Bu video, iki kişi arasında geçen, sekülerizm ve laiklik kavramlarını tartışan bir sohbet formatındadır. Konuşmacılar arasında Besim Hoca'nın kavramsallaştırması da ele alınmaktadır.. Video, sekülerizm kavramının üç farklı anlamını açıklayarak başlıyor ve Fransa ile Amerika'daki sekülerizm anlayışlarının farklılıklarını anlatıyor. Ardından Türkiye'deki laiklik kavramı ele alınıyor ve Türkiye'nin laik olmadığını, Diyanet İşleri Başkanlığı gibi kurumların varlığı ve zorunlu din dersi gibi uygulamaların laik bir toplum için uygun olmadığını tartışılıyor.. Konuşmacılar ayrıca Türkiye'de sekülerleşme sürecinin nasıl gerçekleştiğini, dindarların zenginleşmesinin dünyevileştirme etkisini ve laikliğin teorik ve pratik arasındaki çelişkileri ele alıyor. Video, "Türkiye daha laik olsaydı daha demokratik ve daha modern bir devlet olacak mıydı?" sorusuyla izleyicilere tartışma fırsatı sunarak sona eriyor.
Bu video, Ayhan Hoca ve İhsan Bey'in yer aldığı bir sohbet formatındadır. Konuşmacılar, din-devlet ilişkisi ve toplumsal değişim konularında görüşlerini paylaşıyorlar.. Sohbetin ana konusu, günümüzdeki din-devlet ilişkisinin sorunlu olduğu ve bu durumun İslam, insanlık ve demokrasi açısından olumsuz sonuçlar doğurduğu görüşüdür. Konuşmacılar, bir değişim önerisi sunduklarını ancak bu önerinin kutsal veya tartışılmaz olmadığını belirtiyorlar. Ayrıca, değişim sürecinde ortaya çıkabilecek sosyal sorunlara (örneğin, imamların maaşları, koruculuk gibi) çözüm yolları aramak ve toplumun adım adım kendine güvenerek sorunları kendi içinde çözebileceğine dair bir formül aramak gerektiğini vurguluyorlar.
John Locke'un 1685'te Amsterdamlı teolog Philiph van Limboorch'a yazdığı mektup. Melih Yürüşen tarafından çevrilen kitap Liberte Yayınevi tarafından 2017'de basıldı. 91 sayfalık kitap, 17. yüzyılda yazılmış olmasına rağmen güncelliğini koruyor
Bu video, Mustafa Uysal tarafından sunulan, Volkan Ertit'in 2014 yılında Akademik İncelemeler dergisinde yayımlanan makalesini ele alan bir podcast formatındadır. Sunucu, laiklik ve sekülerleşme kavramlarını detaylı bir şekilde açıklamaktadır.. Video, laiklik ve sekülerleşme kavramlarının tarihsel ve etimolojik açıdan karşılaştırmasını yaparak başlıyor ve bu kavramların temel farklarını açıklıyor. Laikliğin din ve devlet arasındaki ilişkiyi ifade eden bir siyasi ilke olduğu, sekülerleşmenin ise toplumun dinin toplumsal hayattaki etkisini azaltarak dünyevi değerlere daha fazla önem vermesi olduğu vurgulanıyor.. Videoda ayrıca Fransız tipi laiklik ve Türk tipi laiklik arasındaki farklar, Avrupa ülkelerindeki sekülerleşme örnekleri, sekülerizmin geri alınabilir olup olmadığı ve laik ve dindar ülkelerin seküler toplum olup olamayacağı gibi sorular ele alınıyor. Konuşmacı, sekülerizmin sadece dünyevileşme anlamına gelmediğini, aynı zamanda dinin etki alanlarından uzaklaşmayı da içerdiğini vurgulamaktadır.
