel, bu durumu "demokrasi ve hukuk ortamının çürütülmesi" olarak değerlendirmiş ve iktidarın toplumu tehdit ettiğini belirtmiştir. Ayrıca, 14 Şubat 2025 tarihinde yaptığı açıklamada, TÜSİAD'a yönelik başlatılan soruşturmaya da tepki göstermiş ve TÜSİAD'ın eleştirilerinin haklı olduğunu ifade etmiştir.

Türk Sanayicileri ve İş İnsanları Derneği (TÜSİAD), hükümete karşı çeşitli dönemlerde açıklamalar yapmıştır. Öne çıkan bazı örnekler: 13 Mayıs 1979: TÜSİAD, Bülent Ecevit hükümetini düşürmek amacıyla gazetelere tam sayfa ilan vererek hükümeti eleştirmiştir. 28 Şubat Süreci: TÜSİAD, bu dönemde küresel ekonomik çevrelerle iş birliği yaparak hükümete açık destek vermiştir. 17-25 Aralık Darbe Girişimi: TÜSİAD, bu süreçte de karşı cephede yer almıştır. Şubat 2025: TÜSİAD, 13 Şubat 2025'teki Olağan Genel Kurul toplantısında iktidara yönelik eleştiriler yapmış, bu durum hükümetten sert tepkiler almıştır. Ayrıca, TÜSİAD 12 Eylül darbesi sırasında kapatılmayan tek dernek olmuştur.

Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, TÜSİAD'ı yargı bağımsızlığını hedef alan açıklamalar yaptığı ve yürüyen soruşturmaları etkilemeye çalıştığı için eleştirmiştir. Bakan Tunç, TÜSİAD Yüksek İstişare Kurulu Başkanı Ömer Aras'ın, seçilmiş belediye başkanlarının görevden alınarak yerlerine kayyum atanması ve bazı iş insanlarının tutuklanması gibi olayları eleştirmesini, demokrasinin ruhuna ve hukukun üstünlüğü ilkesine aykırı olarak değerlendirmiştir. Ayrıca, TÜSİAD'ın geçmişteki bazı tutumlarını da eleştirerek, 28 Şubat süreci ve vesayetçi anlayışa destek verdiklerini öne sürmüştür.

Türk Sanayicileri ve İş İnsanları Derneği (TÜSİAD) Başkanı Orhan Turan ve Yüksek İstişare Konseyi Başkanı Mehmet Ömer Arif Aras'a ceza kesilmesinin sebebi, 13 Şubat 2025'te düzenlenen TÜSİAD Genel Kurulu'nda yaptıkları konuşmalarda, içeriği hakkında bilgi sahibi olmadıkları olaylara ilişkin yalnızca basından öğrendikleri bilgilerle dezenformasyon içerikli ifadeler kullanmaları olarak belirtilmiştir. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianamede, şüphelilerin konuşmalarının düşünce özgürlüğü açıklama sınırlarını aştığı, beyanların haber ya da bilgi verme hakkı kapsamında değerlendirilmesinin mümkün olmadığı, toplumun doğru haber ve bilgiye ulaşma hakkını yanıltıcı bilgiler vasıtasıyla engelledikleri ve kamu barışını bozmaya elverişli oldukları iddia edilmiştir. İki isim hakkında "zincirleme şekilde ‘adil yargılamayı etkilemeye teşebbüs' ve 'yanıltıcı bilgiyi alenen yayma' suçlarından yeni bir iddianame hazırlanmış ve 50 günden az olmamak üzere adli para cezasına çarptırılmaları talep edilmiştir. Bir sonraki duruşma 23 Eylül 2025'te görülecektir.

TÜSİAD'ın önemli olmasının bazı nedenleri: Ekonomik kalkınma: Türkiye'nin ekonomik ve sosyal kalkınmasına katkı sağlar. İş dünyası politikaları: İş dünyasının gelişimine yönelik politikalar üretir. Küresel rekabet gücü: Türkiye'nin küresel rekabet gücünü artırmaya destek olur. Uluslararası ilişkiler: Avrupa Birliği üyeliği sürecini desteklemek üzere uluslararası ilişkiler kurar. Vergi ve ticaret: Dış ticaretin büyük bir kısmını gerçekleştirir ve kurumlar vergisinin önemli bir kısmını karşılar. Sivil toplum kuruluşu: Türkiye'nin önde gelen sanayici ve iş insanlarını temsil eden bir sivil toplum kuruluşudur.

Türk Sanayicileri ve İş İnsanları Derneği (TÜSİAD) hakkında soruşturmayı İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı başlatmıştır. Soruşturma, TÜSİAD Başkanı Orhan Turan ve Yüksek İstişare Konseyi Başkanı Ömer Aras'ın, 13 Şubat 2025 tarihinde gerçekleştirilen dernek genel kurulunda yaptıkları konuşmalarda, "yargıyı telkin ve yönlendirme" ile "gerçeğe aykırı, dezenformasyon içerikli" ifadeler kullandıkları iddiasıyla açılmıştır. Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, soruşturmanın Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın açıklamalarından sonra başlamadığını, öncesinde de devam ettiğini belirtmiştir.

Hayır, Ömer Aras TÜSİAD'ın başkanı değildir. Ömer Aras, Türk Sanayicileri ve İş İnsanları Derneği (TÜSİAD) Yüksek İstişare Konseyi (YİK) Başkanı'dır. 2024-2025 döneminde TÜSİAD YİK Başkanlık Divanı'na seçilen Ömer Aras, 13 Şubat 2025'te yapılan seçimli olağan genel kurul toplantısında bu göreve oybirliğiyle getirilmiştir.

Orhan Turan, Türk Sanayicileri ve İş İnsanları Derneği (TÜSİAD) Başkanı olarak, 13 Şubat 2025'te düzenlenen genel kurul konuşmasında hükümet ve yargı sistemine yönelik eleştirileri nedeniyle soruşturma geçirmiştir. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, Turan'ın konuşmasında yargıyı telkin ve yönlendirme, gerçeğe aykırı bilgi yayma ve kamu barışını bozma potansiyeli olan ifadeler kullandığı gerekçesiyle "yanıltıcı bilgiyi alenen yayma" ve "adil yargılamayı etkilemeye teşebbüs" suçlarıyla resen soruşturma başlatmıştır.

Hayır, TÜSİAD Dervişoğlu'na destek vermedi. İYİ Parti Genel Başkanı Müsavat Dervişoğlu, TÜSİAD'a destek vererek, TÜSİAD yöneticilerinin hakikati dile getirdiğini ve bu tür ifadelere soruşturma açılmasının yanlış olduğunu belirtti. Dervişoğlu, TÜSİAD'ın ülke ekonomisi ve geleceği hakkındaki değerlendirmelerinin değerli olduğunu ve sivil toplum kuruluşlarının fikirlerini özgürce paylaşabilmesi gerektiğini vurguladı.