Bu video, İslam tarihi ve hukuku konularında bilgi sahibi bir konuşmacının izleyicilerden gelen soruları yanıtladığı bir sohbet formatındadır.. Videoda konuşmacı, İslam ve laiklik arasındaki ilişkiye odaklanarak, İslam'da şeriatın devlet tarafından tatbik edilmesi gerektiğini ve laikliğin İslam'a aykırı olduğunu savunmaktadır. Konuşmacı, İslam'da iktidarın liyakatlere göre verilmesi, Diyanet'in devlet bünyesinde olması ve cemaatlerin kontrolü gibi konuları ele almaktadır. Ayrıca, Mustafa Kemal dönemindeki laikliğin din aleyhtarı olduğunu ve Türkiye'deki dini durumu eleştirmektedir.. Sohbet, İslam'ın temel prensipleri, Hz. Muhammed'in ümmetine ait şerefli konumu, dua ve kader gibi dini kavramlar hakkında bilgiler içermektedir. Konuşmacı, Türkiye'deki siyasi durumu değerlendirerek, Diyanet'in düzeltilmesi durumunda cemaatlerin kontrolünün alınabileceği görüşünü savunmakta ve toplumun ahlaki düşüşüyle ilgili endişelerini dile getirmektedir.
Kazasker, ordu mensuplarının hukuki ve şeri davalarına bakan kadıdır. Makam Selahaddin Eyyubi zamanında kuruldu. İlk kazaskerlik unvanı 1362'de Çandarlı Kara Halil'e verildi. Fatih Sultan Mehmed makamı Rumeli ve Anadolu olarak ikiye ayırdı
Tasavvuf edebiyatı 12. yüzyılda Ahmed Yesevi ile başladı. Sufizm Batı Türkistan'da doğdu ve 13. yüzyıla kadar sürdü. Tasavvuf kelimesi "saflaşma" veya "yün giyme" anlamındaki köklerden gelmiş olabilir
Bu video, bir tiyatro performansını ve sonrasında yaşanan siyasi tartışmayı gösteren bir sahneyi içermektedir. Videoda bir horoz karakteri, tiyatro sahnesinde performans gösterirken, sonrasında bir reis karakteri ve diğer karakterler arasında siyasi tartışmalar yaşanır.. Video, bir tiyatro sahnesiyle başlayıp, horoz karakterinin performansını göstermektedir. Ardından bir reis karakteri ve diğer karakterler arasında siyasi tartışmalar yaşanır. Tartışmalar, kadınların seçme seçilme hakkı, şeriat ve Cumhuriyet gibi konuları içermektedir. Performans sonrası, bir belediye yetkilisi sanatçıları tebrik eder ve onları belediye bahçesine davet eder.
Osmanlı ve Türk modernliğinin bilimsel incelemesi 1959-1964'te başladı. Bernard Lewis'in "Modern Türkiye'nin Doğuşu" kitabı büyük etki yarattı. Yazar, 1789'dan günümüze kadar olan dönemi kapsayan kapsamlı bir çalışma planladı
Bu video, bir konuşmacının İslam inancı ve şeriat konusunda düşüncelerini paylaştığı bir sohbet formatındadır. Konuşmacı, Abdurrahman Drippd ve Korkut Özal'ın bir programındaki bir olayı örnek olarak kullanmaktadır.. Videoda konuşmacı, şeriat gelirse kadınların nasıl muamele edileceği konusunda bir tartışma anlatmaktadır. İslam'ın metoduna göre, şeriat gelirse insanların birdenbire İslami bir hayat yaşamaya zorlanmayacağı, çocuklarının İslami bir eğitim alması gerektiği vurgulanmaktadır. Ayrıca, Allah'ın insanlara gaflet de verdiğini ve zıtların bir arada bulunduğunu belirterek, İslam'ın karmaşık bir inanç sistemi olduğunu ifade etmektedir.
Bu video, bir din adamının Kehf Suresi'nin tefsirini yaptığı ve çeşitli İslami konuları ele aldığı dini bir sohbettir. Konuşmacı, Konya'da bulunduğu bilgisini paylaşmaktadır.. Video, Ashab-ı Kehf'in uyanışından başlayarak, kabirlerin üzerine mescit inşa etme konusu, türbe ve kabirperestlik, tasavvuf, kader anlayışı, unutkanlık, hata, gayb, zulüm, kibir ve anayasa-şeriat ilişkisi gibi konuları ele almaktadır. Konuşmacı, Kur'an ayetleri ve hadisler referans göstererek İslami görüşleri açıklamakta ve günümüzdeki toplumsal sorunlara dini bir bakış açısıyla yaklaşmaktadır.. Konuşmacı, Hz. Muhammed'in kabirlerin üzerine mescit inşa etmeyi yasakladığı hadisleri, tasavvufun kader anlayışını eleştirerek şeriatla kader arasındaki ilişkiyi vurgulamakta ve günümüzdeki yöneticilerin kibirini eleştirmektedir. Ayrıca, anayasa değişikliğinin sistem sorunlarını çözmediğini ve gerçek çözümün Allah'ın şeriatının uygulanması olduğunu savunmaktadır.