1643'te İstanbul'da doğdu, Sultan İbrahim ve Hatice Muazzez Sultan'ın oğludur. Hat sanatında ustaydı ve birçok Kuran-ı Kerim yazmıştır. Arapça ve Farsça biliyordu, şairlere düşkündü
Şeyh Edebali'nin nasihatiyle Osman Gazi adalet ve hoşgörü politikası izledi. İstanbul 1453'te fethedildi ve İstanbul başkent oldu. İstimalet politikası fetih öncesi hazırlık ve adil yönetimle başladı. Aşıkpaşazade'ye göre dervişler, ahiler ve gaziler fetihlerin kalıcı olmasında etkili oldu
Bolşevikler 1917'de yönetimi ele geçirdi ve NEP'i başlattı. 1923'te SSCB kuruldu ve otuzdan fazla topluluk bir araya geldi. Stalin döneminde kollektifleştirme ve sanayileşme politikaları uygulandı
Bu video, bir konuşmacının laiklik kavramını ve İslam'daki yeri hakkında bilgi verdiği bir eğitim içeriğidir. Konuşmacı, laiklik kavramının farklı yorumlarını ve İslam'ın bu kavramla ilişkisini açıklamaktadır.. Video, laikliğin ne olduğu sorusuyla başlayıp, farklı grupların laiklik hakkındaki görüşlerini ele alıyor. Ardından seküler bir hayat tarzı olarak laikliğin tanımı, Batı'nın tasavvur ettiği tanrı anlayışı ile İslam'ın Allah anlayışı arasındaki farklar açıklanıyor. Son bölümde ise laikliğin iki çeşidi (Bizantinist ve Anglosakson) anlatılıyor ve İslam'ın şeriatı ile laikliğin karşılaştırılması yapılıyor. Konuşmacı, İslam'ın doğru yorumlanmasının önemini vurgulayarak, Kur'an ve Sünnet'e dönmenin gerekliliğini belirtiyor.
Kitap giriş ve on dört ana bölümden oluşmaktadır. Giriş bölümünde din sosyolojisinin temel kavramları ele alınmaktadır. Her bölüm farklı toplumsal konuları incelemektedir
Bu video, bir konuşmacının Ankara'daki bir uyuşturucu davasında sanık avukatının başörtülü hakimlere karşı brette hakim talebinde bulunduğu olayı ele aldığı bir monolog formatındadır.. Konuşmacı, Türkiye'deki laikliğin din düşmanlığı şeklinde olduğunu iddia ederek, başörtülü hakimlere karşı yapılan talebin laikliğe aykırı olduğunu savunmaktadır. Video boyunca, herkesin Allah'ın huzurunda eşit olduğunu, devlet otoritelerine teslim olmanın Allah'a teslim olmamak olduğunu ve bu durumun laiklikle hiçbir alakası olmadığını vurgulamaktadır. Konuşmacı, bu durumun Türkiye'deki laikliğin nasıl bir laiklik olduğunu ortaya koyduğunu belirtmektedir.
İnönü Muharebeleri 1921'de Kurtuluş Savaşı'nın temel taşları oldu. Zaferler ulusal basında önemli yer tuttu. II. Dünya Savaşı döneminde zaferler toplumsal dayanışmayı güçlendirdi
Bu video, bir konuşmacının İslamcılık ve Türk kimliği arasındaki ilişkiyi ele aldığı bir sohbet formatındadır.. Konuşmacı, İslamcılık ve Türk kimliği arasındaki ilişkiyi tartışmaktadır. Arapların İslamcılık ve Türk kimliği arasında sorun yaşamadığını, ancak Türkiye'de kendisini İslamcı olarak nitelendirenlerin Türk kimliğiyle ilgili sorunlar yaşadığını belirtmektedir. Video, İslamcılık ve Türk kimliğinin birbirleriyle kavga eden şeyler olmadığını, Türk milliyetçiliğinin Cumhuriyet'in kurucu ideolojisi olduğunu ve devletin karakterine Hanefi Maturidi bir damga vurulduğunu vurgulamaktadır.
