YunusEmre

Yunus Emre'nin aşk temalı toplam 3 şiiri bulunmaktadır.

Yunus Emre, tasavvuf felsefesi ve İslam inanışı çerçevesinde eserler üretmiştir. Bu nedenle, herhangi bir felsefi akımın doğrudan mensubu olarak değerlendirilmez.

"Ölür ise ten ölür, canlar ölesi değil" ifadesi, Yunus Emre'nin bir beytinden alınmıştır ve şu anlamları taşır: 1. Tenin faniliği: Bedenin geçici ve yok olmaya mahkum olduğunu, bir gün öleceğini ve çürüyeceğini ifade eder. 2. Ruhun ölümsüzlüğü: Ancak ruhun veya canın ölümsüz olduğu inancını vurgular; beden yok olsa da, ruh devam eder. 3. Geri dönüşsüzlük: Ölümün geri dönüşü olmayan kesin bir son olduğunu, bir kez gidenin geri gelmeyeceğini belirtir.

Yunus Emre dizisinin 22. bölümü, dizinin final yapması nedeniyle yayınlanmamıştır.

Yunus Emre'nin son bölümünde (44. bölüm) yaşananlar: Molla Kasım, Tapduk Emre dergâhından bulduğu yazıları okumaya devam ederken Yunus'un dergâha geri döndüğünü ve orada yaşamaya başladığını öğrenir. Daha sonra Tapduk Emre, Yunus'u kızı Bacım Sultan ile evlendirir ve bu evlilikten bir erkek çocukları olur, adını İbrahim koyarlar. Son olarak, Yunus'u dervişliğin gereği olan seyahate çıkması için teşvik eder.

Yunus Emre, mağarada iki abdal ile karşılaştı.

Yunus Emre Enstitüsü tarafından düzenlenen Yunus Emre Seçkisi imza günü 7 Mayıs 2024 tarihinde Tunus'ta gerçekleştirilmiştir.

"Yunus Emre: Aşkın Yolculuğu" dizisinin 43. bölümü 17 Mayıs 2016 tarihinde çekilmiştir.

"Yunus Emre: Aşkın Yolculuğu" dizisinin 43. bölümü 17 Mayıs 2016 tarihinde çekilmiştir.

"Milk-i bekadan gelmişem" ifadesi, Yunus Emre'nin bir ilahisinde geçen ve "bâkî olan diyardan, muvakkaten buraya gönderilmişim" anlamına gelen bir sözdür. Bu ifade, dünya hayatının geçiciliğini ve asıl yurdun ahiret olduğunu vurgular.

Yunus Emre'nin beş temel ilkesi şunlardır: 1. Allah Sevgisi: Yunus Emre'ye göre, dünya ve ahiret sevgisi yerine Allah sevgisini geçirmek önemlidir. 2. Nefse Karşı Koyma: İnsanın nefsinin düşük mertebelerine karşı koyması ve onu arındırması gereklidir. 3. Tevekkül ve Kanaatkârlık: İnsanın kaderine razı olması, elindekiyle yetinmesi ve hırslardan uzak durması gerekir. 4. Doğruluk: İnsanın sözünde, davranışlarında ve niyetinde dürüst olması önemlidir. 5. Sevgi ve Saygı: İnsanlar arasında sevgi, anlayış, adalet ve vicdan gibi değerlerin önemi üzerinde durulmalıdır.

Yunus Emre dizisinin 7. bölümü mevcuttur ve izlenebilir. Dolayısıyla, bölümün neden olmadığı konusunda bir sebep belirtilmemiştir.

Yunus Emre'nin 24. bölümünde Yunus, bir kuyuya düşer ve çaresiz bir şekilde kurtarılmayı bekler. Diğer önemli olaylar şunlardır: - Candaroğlu Argun Bey, Tapduk Emre'den yardım ister. - Molla Kasım, Yunus'un dergâha yaptıklarını öğrenince nasıl bir tepki vereceğini gösterir. - Yunus'un dönüşü, dergâhta ve çevresinde nasıl bir etki yaratacağını belirler.

