Nazan Bekiroğlu'nun 2000 yılında yayımlanan 224 sayfalık romanı. Timaş Basım tarafından basılan yerli roman türünde bir eser. Şiirsel anlatımı ve akıcı diliyle Yusuf ile Züleyha hikayesini anlatıyor
Bu video, Türk Cumhuriyeti ve Türk milleti hakkındaki şiirsel bir anlatımı içermektedir.. Video, on yılda on beş milyon gençin yetiştirildiği, tüm dünyaya örnek olan bir ülkenin anlatımını içerir. Türk Cumhuriyeti'nin göğüslerinin tunç siper olduğu, kötülük ve gerilikle mücadele ettiği, karanlığın üstüne güneş gibi doğduğu vurgulanmaktadır. Anlatım, Türk milletinin ve Cumhuriyet'in değerlerini öven bir şiirsel yapıdadır.
Güneş'in duygusal etkileri henüz tam olarak tanımlanamamıştır. Gün batımı gökyüzünü saatlerce izlenebilir hale getirir. Ay ve yıldızlar kısa süreliğine aydınlatmayı keser
Yeşim Saygın'ın 168 sayfalık çocuk romanı. ÇGYD 2007 Yılın En İyi Çocuk Romanı Jüri Özel Ödülü'nü kazandı. Aile, arkadaşlık ve güven gibi temel erdemleri vurguluyor
Sevgi Soysal'ın 1970'te yayımlanan 152 sayfalık romanı. Elâ ve Memet'in hayatta kesişen hayatlarını anlatıyor. 1970 TRT Roman Başarı Ödülü'nü kazandı. Müstehcenlik gerekçesiyle toplatıldı ve 1974'te beraat etti
Bu video, Tuna Nehri ve Osman Paşa hakkında şiirsel bir anlatım içermektedir. Anlatımda Tuna Nehri'nin akmaması ve çevresini yıkmaması, Osman Paşa'nın hileye girmemesi gibi ifadeler yer almaktadır.. Video, Tuna Nehri'nin stratejik önemi ve Osman Paşa'nın askeri başarıları üzerine odaklanmaktadır. Anlatımda düşmanın Tuna'yı atlaması, Paşa'nın kolundaki beş bin top ve kılıcının taşa vurulması gibi olaylar şiirsel bir dille aktarılmaktadır.
Bu video, sayılar ve rakamlar hakkında şiirsel bir anlatım sunmaktadır.. Video, sayıların ve rakamların hayatımızdaki önemini vurgulamaktadır. Anlatıcı, sayıların ve rakamların hayatımızı nasıl düzenlediğini, alışverişte, hesap kitaplarda ve günlük hayatta nasıl kullanıldığını anlatmaktadır. Video, "sayın gizemi" ifadesiyle sonlanmaktadır.
1940'ta Tahran'da doğdu, 1970'ten itibaren sinema alanında çalıştı. Tahran Üniversitesi'nde resim ve grafik tasarım eğitimi aldı. 1960'larda reklamcılık ve televizyon için çalıştı
Küçürek öykü, yirminci yüzyılın ikinci yarısından itibaren ortaya çıkan bir türdür. Ramazan Korkmaz'ın önerdiği "küçürek öykü" adlandırması Türkçede yaygın kullanılmaktadır. Öykülerin kelime sayısı, sayfa sayısı ve okuma süresi gibi değişkenlerle sınırları belirlenir. Öykülerde tek bir etki bırakma ve yoğun bir anlatım esastır. Öyküden tek bir kelime bile çıkarıldığında bütünlüğü bozulur
Bu video, İbrahim'e dair şiirsel bir anlatımı içermektedir. Anlatım, İbrahim'in putları devirmesi ve put yapma konusundaki çelişkileri etrafında şekillenmektedir.. Video, İbrahim'in putları devirme eylemi ve bunun ardından yenilerinin yapılması, güneşin buzdan evi yıktığı, asma bahçelerindeki güzellikler ve gönlünün put sanılıp kırıldığı gibi temaları işleyerek ilerlemektedir. Anlatım, tekrarlanan "İbrahim" kelimesi ve soru formatında ifade edilen cümlelerle yapılandırılmıştır.
