• Buradasın

    Yargılamanın iadesi ve kanun yararına temyiz arasındaki fark nedir?

    Yazeka

    Arama sonuçlarına göre oluşturuldu

    Yargılamanın iadesi ve kanun yararına temyiz arasındaki temel farklar şunlardır:
    1. Başvuru Yetkisi:
      • Yargılamanın İadesi: Başvurular, belirli süreler içinde ve kanunda belirtilen sebeplerden biri gerçekleştiğinde yapılabilir 2.
      • Kanun Yararına Temyiz: Bu yol, yalnızca Adalet Bakanlığı'nın istemi üzerine veya belirli koşulların sağlanması durumunda Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı tarafından başlatılabilir 14.
    2. Amaç:
      • Yargılamanın İadesi: Hatalı kararların düzeltilmesi ve mağduriyetlerin giderilmesi amacı taşır 2.
      • Kanun Yararına Temyiz: Kararın hukuka aykırı olduğunu tespit ederek, yasal hataların düzeltilmesi ve yargı kararlarının hukuka uygunluğunun sağlanması için kullanılır 14.
    3. Geçerlilik Alanı:
      • Yargılamanın İadesi: Genellikle ceza davalarında uygulanır, ancak bazı özel durumlarda medeni hukuk alanında da geçerli olabilir 2.
      • Kanun Yararına Temyiz: Hem ceza hem de medeni hukuk davalarında geçerlidir 2.
    4. Sonuç:
      • Yargılamanın İadesi: Mahkeme, yeni delil veya bilgiler ışığında kararını yeniden değerlendirir 2.
      • Kanun Yararına Temyiz: Yargıtay Ceza Dairesi, istemi yerinde bulursa kararı kanun yararına bozar; aksi halde istem reddedilir 4.
    5 kaynaktan alınan bilgiyle göre:

    Konuyla ilgili materyaller

    Kanun yararına temyiz dilekçesi ile kanun yararına bozma aynı şey mi?

    Hayır, kanun yararına temyiz dilekçesi ile kanun yararına bozma aynı şey değildir. Kanun yararına bozma, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 309. ve 310. maddelerinde düzenlenen, hakim veya mahkeme tarafından verilen ve istinaf veya temyiz incelemesinden geçmeksizin kesinleşen karar veya hükümlerdeki hukuka aykırılıkların giderilmesini sağlayan olağanüstü bir kanun yoludur. Kanun yararına temyiz ise, Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 363. maddesinde düzenlenen ve ilk derece mahkemelerinin kesin olarak verdikleri kararlar ile istinaf incelemesinden geçmeden kesinleşmiş bulunan kararlarına karşı başvurulan bir yöntemdir.

    Hangi kararlar temyiz edilemez HMK?

    6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu (HMK) uyarınca aşağıdaki kararlar temyiz edilemez: 1. Miktar veya değeri belirli bir sınırı geçmeyen davalar (2024 yılı için 378.290 TL). 2. Geçici hukuki korumalar hakkında verilen kararlar. 3. Çekişmesiz yargı işlerinde verilen kararlar. 4. Soybağına ilişkin sonuçlar doğuran davalar hariç olmak üzere, nüfus kayıtlarının düzeltilmesine ilişkin kararlar. 5. İlk derece mahkemeleri arasındaki yetki ve görev uyuşmazlıklarını çözmek için verilen kararlar. 6. Yargı çevresi içindeki ilk derece mahkemesi hakimlerinin davayı görmeye hukuki veya fiilî engellerinin çıkması hâlinde, davanın başka bir mahkemeye nakline ilişkin kararlar.

    Kanun yararına temyizde infazın durdurulması nasıl yapılır?

    Kanun yararına temyizde infazın durdurulması, kesinleşmiş hükmün infazını kendiliğinden durdurmaz. İnfazın durdurulması talebi, hem kanun yararına bozma istemini inceleyen Yargıtay ceza dairesinden hem de dosyanın gönderildiği yerel mahkemeden istenebilir. Ayrıca, kanun yararına bozma başvurusu devam ederken ve henüz karar verilmemişken, ilk derece mahkemesince infazın durdurulması mümkündür.

    CMK'ya göre temyiz nedenleri nelerdir?

    5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'na (CMK) göre temyiz nedenleri şunlardır: Hukuka aykırılık. Sanığın lehine olan hukuk kurallarına aykırılık. Hükme etki etmeyen hukuka aykırılıklar. Mutlak temyiz nedenleri. Temyiz, ancak hükmün hukuki yönüne ilişkin olabilir ve maddi olay ile olguların denetimi temyiz kanun yolunda yapılmaz.

    Hangi kararlar temyiz edilebilir?

    Temyiz edilebilecek kararlar, Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 361. maddesinde belirtilmiştir. Temyiz edilemeyecek kararlar ise aynı kanunun 362. maddesinde sınırlı sayıda sayılmıştır. Bu kararlar arasında: Miktar veya değeri belirli bir sınırı geçmeyen davalara dair Bölge Adliye Mahkemesi kararları; Sulh hukuk mahkemesinin görevine giren davalar; Soy bağına ilişkin sonuçlar doğuran davalar hariç, nüfus kayıtlarının düzeltilmesine ilişkin davalar; Çekişmesiz yargı işlerinde verilen kararlar; Geçici hukuki korumalar hakkında verilen kararlar (ihtiyati tedbir, ihtiyati haciz gibi) yer alır. Temyiz süresi, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftadır.

    Yargılamanın iadesi nedir?

    Yargılamanın iadesi, kesinleşmiş hükümlere karşı başvurulan, maddi anlamda kesin hüküm teşkil eden kararlardaki ağır yargılama hatalarının ve eksikliklerin giderilmesi için kullanılan olağanüstü bir kanun yoludur. Bu kanun yoluna, kararın kesinleştiği ve kanun yollarının açık olduğu durumlarda başvurulamaz; çünkü bu tür kararlardaki hatalar kanun yolu denetimiyle giderilebilir. Yargılamanın iadesi sebepleri arasında şunlar bulunur: Mahkemenin kanuna uygun olarak teşekkül etmemiş olması; Davaya bakması yasak olan veya hakkındaki ret talebi kesinleşen hakimin karar vermiş olması; Vekil veya temsilci olmayan kişilerin huzuruyla davanın görülmüş olması; Karara esas alınan bir belgenin sahte olması; Karara esas alınan tanığın yalan tanıklık yapmış olması. Yargılamanın iadesi, kararın icrasını durdurmaz; ancak talep üzerine, mahkemenin teminat şartıyla icranın durdurulması kararı verme yetkisi vardır.

    HMK kanun yararına temyiz süresi ne zaman başlar?

    HMK'ya göre kanun yararına temyiz süresi, kararın kesinleşmesi ile başlar. Yüze karşı (tefhimen) verilen kararlar için temyiz süresi, kararın duruşmada açıklandığı gün başlar. Gıyapta verilen kararlar için ise süre, gerekçeli kararın tebliğ edildiği tarihte başlar. Kanun yararına temyiz, olağanüstü bir kanun yolu olduğu için belirli bir süreye bağlı değildir; ilgili taraflar, herhangi bir süreye bağlı olmadan başvuru yapabilir.