• Buradasın

    İpotekte borçlunun temerrüdü halinde alacaklının hakları nelerdir?

    Yazeka

    Arama sonuçlarına göre oluşturuldu

    Borçlunun temerrüdü durumunda alacaklının hakları şunlardır:
    • Aynen ifa ve gecikme tazminatı talep etmek 13. Alacaklı, borcun ifasını ve gecikme nedeniyle uğradığı zararın tazminini isteyebilir 13.
    • Müspet (olumlu) zarar tazminatı talep etmek 13. Alacaklı, borcun hiç veya sözleşmede kararlaştırıldığı gibi yerine getirilmemesi nedeniyle uğradığı zararı talep edebilir 13.
    • Sözleşmeden dönmek ve menfi (olumsuz) zarar tazminatı talep etmek 13. Alacaklı, sözleşmeden dönerek daha önce yerine getirdiği edimleri geri alabilir ve sözleşmenin hükümsüz kalması nedeniyle uğradığı zararı talep edebilir 13.
    Ayrıca, alacaklı, borçlunun temerrüde düşmesi durumunda tevdi hakkını kullanarak da ipoteğin terkini talebinde bulunabilir 2.
    Alacaklı, seçimlik hakları kullanma konusunda serbesttir ve kendi hukuki menfaatlerini göz önünde bulundurarak dilediği hakkı seçebilir 3. Ancak, seçilen hakkın uygulanması için gerekli diğer şartların da gerçekleşmiş olması gerekir 3.
    5 kaynaktan alınan bilgiyle göre:

    Konuyla ilgili materyaller

    Konutta ödemeli temerrüt nedir?

    Konutta ödemeli temerrüt, kiracının kira bedelini veya yan giderleri zamanında ödememesi durumunu ifade eder. Temerrüt için gerekli şartlar: Muaccel bir kira bedelinin ifa edilmemesi. Kiraya verenin kiracıya yazılı bir ihtar çekmesi. Konutta ödemeli temerrüt durumunda, kiracı kira bedelini postanenin gişesine yatırdığı günü ödeme tarihi olarak kabul edilir. Temerrüt durumunda kiraya veren, kiracıya yazılı olarak bir süre verip, bu sürede de borcunu ifa etmemesi durumunda sözleşmeyi feshedeceğini bildirebilir.

    TBK 125'e göre temerrüde düşen borçlu ne yapmalı?

    TBK 125'e göre temerrüde düşen borçlu, aşağıdaki adımları izlemelidir: 1. Borcun ifası: Borçlu, verilen süre içinde borcunu ifa etmelidir. 2. Gecikme tazminatı: Borçlu, temerrüde düşmekte kusuru olmadığını ispat edemedikçe, borcun geç ifasından dolayı alacaklının uğradığı zararı gidermekle yükümlüdür. 3. Seçimlik haklar: Alacaklı, borcun ifasından ve gecikme tazminatı isteme hakkından vazgeçerek, aşağıdaki seçimlik hakları kullanabilir: - Sözleşmeden dönme: Borçludan edimini yerine getirmesini talep etmekten vazgeçip, sözleşmeden dönerek menfi zararının tazminini isteyebilir. - Zararın giderilmesi: Borcun ifa edilmemesinden doğan zararın giderilmesini talep edebilir.

    Temerrüt faizi hangi kanuna tabidir?

    Temerrüt faizi, 3095 sayılı Kanuni Faiz ve Temerrüt Faizine İlişkin Kanun hükümlerine tabidir. Bu kanun, Borçlar Kanunu ve Türk Ticaret Kanunu'na göre faiz ödenmesi gereken hallerde, miktarın sözleşme ile tespit edilmemesi durumunda uygulanacak faiz oranlarını düzenler.

    Temerrüt faizi ve munzam zarar arasındaki fark nedir?

    Temerrüt faizi ve munzam zarar arasındaki temel farklar şunlardır: Temerrüt Faizi: Borçlunun temerrüde düşmesinde kusuru olup olmadığına bakılmaz. Alacağın geç ifasından kaynaklanan zararları karşılamak için ödenir. Kanunda düzenlenmiştir ve taraflar aksi bir anlaşma yapmadığında 3095 Sayılı Kanun hükümlerine göre hesaplanır. Munzam (Aşkın) Zarar: Borçlunun temerrüde düşmede kusurlu olması gerekir. Temerrüt faizi ile karşılanamayan zararları kapsar. Alacaklının doğrudan zararını değil, ek zararını ifade eder. Asıl alacaktan bağımsızdır. Özetle, temerrüt faizi, borçlunun temerrüde düşmesinden kaynaklanan genel zararları karşılarken; munzam zarar, bu zararların temerrüt faiziyle karşılanamadığı durumlarda ortaya çıkar ve borçlunun kusuruna dayanır.

    Borçlar hukukunda borçlunun sorumlulukları nelerdir?

    Borçlar hukukunda borçlunun sorumlulukları şunlardır: 1. Edim Yükümlülüğü: Borçlu, borç ilişkisinden doğan edimi ifaya yükümlüdür. 2. Tazminat Ödeme Yükümlülüğü: Hukuka aykırı davranması nedeniyle başkasına zarar veren borçlu, bu zararı tazmin etmekle yükümlüdür. 3. Mal Varlığının Cebri İcraya Açık Olması: Borçlu, malvarlığının alacaklının cebri icra yoluyla paraya çevirebilmesine açık olmasını sağlar. 4. Sınırlı Sorumluluk: Borçlunun sorumluluğu, belirli durumlarda sınırlı olabilir (örneğin, kefilin sorumluluğunun kefalet sözleşmesinde belirtilen miktarla sınırlı olması).

    Rehin tutarı borcu ödemeye yetmezse alacaklı kalan alacağını alamaz bu doğru mu?

    Evet, rehin tutarı borcu ödemeye yetmezse alacaklı kalan alacağını alabilir. Bu durum, İcra ve İflas Kanunu'nun 45. maddesinde düzenlenmiştir.

    Borçlar hukukunda borç tanımasının sonuçları nelerdir?

    Borçlar hukukunda borç tanımasının sonuçları şunlardır: 1. Geçerli Bir Hukuki Sebep Olmasa Bile Alacak Hakkı Doğurur: TBK'ya göre, borç tanıması geçerli bir hukuki sebep içermese bile geçerlidir ve alacaklıya bir alacak hakkı yaratır. 2. Alacaklı İspat Külfeti Altında Değildir: Alacaklı, borç tanımasına dayanarak dava açarken, borcun sebebini ispat etmek zorunda değildir. 3. Yeni Bir Alacak Yaratır: Soyut borç tanıması, asıl borç ilişkisinden bağımsız yeni bir alacak yaratır ve bu alacak, borçlunun malvarlığında sebepsiz zenginleşme kalemi olarak yer alır. 4. Borçlunun Def'i Hakkı: Borçlu, borç tanımasının geçerli bir hukuki sebebi olmadığını ileri sürerek ifadan kaçınabilir.