• Buradasın

    Öğrenilmiş çaresizliğe örnek nedir?

    Yazeka

    Arama sonuçlarına göre oluşturuldu

    Öğrenilmiş çaresizliğe örnek olarak şunlar gösterilebilir:
    1. Derslerinde başarısızlık yaşayan öğrenci 1. Öğrenci, ne kadar çaba sarf etse de bir şeyi değiştiremeyeceğine inanır ve çalışmaktan vazgeçer 13.
    2. İş yerinde başarısız olan kişi 1. Kişi, yeni bir işe geçse bile durumu değiştiremeyeceğini düşünür ve bulunduğu yerde kalmaya devam eder 1.
    3. Girişimci 1. İki farklı fikirle iş hayatına atılan girişimci, istediği başarıyı gösteremedikten sonra "bir daha denememeliyim, zaten hiçbir şey değişmeyecek" diye düşünür 1.
    4. Her romantik ilişkisi hüsranla biten kişi 1. Kişi, bir daha asla bunu denemeyeceğine karar verir ve denese bile tekrar başarısız olacağını düşünür 1.
    5. Alkol bağımlısı 2. Kişi, alkolü birkaç kez bırakmayı deneyip başarısız olursa, alkolü hiçbir zaman bırakamayacağını düşünebilir 2.

    Konuyla ilgili materyaller

    Kişilik özelliklerinden hangisinin öğrenilmiş çaresizlikle karşılaşma olasılığı fazladır?

    Düşük öz saygı ve özgüven gibi kişilik özellikleri, öğrenilmiş çaresizlikle karşılaşma olasılığını artırır.

    Kabullenmiş çaresizlik sendromu nedir?

    Kabullenmiş çaresizlik sendromu, kişinin gösterdiği çabaların sonucu değiştirmeyeceğine olan inancının süreklilik göstermesi durumudur. Bu sendromda kişi, çaresizliği ve içinde bulunduğu zor durumu pekiştirdiğinden daimi olarak motivasyon kaybı yaşar ve hiçbir zaman harekete geçemez. Kabullenmiş çaresizlik sendromunun belirtileri arasında şunlar yer alır: - yaşam hevesini kaybetme; - sadece mecburi olduğu işleri yapma; - düşünme ve algılamada zayıflama; - özgüven eksikliği; - fizyolojik veya psikolojik olarak acıyı kabullenme. Bu sendromla başa çıkmak için öneriler: - kişiyi motive etmek ve kendini başarılı hissetmesini sağlamak; - kişinin başarısını takdir etmek; - gerekirse bilişsel davranışçı terapi gibi profesyonel destek almak.

    Çaresizlik ve çare bulmak arasındaki fark nedir?

    Çaresizlik ve çare bulmak arasındaki fark şu şekilde açıklanabilir: Çaresizlik, kişinin bir durum karşısında çözümsüzlük hissetmesi, çıkış yolu bulamaması ve kendini yetersiz görmesi durumudur. Çare bulmak ise, bir sorunun çözümüne ulaşmak için uygun yolları keşfetmek, çaba göstermek ve gerekli adımları atmaktır.

    Öğrenilmiş çaresizliğin nedenleri nelerdir?

    Öğrenilmiş çaresizliğin nedenleri genellikle tekrar eden olumsuz deneyimler ve bireyin bu durumlar üzerinde kontrol sahibi olmadığını düşünmesiyle ilişkilidir. İşte bazı başlıca nedenler: 1. Sürekli başarısızlık: Birey, defalarca çaba gösterip başarısızlığa uğradığında, gelecekteki durumlarda da hiçbir etkisi olmadığını düşünmeye başlar. 2. Travmatik olaylar: Çocukluk döneminde yaşanan duygusal veya fiziksel şiddet gibi travmatik deneyimler, bireyin kendini savunamayacağına ve olayları değiştiremeyeceğine inanmasına neden olabilir. 3. Stresli iş veya aile ortamı: Sürekli baskı altında yaşamak ve kontrolün kişinin elinde olmadığı algısının oluşması, öğrenilmiş çaresizliği tetikleyebilir. 4. Düşük özgüven: Kendi yeteneklerine güvenememe ve başkalarının desteğine bağımlı olma, bireyin çaresiz hissetmesine yol açabilir. 5. Olumsuz çevre koşulları: Destekleyici bir sosyal ortamın eksikliği ve sürekli başarısızlık öyküleri ile büyümek, öğrenilmiş çaresizliği artırabilir.

    Çaresiz kalmak ne demek?

    "Çaresiz kalmak" deyimi, çözüm yolu veya çıkar yolu bulamamak anlamına gelir.

    Öğrenilmiş çaresizlik deneyi toplumsal bir deney midir?

    Öğrenilmiş çaresizlik deneyi, toplumsal bir deney olarak kabul edilmez. Bu deney, ilk olarak 1960'lı yıllarda Martin Seligman ve arkadaşları tarafından köpekler üzerinde yapılan bir laboratuvar çalışmasıdır. Daha sonra, benzer deneyler insan denekler üzerinde de gerçekleştirilmiş ve insanlarda da öğrenilmiş çaresizlik olgusunun var olduğu kanıtlanmıştır.

    Öğrenme nedir ve nasıl gerçekleşir?

    Öğrenme, yeni bilgi, beceri, anlayış veya deneyim kazanma sürecidir. Öğrenmenin nasıl gerçekleştiğine dair temel aşamalar şunlardır: 1. Bilgi Toplama: Birey, çevresindeki olayları ve bilgileri gözlemleyerek veya dinleyerek yeni bilgiler edinir. 2. Bilgiyi İşleme: Toplanan bilgi, bireyin zihninde işlenir ve mevcut bilgilerle ilişkilendirilir. 3. Bilgiyi Depolama: İşlenen bilgi, uzun veya kısa vadeli bellekte saklanır. 4. Bilgiyi Geri Getirme: Birey, gerektiğinde öğrendiği bilgiyi geri getirir ve kullanır. Öğrenme türleri ise görsel, işitsel, kinestetik (dokunsal) ve okuma-yazma odaklı gibi çeşitli şekillerde olabilir.