• Buradasın

    1950 ve 1980 arası hikaye özellikleri nelerdir?

    Yazeka

    Arama sonuçlarına göre oluşturuldu

    1950 ve 1980 yılları arasında Türk edebiyatında hikaye türü, çeşitli eğilimlerle gelişimini sürdürmüştür 24. Bu dönemde öne çıkan hikaye türleri şunlardır:
    • Toplumcu gerçekçi hikayeler: Kemal Tahir, Orhan Kemal, Yaşar Kemal gibi yazarlar, toprak kavgaları, tarımın makineleşmesi ve köyden kente göç gibi toplumsal konuları işlemiştir 24.
    • Bireyin iç dünyasını esas alan hikayeler: Peyami Safa, Ahmet Hamdi Tanpınar gibi yazarlar, bireyin psikolojisini ve iç dünyasını çözümlemiştir 24.
    • Modernist hikayeler: Yusuf Atılgan, Oğuz Atay, Ferit Edgü gibi yazarlar, bireyin iç dünyası, bunalımları ve yalnızlıklarını ele almıştır 24.
    • Milli ve dini duyarlılıkları yansıtan hikayeler: Hüseyin Nihal Atsız, Mustafa Necati Sepetçioğlu gibi yazarlar, milli ve dini konuları işlemiştir 24.
    Bu dönemde ayrıca, 1960'lardan itibaren yenilikçi bir anlayış ortaya çıkmış ve modernizmi esas alan, farklı anlatım tekniklerinin kullanıldığı hikayeler yazılmıştır 34.
    5 kaynaktan alınan bilgiyle göre:

    Konuyla ilgili materyaller

    1950 sonrası roman özellikleri nelerdir?

    1950 sonrası Türk romanının bazı özellikleri: Konu ve yönelim çeşitliliği: Roman türü, toplumcu gerçekçi, modernist, bireyin iç dünyasını esas alan ve millî-dinî duyarlılıkları yansıtan gibi farklı eğilimlerle gelişimini sürdürmüştür. Toplumsal sorunlar: Toplumcu gerçekçi romanlar, toprak kavgaları, tarımın makineleşmesi, köyden kente göç ve sınıfsal farklılıklar gibi toplumsal sorunları işlemiştir. Psikolojik çözümlemeler: Bireyin iç dünyasını esas alan romanlarda psikoloji biliminden yararlanılarak bireyin psikolojisi çözümlenmiştir. Anlatım teknikleri: Modernist romanlarda iç konuşma, iç çözümleme ve bilinç akışı gibi teknikler ön plana çıkmıştır. Varoluşçu etkiler: Bazı romanlarda varoluşçu felsefenin etkileri görülmüştür. 1950 sonrası Türk romanı, düşünsel ve sosyal gelişmelere paralel olarak yeni anlatım yolları, konular ve izlekler aramıştır.

    1940 ve 1960 yılları arasında hangi hikaye anlayışı vardır?

    1940 ve 1960 yılları arasında Türk edebiyatında çeşitli hikaye anlayışları ön plana çıkmıştır: Toplumcu-gerçekçi hikaye: Sadri Ertem, Sabahattin Ali, Kemal Tahir, Yaşar Kemal gibi yazarlar, Anadolu'daki köy ve kasabaların sorunlarını, ağa-köylü, zengin-fakir çatışmalarını işlemiştir. Bireyin iç dünyasını esas alan hikaye: Ahmet Hamdi Tanpınar, Tarık Buğra, Mustafa Kutlu gibi yazarlar, bireylerin bunalımlarını, yalnızlıklarını ve karmaşık ruh hallerini ele almıştır. Modernist hikaye: Bu anlayışta geleneksel anlatım reddedilmiş, şiirsel ve sembolik bir dil kullanılmıştır. Ayrıca, bu dönemde yazarlar, dilde sadeleşme hareketine bağlı kalarak eserlerini herkesin anlayabileceği bir dille kaleme almışlardır.

    1940-1970 yılları arasındaki hikayelerde hangi konular ele alınmıştır?

    1940-1970 yılları arasındaki hikayelerde ele alınan bazı konular: Toplumsal konular. Bireysel konular. II. Dünya Savaşı ve etkileri. Yenilikçi anlatım teknikleri. Bu dönemde hikayelerde realizm, natüralizm, toplumcu gerçekçilik ve modernizm gibi akımların etkileri görülmüştür.

    1950-1960 yılları arasında Türk hikayesinde hangi konular işlenmiştir?

