Edebiyat ve felsefe dil üzerine inşa edilmiş birbiriyle sıkı ilişki içindedir. Her iki alan da düşüncelerini aktarmak için dili kullanır
Bu video, bir eğitim felsefesi dersi formatında sunulmuş olup, konuşmacı tarafından felsefi akımların eğitimdeki yansımaları detaylı şekilde anlatılmaktadır.. Video, felsefe ve eğitim arasındaki ilişkiyi açıklayarak başlayıp, idealizm, realizm, pragmatizm, bütüncül, varoluşçuluk, liberalizm, materyalizm, natüralizm, pozitivizm ve postmodernizm gibi felsefi akımları ele almaktadır. Daha sonra daimicilik, esasicilik, ilerlemecilik, yeniden oluşturmacılık ve politeknik eğitim gibi eğitim akımlarının özellikleri, temsilcileri, amaçları, öğretim yöntemleri ve eleştirileri tablo şeklinde sunulmaktadır.. Her felsefi ve eğitim akımı için eğitimdeki amaçlar, öğretim yöntemleri, değerlendirme yaklaşımları ve öğretmen-öğrenci ilişkileri açısından nasıl yansıdığı detaylı şekilde incelenmektedir. Ayrıca Mustafa Kemal'in düşünce sistemi içindeki felsefi akımların etkileri ve eğitim felsefesinin işlevleri hakkında bilgiler de sunulmaktadır.
Bu video, Açık TV'de yayınlanan bir eğitim içeriğidir. Sunucu, Edebiyat 8 sitesinde 2023 Aralık sınavındaki edebiyat sorularını çözmektedir.. Videoda toplam 10 edebiyat sorusu çözülmektedir. Sorular postmodernizm, Türk edebiyatı sanatçıları (Ahmet Kutsi Tecer, Trofoğlu, Cengiz Aytmatov), edebi türler (deneme, nutuk), yazım kuralları, noktalama işaretleri ve edebi eserlerin özellikleri gibi konuları kapsamaktadır. Her soru için sunucu, doğru cevabı açıklamakta ve gerekirse ilgili edebi eserler hakkında kısa bilgiler vermektedir.
Decadence emerged in late 19th century France as a movement emphasizing sensationalism. Term originated in Medieval Latin and entered English in 16th century. Refers to decline in art, literature, science, technology, or work ethics
Postmodernism emerged in mid-20th century as reaction to modernism's limitations. Term first appeared in print in 1870, gaining current meanings in 1950s-60s. Postmodernism rejects single foundational historical narrative. Term is highly contested and lacks single unified definition
Hümanizm 14. yüzyılda Avrupa'da ortaya çıkmış, skolastik düşünceye karşıdır. Klasisizm 17. yüzyılda Fransa'da doğmuş, akıl ve kurallara önem vermiştir. Romantizm 18. yüzyılda İngiltere'de doğmuş, duygu ve hayal ön plandadır. Realizm 19. yüzyılda Fransa'da doğmuş, gerçeklikten ayrılmamayı savunmuştur. Natüralizm 19. yüzyılda Fransa'da doğmuş, bilimsel deneye önem vermiştir
Bu video, İnsan Hakları Eğitimi Ulusal Komitesi'nin eski başkanı olan bir konuşmacının postmodernizm, insan hakları ve etik değerler hakkında düşüncelerini paylaştığı bir sohbet formatındadır.. Konuşmacı, postmodernizmin son sınırlarına geldiğini ve değer farkının yapılmadığını belirterek başlıyor, ardından Tayland'daki fil adasındaki deneyiminden ve robotlarla ilgili uluslararası toplantısından bahsediyor. Video, demokrasinin gerçek anlamını sorgulayarak devam ediyor ve Türkiye'deki demokrasi kavramının eleştirisiyle, polis-müşteri ilişkisi, işkence kavramı ve insan hakları koruma konularını ele alıyor.. Konuşmacı ayrıca, değerlerin kültürden kültüre değişmediğini, sadece değer yargılarının değiştiğini, teknolojinin insanları makineleştirmeye ittiğini ve eğitim sisteminde etik yeteneklerin geliştirilmesinin önemini vurguluyor. Video, etik değerlerin belirlenmesi, sosyal sorumluluk çalışmaları ve insan olma bilinci gibi konulara değinerek, insanların kendi etik değerlerini nasıl belirleyebileceklerine dair düşünceler sunuyor.
1934'te Kastamonu İnebolu'da doğdu. Babası ağır ceza yargıcı ve CHP milletvekiliydi. 1961'de modacı Fatma Gürbüz ile evlendi
1934'te İnebolu'da doğdu, 1977'de İstanbul'da vefat etti. Ankara Maarif Koleji ve İTÜ İnşaat Fakültesi'nden mezun oldu. Yıldız Teknik Üniversitesi'nde öğretim üyesi olarak çalıştı
Bu video, bir öğretmen tarafından sunulan beşeri coğrafya konulu eğitim dersidir.. Video, beşeri coğrafyada teori kavramından başlayarak coğrafyanın gelişim sürecini, insan-çevre ilişkisini ve çeşitli yaklaşımları ele almaktadır. İçerik üç ana bölümden oluşmaktadır: ilk bölümde teori kavramı ve David Harvey'nin açıklamalı coğrafya yaklaşımı anlatılırken, ikinci bölümde homotetik, ideografik, normatif ve davranışsal yaklaşımlar incelenmektedir. Son bölümde ise coğrafi modellerin türleri (analog, sembolik, deterministik, probablistik) ve beşeri coğrafyanın akımları (hümanistik coğrafya, pozitivizm, postmodernizm) açıklanmaktadır.. Video, beşeri coğrafyanın temel kavramlarını ve teorilerini kapsamlı bir şekilde ele alarak, öğrencilerin bu konuyu daha iyi anlamalarına yardımcı olmayı amaçlamaktadır.