Bu video, bir din adamının Allah'a iman konusunda yaptığı bir sohbeti içermektedir. Konuşmacı, Ümmet Gazetesi'nin altı sayıda işlediği "hakimiyet" sıfatını vurgulamaktadır.. Sohbetin ana konusu, Allah'a imanın sadece onun sıfatlarına değil, özellikle hakimiyet sıfatına da iman etmek olduğunu açıklamaktadır. Konuşmacı, demokrasi ve Mustafa Kemal'in "ilhamımızı göklerden değil, yerden almaktayız" sözünün Allah'ın şeriatını kabul etmeme anlamına geldiğini belirtmektedir. Video, Kur'an-ı Kerim'in bir şeriat sistemi getirdiğini vurgulayarak, Allah'ın tüm insanların yaptıklarını bildiğini ve insanların kendi kanunlarını yaparak Allah'ın şeriatını terk etmelerinin Allah tarafından bilindiğini ifade etmektedir. Sohbet, dua ile sonlanmaktadır.
23 Aralık 1930'da Menemen'de şeriat isteyen grup yeşil sancak dikti. Derviş Mehmet kendini mehdi ilan ederek halkı şeriat bayrağı altında topladı. Yedek subay Kubilay, şeriat isteyen grup tarafından şehit edildi
Atasözünün TDK anlamı kanunların uygun gördüğü cezaya katlanmak gerektiğidir. Google aramalarında sıkça sorulan sorular arasında bu atasözü yer alır
Bu video, Türk tiyatrosu formatında bir oyun sahnesini göstermektedir. Hikayede Hürmüz Hanım, Doktor, Hacı Efendi, Kadın Efendi, Ömer (hapisten kaçmış bir katil), enişte, kayınço ve Kadı Efendi gibi karakterler yer almaktadır.. Video, Hürmüz Hanım'ın birden fazla erkekle evlenmesi ve bunun sonuçları üzerine kurulu bir hikayeyi anlatmaktadır. İlk bölümde Doktor'un Hürmüz ile evlenme planları, ikinci bölümde Hürmüz Hanım'ın evinde hapisten kaçan Ömer'in dönmesi ve üçüncü bölümde Kadı Efendi'nin davacıları karşıladığı sahne gösterilmektedir.. Hikaye, şeriatın bir kadının birden fazla erkekle evlenmesi durumunda nasıl yorumlandığı konusunda tartışmalar içermektedir. Kadı Efendi, bu durumda her erkeğin boşanmak zorunda olduğunu belirtirken, Hürmüz Hanım'ın "fasidesin, günahkar, zaniye ve mücrimesin" olarak nitelendirilmesi ve kocalarının kadıya çıkarılması gibi komik ve ilginç sahneler yer almaktadır.
Osmanlı hukuku İslam ve Türk hukuk sistemlerinin birleşimiyle oluşmuştur. Kazaskerlikler ve kadılar hukukun uygulanmasında önemli rol oynamıştır. Şeriat yasaları ve örfi hukuk birlikte kullanılmıştır
Bu video, Bellona'nın katkılarıyla hazırlanan bir röportaj formatında olup, İslam konularında görüşlerini paylaşan ve camilerde vaaz veren bir hoca ile yapılan bir sohbeti içermektedir. Konuşmacı, 12 yıl medrese eğitimi almış ve lisans mezunu bir din adamı olarak kendini tanıtmaktadır.. Röportajda İslam, eğitim, şeriat, ceza anlayışı ve ahiret inancı gibi konular ele alınmaktadır. Konuşmacı, Türkiye'deki temel eksikliğin "öğretim var, eğitim yok" olduğunu vurgulamakta, Kur'an'ın sadece cenaze kitabı olmaktan çıkarılması gerektiğini savunmakta ve İslam'ın doğru şekilde anlatılamamasının nedenlerini tartışmaktadır.. Konuşmacı ayrıca kendi vaaz tarzı ve üslubu hakkında konuşmakta, kendisini sert konuşan biri olarak tanımlamakta ve bu üslubun namaza başlamaya teşvik ettiğini belirtmektedir. Röportajın sonunda Halil Konakçı'nın programda yer alacağı duyurulmaktadır.
