• Buradasın

    Toplum

    Yazeka

    Arama sonuçlarına göre oluşturuldu

    Kültürel Çalışmaların temel amacı nedir?

    Kültürel Çalışmaların temel amacı, kültürel uygulamaları ve onların güçle olan ilişkisini incelemektir. Bu alanın diğer amaçları arasında: Kültürü tüm karmaşıklığıyla anlamak ve kendisini gösterdiği toplumsal ve siyasal bağlamda analiz etmek. Güç ilişkilerini ortaya çıkarmak ve bu ilişkilerin kültürel uygulamaları nasıl etkilediğini ve şekillendirdiğini incelemek. Toplumsal ayrımlaşma, kontrol ve eşitsizlik, kimlik, toplumun inşa edilmesi gibi konuları araştırmak yer alır. Kültürel Çalışmalar, aynı zamanda siyasal eleştiri ve eylem için bir zemin oluşturmayı hedefler.

    7-14 Ocak neden beyaz baston haftası?

    7-14 Ocak tarihleri, Beyaz Baston Görme Engelliler Haftası olarak kutlanır çünkü: Beyaz baston, 1921 yılında Londra'da geçirdiği trafik kazası sonucu görme yetisini kaybeden İngiliz fotoğraf sanatçısı James Biggs'in, bastonunu beyaza boyayarak dolaşmasıyla ortaya çıkmıştır. 1931 yılında Fransız Körler Örgütü, görme engelli bireylerin bastonlarının beyaza boyanmasına karar vermiştir. Bu hafta, toplumda farkındalık oluşturmak ve görme engelli bireylerin yaşam kalitesini artıracak adımları gündeme getirmek amacıyla her yıl kutlanır.

    Toplumsal hareketlilik türleri nelerdir?

    Toplumsal hareketlilik türleri şunlardır: Dikey hareketlilik: Bireyin bir toplumsal tabakadan diğerine yükselmesi ya da düşmesi. Yatay hareketlilik: Bireyin statüsünde, gelir durumunda, saygınlığında, hayat tarzında önemli değişiklikler olmaksızın iş, meslek ya da coğrafi konumda gerçekleşen değişiklikler. Kuşak içi hareketlilik: Bireylerin hayatları boyunca iş ve kariyerlerinde elde ettikleri dikey veya yatay yeni konumlar. Kuşaklar arası hareketlilik: Kişinin içine doğduğu aileden farklı bir sosyal statü elde edip etmemesi. Yapısal hareketlilik: Toplumsal yapıda meydana gelen değişmelerin bireylerin tabakalaşma sistemi içindeki konumlarını etkilemesi. Ayrıca, coğrafi hareketlilik (bir ülkeden başka bir ülkeye veya ülke içinde bir bölgeden başka bir bölgeye yapılan göçler) ve mesleki hareketlilik (aynı tabaka içinde bireyin mesleğini veya işini değiştirmesi) de toplumsal hareketlilik türleri arasında yer alır.

    Deprem sonrası çizimi kim yaptı?

    Deprem sonrası çizimleri yapan bazı sanatçılar şunlardır: Charlie Mackesy. Emrah Yücel. Edanur Sarar. Muammer Erkul. Sena Nur Toslak. Ayrıca, dünyanın farklı ülkelerinden birçok sanatçı, sosyal medya hesaplarında deprem çizimleri paylaşmıştır.

    Toplum düzenini ve yapısını daha iyi duruma getirmek için yapılan köklü değişiklik iyileştirme nedir?

    İnkılap (reform), toplum düzenini ve yapısını daha iyi duruma getirmek için yapılan köklü değişiklik, iyileştirme, devrim anlamına gelir.

    UNEP'in sürdürülebilirlik ilkeleri kaç tane?

    Birleşmiş Milletler Çevre Programı (UNEP) tarafından belirlenen sürdürülebilirlik ilkeleri 12 tanedir. Bu ilkeler şunlardır: 1. Ekonomik süreklilik. 2. Yerel kalkınma. 3. İstihdam kalitesi. 4. Sosyal katılım ve toplumsal cinsiyet eşitliği. 5. Ziyaretçi memnuniyeti. 6. Yerel kontrol. 7. Toplumsal refah. 8. Kültürel zenginlik. 9. Fiziki bütünlük. 10. Biyolojik çeşitlilik. 11. Kaynakların verimli kullanımı. 12. Çevresel etki.

    Popüler kültürün toplum üzerindeki etkileri nelerdir?

    Popüler kültürün toplum üzerindeki etkilerinden bazıları şunlardır: Bireyselleşme ve kolektif bilincin azalması. Hızlı tüketim odaklı yaşam. Değerlerin değişmesi. Medya etkisi. Tüketim toplumu. Popüler kültürün etkileri genellikle olumsuz olarak değerlendirilir.

    Toplumsal değer ölçütü nedir?