Bu video, bir konuşmacının Bektaşilik tarihi ve Arnavutluk'ta Bektaşi devleti kurulacağı iddiası hakkında bilgi verdiği bir sohbet formatındadır.. Video, Bektaşilik'in Aleviliğin bir alt kolu olduğunu açıklayarak başlıyor ve Osmanlı İmparatorluğu'nun Bektaşilik'i nasıl desteklediğini anlatıyor. Ardından Arnavutluk'taki Bektaşilik'in tarihsel gelişimini, 1826'daki II. Mahmut dönemindeki olayları, 1912 bağımsızlık mücadelesindeki rolünü ve 1929'da Tiran'ın Bektaşilik'in merkezi olarak seçilmesini kronolojik olarak aktarıyor. Ayrıca, Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluşu sonrası Bektaşilik'in yasaklanması ve Arnavutluk'a göç eden Bektaşilerin bu durumu nasıl değerlendirdikleri ele alınıyor.. Konuşmacı, Dursun Gümüşoğlu'nun halife baba olarak görevlendirilmesi, 1925 Tekke ve Zaviyeler Kanunu'nun etkileri ve Arnavutluk'taki Bektaşi devletinin kurulması konusundaki eleştirileri de değerlendiriyor. Video, Bektaşilik'in bir devlete ihtiyacı olmadığını ve özgürlükçü bir ortamın daha önemli olduğunu vurgulayarak sona eriyor.
Bu video, Araştırmacılar Yunus Yılmaz tarafından sunulan bir eğitim içeriğidir. Konuşmacı, laiklik ve sekülerizm kavramlarının tarihsel gelişimini ve din ile ilişkisini ele almaktadır.. Videoda, laikliğin dinsizlik olmadığını ancak bir yönüyle de ateist bir unsuru olduğu vurgulanmaktadır. Konuşmacı, sekülerizm kavramının Avrupa'nın kuzeyinde, özellikle Protestan ve Anglikan ülkelerde nasıl geliştiğini, laiklik kavramının Fransa'da nasıl ortaya çıktığını ve Türkiye'nin bu konudaki durumunu Fransa ile karşılaştırarak anlatmaktadır. Ayrıca, laikliğin demokrasinin sigortası olduğu ve milli devlet anlayışının temelini oluşturduğu vurgulanmaktadır.. Videoda ayrıca, İslam'ın 7. yüzyıldaki hükümlerinin 21. yüzyılda kabul edilemeyeceği, Afganistan'daki Taliban yönetimi örneği üzerinden şeriat yönetiminin zorlukları ve Avrupa'daki sekülerizm hareketinin tarihsel gelişimi ele alınmaktadır. Konuşmacı, 19. yüzyılda Avrupa'da liberalizm ve sekülerizm arasındaki ilişkiyi, komünistlerin ateist olma eğilimini ve laikliğin dinsizlikle ilişkisini tartışmaktadır.
Bu video, Kemalizm ve Atatürk'ün dinî görüşleri hakkında bir tartışma formatındadır. Konuşmacı, "Türk'ün Amentüsü" olarak adlandırdığı bir durum hakkında görüşlerini paylaşıyor.. Video, Kemalizm'in bir din olarak kabul edilmesi ve Atatürk'ün sözleri üzerine yapılan yorumlar üzerine odaklanıyor. Konuşmacı, Atatürk'ün sözlerinin uydurma olduğu iddiasını savunurken, Atatürk'ü tenkit etmeyi reddeden kişilere eleştirilerde bulunuyor. Ayrıca, Atatürk'ün zamanında demokrasi ve iktidar konularında yapılan eleştiriler de videoda yer alıyor.
Bu video, Atatürk'ün Hz. Muhammed ve İslam hakkındaki görüşlerini içeren bir sunum formatındadır. Konuşmacı, Atatürk'ün çeşitli kaynaklardan alıntılar yaparak bu görüşleri aktarmaktadır.. Video, Atatürk'ün Hz. Muhammed'in peygamberliğini kabul etmesi ve İslam'ın son ve ekmel din olduğunu vurgulaması üzerine odaklanmaktadır. Atatürk'ün Hz. Muhammed'in Bedir Savaşı'ndaki zaferini peygamberliğinin kanıtı olarak görmesi, İslam'ın Kur'an'daki ayetlerde koyduğu esas kanunları ve Hz. Muhammed'in dünyanın en mükemmel insanı olduğu görüşü aktarılmaktadır. Video, Atatürk'ün "Söyle ve Demeçleri" adlı eserinden alıntılar içermektedir.
