Adalet

Davada tarafların eşitliği ilkesi, "silahların eşitliği ilkesi" olarak da bilinir ve davanın taraflarının usule ilişkin haklar bakımından aynı koşullara tabi tutulması, taraflardan birinin diğerine göre daha zayıf bir duruma düşürülmeksizin iddia ve savunmalarını makul bir şekilde mahkeme önünde dile getirme fırsatına sahip olması anlamına gelir. Bu ilke, adil yargılanmanın bir gereği olarak, yargılama makamları önünde sahip olunan hak ve yükümlülükler açısından taraflar arasında eşitliğin tesis edilerek yargılama boyunca bu eşitliğin sürdürülmesi amacına hizmet eder. Ayrıca, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun (TCK) "Adalet ve kanun önünde eşitlik ilkesi" başlıklı 3. maddesinin 1. fıkrasında da "Suç işleyen kişi hakkında işlenen fiilin ağırlığıyla orantılı ceza ve güvenlik tedbirine hükmolunur" ifadesiyle orantılılık ilkesi yer alır.

İhtilat etmek, TDK'ya göre kullanıldığı yere göre iki farklı anlama gelir: 1. Görüşmek, iletişime geçmek, diyalog kurmak. 2. Benzer semptomlar gösteren iki farklı hastalığın birbirine karıştırılması. Adalet bağlamında "ihtilat etmek" ifadesinin özel bir anlamı bulunmamaktadır.

Necip Fazıl Kısakürek'in "Reis Bey" adlı eserinde, Reis Bey'in merhamet etmesi gerektiği şu nedenlerle savunulur: Adaletin tamamlanması için: Yanlış bir kararla idamına hükmettiği kişinin takıldığı mekânlara uğrayıp oradaki insanlarla tanışan ve onları anlamaya çalışan Reis Bey, merhametin insanları adalete yaklaştıran esas unsur olduğunu görür. Toplumsal huzur için: Nilüfer İlhan'a göre, eser suç ve kötülüklerin toplumdan merhamet duygusuyla izole edilebileceğini savunur. Kişisel dönüşüm için: Verdiği yanlış kararın ardından hayatını merhametin yaygınlaşmasına adayan Reis Bey, bu sayede kendini tanıma ve anlama fırsatı bulur.

Mâide Suresi 5/8. ayet, müminlere adaletle şahitlik yapmalarını ve bir topluluğa duydukları kin nedeniyle adaletsiz davranmaktan kaçınmalarını emreder. Ayetin tam çevirisi şu şekildedir: > "Ey iman edenler! Allah için hakkı ayakta tutan, adaletle şahitlik eden kimseler olun. Bir topluluğa duyduğunuz öfke, sakın sizi adaletsiz davranmaya sevk etmesin! Adaletli olun; takvaya en uygunu, en yakışanı budur. Allah'a karşı gelmekten sakının. Şüphesiz Allah, bütün yaptıklarınızdan haberdardır".

Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, mülakatların adil bir sistem olduğunu ve torpilin önüne geçildiğini savunmaktadır. Tekin'in mülakat sistemini savunma gerekçelerinden bazıları şunlardır: Öğretmenliğin kutsal bir meslek olması. Kod numarası sistemi. Kendi partisinde de mülakat yapılması. Ayrıca, Tekin mülakat puanının etkisini KPSS ile eşitleyecek bir düzenleme yapmayı planladıklarını da belirtmiştir.

"Bir Şeftali Bin Şeftali" kitabının ana fikri, dostlukların büyük zahmetlerle ortaya çıktığı ve sadakati beraberinde getirdiğidir. Kitapta ayrıca adaletsizlik, sınıf farklılıkları, toprak reformu, emek, sevgi, arkadaşlık, umutsuzluk gibi kavramlar işlenmiştir.

