Uzlaşma

Evet, Türk Ceza Kanunu (TCK) madde 253'te belirtilen suçlar uzlaşmaya tabidir. Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 253. maddesine göre, uzlaşmaya tabi suçlar şunlardır: - Soruşturulması ve kovuşturulması şikayete bağlı suçlar; - Şikâyete bağlı olup olmadığına bakılmaksızın, TCK'da yer alan belirli suçlar (örneğin, kasten yaralama, tehdit, konut dokunulmazlığının ihlali, hırsızlık, dolandırıcılık).

Uzlaşmadan sonra ceza davası açılırsa, kovuşturma evresinde uzlaşmanın gerçekleşmediği ve edimin yerine getirilmediği durumlarda mahkeme tarafından yargılama devam eder ve sanık hakkında ceza davası açılır.

Uzlaşma sonrası tazminat davası açılıp açılamayacağı, uzlaşmanın sağlandığı suçun niteliğine bağlıdır. 5271 sayılı Ceza Muhakemeleri Kanunu'nun 253. maddesinin 19. fıkrasına göre, uzlaşma sağlanması halinde, soruşturma konusu suç nedeniyle tazminat davası açılamaz. Ancak, Anayasa Mahkemesi'nin 2023 yılında aldığı bir karara göre, artık tarafların uzlaşma sağlaması durumunda, soruşturma konusu fiil nedeniyle tazminat davası açılabileceği belirtilmiştir.

TCK 125/3-a maddesi kapsamında düzenlenen, kamu görevlisine görevinden dolayı hakaret suçu, uzlaşma kapsamında değildir.

Türk Ceza Kanunu'nun 142.2. maddesi kapsamında düzenlenen nitelikli hırsızlık suçu, uzlaşma kapsamında değildir.

Evet, marka tescilinde uzlaşma mümkündür. Marka ihlali gibi anlaşmazlıkların mahkemeye taşınmadan çözülmesi için yürütülen uzlaşma görüşmelerinde, marka tescil belgesi markanızın yasal statüsünü ve korunması gerektiğini karşı tarafa açıkça göstererek uzlaşma şansını artırabilir.

Uzlaşmaya davet yazısı göndermek için aşağıdaki adımlar izlenmelidir: 1. Davet Yazısının İçeriği: Davet yazısında ihtilaf konusu husus açık ve anlaşılır bir şekilde belirtilmelidir. 2. Cevap Süresi: Kurumun kabul edebileceği haklı nedenler ve mücbir sebep halleri hariç olmak üzere, karşı tarafın 30 gün içerisinde davete cevap vermesi gerekmektedir. 3. Ek Süre Talebi: Talep edilmesi halinde bir defa ve 30 günü geçmemek üzere ilave süre tanınabilir. 4. Yazının Gönderimi: Davet yazısı, muhataba tebliğ edilmelidir. Uzlaşma sürecinin daha ayrıntılı kuralları, ilgili mevzuat ve idari düzenlemelere göre değişebilir.

TCK'nın 86. maddesi kapsamındaki kasten yaralama suçu, basit hallerde uzlaşmaya tabidir.

Uzlaşma ve duygusal zeka kavramları farklı açılardan ele alınabilir: 1. Uzlaşma: Çatışan tarafların ortak bir zemin bulması ve karşılıklı anlayışı sağlama sürecidir. 2. Duygusal Zeka: Bireylerin kendi duygularını anlama, yönetme ve başkalarının duygularına empati gösterebilme yeteneğidir. Bu nedenle, duygusal zeka sağlıklı ilişkilerde ve uzlaşma süreçlerinde kritik bir rol oynar.

Uzlaşmanın son günü geçerse, uzlaşma "temin edilememiş" sayılır ve bu durumda mükellef, tarhiyat sonrası uzlaşma hakkını da kaybeder.

Uzlaşma talebinin son gün reddedilmesi durumunda, uzlaşma sağlanamamış sayılır ve dosya tekrar savcılığa veya mahkemeye gönderilir.

Kamu görevlisine hakaret suçu, uzlaşma kapsamında değildir.

Türk Ceza Kanunu'nun 136. maddesi kapsamında düzenlenen "Verileri Hukuka Aykırı Olarak Verme veya Ele Geçirme" suçu, uzlaşma hükümlerine tabi değildir.

Uzlaşma sağlandıktan sonra dava düşerse, yani kovuşturmaya yer olmadığı kararı verilirse, kamu davası açılmaz ve adli sicile işlenmez.

CMK'nın 254. maddesi, uzlaşma kapsamında olan suçları şu şekilde belirtir: 1. Şikayete bağlı suçlar. 2. Türk Ceza Kanunu'nda sayılan suçlar. Uzlaştırma, kamu düzenini bozan ağır suçlar için uygulanamaz ve kasten öldürme gibi suçlar kapsam dışıdır.

Uzlaşma sağlanması durumunda ceza tamamen silinmez, ancak hafifletilebilir veya ertelenebilir. Olası sonuçlar şunlardır: - Cezada azalma: Mahkeme, uzlaşma sağlanması halinde cezayı belirli bir oranda düşürebilir. - Ceza ertelemesi: Suçun niteliğine uygunsa, mahkeme cezayı erteleyebilir, bu durumda ceza belirli bir süre uygulanmaz. - Davanın düşmesi: Uzlaşma sağlandığında, bazı suçlarda dava tamamen düşebilir. Ağır suçlar (cinayet, tecavüz, organize suçlar vb.) uzlaşma kapsamına girmez ve bu tür suçlar için uzlaşma yoluna gidilemez.

Vergi dairesi ile yapılan uzlaşma sonrası dava açma imkanı, uzlaşmanın vaki olması durumunda ortadan kalkar. Ancak, uzlaşma talebinin reddi halinde vergi ve cezalara karşı genel hükümler dairesinde yetkili vergi mahkemesinde dava açılabilir.

Türk Ceza Kanunu'nun (TCK) 112. maddesinde düzenlenen "Eğitim ve Öğretim Hakkının Engellenmesi" suçunda uzlaşma mümkün değildir.

539 No'lu Tebliğ, Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği olarak bilinmektedir. Bu tebliğ, 23 Temmuz 2022 tarihinde yayımlanmış olup, uzlaşma komisyonlarının yetki sınırlarını belirlemek amacıyla hazırlanmıştır. Tebliğ ile yapılan düzenlemeler kapsamında: - Uzlaşma komisyonlarının uzlaşma konusu yapabilecekleri vergi ve cezaların miktarları belirlenmiştir. - Usulsüzlük ve özel usulsüzlük cezalarının yeniden değerleme oranında artırılacağı ve bu tutarların Hazine ve Maliye Bakanlığı tarafından ilan edileceği hükme bağlanmıştır. - Vergi/ceza ihbarnamesinin tebliğ tarihindeki 5.000 Türk liralık tutarın, uzlaşma kapsamına girip girmediğinin tespitinde dikkate alınacağı belirtilmiştir.

Uzlaşma kapsamına giren suçlar için üst sınırı 3 yılı geçmeyen hapis veya adli para cezaları öngörülmüştür.