Bu video, bir İslam üstadı ile yapılan soru-cevap formatında bir sohbettir. Konuşmacı, kendisini İslam muhterisi olarak tanımlamakta ve 80 yıllık ömründe İslam'a olan bağlılığını vurgulamaktadır.. Videoda Şeyh Nazım Kıbrıs'ın vefatından sonra sosyal medyada dolaşan iddialar, İslam kıyafetleri, Kadir Mısıroğlu'nun yaşadığı deneyimler, Kemalizm ve din ilişkisi, Osmanlı tarihi ve asalet kavramları gibi konular ele alınmaktadır. Konuşmacı, Mustafa Kemal Atatürk'ün İslam'a olan bağlılığını savunurken, Kemalizm'in din aleyhtarı bir politika olduğunu iddia etmektedir.. Sohbette ayrıca sarığın İslam'daki önemi, Osmanlı hanedanının Türk olup olmadığı, Sultan Vahideddin'in tahttan indirilmesi süreci, Hz. Mevlana'nın Sultan Alaaddin Selçuk'a yazdığı beyanlar ve Osmanlı tarihi hakkında çeşitli görüşler paylaşılmaktadır. Konuşmacı, İslam düşmanlığının üç farklı yönünü (dini kötüleme, tarihi kötüleme ve fıkıh ıstılahatını kötüleme) açıklamakta ve İslam'ın tüm kavimlere açık olduğunu vurgulamaktadır.
Bu video, bir sunucu ve Enes adlı konuk arasında geçen tarih konulu bir soru-cevap programıdır. Konuk, Türk tarihi ve Atatürk hakkında detaylı bilgiler paylaşmaktadır.. Programda izleyicilerin en çok sorduğu Atatürk ile ilgili sorular ele alınmaktadır. Atatürk'ün camileri ahır mı yaptı, padişahların çok eşli olma nedenleri, Atatürk'ün din hakkındaki görüşleri, Osmanlı'da padişahların yetkileri, Fikriye Hanım'ın intihar hikayesi, Atatürk'ün Elmalılı Ahmet Hamdi Yazır'a Kur'an-ı Kerim'i Türkçe'ye çevirmesini istemesi ve Sultan Vahdettin'in evlilikleri gibi konular detaylı olarak tartışılmaktadır.. Programda ayrıca Atatürk'ün din düşmanı olmadığı, camileri restore ettirdiği, Kur'an'ı yasaklamadığı ancak Arapça okunmasını rafa kaldırdığı ve Atatürk'ün cenaze namazı konusu gibi önemli tarihsel bilgiler de paylaşılmaktadır. Video, bir sonraki programda soru-cevap formatında devam edeceği bilgisiyle sonlanmaktadır.
Bu video, bir konuşmacının Türkiye'nin laiklik sistemi ve Avrupa'daki din-bilim sorunu hakkında düşüncelerini paylaştığı bir sohbet formatındadır. Konuşmacı, Nihat Bey adında bir kişiye de atıfta bulunmaktadır.. Video, Türkiye'nin laik seküler mi yoksa Fransız veya İngiliz tarzına mı benzediği sorusuyla başlayıp, Türkiye'nin bir laik sistemi olmadığını ve dalgalanarak geliştiğini belirtiyor. Konuşmacı, Atatürk'ün kurduğu Diyanet İşleri Başkanlığı'nın gerekçesini tartışıyor ve Avrupa'daki din-bilim sorununun neden daha kolay çözüldüğünü, Ambrosius'tan beri din ve dünya işlerinin birbirinden ayrıldığını anlatıyor. Ayrıca Bizans ve Rusya'daki din-devlet ilişkilerini karşılaştırıyor ve Türkiye'de evrim gibi konuların okul programlarında yer almadığını vurguluyor.
Bu video, 7 Şubat 1923'te Atatürk'ün Koca Camii'nde yaptığı bir hutbenin kaydıdır. Atatürk, Balıkesir'in dindar ve kahraman insanları tarafından bu kutsal yerde konuşmaktadır.. Hutbede Atatürk, dinin akla ve gerçeğe uygun olduğunu vurgulayarak, camilerin sadece ibadet için değil, din ve dünya için düşünme ve tartışma yerleri olduğunu belirtiyor. Hutbenin anlamı "topluma cihad etmek" olarak açıklanıyor ve hutbelerin halkın anlayabileceği dilde, günümüz ihtiyaçlarına uygun şekilde hazırlanması gerektiği vurgulanıyor. Atatürk, halkın genel durumdan haberdar edilmesinin önemini ve hutbelerin halkın aydınlatılması ve doğru yolu göstermesi amacıyla söylenmesi gerektiğini anlatıyor.