İlk baro Eski Yunan'da Atina'da kurulmuştur. Roma'da avukatlar 359'dan itibaren topluluklar halinde örgütlenmeye başlamıştır. Fransa'da 14. yüzyılda avukatlar "adaletin gezici şövalyeleri" olarak örgütlenmiştir. Osmanlı'da ilk baro 1876'da çıkarılan nizamname ile kurulmuştur
Bu video, bir konuşmacının İstanbul Baro Başkanı Mehmet Durakoğlu ve diğer baro başkanlarının Türkiye Büyük Millet Meclisi'ndeki anayasa komisyonu görüşmelerine katılmaması hakkındaki eleştirisini içermektedir.. Konuşmacı, baro başkanlarının anayasa komisyonu görüşmelerine katılmamasının anayasal yasalara aykırı olduğunu ve geçmişte benzer durumlarda baroların tutumlarını eleştirmektedir. Özellikle sekiz yıl kesintisiz eğitim yasası ve başörtüsü yasağı gibi konularda baroların tutumlarını örnek göstererek, baro başkanlarının "check-in teklifi" ve "mitinge katılma" gibi tavırlarının tutarsız olduğunu vurgulamaktadır. Konuşmacı, baro başkanlarının önce dürüst olmaları, yaptıkları zalimlikleri itiraf etmeleri ve alternatif bir teklif sunmaları gerektiğini belirtmektedir.
Kanun 7/11/2024 tarihinde kabul edilmiş ve 14/11/2024 tarihinde Resmi Gazete'de yayımlanmıştır. 28 farklı kanunda değişiklik yapılmıştır
Bu video, avukatların bir protesto etkinliğinde konuşmalarını içermektedir. Konuşmacılar, iktidarın sarı barolar yaratma çabasına karşı direnişlerini dile getirmektedir.. Videoda avukatlar, savunmanın özgürlüğünü ve bağımsızlığını korumak için mücadele edeceklerini, baroları böldürmeyeceklerini ve devletin avukatı olmayacaklarını vurgulamaktadır. Konuşmacılar, yürüyüş haklarına, insan haklarına ve anayasaya aykırı müdahaleler yapıldığını belirterek, bu sistemin elbet çökeceğini ifade etmektedir.
Adli yargı, ceza ve hukuk davalarını çözen genel yargı koludur. Cumhuriyet başsavcılıkları her il ve ilçede bulunur. İlk derece mahkemeleri ceza ve hukuk davalarına bakar. Bölge adliye mahkemeleri istinaf başvurularını inceler. Yargıtay temyiz merciidir
Bu video, bir hukukçu tarafından yapılan basın konferansını içermektedir. Konuşmacı, halkın yoksulluğa, sefalete ve işçiliğe karşı tepkisini ve birbirine sahip çıkmasını vurgulamaktadır.. Konuşmacı, halkın sokaklara, marketlere ve gıda reyonlarına yapıştırdığı "hayat pahalılığı" mesajlarının etkisini anlatmaktadır. Ayrıca, halkın yoksulluğu ve sefaleti gündeme getirmesinden rahatsız olduğunu belirtmektedir. Konferansın sonunda, hukukçuların ve baroların yeni bir hukuksuzluğa tanık olduklarını ifade etmektedir.
Baroların web siteleri ve e-posta adresleri web sitesinde mevcuttur. Baroların IP numaraları web sitelerinde belirtilmiştir. Baroların iletişim numaraları web sitelerinde yer almaktadır
Tokat Barosu CMK Yönergesi'nin zorunlu müdafi eğitimi şartını düzenleyen maddesi iptal edildi. Davacı, CMK'da müdafilik için mesleki eğitim şartının zorunlu olduğunu iddia etti
Bu video, adli yardım başvuru sürecini anlatan bir bilgilendirme içeriğidir.. Video, adli yardım başvuru sürecinin nasıl işlediğini adım adım açıklamaktadır. Başvuru için adli yardım bürolarının form talep etmesi, başvuru formunun adli yardım projesi.org adresinden erişilebilmesi ve baroların talep edeceği belgelerin nasıl edinileceği anlatılmaktadır. Ayrıca, başvuru sürecinde faydalı linklere adli yardım projesi.org faydalı linkler sayfasından ulaşılabileceği belirtilmektedir.
