Toplum

Kast sisteminin en önemli özelliği, sınıflar arası geçişin imkansız olmasıdır.

"Kötü yolun yolcusu" deyimi, toplumun ahlak anlayışına göre kötü bir hayat sürdüren kimse anlamına gelir.

Başkaldırı ve isyan terimleri benzer anlamlar taşısa da, bazı farklılıklar gösterirler: - Başkaldırı, bir otoriteye, kurulu bir düzene veya hâkim olan bir duruma karşı çıkma eylemini ifade eder. - İsyan ise, otoriteye veya kurallara karşı, genellikle şiddet içeren bir başkaldırı veya asi davranıştır. Özetle, başkaldırı daha planlı ve hedefli bir eylemi, isyan ise daha yıkıcı ve duygusal bir tepkiyi ifade eder.

Doğumların azalmasının birkaç nedeni vardır: 1. Eğitim seviyesinin artması: Eğitim alan kadınların sayılarının artması, aile kurmadan önce kariyer yapmak istemelerine yol açmaktadır. 2. Kentleşme: Kentsel nüfusun artması ve yoğunlaşmasına bağlı olarak konut, sağlık ve eğitim gibi kaynaklara erişimdeki zorluklar doğurganlığı olumsuz etkilemektedir. 3. Ekonomik faktörler: Ekonomik krizler, gelirlerin düşmesi ve maliyetlerin artması gibi durumlar gençleri evlenme ve çocuk sahibi olma konusunda zorlamaktadır. 4. Tüketici kültür: Modern toplumda çocuk bakımı ve eğitimi için ortaya çıkan maliyetler, çocuğa duyulan talebin azalmasına neden olmaktadır. 5. Siyasi ve toplumsal değişimler: İkinci Dünya Savaşı sonrası yaşanan siyasi krizler ve küresel gerilimler, toplumsal grupların çocuk sahibi olmaya karşı farklı bir tutum geliştirmesine yol açmıştır.

"Onuncu Köy" romanı, Fakir Baykurt tarafından 1961 yılında yazılmış olup, sosyalist bir ideolojiye sahip bir eserdir. Roman, iki ana temayı işlemektedir: 1. Eğitim ve Toplum: Köy öğretmeninin, karma eğitim anlayışı nedeniyle okula göndermek istemeyen köylüye karşı mücadelesini anlatır. 2. Sınıfsal Eşitsizlik: Eserde, ağaların köy halkına hâkim olması ve sınıflı toplum yapısı eleştirilir.

Eduardo Galeano'nun "Şu Uygar İnsan" ifadesi, "Tepetaklak" adlı kitabında yer alan bir alıntıdır. Kitabın genel teması ise, adaletsizlik, ırkçılık, cinsiyetçilik, iletişimsizlik ve tüketim gibi günümüzün toplumsal sorunlarını ele alarak, okuyucuyu bu sorunları fark etmeye ve değiştirmeye davet etmektir.

Nüfuz sahibi olmak hem olumlu hem de olumsuz sonuçlar doğurabilir. Olumlu yönleri: Nüfuz sahibi olan kişiler, çevrelerindeki insanlar üzerinde etkili olabilir, kararlarında belirleyici olabilir ve bazı durumlarda topluma faydalı hizmetler sunabilirler. Olumsuz yönleri: Bu durum, kötü niyetli kişilerin kendi çıkarları doğrultusunda hareket etmelerine ve yolsuzluk, rüşvet gibi suçlara karışmalarına olanak tanır.

Evet, kent bir topluluk türü olarak kabul edilir.

Selçuklularda yardımlaşma ve dayanışma örnekleri şunlardır: 1. Ahi Teşkilatları: Esnaf ve zanaatkarlar arasında yardımlaşmayı teşvik eden, fakirlere yiyecek temin eden, hastalar için tedavi masraflarını karşılayan ve yetimlere bakan bir teşkilattı. 2. Sadaka Taşları: İhtiyaç sahiplerinin para ve altın bulabileceği, kimsenin görmeden yardım alabileceği özel yapılardı. 3. İmaretler: Halkın yiyecek ihtiyaçlarını karşılamak amacıyla kurulan sosyal yardım kurumlarıydı, fakirlere sıcak yemek verilirdi. 4. Zekat ve Sadaka: İslam'ın beş şartından biri olan zekat, zenginlerin fakirlere yardım etmesini sağlardı.

İmanlı bireylerden oluşan bir toplumun özellikleri kısaca şunlardır: 1. Birlik, dayanışma ve yardımlaşma hakimdir. 2. İyilik ve güzellikler yaygındır. 3. Haksızlık, adaletsizlik ve kötülükler azdır. 4. Toplumsal düzen ve istikrar vardır.

Sosyal Bilgiler ve tarih aynı disiplinler değildir, ancak birbirleriyle sıkı bir ilişkiye sahiptirler. Sosyal Bilgiler, insanın toplumsal yaşamını, kültürel yapısını, ekonomik ve siyasi ilişkilerini inceleyen bir alandır. Tarih ise geçmişte yaşanan olayları, toplumların ve medeniyetlerin gelişimini araştıran bir disiplindir.

Aristoteles'e göre yurttaşların ödevleri şunlardır: Kamu yararına çalışmak ve yönetime katılmak. Erdemli olmak. Bedensel işlerden uzak durmak. Sivil ve askeri görevlere katılmak. Aristoteles, köleler, işçiler, çiftçiler, kadınlar ve zanaatkârları vatandaş olarak kabul etmez.