    1950-1960 yılları arasında Türk hikayesinde işlenen bazı konular: Toplumsal konular: Köylülerin, işçilerin ve kenar semt halkının sorunları; 27 Mayıs 1960 askeri darbesi ve 12 Mart askeri muhtıra gibi dönemin siyasi olayları; Köyden kente göç; Almanya'ya işçi göçü ve bu göçün getirdiği sorunlar; Fırsat eşitsizliği ve işsizlik. Bireysel konular: İnsanın çevresiyle uyumsuzluğu ve toplumla çatışması; Bunalım, yalnızlık, içsel sıkıntılar ve yabancılaşma. Bu dönemde yazarlar, modernizm ve postmodernizm akımlarıyla hikayeyi teknik ve anlatım olarak geliştirmişlerdir.

    1950-1980 arası hikaye ve 1960 sonrası hikayenin farkları nelerdir?

    1950-1980 arası hikayeler ile 1960 sonrası hikayeler arasındaki bazı farklar şunlardır: Toplumsal ve bireysel temalar: 1950-1980 arası hikayelerde toprak kavgası, tarımın makineleşmesi, köyden kente göç gibi toplumsal konular ön plandayken, 1960 sonrası hikayelerde varoluş, kuşak çatışması, yalnızlık gibi bireysel konular işlenmiştir. Edebi akımların etkisi: 1950-1980 arası hikayelerde realizm, natüralizm gibi akımlar etkili olurken, 1960 sonrası hikayelerde postmodernizm ve modernizm akımları öne çıkmıştır. Anlatım teknikleri: 1960 sonrası hikayelerde bilinç akışı, iç konuşma, geriye dönüş gibi anlatım teknikleri sıkça kullanılmıştır. Yazar sayısı ve çeşitliliği: 1960 sonrası hikayelerde yazar sayısı artmış ve eserlerde anlayış ve konu çeşitliliği ortaya çıkmıştır. Küçürek hikaye: 1960 sonrası hikayelerde "küçürek hikaye" (minimal hikaye) ortaya çıkmıştır. Bu dönemde kadın yazarların sayısı da artmıştır; başta Sevim Burak, Leyla Erbil ve Ayfer Tunç olmak üzere birçok kadın yazarın kaleme aldığı öyküler büyük ilgi görmüştür.

    1980 sonrası hikaye anlayışı nedir?

    1980 sonrası Türk hikaye anlayışında öne çıkan bazı özellikler şunlardır: Bireysellik: Toplumsal konulardan çok bireysel konular işlenmiştir. Yeni anlatım teknikleri: Postmodernizmin etkisiyle parçalı anlatı, iç içe geçmiş zaman kullanımı, flashback ve paralel anlatı gibi teknikler kullanılmıştır. İmgesel dil: Metafor ve imgelerle zenginleştirilmiş bir anlatım benimsenmiştir. Okurun aktif rolü: Yazarlar, okuru metnin oluşumuna ortak etmiş ve pasif alıcı konumundan çıkararak aktif katılımcı haline getirmiştir. Toplumsal yabancılaşma: Şehirleşme, teknolojik gelişmeler ve kapitalist düzenin birey üzerindeki etkileri eleştirel bir bakış açısıyla ele alınmıştır. Deneysellik: Türler arası geçişler yapılarak yeni anlatım olanakları yaratılmıştır. Bu dönemde Murathan Mungan, Cemil Kavukçu, Özcan Karabulut, Jale Sancak, Ayfer Tunç, Murat Gülsoy gibi yazarlar öne çıkmıştır.

    1960-1980 yılları arasında Türk hikayesinde hangi konular işlenmiştir?

    1960-1980 yılları arasında Türk hikayesinde işlenen bazı konular: Toplumsal sorunlar: Gecekondu bölgelerinde yaşayan insanların sorunları, işçiler, Almanya'ya göç eden işçilerin yaşantıları, köyden kente göç, işsizlik. Bireysel temalar: Bireyin çevresiyle uyumsuzluğu, toplumla olan çatışması, yabancılaşma, yalnızlık, kuşak çatışması. Siyasi ve günlük olaylar: Dönemin siyasi olayları, toplumsal meseleler. Kadın sorunları: Kadınların sosyal ve kültürel hayatta yaşadığı zorluklar, cinsiyet rolleri, aile yapıları. Varoluşçuluk: Varoluşçuluk akımı hikayelerde etkili olmuştur. Bu dönemde yazarlar, modernizm ve postmodernizm akımlarıyla hikayeyi teknik ve anlatım olarak geliştirmişlerdir.