Yunus Emre Aşkın Yolculuğu 32. bölümde yaşanan bazı olaylar şunlardır: - Yunus'un zihni, Zahide'nin ilgisi nedeniyle allak bullak olmuştur ve bu durum onun endişelerini artırmıştır. - Yunus, doğru yoldan çıktığına kanaat getirerek Tapduk Emre'ye olanları anlatmak istemiş, ancak başarılı olamamıştır. - Tapduk Emre'yi görmek isteyen sahtekâr genç, Molla Kasım'la birlikte dergâha gelmiş ve af dileyerek dergâhta kalmak istediğini belirtmiştir. - Molla Kasım, Âdem'den şüphe etmiş ve hırsızlık yaparken onu fark etmiştir. - Candaroğlu Argun Bey, beğendiği bir bölgeye konak yapmak için bölgedeki değirmenciyi ikna etmeye çalışmaktadır.

Yunus Emre Aşkın Yolculuğu'nun 31. bölümünde yaşanan bazı olaylar şunlardır: Yunus, Şahin'in foyasını ortaya çıkararak Candaroğlu Argun Bey'in endişelerini gidermiştir. Zahide, gerçekler öğrenilince konağa geri çağrılmış ve Yunus'a olan ilgisini belli etmeye başlamıştır. Tapduk Emre, İsmail'i zanaat sahibi olması için Ahi Mesud'a götürmüştür ancak İsmail bu duruma gönüllü değildir. Vergilerin artması nedeniyle ahilerle Candaroğlu Argun Bey arasındaki gerilim tehlikeli boyutlara ulaşmıştır. Molla Kasım, adını kullanarak sahtekarlık yapan gençle çarşıda karşılaşmış ve genç, Tapduk Emre'ye gitmek istediğini belirtmiştir.

"Çıktım erik dalına anda yedim üzümü" beyti, Yunus Emre'nin bir şiirinin ilk mısralarıdır ve bu beyit için çeşitli şerhler yapılmıştır. Niyâzî-i Mısrî'nin şerhine göre, bu beyit üç meyvenin bir ağaçta olmayacağı ilkesine dayanır: - Erik, amelin zahirine misaldir; dışı yenip içi yenmez. - Üzüm, amelin batınına misaldir; hem bütünüyle yenir hem de ondan çeşitli nimetler elde edilir. - Ceviz, hakikate misaldir; içinde yabana atılacak hiçbir şey yoktur ve hem yenir hem de hastalıklara şifa olur. Ayrıca, bu beyitte bostan sahibinin "ne yersin kozumu" demesi, kişinin kendi işini bilmesi ve başkasının malına göz dikmemesi gerektiği anlamına gelir.

Yunus Emre dizisinin 12. bölümü mevcuttur ve izlenebilir. Dolayısıyla, bölümün neden olmadığı konusunda bir neden belirtilmemiştir.

Yunus Emre adlı öğretim üyeleri farklı üniversitelerde çalışmaktadır: 1. Yunus Emre Ömür: İstanbul 29 Mayıs Üniversitesi, Eğitim Fakültesi'nde öğretim üyesidir. 2. Yunus Emre Bağış: Süleyman Demirel Üniversitesi, Spor Bilimleri Fakültesi'nde öğretim üyesidir. 3. Yunus Emre Çingöz: Bayburt Üniversitesi, Spor Bilimleri Fakültesi'nde öğretim üyesidir.

“Sular hep aktı geçti” şiiri, Yunus Emre’ye aittir.

"Gönül Çalab'ın tahtı, Çalab gönüle baktı, iki cihan bedbahtı, kim gönül yıkar ise" sözü, Yunus Emre'nin bir beyti olup şu anlamlara gelir: 1. Gönül, Allah'ın tahtıdır: Yunus Emre, Allah'a olan derin bağlılığı ve sevgisi ile insanlara yaklaşırken, gönlü Allah'ın evi olarak görür. 2. Gönül yıkmak büyük bir günahtır: Beyitte, gönül yıkmanın iki dünyada da hüsran getireceğine dikkat çekilir; çünkü bu, Tanrı'nın tahtını yıkmak kadar kötü bir davranıştır. 3. Müminden beklenen, gönül yapmaktır: İyi niyet, sevgi, samimiyet ve hoşgörü ile hareket etmek, insanın kendi gönlünü de inşa ve imar etmesini sağlar.