• Buradasın

    Borçlar Kanunu'nun gerekçesi nedir?

    Yazeka

    Arama sonuçlarına göre oluşturuldu

    Türk Borçlar Kanunu'nun gerekçesi, bireysel sözleşme sisteminin temelini oluşturan sözleşme serbestisi ilkesini esas almaktır 1. Bu ilke, tarafların sözleşme içeriği üzerinde serbestçe pazarlık yapabilmesini ve iradelerinin karşılıklı olarak uyuşmasını öngörür 15.
    Kanunun diğer gerekçeleri arasında:
    • Genel işlem koşullarının düzenlenmesi: Seri üretim ve pazarlama teknikleri nedeniyle, zayıf tarafların adil olmayan sözleşme şartlarına karşı korunması gerekliliği 14;
    • Haksız fiillerden doğan borç ilişkilerinin belirlenmesi: Kusurlu ve hukuka aykırı fiillerle başkalarına zarar verenlerin, bu zararları gidermekle yükümlü olması 2;
    • Zamanaşımı sürelerinin belirlenmesi: Tazminat istemlerinin, zarar görenin zararı ve tazminat yükümlüsünü öğrendiği tarihten başlayarak belirli sürelerde zamanaşımına uğraması 2.
    5 kaynaktan alınan bilgiyle göre:

    Konuyla ilgili materyaller

    BK eski borçlar kanunu mu?

    BK (Borçlar Kanunu), eski borçlar kanunu olarak kabul edilmektedir, çünkü 22 Nisan 1926 tarihinde kabul edilen ve 818 sayılı kanundur.

    Borçlar Hukukunda genel işlem koşulları nedir?

    Borçlar Hukukunda genel işlem koşulları, bir sözleşme yapılırken, düzenleyenin ileride çok sayıda benzer sözleşmede kullanmak amacıyla, önceden tek başına hazırlayarak karşı tarafa sunduğu sözleşme hükümleridir. Genel işlem koşullarının temel özellikleri: 1. Tek taraflı olarak ve önceden hazırlanmış olması. 2. Çok sayıda benzer sözleşmede kullanılma amacı taşıması. 3. Karşı tarafa sözleşmenin bir parçası olarak sunulmuş olması. Geçerlilik şartları: Genel işlem koşullarının bağlayıcı olabilmesi için, karşı tarafça bilindiğinin veya bilinebilecek durumda olduğunun ispatlanması gerekir. Denetim ve sonuçlar: Genel işlem koşulları, hukuki denetime tabiidir ve dürüstlük kuralına aykırı olmaları veya tüketici aleyhine haksız şartlar içermeleri durumunda geçersiz sayılır.

    Borçlar Kanunu 183 nedir?

    Türk Borçlar Kanunu'nun 183. maddesi, alacağın devri ile ilgilidir ve şu şekildedir: "Kanun, sözleşme veya işin niteliği engel olmadıkça alacaklı, borçlunun rızasını aramaksızın alacağını üçüncü bir kişiye devredebilir". Bu maddeye göre, borçlu, devir yasağı içermeyen yazılı bir borç tanımasına güvenerek alacağı devralmış olan üçüncü kişiye karşı, alacağın devredilemeyeceğinin kararlaştırılmış bulunduğu savunmasını ileri süremez.

    Borçlar Kanunu 66 madde nedir?

    Borçlar Kanunu'nun 66. maddesi, adam çalıştıranın sorumluluğunu düzenler. Bu maddeye göre: Adam çalıştıran, çalışanın, kendisine verilen işin yapılması sırasında başkalarına verdiği zararı gidermekle yükümlüdür. Adam çalıştıran, çalışanını seçerken, işiyle ilgili talimat verirken, gözetim ve denetimde bulunurken, zararın doğmasını engellemek için gerekli özeni gösterdiğini ispat ederse, sorumlu olmaz.

    818 sayılı Borçlar Kanunu'nun 355 maddesi nedir?

    818 sayılı Borçlar Kanunu'nun 355. maddesi, "İstisna Akdi" başlıklı on birinci bap altında yer alır ve şu şekildedir: > "İstisna, bir akittir ki onunla bir taraf (müteahhit), diğer tarafın (iş sahibi) vermeğe taahhüt eylediği semen mukabilinde bir şey imalini iltizam eder". Bu madde, güncel değildir.

    6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu nedir?

    6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu, 11 Ocak 2011 tarihinde kabul edilen ve 1 Temmuz 2012 tarihinde yürürlüğe giren bir kanundur. Bu kanun, Türkiye'de borçlar hukuku alanına ilişkin kuralları içeren başlıca kanundur ve Türk Medeni Kanunu'nun beşinci kitabı olarak kabul edilir. Kanunun bazı önemli maddeleri: - Sözleşmeden doğan borç ilişkileri: Sözleşmenin kurulması, irade açıklaması, öneri ve kabul gibi konuları düzenler. - Haksız fiillerden doğan borç ilişkileri: Kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkasına zarar verme durumunu kapsar. - Borçların ifası ve sona ermesi: Borçların nasıl ifa edileceği ve hangi durumlarda sona ereceği gibi konuları detaylandırır.

    6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 352 maddesi 1 fıkrası nedir?

    6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 352. maddesinin 1. fıkrası şu şekildedir: "Kiracı, kiralananın teslim edilmesinden sonra, kiraya verene karşı, kiralananı belli bir tarihte boşaltmayı yazılı olarak üstlendiği hâlde boşaltmamışsa kiraya veren, kira sözleşmesini bu tarihten başlayarak bir ay içinde icraya başvurmak veya dava açmak suretiyle sona erdirebilir".