Buradasın
İstanbul Avukatlar Birliği Başkanı ile Hukuk Devleti ve Avukatlık Yasası Değişikliği Üzerine Röportaj
youtube.com/watch?v=kBqQZV3AM7wYapay zekadan makale özeti
- Kısa
- Ayrıntılı
- Bu video, "Medya Mahallesi" programında Latife sunucusu tarafından gerçekleştirilen, İstanbul Avukatlar Birliği Başkanı Mehmet Durakoğlu ile yapılan bir röportajdır. Durakoğlu, 35 yıllık avukatlık tecrübesine sahip bir hukuk uzmanıdır.
- Röportajda, Türkiye'de önerilen avukatlık yasası değişikliği ve çoklu baro teklifi etrafındaki endişeler ele alınmaktadır. Durakoğlu, bu değişikliğin yargı bağımsızlığını tehdit edebileceğini, adalet sisteminde partiselleşmeyi ve siyasallaşmayı artıracak olduğunu vurgulamaktadır. Ayrıca, 3 Temmuz'da Ankara'da yapılacak baroların savunma mitingi hakkında bilgiler paylaşılmaktadır.
- Röportajda Ergenekon ve Balyoz davaları, HSYK'nın kurulması, 12 Eylül 1980 darbesinde İstanbul Barosu'nun kapısına mühür vurulması gibi tarihsel olaylar da ele alınmakta ve avukatların ve baroların siyasi iktidarla mücadelesi vurgulanmaktadır. Durakoğlu, bu yasa değişikliğinin sadece baroları ve avukatları değil, öncelikle yurttaşları etkileyeceğini belirtmektedir.
- 00:01Medya Mahallesi ve Miting
- Programın ikinci bölümünde konuk, İstanbul Barosu Başkanı Mehmet Durakoğlu ile görüşme yapılıyor.
- Miting, medya rekoru kırdı çünkü çok az kanal canlı yayın vermesine rağmen çok sayıda kişi izlemiş.
- Miting sırasında çok sayıda kamera ve mikrofon bulunmasına rağmen, ertesi gün ana medyada bu olayın pek çok yerde yer almadığı belirtiliyor.
- 02:22Mitingin Amacı
- Mitingin iki amacı vardı: birincisi toplumu kendilerini anlayabilmek ve ikincisi topluma bir özeleştiri vermek.
- Avukatların toplumda sadece mahkemelerde müvekkillerini savunmakla sınırlı bir algı olduğu vurgulanıyor.
- Türkiye'de toplumun adalet talebi eksikliği belirtiliyor, adalet talep eden ülkelerde hukuk devletinin yaratılması daha kolay olduğu ifade ediliyor.
- 03:33Toplum ve Hukuk Devleti
- Yargıçların topluma yansımaması durumunda mücadelelerinin sonuç alması mümkün olmayacak.
- Siyasetin "çokla" yapıldığı düşüncesiyle, halkın bu konuda harekete geçmesi siyaset üzerinde etki yaratacak.
- Baroların kadın cinayetleri, işkence iddiaları gibi konularda parayla değil, toplum ve yurttaşlar için çalıştığı belirtiliyor.
- 05:53Hukuk ve Adaletin Anlaşılması
- Toplumun hukuk, adalet ve demokrasi gibi soyut kavramları içselleştirip hak olarak görüp talep etmesi gerektiği vurgulanıyor.
- Yargı bağımsızlığının sadece hukuki ihtilaf içinde olanlarla ilgili değil, herkesle ilgili olduğu belirtiliyor.
- Yargı bağımsızlığının insanın onurlu yaşamak, alnı akbaşidik dolaşabilmesi ve sabah saat altıda kapı çalındığında gelenin sütçü olması gibi konularla ilgili olduğu açıklanıyor.
- 08:02Yargı Dünyasında Yaşanan Değişimler
- Konuşmacı, 35 yıldır darbeleri ve darbelerin hukuk oluşunu yaşadığını belirtiyor.
- Günümüzde yaşanan kriz ve bunalım döneminin, daha önce yaşadığı hiçbir dönemdeki kadar ciddi olduğunu ifade ediyor.
- Yargının kapıları ve arka kapılarında yaşanan olaylar hakkında endişeli olduğunu, geleceğe yönelik kaygı duyduğunu belirtiyor.
- 09:39Avukatlık Yasası Değişikliği Tartışması
- Avukatlık yasasının değişikliği konusunda Adalet Bakanı'nın haberi olmadığını, ancak bakanın dürüst bir insan olduğunu vurguluyor.