Bu video, bir konuşmacının İslam devletlerinde idare esasları ve laiklik kavramı hakkında yaptığı bir sunum veya ders formatındadır. Konuşmacı, Hümeyra Özbaş'ın görüşlerini eleştirerek başlamakta ve Fethullah Mete gibi kişilerin İslam devlet felsefesi konusundaki görüşlerini değerlendirmektedir.. Video, İslam devletlerinde idare için gerekli şartları ve Osmanlı Devleti'nin bu şartları nasıl yerine getirdiğini detaylı şekilde açıklamaktadır. Konuşmacı, İslam devletinde laiklik kavramının yanlış anlaşıldığını, İslam'ın devletle bir derdi olmadığını ve İslam'da idare için gerekli dört şartı (seçim, biat, reyya hakkı ve şeriat) anlatmaktadır.. Konuşmacı ayrıca, İslam devletlerinde "istiklal" kavramının "bağımsızlık" olarak değiştirilmesi hakkındaki eleştirilerini dile getirmekte ve Osmanlı İmparatorluğu'ndaki idare sistemi ile şeyhülislamlık müessesesi üzerinden bu emirlerin nasıl uygulandığını örneklerle açıklamaktadır. Video, İslam'da idare kavramı, Osmanlı Devleti'nin İslami yapısı ve günümüzdeki siyasi durumlar hakkında bilgi edinmek isteyenler için faydalı olabilir.
Bu video, bir konuşmacının İslam'da şeriat ve tasavvuf kavramları hakkında düşüncelerini paylaştığı bir sohbet formatındadır.. Konuşmacı, şeriatın sadece Arap Yarımadası'ndaki uygulamalarla sınırlı olmadığını, İslam'da bir düzen anlamına geldiğini ve toplumun düzen içinde yaşayabilmesinin ilk mertebesi olduğunu anlatıyor. Ardından İslam'ın tarikat, marifet ve hakikat aşamalarını açıklıyor ve bu yolda yaşayan kişinin kimseyi etkilemek zorunda olmadığını, kendi başına yaşayabileceğini belirtiyor. Video, İslam'ın tek bir düzen ve tek bir yol olduğunu vurgulayarak sona eriyor.
Bu video, bir ihtiyar ve genç arasında geçen dini bir sohbeti göstermektedir. İhtiyar, Nallıhan'ın yeni kadısıdır ve gençle birlikte yolculuk yapmaktadır.. Videoda, ihtiyar gençle yağmurun yağması ve dizlerinin sızlaması arasındaki ilişkiyi tartışmaktadır. İhtiyar, her şeyin "aktan" (yani Allah'tan) olduğunu ve insanın bu alemden bir parçası olduğunu anlatmaktadır. Sohbet, dini hakikatler ve şeriat hakkında bilgiler içermektedir. Video, yağmurun durması ve eşkıyaların olduğu bir bölgede ihtiyarın gençten ayrılmasını istemesiyle sona ermektedir.
Bu video, bir din adamının üveysilik tarikatı ve sahte tarikatlar hakkında yaptığı dini bir sohbeti içermektedir. Konuşmacı, son zamanlarda aldığı yüzlerce mesaj üzerine bu konuyu ele almaktadır.. Sohbetin ana konusu, üveysilik tarikatının hakiki bir tarikat olup olmadığı, gerçek ve sahte tarikatlar arasındaki farklar ve şeriatın tarikatlarla ilişkisidir. Konuşmacı, üveysilik tarikatının bir silsilesi olmadığını, şeriatı ihlal eden sahte tarikatların varlığını vurgulayarak, gerçek tarikatların kıyamete kadar devam edeceğini belirtmektedir.. Konuşmacı ayrıca, "şeriatı gözetmeyenin tarikatı olmaz" diyerek tarikatların şeriattan ayrılmaması gerektiğini vurgulamakta ve sahte şeyhlerin rüyalarla insanları aldatmaya çalıştığını iddia etmektedir. Video, Kur'an ayetiyle sonlanmakta ve ehl-i sünnet akidesine dönmeyi dilemektedir.
Bu video, bir dini anlatım formatında olup, konuşmacı Hz. Yunus'un "Erik dalına çıktım, onda üzüm yedim" beytini yorumlamaktadır.. Video, erik, üzüm ve ceviz meyvelerinin dini anlamlarını açıklamaktadır. Erik şeriatı, üzüm hakikati, ceviz ise dört manevi makamı temsil etmektedir. Konuşmacı, manevi yolculukta sıranın önemini vurgulayarak, şeriatsız tarikat, tarikatsız da marifete ulaşılamayacağını anlatmaktadır. Ayrıca, Hz. Yunus'un bu beytinde marifet hırsızlarını ikaz ettiğini ve hak taliplerine yardım ettiğini belirtmektedir.