• Buradasın

    Sulh Hukuk Mahkemesi'nde avukat zorunlu mu?

    Yazeka

    Arama sonuçlarına göre oluşturuldu

    Sulh Hukuk Mahkemesi'nde avukat tutma zorunluluğu genel olarak yoktur 34.
    Ancak, bazı durumlarda avukatın bulunması yasal bir zorunluluktur:
    • Çocukların ifadesi: 18 yaşından küçük şüpheli veya sanıkların ifadesi alınırken avukatın bulunması zorunludur 2.
    • Ağır ceza gerektiren suçlar: Soruşturma ve kovuşturmaya konu suçun alt sınırının beş yıldan fazla hapis cezasını gerektirmesi durumunda avukat tutulması zorunludur 5.
    • Tutuklu sanıklar: Tutuklu sanıklar için avukatın bulunması zorunludur, hatta sanık avukat talep etmese bile baro tarafından zorunlu müdafi atanır 2.
    Ayrıca, dava sürecinin karmaşıklığı ve hukuki terimlerin anlaşılması açısından bir avukatla çalışmak faydalı olabilir 4.
    5 kaynaktan alınan bilgiyle göre:

    Konuyla ilgili materyaller

    Sulh Hukuk Mahkemesi'ne kimler müdahil olabilir?

    Sulh Hukuk Mahkemesi'ne kimler müdahil olabilir? Sulh Hukuk Mahkemesi'ne müdahil olma (katılma) hakkı, müşteki (şikayetçi) için geçerlidir. Müşteki, mahkemeye yapacağı yazılı veya sözlü beyanla davaya müdahil olma talebinde bulunabilir. Müdahil olma (katılma) talebi, yalnızca ilk derece mahkemesinde hüküm verilinceye kadar yapılabilir; istinaf veya temyiz aşamalarında katılma mümkün değildir.

    3 sulh hukuk mahkemesi hangi davalara bakar?

    3. Sulh Hukuk Mahkemesi, dava konusunun değer veya tutarına bakmaksızın aşağıdaki uyuşmazlıklara bakar: Kira ilişkisinden doğan davalar: Kira alacağı, kira tespiti, tahliye (ilamsız icra hariç), kira sözleşmesinin feshi. Ortaklığın giderilmesi (izale-i şüyu) ve mal paylaşımı davaları. Taşınır ve taşınmaz mallarda zilyetliğin korunmasına yönelik davalar. Sulh hukuk mahkemesinin veya hakiminin görevlendirildiği davalar (örneğin, vesayet, mirasçılık belgesi talebi, çekişmesiz yargı işleri). Ayrıca, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu ile diğer kanunlarda belirtilen görevleri yerine getirir.

    Avukatlar hangi davalara bakar?

    Avukatlar, farklı hukuk dallarında uzmanlaşarak çeşitli davalara bakarlar. İşte bazı örnekler: Ceza hukuku. Aile hukuku. İş hukuku. Ticaret hukuku. İcra ve iflas hukuku. Gayrimenkul hukuku. İdare hukuku. Miras hukuku. Yabancılar hukuku. Bilişim hukuku.

    Avukat hangi durumlarda tutulur?

    Avukat tutma zorunluluğu bazı durumlarda yasalarla belirlenmiştir: Beş yıldan fazla hapis cezası gerektiren suçlar: Alt sınırı beş yıldan fazla olan bir suçtan yargılanan şüpheli veya sanık için avukat zorunludur. 18 yaşından küçükler: Çocukların, özellikle ceza davalarında, hukuki temsili sağlamak adına avukat bulundurulması zorunludur. Engelliler: Sağır, dilsiz veya kendini savunamayacak ölçüde malul bireyler için hukuki süreçlerde avukat atanır. Zorunlu müdafilik durumları: Şüpheli veya sanığın kendi savunmasını etkili şekilde yapamayacağı düşünülen durumlarda (örneğin zihinsel engellilik gibi) müdafilik görevi baro tarafından sağlanır. Maddi yetersizlik: Maddi durumu yetersiz olan kişiler için devlet destekli avukat tahsisi yapılabilir.

    Sulh ve asliye hukuk mahkemesi arasındaki fark nedir?

    Sulh ve asliye hukuk mahkemeleri arasındaki temel farklar şunlardır: Görev Alanı: Asliye Hukuk Mahkemesi: Özel hukuk ilişkilerinden kaynaklanan her türlü davaya bakar. Sulh Hukuk Mahkemesi: Kanunda açıkça belirtildiği şekilde sınırlı sayıda davaya bakar. Yargılama Usulü: Asliye Hukuk Mahkemesi: Yazılı yargılama usulü uygulanır. Sulh Hukuk Mahkemesi: Basit yargılama usulü uygulanır. Parasal Sınır: Asliye Hukuk Mahkemesi: 5.490 TL'nin üzerindeki davalara bakar. Sulh Hukuk Mahkemesi: 5.490 TL'nin altındaki davalara bakar. İlk Derece Mahkemesi: Her ikisi de: İlk derece mahkemeleridir. Hâkim Sayısı: Asliye Hukuk Mahkemesi: Tek hâkimli mahkemelerdir. Sulh Hukuk Mahkemesi: Tek hâkimli mahkemelerdir.

    Avukatsız hukuk olur mu?

    Evet, avukatsız hukuk olur; yani bireyler, bazı istisnalar dışında, kendi davalarını avukat tutmadan açabilir ve yürütebilir. Ancak, hukuki konular karmaşık olabileceğinden, dava sürecini yönetirken yaşanabilecek zorlukları aşmak için temel bir hukuk bilgisine sahip olmak gerekir. Avukatsız dava açılabilecek bazı durumlar şunlardır: küçük miktardaki alacak davaları; tüketici şikayetleri; kira anlaşmazlıkları; Aile Mahkemesi'nde açılan nafaka veya boşanma davaları. Avukatsız dava açmanın dezavantajları arasında ise hukuki konularda uzman desteği alamama, hukuki belgelere erişimdeki zorluklar ve süre kaçırılması gibi riskler bulunur. Bu nedenle, özellikle karmaşık hukuki süreçler ve büyük miktarda maddi değer taşıyan davalar için avukat desteği almak genellikle akıllıca bir tercihtir.