- Cumhurbaşkanı'nın, Adalet Bakanı ve Barolar Birliği Başkanı'nın bilgi sahibi olmadıkları bir tasarıyı açıkladığını belirtiyor.
- Yargı dünyasının kendine özgü yapısının arka odalardan dizayn edilmeye çalışıldığını iddia ediyor.
- 11:27Yargı Bağımsızlığının Önemi
- Yargının toplumun güvenini sarsmayacak şekilde işleyişinin önemli olduğunu vurguluyor.
- Yargının iki-üç süresinden ikisinin ele geçirilmesinden sonra üçüncüsünün de ele geçirilmeye çalışıldığını belirtiyor.
- Bu durumun ülkeye, topluma ve hukuk devletine neye mal olacağını yaşayarak biliyor.
- 13:14Çoklu Baro Tehdidi
- İstanbul'da iki nolu bir baro açılacak ve bu siyasal görüşün temsilcisi olarak açılacak.
- Bu durumun yargı dünyasına getirebileceği ciddi sorunlarla ilgili endişelerini dile getiriyor.
- Avukatlar arasındaki ayrımdan ve mesleki anlamda dezenformasyondan kaynaklanan bölünmenin yargı açısından ciddi sorunlar doğurabileceğini belirtiyor.
- 15:03Yasayı Destekleyenlerin Tutumu
- Bir milletvekili, çoklu baro teklifinin altında imzasını gördüğünü ve bunu hukukçu milletvekillerine anlatmaları gerektiğini belirtiyor.
- MHP Grup Başkanvekili'nin de imzasının bulunduğu, Cumhur İttifakı yasası teklifinin haline geldiğini söylüyor.
- Yasayı destekleyenlerin akıl çizgisine gelmelerini beklediğini, bu kadar rasyonaliteden uzak bir teklifle karşılaşmadığını belirtiyor.
- 17:15Baro Camiasının Karşı Çıkması
- 80 baro toplamının siyaset skalasının bütününü kapsadığını, farklı görüşlere sahip olduğunu belirtiyor.
- Baro camiasının bu teklifi karşılamadığını ve "yapmayın bunu" dediğini söylüyor.
- Baro başkanlarının Ankara'daki yürüyüşte Barolar Birliği Başkanı Metin Feyzioğlu'na sırtlarını döndürdüğünü, Feyzioğlu'nun da çoklu baroya karşı olduğunu belirtiyor.
- 18:35Barolar ve Siyasi İktidar Arasındaki İlişki
- Baroların savunmasının beklenmedik ölçüde mücadele vermesine rağmen, Erdoğan'ın inadı devam ediyor.
- Siyasi iktidarla barolar arasında uzun süredir barışma sağlanamamıştır.
- 2009'da Devlet Denetleme Kurulu raporlarında kamu kuruluşu niteliğindeki meslek odalarına ilişkin düzenlemenin yapılacağı söylenmişti.
- 19:32Abdullah Gül'ün Açıklaması
- Abdullah Gül, bu düzenlemenin FETÖ projesi olmadığını, çoklu baro içermeyen bir düzenleme olduğunu belirtmiştir.
- Gül'ün döneminde hazırlandığı ve Devlet Denetleme Kurulu raporlarında yer aldığı belirtilmiştir.
- Konuşmacı, bu düzenlemenin çoklu baro içermeyen bir düzenleme olduğunu ve "yanınızdayız" gibi algılanmaması gerektiğini vurgulamıştır.
- 20:55Siyasi İktidarın Barolara Yönelik Tutumu
- Siyasi iktidar özellikle baroların konumu nedeniyle sürekli rahatsız olmaktadır.
- Barolar politika yapmakla suçlanırken, demokratik bir ülkede politika yapmanın suç olduğu düşünülmemelidir.
- Konuşmacı, hukuk siyaseti yaparak insan hakları ihlallerine karşı çıkmakla kanun tarafından görevlendirildiğini belirtmiştir.
- 22:29Teklifin Hazırlanışı ve Yayınlanması
- Teklifin muhalefet partilerinin gruplarına götürülmesinden bir gün evvel, açıklamadan da iki gün evvel hazırlandığı belirtilmiştir.
- Barolar Birliği Başkanı açıklaması yaptıktan kısa bir süre sonra Adalet Bakanlığı açıklaması yapılmıştır.
- Teklifin çok eski hazırlanmış ve güncellenmeye muhtaç olduğu belirtilmiştir.
- 24:15Demokratik Katılım Mekanizmalarının İşlememesi
- Tekliflerin kimseye sorulmadan, ortaklaşa olmaksızın hazırlanması ve demokratik katılım mekanizmalarının işlermemesi eleştirilmektedir.
- Konuşmacı, iktidarın yasa yapma gücünü silah olarak kullanmaya başlarsa, bu durum bumerang gibi onlara döneceğini belirtmiştir.
- Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin yasa yapma yetkisine saygı duyulması gerektiği, ancak şu anda karşılaşılan durumun gerçeklikten uzak bir yasayla olduğu vurgulanmıştır.
- 25:453 Temmuz Mitingi
- 3 Temmuz'da Ankara'da baroların savunma mitingi yapılacak ve bu etkinlik kitlesel olacak.
- Meslek odası konumundaki baroların, sivil toplum örgütü olmadığı için getirilmiş yasaklara tabi olmadığını belirtmektedir.
- Konuşmacı, bu teklifin barındırdığı virüsün COVID-19'dan çok daha tehlikeli olduğunu ve öldürücü olduğunu ifade etmektedir.
- 27:51Geçmişteki Baro Mitingleri
- Konuşmacı, 12 Eylül 1980'de darbecilerin İstanbul Barosu'nun kapısına mühür vurduğunu anlatmaktadır.
- Darbeciler, hukukunun oluşturulması için baroları kapatmak zorunda kaldıklarını belirtmektedir.
- Avukatların mührü kırdıkları ve görevlerini yapmaya devam ettikleri durum örnek gösterilmektedir.
- 28:32Adaletsizliklerin Geleceğe Taşınması
- Haksızlıklar, adaletsizlikler ve hukuksuzluklar geleceğe taşınamaz.
- İstanbul Barosu başkanı Orhan Apaydın'ın şehit edilmesi, avukatlar için motivasyon kaynağı ve bir genetik kod oluşturdu.
- Mücadele kazanılacak, ancak bu siyasal iktidar gittiğinde ve savunamayacağı sonuçlar görüldüğünde gerçekleşecek.
- 29:38Geçmişteki Siyasi İlişkiler
- 1994 yerel seçimler öncesinde İstanbul Barosu Başkanı Turgut Kazan'ın sağında Zülfü Livaneli, solunda ise İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı adayı Recep Tayyip Erdoğan bulunuyordu.
- Erdoğan o dönemde demokrasi, insan hakları, çoğulculuk ve eşcinsellerin haklarını yasal güvenceye alınması konularında farklı bir yerdeydi.
- Günümüzde Erdoğan, o dönemdeki görüşlerinden tam 180 derece zıttında duruyor.
- 30:54Baro Başkanı ile Erdoğan Arasındaki İletişim
- Baro Başkanı, Erdoğan'la belediye başkanlığından önce tanışmış ancak kurumsal kimlikle bir araya gelmemiş.
- Çoklu baro meselesi ortaya çıktığında direkt olarak iletişim kurulmamış.
- Türkiye Barolar Birliği Başkanı ile görüşülmesi konusunda bir randevu talebi olmasına rağmen bu görüşme gerçekleşmemiş.
- 31:51Mitingin Geri Bildirimleri
- Mitingin teknik sorunları vardı: emniyetin uyguladığı önlemler, gereksiz barikatların kurulması ve ses sisteminin kurulmasına izin verilmemesi.
- Mitingin amacı, İstanbul'un önemli bir yer olması ve bu konunun Türkiye Büyük Millet Meclisi'ne yansıtabilmekti.
- Taslak teklif konusunda siyasal ayrım söz konusu değil, herkesin bunun akılcı olmadığını bildiği için samimiyetle bu işe girdiler.
- 36:18Yargının Siyasallaşması
- Yargı siyasallaşacak ve partiselleşecektir.
- Yeni düzenleme netleşecek ve kutuplaşacaktır çünkü avukat topluluğu ve kamu kurumu niteliğindeki meslek odası (baro) devreye girecektir.
- Vatandaşlar, şiddete, işkenceye veya insan hakları ihlallerine karşı yardım alamayacak veya bu konularda farklı görüşlerdeki baroların destek alamayacak.
- 38:38Teknik Sonuçlar
- Barolar açısından somut sonuçlar olacaktır: avukat olmak isteyen gençlerin hangi baroya geleceği, disiplin kurullarının hangi baroların sorumluluğunda olacağı ve etik kuralların uygulanacağı belirsiz olacaktır.
- 39:16Barolarla Müzakere Teklifi
- Konuşmacı, barolarla müzakere teklifinin eksik ve yanlış olduğunu, tutulacak hiçbir tarafı olmadığını belirtiyor.
- 19 Mayıs ve 1 Haziran'da yapılan açıklamalarda, barolarla çözüm aramak istedikleri ve müzakereye hazır olduklarını tekrarladıklarını ifade ediyor.
- Konuşmacı, baroların kendilerini temsil edilmemiş olarak gördüklerini ve AKP'nin yanlış davrandığını düşündüklerini kabul ediyor, müzakere teklifini tekrar vurguluyor.
- 40:21Barolarla İletişim Sorunu
- Konuşmacı, kendisini çağıran bir AKP'li olmadığını, kendisini "gel de görüşünü anlat" diyen bir AKP'li aradığını belirtiyor.
- 1 Haziran'da mutabakat koyduklarını ve tasarıyı çekmeleri durumunda müzakere etmeye hazır olduklarını tekrarlıyor.
- 3 Haziran'da Metin Fevzioglu'nun WhatsApp grubundan baro başkanlarına mesaj attığını, her bölgeden ikişer arkadaşın gelmesini istediğini söylüyor.
- 41:28Tasarının Devamı ve İddialar
- Konuşmacı, tasarının geri çekilmemiş olduğunu, tam tersine büyük bir hızla devam ettiğini ve ayrıntılarının açıklanmaya başlandığını belirtiyor.
- Metin Fevzioglu'nun AKP'nin "postacısı" konumuna geldiğini ve müzakere heyeti oluşturulmaya çalışıldığını iddia ediyor.
- Bir avukatlık tasarısı değişikliği söz konusu olacaksa siyasal iktidarın yetkili kurul olduğunu, Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde durduğunu vurguluyor.
- 42:28Yargıya Darbe Vurulması Endişesi
- Konuşmacı, yargıya, hukuka ve yurttaş haklarına darbe vurulmasının düşünülebileceğini belirtiyor.
- Siyasal iktidarın güç temerküzünün merkezi olabileceği fikrini reddediyor ve bu durumun demokratik olmadığını vurguluyor.
- Baroların insan haklarıyla mücadele ettiğini açıkça söylüyor ve bu durumun demokratik bir toplumda kabul edilemeyeceğini ifade ediyor.
- 43:32Baroların Yetkisi ve Demokrasi Anlayışı
- Baroların kanundan aldığı yetkiye dayanarak görevlerini yaptığını, Ankara Barosu'nun Diyanet İşleri Başkanı'nın vaazı konusunda insan hakları ihlali olduğunu dile getirmesinin kendi görevini yapması olduğunu belirtiyor.
- Bir demokratik toplumda baroların kapatabileceğini ve bu durumun hukuk devleti anlayışına uygun olmadığını vurguluyor.
- Otoriterleşen yapıların tarihsel olarak önce avukatların üstüne yürüdüğünü, çünkü avukatların örgütlü gücü olan baroların otoriterleşmeyi açığa vuracak ve mücadeleyi yapacak tek meslek olduğunu ifade ediyor.
- 45:52Ergenekon ve FETÖ İlişkisi
- 2010 yılında Fenerbahçe Ordu Evinde Ergenekon zanlılarının saklandığı iddiasını savunan bir grup hukukçunun Bildiri'ni okuyan Cahit Özkan isimli bir avukatın adını hatırlatıyor.
- 2020 yılında da aynı ismin FETÖ provokasyonu diye yasa teklifi getirdiğini, arada on yıl olduğunu belirtiyor.
- 47:39Referandum Süreci ve Yargılamalar
- 30 Haziran 2010 tarihi, referandum süreci için önemli bir gündür ve bu süreçte ciddi mücadeleler verilmiştir.
- Ergenekon ve Balyoz yargılamaları sırasında, dijital delillerin sahte olduğu ve yapılanların yargılamadığının anlatılması çabası gösterilmiştir.
- Yargılamaların doğru olmadığı, mahkeme olmadığı ve hukuka uygun olmadığı açıklamalar yapılmış, bunun üzerine ise "FETÖ ile iş birliği" iddiasıyla yargılanma yaşanmıştır.
- 50:18Baro Savunma Mitingi Çağrısı
- 3 Temmuz tarihinde yapılacak savunma mitingi için, pandemi nedeniyle güçlüklerle karşılaşılacağı belirtilmiştir.
- Ankara'daki yurttaşlara, özellikle de avukatların orada bulunmaları çağrısı yapılmıştır.
- Baro yasasıyla yapılacak değişikliklerin önce yurttaşları, sonra avukatları ve baroları etkileyeceği vurgulanmıştır.