    Toplumsal değer ölçütü, toplumun çoğunluğu tarafından kabul edilen, ortak duygu, düşünce ve amaçları yansıtan, genelleşmiş ahlaki ilke veya inançlardır. Toplumsal değerlerin bazı özellikleri: Toplumun çoğunluğu tarafından benimsenme. Önem derecelerinin farklı olması. Somutlaşma. Kuşaktan kuşağa aktarma. Toplumdan topluma değişiklik gösterme. Aile ve din gibi kavramlara dayanma. Davranışları yönlendirme.

    Kötülüğü engellemek için ne yapmalı?

    Kötülüğü engellemek için şu adımlar atılabilir: İyiliği emretmek: Kuran'da, "Sizden hayra çağıran, marufu emreden, münkerden vazgeçirmeye çalışan bir ümmet bulunsun. İşte onlar kurtuluşa erenlerdir" ayeti, iyiliği emretmeyi ve kötülüğü engellemeyi öğütler. Fiilen müdahale etmek: Bir kötülük görüldüğünde, öncelikle el ile, yani fiilen müdahale edilmelidir. Dil ile engellemek: El ile önleme gücü yoksa, kötülük dil ile engellenmelidir. Kalben buğz etmek: Güç yetiremeyenlerin, kötülüğe kalpleriyle buğz etmeleri, yani o kötülüğe iç alemlerinde karşı çıkmaları gerekir. Ayrıca, hakkı verilerek kılınan namazın, ruhu ulvileştireceği ve kötülükten alıkoyacağı belirtilmiştir.

    Kavram ve kurumlar nelerdir?

    Kavramlar, düşüncenin, duygunun veya bir ilkenin ifade edilmesi için kullanılan, ortak duyarlık ve görüşleri belirleyen ve sistemli bir bütünlüğe kavuşturan unsurlardır. Bazı kavram ve kurum örnekleri: Kavramlar: Adalet, güvenlik, sağlık, eğitim, demokrasi, toplumsal aktörler. Kurumlar: Devlet, aile, eğitim, din, ahlak, ekonomi, siyaset.

    Toplumsal ve ahlaki kurallar arasındaki fark nedir?

    Toplumsal ve ahlaki kurallar arasındaki temel farklar şunlardır: Kaynağı: Toplumsal kurallar (etik), toplumun kabul ettiği doğrulara dayanır ve çoğunluğun kabullendiği davranışları ifade eder. Ahlaki kurallar, bireyin içsel değerleri ve vicdanıyla ilgilidir; evrensel bir doğruyu arar. Yaptırım: Toplumsal kuralların yaptırımları, toplumdan gelen kınama gibi manevi tepkilerdir. Ahlaki kuralların yaptırımları ise kişinin kendi vicdanında hissettiği pişmanlık veya toplumda görülen ayıplama ve kınamadır. Kapsamı: Toplumsal kurallar, toplumun tamamını kapsar. Ahlaki kurallar, bireyi kapsar. Yazılı olup olmaması: Toplumsal kurallar, genellikle yazılı kurallardır. Ahlaki kurallar, yazılı olmayan kurallardır.

    Tarihsel olgu nedir örnek?

    Tarihsel olgu, tarihsel olayların sonuçlarına bağlı olarak ortaya çıkan ve uzun süreçte gerçekleşen gelişmelerdir. Bazı tarihsel olgu örnekleri: Anadolu'nun Türkleşmesi; Türkiye'nin çağdaşlaşması; İslamiyet'in Türkler arasında yayılması; Sömürgeciliğin başlaması; Feodalizmin yaygınlaşması.

    Dışlamanın nedenleri nelerdir?

    Dışlanmanın nedenleri bireysel, toplumsal ve psikolojik faktörlere bağlı olarak değişebilir. Bireysel faktörler: Davranışlar ve görünüm: Kişisel bakımına önem vermeyen veya sosyal becerileri yetersiz olan kişiler dışlanabilir. Özgüven eksikliği: Özgüven eksikliği dışlanmaya neden olabilir. Yetenekler: Bir kişinin çok yetenekli olması veya fiziksel olarak iyi görünümlü olması, diğerleri tarafından kıskanılmasına ve dışlanmasına yol açabilir. Toplumsal faktörler: Toplum içindeki farklılıklar: Belirli bir cinsiyete veya ırka ait olmak, farklı bir inanç veya yaşam tarzına sahip olmak dışlanma nedeni olabilir. Ön yargı ve ayrımcılık: Toplumdaki önyargı ve ayrımcılık, dışlanmanın nedenleri arasındadır. Psikolojik faktörler: Psikolojik sorunlar: Kaygı, depresyon, takıntılık, panik atak ve içe kapanıklık gibi psikolojik sorunlar, bir kişinin kendini diğer insanlardan dışlanmış hissetmesine neden olabilir. Ayrıca, zaman baskısı veya rekabet gibi dış stres faktörleri de sosyal dışlanmaya yol açabilir.

    Hem aile hem grup ne anlatıyor?

    Aile hem bir grup hem de bir kurumdur. Aile grubu, kan bağlarıyla birbirine bağlı ve çocuk yetiştirmede belirli sorumlulukları olan bir topluluk olarak tanımlanır. Aile kurumu ise çocukların bakımı ve yetiştirilmesinde, kültürel kimlik ve değerlerin yeni nesillere aktarılmasında, tarihsel ve toplumsal bilincin aktarılmasında birey ile toplum arasında bir köprü görevi görür. Grup, birlikte hareket eden ve ortak amaçları olan insan topluluğu olarak tanımlanır.

    Örf anane ve gelenek arasındaki fark nedir?

    Örf, anane ve gelenek arasındaki farklar şu şekilde açıklanabilir: Örf: Arapça kökenli bir kelime olup, "örf, âdet, hüküm, gelenek" anlamlarına gelir. Anane: Gelenekle eş anlamlıdır. Gelenek: Bir toplumda, toplulukta eskiden kalmış, saygın tutulup kuşaktan kuşağa iletilen, yaptırım gücü olan kültürel kalıntılar, alışkanlıklar, bilgiler ve töre davranışlardır. Ayrıca, âdet ve görenek kavramları da bu bağlamda değerlendirilebilir: Âdet, örfe göre yaptırım gücü daha esnek olan kurallar silsilesidir. Görenek, daha çok insanların toplum içinde birbirinden görerek kazandıkları ve uyguladıkları usullerdir.

    Toplumsal şiddetin nedenleri nelerdir?

    Toplumsal şiddetin bazı nedenleri: Ekonomik faktörler ve geçim sıkıntısı. Aile içi şiddet ve travmalar. Medya ve dijital etkiler. Toplumsal kutuplaşma ve siyasi gerilimler. Kültürel normlar. Bireysel psikolojik özellikler.

    İskitlerde kadın erkek eşitliği var mı?

    Evet, İskitlerde kadın-erkek eşitliği vardır. İskit toplumunda: Kadınlar doğrudan hükümdar, kale muhafızı, vali ve elçi olabiliyorlardı. Kağan eşleri, Kurultayın doğal üyesi olup söz ve rey hakkına sahipti. Kağan öldüğünde veya sefere çıktığında, eşleri yöneticilik yapabiliyordu. Kızlar, evlenmek istedikleri erkeklerle düello yapıyor ve kendilerini yenemeyen erkeklerle evlenmiyorlardı. Ev, karı ile kocanın ikisine aitti. Çocukların velayeti konusunda baba kadar ana da hak sahibiydi. Devlet başkanlığı, hatun ve hakan tarafından ortak sorumlulukla yürütülüyordu. Kadınlar, savaşın her aşamasında erkeklerle eşit koşullarda yer alıyordu.

    Öpüşme üniversitede ne zaman serbest oldu?

    Üniversitelerde öpüşmenin ne zaman serbest olduğuna dair kesin bir tarih vermek mümkün değildir. Genel olarak üniversiteler, liselere göre daha hoşgörülüdür ve öğrenciler arasında öpüşmeye izin verir. Örneğin, Doğu Akdeniz Üniversitesi'nde (DAÜ) öpüşme ile ilgili bir disiplin soruşturması açılmış, ancak soruşturmacı bu tür bir suçlamanın mevzuatta yeri olmadığını bildirmiştir.

    Sivil itaatsizliğin amacı nedir?

    Sivil itaatsizliğin amacı, yasaların ya da hükûmet politikasının değiştirilmesini sağlamaktır. Sivil itaatsizliğin diğer amaçları arasında: vicdanen onaylanmayan hükümet eylemlerinin aracı olmamak; haksız olduğu düşünülen hukuk kurallarının değişmesi için toplum vicdanını harekete geçirmek; somut bir haksızlık ve adaletsizliğe cevap olarak, barışçı itaatsizlik eylemleri yoluyla kamunun vicdanını harekete geçirerek haksızlığın giderilmesi sayılabilir. Sivil itaatsizlik, bir “direnme hakkı” kullanımı değildir.

    99 francs ne anlatıyor?

    99 Francs, Frédéric Beigbeder'in 2000 yılında yayımlanan ve modern tüketim toplumunu ile reklam endüstrisini eleştiren bir romandır. Romanın konusu, büyük bir reklam ajansında metin yazarı olan Octave Parango'nun hikayesini anlatır. Romanın ana fikirleri arasında tüketici toplumunun ve reklam endüstrisinin eleştirisi, reklamın insanların bilinci ve davranışları üzerindeki etkisi, kişisel kriz ve hayatın anlam arayışı yer alır. Ayrıca, 2007 yılında Jan Kounen tarafından aynı isimle bir film uyarlaması yapılmıştır.