Adalet ve tabii hukuk aynı şey değildir. Adalet, eşitlik, hak ve ahlaka dayalı bir kavramı ifade eder. Tabii hukuk anlayışı, çağlara göre farklı adalet tanımları benimsemiştir: İlk Çağ: Tabiata uygun olan şey adildir. Orta Çağ: Tanrısal emirlere uygun olan şey adildir. Yeni Çağ: Akla uygun olan şey adildir.

Haksızlığa uğrayan bir kişi için güzel söz olarak şu ifadeler kullanılabilir: "Haksızlığa uğramak, haksızlık etmekten evlâdır". "Haksızlık karşısında susan, dilsiz şeytandır". "Haksız güç zalim, güçsüz hak çaresizdir". "Bir şahsa karşı yapılan haksızlık, herkese karşı yapılmış bir tehdit demektir". "İnsan dünyada bir hak'tan, bir de haksız olmaktan korkmalıdır". Ayrıca, haksızlığa uğrayan kişinin yapması gerekenler arasında, gerekirse helallik almak ve dua etmek de yer alır. Haksızlık durumunda yapılacaklar ve söylenecek sözler, kişisel tercihlere ve kültürel değerlere göre değişiklik gösterebilir.

Toplu yaşam kurallarına uyulmadığında, kolluk güçlerine, belediye zabıtasına, kaymakamlığa veya sulh mahkemesine başvurulabilir. Uyulmayan kuralın ilgili olduğu yasa ve maddeye göre şikayetler belgelenir ve ispatlanır. Ayrıca, Kat Mülkiyeti Kanunu kapsamında, site yönetimi tarafından işlem başlatma yetkisi de bulunmaktadır. Toplu yaşam kurallarına uyulmaması, komşular arasında ilişkilerin bozulmasına ve huzurlu bir ortamın sağlanamamasına da yol açabilir.

Fatih Sultan Mehmet'in adaletle ilgili bazı sözleri: "Aklı öldürürsen, ahlak da ölür. Akıl ve ahlak öldüğünde, millet bölünür. Kadı'yı satın aldığın gün adalet ölür. Adaleti öldürdüğün gün devlet de ölür." "Savaş herkesle, barış ancak onurlu kişilerle yapılır." "Eğer kanım ile yükselecekse Hz. Muhammed’in dini; durmayın kılıçlar doğrayın beni." "Fakirlerin ve yetimlerin kursağından kesilen nimet, ne askerlerimize, ne aleme sunulur. Bizler has müslümanlarız, şaibeli olan nimetler kursağımıza giremez." "Kanımla yükselecekse, Hz. Muhammed’in dini, alın kılıçla doğrayın beni." "Yerinde söz söylemesini bilen, özür dilemek zorunda kalmaz." Ayrıca, Fatih Sultan Mehmet'in adaletle ilgili bir olayı anlatan sözü de şu şekildedir: "Kadı'yı satın aldığın gün adalet ölür. Adaleti öldürdüğün gün devlet de ölür

Eski Mısır hukukunda bazı temel ilkeler: Ma’at İlkesi: Hukuk, evrensel düzen, doğruluk ve adaleti temsil eden Ma’at ilkesine dayanıyordu. Suçsuzluk Karinesi: Suçlanan kişi, masumiyetini kanıtlayana kadar suçlu kabul edilirdi. Tanıkların Önemi: Tanıklar önemli bir rol oynar ve yalan ifade vermek büyük bir suç olarak kabul edilirdi. Cinsiyet Eşitliği: Kadınlar mahkemelerde erkeklerle eşit haklara sahipti ve mal varlığı üzerinde mülkiyet hakları vardı. Hiyerarşik Yargı Sistemi: Küçük davalar yaşlılar konseyi tarafından, ciddi davalar ise vezir tarafından denetlenen daha yüksek mahkemeler tarafından görülürdü. Sosyal Hiyerarşi ve Cezalar: Cezalar, suçun niteliğine ve failin toplumdaki statüsüne göre değişirdi. Mülkiyet ve Miras Hukuku: Mülkiyet, miras ve aile hukukuyla ilgili düzenlemeler vardı. Eski Mısır'da yazılı bir hukuk kanunu bulunmamasına rağmen, mevcut belgeler ve metinler bu ilkeleri ortaya koymaktadır.