Bu video, Defne ve Ömer/Nina adlı karakterler arasındaki aşk hikayesini anlatan bir dizi veya film sahnesidir. Ayrıca Serdar, Zeynep ve Sinan Bey gibi yan karakterler de hikayede yer almaktadır.. Video, Defne'nin evinde başlayan ve sarma yapma sahnesiyle devam eden bir aşk hikayesini anlatmaktadır. İlk bölümde Defne'nin geçmişindeki Serdar ile olan ilişkisi ve Ömer ile olan karmaşık ilişkisi ele alınırken, ikinci bölümde Defne ve Nina'nın kaybolması ve birbirlerine olan duygularını ifade etmeleri gösterilmektedir.. Hikaye, aşk, ilişki sorunları ve geçmişin etkileri üzerine odaklanırken, ikinci bölümde çiftin yalnızlık hissi ve birbirlerine olan özlemi şiirsel bir dille anlatılmaktadır.
Bu video, Suphi'nin anlattığı bir şiirsel anlatımdır. Anlatıcı, Bedirhan ve Nazlıcan adlı iki arkadaşıyla birlikte yaşadığı zorlu bir dönemin hikayesini aktarmaktadır.. Video, üç arkadaşın dağlarda geçirdikleri zorlu günleri, Nazlıcan'ın ölümü ve daha sonra Bedirhan'ın da hayatını kaybetmesini anlatmaktadır. Anlatım, üç arkadaşın birlikte yaşadığı acıları, yalnızlıkları ve sonunda ölümlerini duygusal bir dille aktarmaktadır. Video, "biz üç kişiydik, üç intihar çiçeği" sözleriyle başlayıp, "bedirhan, nazlıcan ve ben suphi" ifadesiyle sonlanmaktadır.
Bu video, Mardin'deki kadınların durumunu anlatan şiirsel bir anlatımdır. Anlatıcı, Mardin'deki kadınların yaşadığı zorlukları ve acıları dile getirmektedir.. Video, Mardin'deki kadınların yaşadığı zorlukları, kan kınası, gür saçları ve günahları gibi metaforlarla anlatmaktadır. Anlatıcı, kadınların yaşadığı cefaları, tevekküllerini ve çıban başlarını anlatırken, "söz hakkını kaydet ki şahidiyim" diyerek kadınların sesini duyurmaya çalışmaktadır.
Bu video, şiirsel bir anlatım formatında Türk Cumhuriyeti'nin kuruluşu ve kadın hareketinin tarihsel önemi hakkında bilgi vermektedir.. Video, Türk Cumhuriyeti'nin kuruluşunu ve Türk milletinin dayanıklılığını anlatan şiirsel ifadelerle başlıyor. Ardından, 1915'lerden 1920'lere kadar kadınların Sakarya, Kocatepe ve Afyon gibi yerlere yürüyüşlerini ve Mustafa Kemal'in gölgesinin aşılmasını anlatıyor. Anlatım, Türk milletinin dayanıklılığını ve kadın hareketinin tarihsel önemini vurgulayarak, "bağlayamaz bir kuvvet bu kasırga milletin" gibi ifadelerle sonlanıyor.
Bu video, şiirsel bir anlatım formatında sunulmuş olup, konuşmacı zorlu yaşam koşullarını ve direnişin önemini anlatmaktadır.. Video, hayatın ve kaderin acının ve çilenin harmanı olduğunu vurgulayarak başlıyor. Konuşmacı, zulüm ve zorbalık karşısında dayanmanın, direnmenin zorluğunu, dost ve düşman arasındaki belirsizliği ve aydınlık günleri düşlemenin önemini anlatıyor. Anlatım, zorlu koşullarda bile umut ve inançla dayanmanın, kimseyi suçlamamak ve dünyaya gururla bakabilmek gerektiğini vurgulayarak devam ediyor.
Bu video, erkek milleti hakkında şiirsel bir anlatım içermektedir. Anlatıcı, erkek milletinin davranışlarını ve özelliklerini metaforik ifadelerle aktarmaktadır.. Video, erkek milletinin aşk, güven ve ilişkilerdeki davranışlarını ele almaktadır. Anlatıcı, erkek milletinin gülüşüne, bakışına ve sözlerine aldanmamak gerektiğini, onların gerçek duygularını gizlediğini ve yalanla baktığını vurgulamaktadır. Anlatım, erkek milletinin evli veya bekar olmasına bakılmaksızın aynı davranışları sergilediğini belirterek sona ermektedir.