Bu video, Türk yazar Latife Tekin'in hayatını ve eserlerini anlatan biyografik bir belgeseldir. 1957 yılında Kayseri'nin Bünyan ilçesinde doğan ve 1966 yılında ailesiyle İstanbul'a göç eden Tekin'in yaşamı ve yazarlık kariyeri ele alınmaktadır.. Video, Tekin'in eğitim hayatını, yazarlık kariyerine geçişini ve yazdığı romanları kronolojik olarak anlatmaktadır. Özellikle ilk romanı "Sevgili Arsız Ölüm" detaylı olarak incelenmekte, kitabın konusu, üslubu ve yazarın postmodernizm akımına uygun bir üslupla köyden kente göçü, yoksulluğu ve gecekondu yaşamını nasıl ele aldığını açıklamaktadır. Ayrıca Tekin'in Bodrum Gümüşlük'te edebiyat evi projesi ve eserlerinin çeşitli dillere çevrilmesi gibi önemli kariyer detayları da paylaşılmaktadır.
Bu video, bir sosyoloji kanalı sahibi tarafından sunulan eğitim içeriğidir. Konuşmacı, bilimsel makaleler yazan ve postmodern toplumu anlatan bir yazar olarak kendini tanıtmaktadır.. Video, postmodern, postmodernizm ve postmodernite kavramlarının arasındaki ayrımları, tarihsel gelişimini ve modernite ile ilişkisini ele almaktadır. Konuşmacı, bu kavramların birbirine karıştırıldığını belirterek, postmodernitenin tarihsel bir dönem olduğunu, modern teorilerden farklarını ve sosyolojideki yerini açıklamaktadır.. Videoda ayrıca postmodern teorinin maneviyatçılığı ön plana çıkarması, mikro anlatılara odaklanması ve nitel araştırma yöntemlerini tercih etmesi gibi özellikleri vurgulanmaktadır. Konuşmacı, sosyolojinin başlangıcından itibaren aydınlanma etkisi altında, makro kuramcılar tarafından pozitivizm ve sayılarla açıklanmaya çalışıldığını, ancak postmodern teorinin bu görüşlere karşı çıkarak maneviyatçılığı ön plana çıkardığını açıklamaktadır.
Bu video, Pelin Hanım ve diğer konuşmacılar arasında geçen, modernizm ve postmodernizm akımlarını ele alan akademik bir sohbet formatındadır. Konuşmacılar arasında sanat tarihi ve mitoloji dersleri veren bir akademisyen bulunmaktadır.. Video, modernizmin bilimsel devrimden başlayarak sanat, edebiyat, mimari ve düşünce üzerindeki etkilerini kronolojik olarak incelemektedir. İlk bölümde bilimsel devrim ve modernizmin tarihsel gelişimi ele alınırken, daha sonra Mane, fütürizm, sürrealizm gibi modern sanat akımları ve edebiyatçılar (Proust, Woolf, Joyce) incelenmektedir. Son bölümde ise postmodernizmin modernizme karşı tepki olarak nasıl ortaya çıktığı ve bu iki akım arasındaki temel farklar tartışılmaktadır.. Sohbet, modernizmin klasik dünya görüşünü yıktığı, bilimsel yöntemleri getirdiği ve insanın evrende merkezi konumundan çıkarıldığı süreçteki önemli bilim insanlarının çalışmaları ile başlayıp, 1900'lerden 1930'lara kadar süren modernizm döneminin edebiyat ve sanat üzerindeki etkilerini ele almaktadır. Video, postmodernizmin büyük anlatılar (metaneratifler) karşı tepki duyan ve dünyaya kuşkuyla bakan bir felsefi bakış olduğunu açıklamakta ve bir sonraki bölümde Marksizm konusunu ele alacaklarını belirterek sona ermektedir.
Bu video, modernizm ve postmodernizm konularını ele alan bir eğitim içeriğidir. Konuşmacı, daha önceki videolarda bu kavramları açıkladığını belirterek, bu videoda Pınar Kür adlı önemli bir yazar hakkında bilgi vermektedir.. Video, Pınar Kür'ün romanlarında işlediği temaları (aşk, kadın-erkek ilişkileri, cinsellik, evlilik, yalnızlık, sevgisizlik, eğitim, kuşak çatışması, 12 Mart burjuva yaşantısı ve solun ilişkisi) anlatarak başlıyor. Ardından "Yarın Yarın", "Asılacak Kadın Meleğin Sorunsalı" ve "Bir Cinayet Romanı" gibi önemli eserlerini ve bunların polisiye tür üzerine yazılmış bir üçleme oluşturduğunu açıklıyor. Son olarak "Bir Deliağaç" ve "Akışı Olmayan Sular" adlı öykü kitaplarından bahsediyor.