Ekrem İmamoğlu ve Mansur Yavaş, 31 Ocak 2025 tarihinde Çağlayan Adliyesi'nde halka şu mesajları verdiler: Ekrem İmamoğlu: "Bugünkü mesele adalet meselesidir, hak arama meselesidir, geleceğimiz meselesidir" dedi. Mansur Yavaş: "Türkiye'yi açık hava cezaevine çevirmek istiyorlar" diyerek, düşünce özgürlüğünün önemini vurguladı.

Adalet terazisi vektörlerini aşağıdaki sitelerde bulabilirsiniz: istockphoto.com. depositphotos.com. creazilla.com. tr.pngtree.com.

Hüküm vermenin önemli olmasının bazı nedenleri: Adalet ve hakkaniyetin sağlanması. Toplumsal düzenin korunması. Güvenlik hissi yaratma. Bireysel hakların korunması. Gelecekteki benzer davalara ışık tutma.

İstanbul Adalet Sarayı ek hizmet binası, Kuştepe Mahallesi'nde bulunmaktadır. Adres: Kuştepe Mah. İnönü Cad. No:1 Şişli, İstanbul.

Ulan İstanbul dizisinin konusu, İstanbul'da bir dolandırıcılık çetesinin lideri olan Kandemir ve ekibinin hikayeleridir. Çetenin temel felsefesi: "Adaletli çalmak"tır. Ekip üyeleri: Kandemir; Yaren; Ferdi; Karlos; Bahadır. Kandemir'in, eski dostu Ali Rıza Kaptan'ın kendi yüzünden hapse düştüğünü öğrenmesi, ekibi ve Kandemir'in hayatını değiştirir.

Adil olmak ile ilgili fotoğraflar için aşağıdaki kaynaklar kullanılabilir: Pinterest. Freepik. Ayrıca, Kocaeli Aydınlar Ocağı'nın "Adil Olmak" başlıklı yazısında da konuyla ilgili görseller bulunabilir.

Eşitlik ve adalet arasındaki temel fark, kaynakların dağıtımında yatmaktadır: Eşitlik, her bireye aynı fırsatların ve kaynakların verilmesi anlamına gelir. Adalet, bireylerin ihtiyaçlarına göre değişen düzeylerde destek sunmayı ifade eder. Özetle: - Eşitlik, aynılık ve fırsat eşitliğini temsil eder. - Adalet, ihtiyaca göre değişen desteklerle adil bir sonuç elde etmeyi amaçlar.

Yılanların Öcü romanının ana fikri, hangi koşulda olursa olsun hak yememek gerektiği ve sonunda adaletin mutlaka tecelli edeceğidir. Ayrıca eser, köy yerindeki küçük hesapları, bu hesapların peşinde koşan fırsatçıları, onların siyasetteki ve bürokrasideki uzantılarını ve o zalimlerin ezmek, yok etmek istediği aydınlık, güzel insanları anlatmaktadır. Fakir Baykurt'un bu romanı, 1959 Yunus Nadi Roman Armağanı'na değer görülmüş, ancak bu eser nedeniyle açılan soruşturma sonucunda yazar öğretmenlik mesleğinden uzaklaştırılmıştır.

Mutlak Adalet filmi, İzmir'de yaşayan ve ailesiyle sakin bir hayat süren bir öğretmen olan Metin'in, evine giren hırsızlar tarafından karısının tecavüze uğraması ve kızının ağır yaralanması sonucu yaşadığı travmayı anlatır. Metin, olayın şokuyla hırsızlardan birini öldürür ve nefsi müdafaa dışında adam öldürme suçundan hapse girer. Film, adalet arayışı ve adaletsizlik temalarını işler.