• Buradasın

    Kanun yararına temyiz dilekçesi ile kanun yararına bozma aynı şey mi?

    Yazeka

    Arama sonuçlarına göre oluşturuldu

    Hayır, kanun yararına temyiz dilekçesi ile kanun yararına bozma aynı şey değildir.
    Kanun yararına bozma, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 309. ve 310. maddelerinde düzenlenen, hakim veya mahkeme tarafından verilen ve istinaf veya temyiz incelemesinden geçmeksizin kesinleşen karar veya hükümlerdeki hukuka aykırılıkların giderilmesini sağlayan olağanüstü bir kanun yoludur 123.
    Kanun yararına temyiz ise, Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 363. maddesinde düzenlenen ve ilk derece mahkemelerinin kesin olarak verdikleri kararlar ile istinaf incelemesinden geçmeden kesinleşmiş bulunan kararlarına karşı başvurulan bir yöntemdir 4.
    5 kaynaktan alınan bilgiyle göre:

    Konuyla ilgili materyaller

    Kesinleşme iptal ve temyiz dilekçesi nedir?

    Kesinleşme, iptal ve temyiz dilekçeleri farklı hukuki süreçleri ifade eder: 1. Kesinleşme Dilekçesi: Bir mahkeme kararının kesinleşmesi için yazılan dilekçedir. 2. İptal Dilekçesi: İdari yargıda, kesinleşmiş bir kararın hukuka aykırı olduğunun tespit edilmesi durumunda, Adalet Bakanlığı veya Danıştay Başsavcılığına sunulan dilekçedir. 3. Temyiz Dilekçesi: Bir mahkeme kararının üst mahkeme olan Yargıtay tarafından yeniden incelenmesi için yazılan dilekçedir.

    Temyiz ve temyize başvuru arasındaki fark nedir?

    Temyiz ve temyize başvuru arasındaki fark şu şekildedir: - Temyiz, hukuk davalarında Bölge Adliye Mahkemeleri tarafından verilen nihai kararların Yargıtay tarafından hukuki açıdan denetlenmesini sağlayan en üst düzey olağan kanun yoludur. - Temyize başvuru ise, bu denetim sürecinin ilk adımıdır ve kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde yapılması gerekir. Özetle: Temyiz, sürecin tamamını ifade ederken; temyize başvuru, bu sürecin ilk aşamasını oluşturan başvurudur.

    Bozma ve kanun yararına bozma arasındaki fark nedir?

    Bozma ve kanun yararına bozma arasındaki temel farklar şunlardır: 1. Bozma: Olağan bir kanun yoludur ve ilk derece mahkemeleri ile bölge adliye mahkemesi hukuk dairelerinin verdiği kararların temyiz incelemesi sonucunda yapılır. 2. Kanun Yararına Bozma: Olağanüstü bir kanun yoludur ve hakim veya mahkemeler tarafından verilen ve temyiz incelemesinden geçmeden kesinleşen kararlara karşı Adalet Bakanlığı veya Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından başvurulur.

    Kanun yararına bozma nedir?

    Kanun yararına bozma, hâkim veya mahkeme tarafından verilen ve istinaf veya temyiz incelemesinden geçmeksizin kesinleşen karar veya hükümlerde hukuka aykırılık bulunması durumunda, Adalet Bakanlığı'nın bu karar veya hükümlerin bozulması istemiyle Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'na başvurmasıdır. Kanun yararına bozma başvuru nedenleri arasında maddi hukuka veya usul hukukuna ilişkin hukuka aykırılıklar yer alır. Kanun yararına bozma başvurusu yapma yetkisi, Adalet Bakanlığı'na aittir. Kanun yararına bozma, kesinleşmiş hükümlerin infazını kendiliğinden durdurmaz; infazın durdurulması isteniyorsa, kararla birlikte ilgili yargı mercilerinden ayrıca talepte bulunulması gerekir.

    Kanun yararına bozma CMK'nın hangi maddesinde düzenlenmiştir?

    Kanun yararına bozma, CMK'nın 309 ve 310. maddelerinde düzenlenmiştir.

    Temyiz üzerine kesinleşen karar nasıl bozulur?

    Temyiz üzerine kesinleşen bir karar, iki farklı yolla bozulabilir: 1. Kanun Yararına Bozma: Bu yol, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 309 ve 310. maddelerinde düzenlenmiştir. 2. Yargılamanın Yenilenmesi: Hükümlü lehine yargılamanın yenilenmesi, CMK'nın 311. maddesinde hükme bağlanmıştır.

    Hangi kararlar temyiz edilebilir?

    Temyiz edilebilecek kararlar, Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 361. maddesinde belirtilmiştir. Temyiz edilemeyecek kararlar ise aynı kanunun 362. maddesinde sınırlı sayıda sayılmıştır. Bu kararlar arasında: Miktar veya değeri belirli bir sınırı geçmeyen davalara dair Bölge Adliye Mahkemesi kararları; Sulh hukuk mahkemesinin görevine giren davalar; Soy bağına ilişkin sonuçlar doğuran davalar hariç, nüfus kayıtlarının düzeltilmesine ilişkin davalar; Çekişmesiz yargı işlerinde verilen kararlar; Geçici hukuki korumalar hakkında verilen kararlar (ihtiyati tedbir, ihtiyati haciz gibi) yer alır. Temyiz süresi, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftadır.