• Buradasın

    Öğrenilmiş çaresizliğe örnek nedir?

    Yazeka

    Arama sonuçlarına göre oluşturuldu

    Öğrenilmiş çaresizliğe bazı örnekler:
    • İş arama sürecinde başarısızlık: Sürekli iş başvurularının reddedilmesi sonucu, kişinin iş bulamayacağına inanıp yeni başvurular yapmaktan vazgeçmesi 14.
    • Kronik hastalıklarla mücadele: Kronik bir hastalıkla mücadele eden ve birçok tedavi denemesine rağmen iyileşme belirtisi göstermeyen bir hastanın, iyileşme umudunu kaybetmesi 15.
    • İlişki konusunda umutsuzluk: Bir dizi başarısız ilişki yaşayan kişinin, aşkın kendisi için bir seçenek olmadığına inanması 14.
    • Bağımlılıklardan kurtulamama: Sigara veya alkol gibi bağımlılık yaratan maddeleri bırakmaya çalışan ama başarılı olamayan birinin, hayatı boyunca bu alışkanlıklarından kurtulamayacağını düşünmesi 23.
    • Akademik yetersizlik: Okulda çok çalışmasına rağmen başarısız olan bir öğrencinin, ne kadar çaba sarf ederse etsin başarılı olamayacağını düşünüp çalışmaktan vazgeçmesi 45.

    Konuyla ilgili materyaller

    Kişilik özelliklerinden hangisinin öğrenilmiş çaresizlikle karşılaşma olasılığı fazladır?

    Karamsar (pesimist) kişilik özelliğine sahip bireylerin öğrenilmiş çaresizlikle karşılaşma olasılığı daha yüksektir. Karamsar kişiler, olayları genellikle içsel, küresel ve istikrarlı bir şekilde yorumlarlar. Buna karşın iyimser bir bakış açısına sahip olmak, olayları dışsal, özgül ve istikrarsız olarak ele almayı sağlar ve bu durumlarla daha uyumlu bir şekilde başa çıkmaya yardımcı olur. Öğrenilmiş çaresizlik, kişisel ve çevresel birçok faktöre bağlı olarak gelişebilir; bu nedenle kişilik özelliklerinin yanı sıra, çocukluk travmaları, sürekli stres, istismar ve depresyon gibi durumlar da bu sendromu tetikleyebilir. Öğrenilmiş çaresizlik belirtileri gözlemlendiğinde bir uzmana danışılması önerilir.

    Çaresiz kalmak ne demek?

    Çaresiz kalmak, çözüm yolu veya çıkar yolu bulamamak anlamına gelir. Örnek cümle: "Çaresiz kaldığım için ondan para istemek zorundayım." Bu deyim, hem fiziksel hem de psikolojik olarak ön plana çıkabilir.

    Öğrenme nedir ve nasıl gerçekleşir?

    Öğrenme, yeni bilgi, beceri, anlayış veya deneyim kazanma sürecidir. Öğrenmenin nasıl gerçekleştiğine dair temel aşamalar şunlardır: 1. Bilgi Toplama: Birey, çevresindeki olayları ve bilgileri gözlemleyerek veya dinleyerek yeni bilgiler edinir. 2. Bilgiyi İşleme: Toplanan bilgi, bireyin zihninde işlenir ve mevcut bilgilerle ilişkilendirilir. 3. Bilgiyi Depolama: İşlenen bilgi, uzun veya kısa vadeli bellekte saklanır. 4. Bilgiyi Geri Getirme: Birey, gerektiğinde öğrendiği bilgiyi geri getirir ve kullanır. Öğrenme türleri ise görsel, işitsel, kinestetik (dokunsal) ve okuma-yazma odaklı gibi çeşitli şekillerde olabilir.

    Öğrenilmiş çaresizliğin nedenleri nelerdir?

    Öğrenilmiş çaresizliğin başlıca nedenleri şunlardır: Çocukluk travmaları ve yetersiz ebeveyn ilgisi. Yoğun stres ve tekrarlanan olumsuz deneyimler. İnsanlara güven kaybı. Olumsuz çevre koşulları. Psikolojik sorunlar. Doğal afetler. Öğrenilmiş çaresizliğin mutlak bir nedeni yoktur; kişinin psikolojik yapısı ve yaşadığı olaylar, bu durumun oluşmasında etkili olabilir.

    Kabullenmiş çaresizlik sendromu nedir?

    Kabullenmiş çaresizlik sendromu, organizmanın gösterdiği tepkilerin sonuca ulaşmaması durumunda, sonucu değiştiremeyeceğine karşı oluşan inanç ile gelen bir ruh hâli durumudur. Bu sendromda kişi, sürekli olarak kötü durumlarla karşılaşacağına inanır ve bu inancı nedeniyle harekete geçmek istemez. Kabullenmiş çaresizlik sendromu, genellikle yoğun stres ile ilişkilendirilir ve majör depresyon ile sonuçlanabilir. Bu sendromdan şüphelenilen durumlarda bir uzmana danışılması önerilir.

    Çaresizlik ve çare bulmak arasındaki fark nedir?

    Çaresizlik ve çare bulmak arasındaki fark şu şekilde açıklanabilir: Çaresizlik, olumlu bir çözüme sahip olmama duygusudur; mevcut koşullar karşısında çözümsüzlük hissidir. Çare bulmak, çözümsüzlük hissine karşı, yani çaresizliğe karşı yapılan bir eylemdir. Çare bulmak, genellikle konu hakkında tecrübesi ve bilgisi olan kişilere veya kurumlara danışarak yapılır. Ayrıca, "çare" kavramı öznel bir tepkidir ve her birey için farklı olabilir.

    Öğrenilmiş çaresizlik deneyi toplumsal bir deney midir?

    Öğrenilmiş çaresizlik deneyi, toplumsal bir deney olarak kabul edilmez. Bu deney, ilk olarak 1960'lı yıllarda Martin Seligman ve arkadaşları tarafından köpekler üzerinde yapılan bir laboratuvar çalışmasıdır. Daha sonra, benzer deneyler insan denekler üzerinde de gerçekleştirilmiş ve insanlarda da öğrenilmiş çaresizlik olgusunun var olduğu kanıtlanmıştır.