"Yeni Günde Gündem" programında, Hukuki Araştırmalar Derneği (Huder) Başkanı Abdulvahap Karakuş, Başkan Yardımcısı Aykut Dikencik ve İzmir Barosu temsilcileri arasında anayasa değişikliği konusu üzerine bir röportaj ve tartışma yapılmaktadır.. Video, Türkiye'deki 18 maddelik anayasa değişikliği paketinin hukuki yönlerini, cumhurbaşkanının yetkilerini ve baroların referandum sürecindeki rolünü ele almaktadır. Tartışmada özellikle İzmir Barosu'nun anayasa referandumu hayır kampanyasına verdiği destek ve bunun sonucunda Huder İzmir Şubesi'nden gelen tepkiler detaylı olarak incelenmektedir.. Konuşmacılar, hukukçuların siyasi partilerin çalışma tarzını taklit etmesinin uygun olmadığını, baroların nötr kalması gerektiğini ve vatandaşların referandum öncesi anayasa maddelerini dikkatlice okumaları gerektiğini vurgulamaktadırlar. Ayrıca, anayasa değişikliklerinin cumhuriyet rejimini değiştirmediği, devletin niteliği, şekli ve rejimin adı değiştirilemez maddelerde yer aldığı belirtilmektedir.
Bu video, "Medya Mahallesi" programında Latife sunucusu tarafından gerçekleştirilen, İstanbul Avukatlar Birliği Başkanı Mehmet Durakoğlu ile yapılan bir röportajdır. Durakoğlu, 35 yıllık avukatlık tecrübesine sahip bir hukuk uzmanıdır.. Röportajda, Türkiye'de önerilen avukatlık yasası değişikliği ve çoklu baro teklifi etrafındaki endişeler ele alınmaktadır. Durakoğlu, bu değişikliğin yargı bağımsızlığını tehdit edebileceğini, adalet sisteminde partiselleşmeyi ve siyasallaşmayı artıracak olduğunu vurgulamaktadır. Ayrıca, 3 Temmuz'da Ankara'da yapılacak baroların savunma mitingi hakkında bilgiler paylaşılmaktadır.. Röportajda Ergenekon ve Balyoz davaları, HSYK'nın kurulması, 12 Eylül 1980 darbesinde İstanbul Barosu'nun kapısına mühür vurulması gibi tarihsel olaylar da ele alınmakta ve avukatların ve baroların siyasi iktidarla mücadelesi vurgulanmaktadır. Durakoğlu, bu yasa değişikliğinin sadece baroları ve avukatları değil, öncelikle yurttaşları etkileyeceğini belirtmektedir.
Barolar, avukatlardan sadece giriş keseneği ve yıllık aidat talep edebilir. Giriş keseneği miktarı avukatlar için 2.000-8.000 TL arasında olmalıdır. Yıllık kesenek miktarı avukatlar için 1.000-4.000 TL arasındadır
Bu video, Yeni Akit Nokta Com. tr yayını tarafından sunulan bir röportajdır. Röportajda, 28 Şubat darbecileri tarafından subay statüsüne alınarak irticacı kapsamında değerlendirilen ve sonrasında avukatlık mesleğini icra eden Bülent Demir ile görüşme yapılmaktadır.. Röportajda, Türkiye Büyük Millet Meclisi'ne gelmesi beklenen barolarla ilgili düzenleme taslağı ele alınmaktadır. Bülent Demir, baroların avukatları temsil etmekten uzaklaştığını, siyasi ikbal ve istikballerinin kaygısı içerisinde rant devşiren insanların elinde politik sopa haline geldiğini belirtmektedir. Demir, baroların varlığını sorgulayarak, avukatlara yönelik bir anket yapılması gerektiğini ve barolara kayıt zorunluluğunun kaldırılması veya baroların tamamen kaldırılması gerektiğini savunmaktadır. Ayrıca, avukatlarla ilgili suçlara bakacak yetkili bir mahkeme kurulması gibi alternatif çözümler de önermektedir.
Mustafa Balbay'ın Cumhuriyet gazetesinde 30 Haziran 2020'de yayımlanan "Baroların Direnişi: AKP'nin Meslek Kırımı" başlıklı yazısı okunmaktadır.. Video, meslek örgütlerinin toplum yapısındaki önemini vurgulayarak başlıyor ve çeşitli mesleklerin yeminlerini anlatıyor. Ardından AKP'nin meslek örgütlerine karşı tutumu ele alınıyor ve özellikle baroların kimliğinden işlevine kadar erozyona uğramasına neden olacak taslak üzerinde duruluyor. Balbay, çoklu baro öngören taslağı detaylı olarak inceleyerek, bu taslağın avukatlık mesleğinin kimliğini ve onurunu nasıl tehlikeye atacağını açıklıyor.