Birey ve toplum arasındaki ilişki, bireyin kimliğini çeşitli şekillerde etkiler: 1. Toplumsal Normlar ve Değerler: Toplum, bireyin değerlerini ve davranışlarını şekillendirir, bu da bireyin kimliğini oluşturur. 2. Kültürel Faktörler: Gelenekler, görenekler ve inançlar, bireyin kimliğini belirleyen önemli kültürel unsurlardır. 3. Sosyal Çevre: Aile, arkadaşlar ve toplumsal gruplar, bireyin düşüncelerini ve sosyal becerilerini geliştirir. 4. Eğitim: Eğitim düzeyi, bireyin dünya görüşünü ve toplumsal meseleler üzerindeki düşüncelerini etkiler. Bu etkileşimler sonucunda birey, yaşadığı toplumun bir aynası haline gelir ve toplumun izlerini davranışlarına yansıtır.

Haluk Levent, Ahbap Derneği'ni, ihtiyaç sahibi kişilere yardım etmek ve toplumda yardımlaşma bilincini güçlendirmek amacıyla kurdu.

Sol ve sağcılık, temel olarak iki ana değişkene göre belirlenir: eşitsizliğe ve sosyal değişime yönelik tutumlar. - Solculuk, sosyal eşitliği, toplumsal adaleti ve genişletilmiş devlet görevlerini vurgular. - Sağcılık, düzen, istikrar ve mevcut statükonun korunmasını savunur.

Kırgızlar'ın çok çocuk yapmasının birkaç nedeni vardır: 1. Neslin Devamı: Kırgız toplumunda çocuk, neslin devamı ve ailenin gelecekteki temsilcisi olarak görülür. 2. Sosyal Birliktelik: Çok çocuk sahibi olmak, toplumun en küçük birimi olan ailenin sosyal birlikteliğini artırır ve aileyi toplumun birleştirici gücü yapar. 3. Ekonomik Güç: Göçebe hayat tarzını benimsemiş topluluklarda, daha fazla çocuk sahibi olmak "cayıt"ların (yaylak) daha geniş olması anlamına gelir. 4. Duygusal Doyum: Kız çocukları, ev işlerinde yardımcı olacakları için duygusal doyum sağlar.

Ace of Base'in "Happy Nation" şarkısı, pozitiflik, birlik, insanlık kardeşliği ve daha iyi bir dünya arayışı üzerine kuruludur. Şarkının bazı temaları: Ütopik dünya: Şarkı, insanlığın ortak paydada buluşabileceği, hoşgörünün ve anlayışın hüküm sürdüğü bir dünya arayışını dile getirir. Geçmişle yüzleşme: Grup üyesi Ulf Ekberg'in neo-Nazi geçmişine bir tepki olarak, anti-faşist bir şarkı olarak tanımlanır. Toplumsal eleştiri: Şarkı, bireylerin toplumsal yapıları sorgulamalarını ve derin düşünceye teşvik eder. Ayrıca, "Happy Nation" şarkısı, 1990'ların başında Soğuk Savaş'ın yeni bitmiş olması ve dünyadaki politik gerilimlerden etkilenerek yazılmıştır.

Örf ve adetler hem amelî hem de kavlî olabilir. - Amelî örf, toplumun bir işi alışkanlık haline getirmesiyle oluşur. - Kavlî örf, bir cemâatin bir lafzı, sözlük anlamından başka bir anlamda kullanması durumudur.

"Ellerinize ve Yalana Dair" şiiri, Nâzım Hikmet tarafından 1949 yılında Bursa Cezaevi'nde yazılmıştır. Şiirde anlatılan ana temalar şunlardır: 1. Din ve kanunların eleştirisi: Şiirde, ahlak kurallarını belirleyen din ve kanunlara isyan edilmiş, bu kuralların sadece güçlü olanları koruduğu savunulmuştur. 2. İnsanların gerçek ahlakı: İnsanların, cehennem korkusu veya ceza endişesi yerine, gerçekten insan oldukları için ahlaklı olmaları gerektiği belirtilmiştir. 3. Zıt kavramlar: İyi-kötü, bencillik-özgecilik, bilinç-bilinçdışılık gibi kavramlar, ahlaki kaideler açısından ele alınmıştır. 4. Toplumsal birlik: İnsanların, ancak birlikte çalışarak ve uyum içinde yaşayarak layık oldukları yaşama erişebilecekleri düşünülmüştür.

17 Mayıs Derneği, LGBTİ+ toplumunu ve aktivizmini güçlendirmek amacıyla çeşitli çalışmalar yürütmektedir. Bu çalışmalar şu şekilde özetlenebilir: Psiko-Sosyal ve Hukuki Destek: LGBTİ+ bireylere psikolojik danışmanlık, sosyal hizmet danışmanlığı ve hukuki danışmanlık hizmetleri sunar. Kapasite Geliştirme: LGBTİ+ örgütlerine kurumsal danışmanlık ve uzman desteği sağlar. Savunuculuk: Yaşlılık, HIV, yerel yönetim ve iklim gibi alanlarda savunuculuk çalışmaları yapar. Esenlik: LGBTİ+ aktivistlerinin ve örgütlerinin iyilik halini artırmaya yönelik destek sağlar. Dernek, bu çalışmalarını Ankara'da yürütmekte olup, artan baskılar nedeniyle hareketin iletişimini güçlendirmeyi de hedeflemektedir.