• Buradasın

    İstirdatta zamanaşımı ve yetkili mahkeme aynı mı?

    Yazeka

    Arama sonuçlarına göre oluşturuldu

    Hayır, istirdatta zamanaşımı ve yetkili mahkeme aynı değildir.
    Zamanaşımı:
    • İstirdat davası, borcun tamamen ödendiği tarihten itibaren bir yıl içinde açılmalıdır 125.
    • Bu süre hak düşürücüdür ve mahkemece resen dikkate alınır 15.
    Yetkili Mahkeme:
    • İstirdat davasında yetkili mahkeme, icra takibinin yapıldığı yer mahkemesi veya davalının yerleşim yeri mahkemesidir 123.
    • Ayrıca, taraflar geçerli bir yetki sözleşmesi yapmışsa sözleşmede belirtilen yer mahkemesi de yetkili olabilir 3.
    5 kaynaktan alınan bilgiyle göre:

    Konuyla ilgili materyaller

    Zamanaşımı süresi geçtikten sonra hizmet tespit davası açılabilir mi?

    Zamanaşımı süresi geçtikten sonra hizmet tespit davası açılamaz.

    Zamanaşımı defi hangi hallerde ileri sürülemez?

    Zamanaşımı def’i, aşağıdaki hallerde ileri sürülemez: Süresinde cevap dilekçesi verilmemesi. Hakkın kötüye kullanılması. Ayrıca, zamanaşımı def’i, hakim tarafından resen dikkate alınmaz; mutlaka borçlu tarafından ileri sürülmelidir.

    Haksız fiil zamanaşımı ve yetkili mahkeme hangi mahkemedir?

    Haksız fiil zamanaşımı, Türk Borçlar Kanunu'nun 72. maddesine göre, fiilin ve failin öğrenilmesinden itibaren 2 yıl, her hâlükârda fiilin gerçekleştiği tarihten itibaren 10 yıldır. Haksız fiilden kaynaklanan tazminat davalarında yetkili mahkemeler: Genel yetkili mahkeme: Davalının yerleşim yeri mahkemesidir. Özel yetkiler: Haksız fiilin işlendiği yer, zararın meydana geldiği yer veya zararın meydana gelme ihtimalinin bulunduğu yer mahkemeleri de yetkilidir. Görevli mahkeme ise, tazminat talebinin iki şahıs arasında olması durumunda Asliye Hukuk Mahkemesidir.

    HMK 20 zamanaşımı keser mi?

    HMK 20. madde, zamanaşımını kesmez. Bu madde, görevsizlik veya yetkisizlik kararı üzerine, taraflardan birinin dava dosyasının görevli veya yetkili mahkemeye gönderilmesi için yapması gereken işlemleri düzenler. Zamanaşımını kesen nedenler arasında dava açılması da bulunur, ancak HMK 20. madde bu durumla ilgili değildir.

    Zamanaşımı süreleri hukuk davaları nelerdir?

    Hukuk davalarında bazı zamanaşımı süreleri: Genel zamanaşımı süresi: 10 yıldır. Borç/alacak davaları: 10 yıldır. Kira alacağı: 5 yıldır. Ticari alacak: 5 yıldır. Haksız fiil kaynaklı tazminat: 2 yıl veya 10 yıldır (zarar öğrenilirse). Eser sözleşmesi (hizmet, işçilik vb.): 5 yıldır. Miras payı davaları: 10 yıldır. Zamanaşımı süresi, davanın türüne, ilgili kanun maddelerine ve olayın niteliğine göre değişiklik gösterebilir.

    Devam eden davalarda zamanaşımı durur mu?

    Devam eden davalarda zamanaşımı durabilir. Zamanaşımını durduran bazı durumlar şunlardır: Dava sürecinde bekletici mesele: Mahkemenin, ilgili kanun maddesinin iptali için Anayasa Mahkemesi'ne başvurması gibi durumlar, başvurunun sonucu beklenene kadar zamanaşımını durdurur. Mücbir sebepler: Doğal afetler veya beklenmedik zorlayıcı olaylar gibi mücbir sebepler zamanaşımını durdurabilir. Taraflar arasındaki anlaşma: Taraflar, çözüm arayışı içinde resmi olarak belgelendiğinde zamanaşımı durur. Hastalık veya engellilik: Taraflardan birinin hastalığı ya da engelli durumu, kişinin dava sürecine katılamaz hale gelmesine yol açarsa zamanaşımı durur. Yetkililerin müdahalesi: Resmi otoriteler veya mahkemelerin müdahalesi, zamanaşımını durdurabilir. Zamanaşımının durması, sürenin geçici olarak işlememesi anlamına gelir; süre, durdurucu nedenin ortadan kalkmasıyla kaldığı yerden işlemeye devam eder.

    Zamanaşımı hukukta nedir?

    Hukukta zamanaşımı, hukuken tanınan bir hakkın, yasanın belirlediği belirli bir süre içinde kullanılmaması durumunda, o hakkın dava yoluyla ileri sürülme kabiliyetini kaybetmesi anlamına gelir. Zamanaşımı, iki ana kategoriye ayrılır: 1. Dava zamanaşımı: Bir davanın açılması için gereken süreyi ifade eder. 2. Hak zamanaşımı: Belirli bir hakkın kullanılmaması durumunda o hakkın kaybolması demektir. Zamanaşımı, hukuk sisteminde aşağıdaki amaçlara hizmet eder: Hukuki güvenliği sağlamak: Belirsizlikleri ortadan kaldırarak bireylerin ve kurumların geleceğe yönelik plan yapmalarına olanak tanır. Kanıt zorluklarını azaltmak: Delillerin kaybolması veya tanıkların unutması gibi durumları göz önünde bulundurarak tarafların makul bir süre içinde delillerini toplamasını teşvik eder. Davalarda yığılmayı önlemek: Zamanaşımı olmasaydı, insanlar yıllar sonra bile dava açabilirlerdi, bu da mahkemelerin iş yükünü artırırdı. Atıl hakların ortadan kaldırılması: Uzun süre kullanılmayan hakların tasfiye edilmesini sağlayarak hukuk düzeninin etkinliğini artırır.