Bu video, bir avukatın meslektaşlarına ve halkın savunma haklarına yönelik saldırılar karşısında yaptığı konuşmayı içermektedir. Konuşmacı, Aytaç adında bir kişiye hitap etmektedir.. Konuşmacı, 80 baronun düşüncesini almadan tek bir avukata bile sormadan yapılan kanuni düzenlemelerin mesleğine yönelik saldırılar olduğunu belirtiyor. Halkın savunma hakkının gasp edilmesine karşı mücadele eden avukatların, meslektaşlarının ve baroların yanında olduklarını vurguluyor. Konuşmacı, artık sadece burada durmamanın, yargı boykot etmenin ve adalet için yürümenin zamanının geldiğini ifade ediyor. Video, "avukatlar onurumuzdan devrimci avukatlar onurumuzdur" sözleriyle sonlanıyor.
Bu video, Mardin Barosu Başkan Yardımcısı Ruşen Bingbaş'ın bir konuşma içeriğidir. Konuşmacı, hukukçular ve baroların adalet konusundaki tutumunu ifade etmektedir.. Konuşma, üç yıldır hukuksuzluklar içinde kalmış bir dosyanın cezasızlıkla sonuçlanmaması için yapılan mücadeleyi konu almaktadır. Bingbaş, Şen ve Yaşar ailesinin haklı mücadelesinin yanında olduğunu ve bu dosyanın cezasızlık politikasına kurban edilmemesi gerektiğini vurgulamaktadır. Konuşmacı, üçyüzaltmışbeş gündür her türlü baskıya rağmen adaletin mahkemelerin içinde bulunamadığını belirterek, adaletin adliye kapısı dışında aranması gerektiğini ifade etmektedir.
Bu video, bir avukatın Kars'ta duruşma için gönderildiği ancak duruşma ertelenmesi nedeniyle orada kalmak zorunda kaldığı bir vlog formatındadır. Avukat, 35 G 984 plakalı Dünya aracıyla Kars'a ulaşmış ve orada bir hafta sonra duruşma olacağını düşünmüştür.. Video, avukatın Kars'ta geçirdiği zamanı kronolojik olarak anlatmaktadır. İlk günlerde maaşının yetmediği için su ve yiyeceklerini idareli kullanmaya çalışırken, zamanla patates yetiştirmeye başlamış ve hurdalardan ATM yapmıştır. Barolara yardım çağrısı yapmış ancak 2025'e kadar bilet olmadığı için Kars'ta kalmaya devam etmiştir. Video, avukatın durumu ve barolar hakkındaki eleştirileriyle sona ermektedir.
Bu video, TR724 YouTube kanalında yayınlanan, Prof. Dr. Mehmet Efe Çaman'ın "Rejim Avukatı" başlıklı yazısının okunduğu bir içeriktir. Metin Feyzioğlu'nun Türkiye Barolar Başkanı olarak Ankara'ya yürüyen barolara karşı duruşu eleştirilmektedir.. Video, Türkiye'deki demokratik gerileme, gösteri ve yürüyüş hakkının kısıtlanması ve avukatların mesleklerinin nasıl etkilendiği üzerine odaklanmaktadır. Konuşmacı, avukatların devletin menfaatlerini korumak yerine müvekkillerinin haklarını savunmaları gerektiğini vurgulayarak, günümüz Türkiye'sinde avukatların durumunun tehlikeli olduğunu belirtmektedir. Ayrıca, rejimin barolara karşı tutumu, çoklu baro sistemi planı ve İslamcı görüşün demokrasi hakkındaki görüşleri de eleştirilmektedir.
Bu video, Şanlıurfa Barosu'nun bir basın açıklamasını içermektedir. Konuşmacı, baro adına toplanma ve gösteri yürüyüşü düzenleme hakkının ihlali konusunda bilgi vermektedir.. Açıklamada, 19 ve 20 Nisan 2019 tarihlerinde Kocaeli Gebze ve Mardin Kızıltepe'de açlık grevindeki tutuklu hükümlü annelerine yönelik şiddet uygulaması eleştirilmektedir. Baro, bu şiddetin ifade özgürlüğünü sınırladığını, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi ve Türk Ceza Yasalarına aykırı olduğunu belirtmektedir. Ayrıca, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'na yapılan saldırı da eleştirilmekte ve toplumun bölünmesine karşı durulmaktadır.