• Buradasın

    Kafiye göz için mi kulak için mi Tanzimat dönemi?

    Yazeka

    Arama sonuçlarına göre oluşturuldu

    Tanzimat döneminde kafiye anlayışı "kulak için" olarak değişmiştir 13.
    Bu dönemde Recaizade Mahmut Ekrem, "kafiye göz içindir" anlayışını terk ederek, ses benzerliğinin önemli olduğunu ve kafiyenin kulakta hoş bir etki bırakması gerektiğini savunmuştur 2.

    Konuyla ilgili materyaller

    Göz için kafiye ne demek?

    Göz için kafiye, sadece yazılış benzerliği olan, ses benzerliğinin ikinci planda kaldığı kafiye anlayışıdır. Bu anlayışa göre, dize sonlarında mutlaka aynı ses kullanılmalıdır. Göz için kafiye anlayışına bir örnek: > Memleket bitti, yine bitmedi hâlâ sen ben; Bize bu hal ile bizden büyük olmaz düşmen. Dest-i âdâdeyiz, Allah için ey ehl-i vatan. Göz için kafiye anlayışı, divan edebiyatında kullanılmıştır. Göz için kafiye anlayışını savunan sanatçılardan biri Yahya Kemal Beyoğlu'dur.

    Tanzimat'ın 2 döneminde şiirde ne oldu?

    Tanzimat'ın ikinci döneminde şiirde şu değişiklikler meydana gelmiştir: Sanat Anlayışı: "Sanat, sanat içindir." anlayışı benimsenmiş, bireysel duyarlılıklara ağırlık verilmiştir. Temalar: Bireysel temalar (aşk, doğa) öne çıkmış, toplumsal konular ikinci plana atılmıştır. Dil: Şiir dili daha ağır, süslü ve sanatlı hale gelmiştir. Ölçü ve Nazım Biçimleri: Aruz ölçüsü kullanılmış, hece ölçüsü de denenmiştir. Yeni nazım biçimleri tercih edilmiş, divan şiirinin klasik nazım biçimleri bırakılmıştır. Konu Bütünlüğü: Beyitler arasında konu bütünlüğüne önem verilmiştir. Felsefi ve Metafizik Temalar: Ölüm, yokluk, varlık gibi soyut konular işlenmiştir.

    10 sınıf edebiyat uyak ve kafiye nedir?

    Kafiye (uyak), şiirde mısra sonlarındaki yazılışları ve okunuşları aynı, anlamları ve görevleri farklı kelimelerin, eklerin benzerliğine denir. Kafiye çeşitleri: Yarım kafiye: Tek ses/harf benzerliğine dayanan kafiyedir. Tam kafiye: İki ses/harf benzerliğine dayanan kafiye türüdür. Zengin kafiye: Üç ya da daha çok ses/harf benzerliğine dayanan kafiye türüdür. Tunç kafiye: Ses/harf benzeşmesinin üçten fazla olması durumunda kelimelerin biri genellikle diğerini içine alır. Cinaslı kafiye: Anlamları ayrı, fakat yazılış ve okunuşları aynı olan kelime ve kelime gruplarının mısra sonunda tekrarı ile oluşan kafiyedir. Kafiye şeması, mısraların son seslerine bakılarak bir dörtlüğün kafiye düzeninin çıkarılmasıdır. Redif, dize sonlarında yinelenen aynı görevdeki ekler ya da sözcüklerdir.

    Tanzimat dönemi şiiri kaça ayrılır?

    Tanzimat dönemi şiiri, birinci dönem ve ikinci dönem olmak üzere ikiye ayrılır. Birinci dönem: 1860-1876 yılları arasını kapsar. İkinci dönem: 1876-1896 yılları arasını kapsar. Bu dönemlerin ayrılmasında temel etken, sanatçılar arasındaki edebi görüş ayrılıklarıdır.

    Tanzimat dönemi şiirinin özellikleri nelerdir?

    Tanzimat dönemi şiirinin bazı özellikleri: Konu Değişikliği: Aşk, hasret gibi kişisel konular bir yana bırakılıp eşitlik, özgürlük, adalet gibi toplumsal konulara önem verilmiştir. Dil: Dilde sadeleşme amaçlanmış, ancak bu konuda başarılı olunamamıştır. Nazım Şekilleri: Divan şiiri nazım şekilleri (gazel, kaside, terkib-i bent vb.) kullanılmıştır. Ölçü: Aruz ölçüsü kullanılmış, hece ölçüsü ise az da olsa denenmiştir. Bütünlük: Konu bütünlüğüne ve şiirin baştan sona belirli bir düşünce etrafında gelişmesine önem verilmiştir. Fransız Etkisi: Özellikle ikinci dönemde Fransız şiirinden etkilenilmiş, yeni nazım şekilleri denenmiştir. Toplumsal Temalar: Şiirlerde kanun, düzen, bayrak, millet gibi kavramlar işlenmiştir. Sanat Anlayışı: İlk dönemde "toplum için sanat", ikinci dönemde ise "sanat için sanat" anlayışı benimsenmiştir.

    Tanzimat dönemi şiirinde ilkler nelerdir?

    Tanzimat dönemi şiirinde ilkler şunlardır: 1. İlk resmi Türkçe gazete: Takvim-i Vakayi (1831). 2. İlk yarı resmi gazete: Ceride-i Havadis (1840). 3. İlk özel gazete: Tercüman-ı Ahval (1860) / Şinasi ile Agah Efendi. 4. Matbaada basılan ilk kitap: Vankulu Lügati (1729). 5. Edebiyat kelimesini ilk kullanan: Şinasi. 6. İlk çeviri roman: Yusuf Kamil Paşa / Fenelon’dan Telemak (1859). 7. İlk tarihi roman: Namık Kemal / Cezmi (1880). 8. İlk şiir çevirisi: Şinasi / Müntehabat-ı Eşar (1870). 9. İlk Batılı anlamda fabl: Eşek İle Tilki - Şinasi. 10. İlk Batılı anlamda eleştiri: Tahrib-i Harabat (1885), Takip (1885) / Namık Kemal.

    Divan edebiyatında hangi kafiyeler kullanılır?

    Divan edebiyatında kullanılan bazı kafiye türleri şunlardır: Mücerred kafiye. Mürekkep kafiye: Müreddef kafiye. Mukayyed kafiye. Müesses kafiye. Cinaslı kafiye. Ayrıca, divan edebiyatında zü’l-kavâfî (çok kafiyeli) ve tarsî’ (mısra sonlarındaki kafiyelerden önce, iki mısrada paralel olarak yer alan aynı vezindeki kelimelerin birbiriyle kafiyeli olması) gibi kavramlar da kullanılır.