Orhan Kemal'in "Önce Ekmek" adlı hikayesinde bakış açısı, genellikle toplumcu gerçekçi bir perspektifle şekillenmiştir. Hikayeler, küçük insanların yaşam mücadelelerini, ekonomik zorlukları ve hayata tutunma çabalarını anlatır. Hikayelerde, samimi ve doğal bir dil kullanılmıştır. Yazar, sokak ağzı ve argodan yararlanarak, karakterleri kendi çevrelerinden seçmiştir. Bu da hikayelerin gerçekçi ve içten bir bakış açısıyla yazıldığını gösterir. Ayrıca, hikayelerde insana inanç ve direnme gücü vurgulanır. Yazar, kahramanların umutlu ve ışıklı taraflarını ön plana çıkararak, insana dair inancı besler. Sonuç olarak, "Önce Ekmek" hikayelerinde toplumcu gerçekçi ve insana odaklı bir bakış açısı hakimdir.