• Buradasın

    Panoptikon ve omniptikon arasındaki fark nedir?

    Yazeka

    Arama sonuçlarına göre oluşturuldu

    Panoptikon ve omniptikon arasındaki temel farklar şunlardır:
    1. Panoptikon: On sekizinci yüzyılda Jeremy Bentham tarafından önerilen bu model, azınlığın çoğunluğu izlediği bir gözetim sistemini ifade eder 23. Panoptikonda, gözetleyen kişi görünmezken, gözetlenenler sürekli gözetim altındadır 1.
    2. Omniptikon: Yirminci yüzyılda, bilim ve teknolojinin gelişmesiyle ortaya çıkan bu model, herkesin herkesi izleyebildiği bir yapıyı tanımlar 13. Omniptikonda, gözetim gönüllüdür ve bireyler hem izleyen hem de izlenen konumundadır 4.
    5 kaynaktan alınan bilgiyle göre:

    Konuyla ilgili materyaller

    Panoptikon sinoptikon ve omniptikon nedir?

    Panoptikon, sinoptikon ve omniptikon — gözetim ve denetim kavramlarının farklı aşamalarını ifade eden terimlerdir. Panoptikon — Jeremy Bentham'ın hapishane ve gözetleme modelini ifade eder. Sinoptikon — kitle iletişim araçlarının ve özellikle televizyonun oluşturduğu gözetim mekanizmasını ifade eder. Omniptikon — sosyal medyada kişilerin birbirlerini karşılıklı olarak gözetlemesini ifade eder.

    Panoptikon ne demek?

    Panoptikon, İngiliz filozof ve toplum kuramcısı Jeremy Bentham'ın 1785 yılında tasarlamış olduğu hapishane inşa modelidir. Panoptikon kelimesi, "pan-" (her şeyi, tamamen) ve "optikon" (görmekle ilgili) kelimelerinin birleşiminden oluşur ve bir yeri tamamen gözetlemek anlamına gelir. Bu modelin amacı, tüm mahkumları denetlemek ve onları her an kontrol altında tutmaktır. Michel Foucault, panoptikon fikrini, iktidarın görünmezliğini simgeleyen bir mekanizma olarak tanımlamıştır. Günümüzde, panoptikon modeli, gözetim ve denetim gerektiren diğer kurumlar için de bir model olarak kullanılmaktadır.

    Panopticon etkisi nedir?

    Panoptikon etkisi, bireylerin sürekli izleniyor oldukları hissine kapılıp, davranışlarını buna göre şekillendirmeleri durumudur. Bu kavram, İngiliz filozof Jeremy Bentham'ın 1785 yılında tasarladığı hapishane modelinden esinlenilerek geliştirilmiştir. Panoptikon modelinde, merkezi bir kuleden çevredeki hücrelere doğru bir ışık süzülür. Michel Foucault'ya göre, bu durum toplumda tek tiplik yaratır ve bireylerin yaratıcılıklarını kısıtlar. Günümüzde, sosyal medya ve internet kullanımı gibi faktörler, bireylerin gönüllü olarak kendilerini gözetim altında tutmalarına ve bu durumun yaygınlaşmasına katkıda bulunmaktadır.

    Panoiptik gözetim nedir?

    Panoptik gözetim, İngiliz filozof Jeremy Bentham tarafından 18. yüzyılda önerilen ve mahkumların sürekli izlendiğini hissetmelerini sağlayan bir hapishane modeline dayanan bir kavramdır. Bu kavram, 20. yüzyılda Fransız filozof Michel Foucault tarafından modern gözetim mekanizmalarını açıklamak için genişletilmiştir. Günümüzde dijital Panoptikon olarak adlandırılan bu gözetim, internet, büyük veri, CCTV kameraları ve sosyal medya gibi modern teknolojiler aracılığıyla gerçekleştirilmektedir.

    Omniptikon ne demek?

    Omniptikon, herkesin herkesi, mekân ve zaman sınırı olmaksızın gözetlediği bir durumu ifade eden bir kavramdır. Bu kavram, ilk olarak 2004 yılında yayımlanan Çıplak Kalabalık adlı kitabında Jeffrey Rosen tarafından ortaya atılmıştır. Omniptikon, "her yerde bulunan" anlamına gelen "omni" eki ile "gözetlemek" anlamına gelen "opticon" kelimesinin birleşiminden oluşur. Omniptikon, panoptikon ve sinoptikonun da yardımıyla herkesin herkes tarafından kontrol edildiği bir sistemdir. Özellikle akıllı telefonların ortaya çıkmasıyla birlikte internet kullanımının ve çevrim içi olma sürelerinin artmasıyla omniptik gözetim yaşanmaktadır. Sosyal medya platformlarında kazanılan beğeni ve arkadaş/takipçi sayısı üzerinden elde edilen toplumsal kimlik ve kişisel tatmin, omniptikonun en çok bilinen formu olarak görülmektedir.

    Foucault panoptikonu neden eleştirdi?

    Michel Foucault, panoptikonu bireylerin özgürlüğünü kısıtladığı ve onları görünmez normlar hapishanesinde yaşamaya zorladığı için eleştirmiştir. Foucault'ya göre panoptikon, bireylerin davranışlarını içselleştirilmiş gözetimle sürekli denetim altında tutmayı hedefler. Foucault, panoptikonun sadece bireyleri baskı altına almakla kalmadığını, aynı zamanda onların düşüncelerini, davranışlarını ve kimliklerini biçimlendirdiğini savunur. Ayrıca, panoptikonda bireylerin yaşam biçimlerinin belirli normlar çerçevesinde olması gerektiği ve bu normlara uymayanların "uyumsuz", "anormal" ve "öteki" olarak damglandığı eleştirisi de yapılmıştır. Foucault'nun panoptikon eleştirisinin temelinde, bireylerin öznel deneyimlerini yaşayamadıkları ve kimliklerinin dayattığı sınırları aşamadıkları görüşü de yer alır.