• Buradasın

    Kaldırımlar şairi kimdir?

    Yazeka

    Arama sonuçlarına göre oluşturuldu

    Kaldırımlar şairi, Ahmet Necip Fazıl Kısakürek'tir 123.
    26 Mayıs 1904'te İstanbul'da doğan ve 25 Mayıs 1983'te aynı şehirde hayatını kaybeden Kısakürek, ilk şiir kitabı "Kaldırımlar"ın yayımlanmasının ardından bu isimle anılmaya başlanmıştır 134.
    5 kaynaktan alınan bilgiyle göre:

    Konuyla ilgili materyaller

    Kaldırımlar şiiri Necip Fazıl'ın hangi dönemine aittir?

    Necip Fazıl Kısakürek'in "Kaldırımlar" şiiri, şairin gençlik dönemine, bireysel ve karamsar şiirlerini kaleme aldığı bir döneme aittir. Şiir, 1928 yılında yayımlanan aynı isimli şiir kitabında yer almış ve Necip Fazıl'a geniş çapta ün kazandırmıştır. Necip Fazıl, 1934 yılına kadar bohem bir hayat sürerken, 1934'te Nakşibendî şeyhi Abdülhakim Arvasi ile tanışmasıyla birlikte daha mistik ve metafizik bir çizgiye yönelmiş ve bu tarihten sonra yazdığı bazı şiirlerini yeni ideolojisine göre değiştirmiştir.

    Kaldırımlar şiiri neden iki kez yazıldı?

    Necip Fazıl Kısakürek'in "Kaldırımlar" şiiri, şiirin ilk çıkışından itibaren çeşitli değişiklikler yapıldığı için iki kez yazılmıştır. Şiirin ilk çıkışı 1928 Nisan'ında, devrin kaliteli bir sanat ve fikir dergisi olan Hayat mecmuasında olmuştur. Şiir, 1928'den 1969'a kadar çeşitli değişiklikler geçirmiş, 41 yıllık bir oluşum süreci yaşamıştır. Şiirde yapılan değişikliklerden bazıları şunlardır: "Kaldırımlar, ıstırap çekenlerin annesi" iken, "Kaldırımlar, çilekeş yalnızların annesi" olur. "Kaldırımlar, derdime kardeş çıkan insandır" dizesi, "Kaldırımlar, içimde yaşamış bir insandır" şeklinde değişir. "Kaldırımlar, duyulur sükûn içinde sesi" dizesi, "Kaldırımlar, duyulur ses kesilince sesi" olarak değişir. "Kaldırımlar, içimde uzayan bir lisandır" dizesi, "Kaldırımlar, içimde kıvrılan bir lisandır" olur.

    Kaldırımlar kimin eseri?

    “Kaldırımlar” şiiri, Necip Fazıl Kısakürek'e aittir.

    Kaldırımlar şiire göre edebi dönemi bulma nedir?

    Necip Fazıl Kısakürek'in "Kaldırımlar" şiirinin edebi dönemi, Cumhuriyet dönemi Türk şiiridir. Özellikle 1920'li yıllarda bireycilik, yabancılaşma ve yalnızlık temalarının ön plana çıktığı bu dönemde, şair bireyin ruhsal yalnızlığını, modern şehir hayatının yabancılaştırıcı etkisini ve varoluşsal çatışmalarını işlemiştir. "Kaldırımlar", aynı zamanda modern bireyin çıkışsızlığını, yalnızlığını ve korkularını işlerken geleneksel söyleyiş biçimlerinden tamamen kopmadan bunları dönüştürerek kullanması bakımından da çift yönlü bir şiir olarak değerlendirilebilir.

    Kaldırımlar şiiri hangi akıma aittir?

    Necip Fazıl Kısakürek'in "Kaldırımlar" şiiri, saf şiir anlayışı ve Büyük Doğu Hareketi akımına aittir. Ayrıca, şiirin toplumcu gerçekçi bir yönü de bulunmaktadır. Saf şiir anlayışı: Şiir, bireysel duyguları ve yalnızlığı derin psikolojik betimlemelerle işler. Büyük Doğu Hareketi: Şiir, 1928 yılında yayımlanan bu akımın en bilinen örneklerindendir. Toplumcu gerçekçi yön: İlk bölümlerde bireysel yalnızlık, toplumsal bir boyuta evrilir ve yoksulluk, çaresizlik gibi temalar işlenir.

    Eski şairler kimlerdir?

    Eski şairlerden bazıları şunlardır: Ahmet Haşim; Ahmet Hamdi Tanpınar; Asaf Halet Çelebi; Ahmet Muhip Dranas; Oktay Rifat; Edip Cansever; Hilmi Yavuz; Fuzuli; Nesimi; Ahmed Paşa. Ayrıca, Osmanlı divan şiir geleneği kapsamında birçok ünlü şair bulunmaktadır, örneğin Bâki, Hayâlî, Nedim, Nef'i, Nergisi, Neşati, Seyyid Vehbi, Sünbülzade Vehbi ve Şeyh Galip. Kadın şairler arasında ise Zeynep Hatun, Mihrî Hatun, Ani Hatun, Fıtnat Hanım, Leylâ Hanım, Şeref Hanım, Âdile Sultan, Tevhîde Hanım, Feride Hanım ve Nigâr Hanım sayılabilir.

    Kaldırımlar şiiri ne anlatmak istiyor?

    Necip Fazıl Kısakürek'in "Kaldırımlar" şiiri, bireyin yalnızlık, korku ve varoluşsal sorgulama gibi duygularını işler. Şiirde anlatılan bazı temalar: Yalnızlık: Şair, ıssız bir sokakta yalnız başına yürür ve kaldırımlar dışındaki tek uyanık varlıklardır. Korku: Gece karanlığında, her sokak başını devlerin kestiği ve evlerin pencerelerinin âmâlara benzetildiği bir atmosferde korku hissedilir. Gece: Gece, bir kadına benzetilir ve ölüm arzusu ile anne karnına dönüş arasında bir ilişki kurulur. Ölüm: Şair, kaldırımlarda ölmeyi arzular; sabah, ölümle eş değerdedir. Şiir, modern bireyin çıkışsızlığını ve yalnızlığını, geleneksel temaları modern bir ruhsallıkla işleyerek anlatır.