Tıp

Evet, PET (Pozitron Emisyon Tomografisi) çekiminde kanser belli olabilir. PET, vücuttaki anormal durumları tespit etmek için kullanılan bir görüntüleme testidir. Ancak, PET-CT sonuçlarının her zaman hastanın klinik durumu, diğer tetkik sonuçları ve ilgili uzman doktorun değerlendirmesiyle birlikte yorumlanması gerekir. PET-CT çekimi yaptırmadan önce bir doktora danışılması önerilir.

Yozlaşma ve dejenerasyon aynı anlama gelmez, ancak benzer kavramları ifade ederler. Yozlaşma, bir kişinin veya toplumun insani özelliklerini, değerlerini kaybetmesi, bozulması anlamına gelir. Dejenerasyon ise, dokuların normal yapısının bozulması ve işlevini yerine getirememesi durumunu ifade eder. Bu iki kavram, farklı alanlarda (tıp ve sosyal bilimler) kullanılsa da, her ikisi de bir tür bozulma veya kötüleşme sürecini tanımlar.

Beyaz kan hücreleri (WBC), vücudun bağışıklık sisteminin önemli bir parçasını oluşturan hücrelerdir. Beyaz kan hücrelerinin (WBC) gösterdiği durumlar şu şekildedir: Enfeksiyonlarla savaş. İltihabı kontrol altına alma. Yabancı maddeleri yok etme. Kanser hücreleriyle savaş. Bağışıklık sistemini düzenleme. Beyaz kan hücresi sayısının normal aralıkların dışında olması, bağışıklık sisteminin tehdit altında olduğunu veya bir hastalığın habercisi olabileceğini gösterir. Beyaz kan hücresi sayımı, kandaki beyaz kan hücrelerinin sayısını ölçen bir kan testidir. Beyaz kan hücresi sayısıyla ilgili bir sorun olduğunu düşünüyorsanız bir doktora danışmanız önerilir.

Epidemiyolojik çalışma türleri şu şekilde sınıflandırılabilir: Gözlemsel araştırmalar. Tanımlayıcı araştırmalar: Korelasyonel (ekolojik) araştırmalar, olgu sunumları ve olgu serileri. Analitik araştırmalar: Kesitsel araştırmalar, vaka-kontrol araştırmaları, kohort araştırmaları. Deneysel (müdahale) araştırmalar. Metodolojik araştırmalar. Ayrıca, kalitatif inceleme ve kantitatif araştırmalar da epidemiyolojik çalışma türleri arasında yer alır.

Hasta olan kişiye "hasta" denir. Ayrıca, hasta olan birine söylenebilecek bazı ifadeler şunlardır: "Geçmiş olsun"; "Allah sıhhatler versin"; "Tez iyileşin inşallah"; "Yakında iyileşirsiniz inşallah".

İmmünoloji ve alerji hastalıkları bölümü, aşağıdaki hastalıkların teşhis ve tedavisiyle ilgilenir: Alerjik hastalıklar: alerjik rinit (saman nezlesi); göz nezlesi; alerjik astım; gıda alerjisi; ürtiker (kurdeşen); ilaç alerjisi; böcek alerjisi; arı alerjisi; egzama (atopik dermatit). Otoimmün hastalıklar. İmmün yetmezlik hastalıkları. Ayrıca, anafilaksi gibi hayatı tehdit edici alerjik hastalık tabloları da bu bölümde tedavi edilir.

Tıpta "fenüs" terimi, ilgi, usury, sermaye yatırımlarından elde edilen kâr anlamlarına gelen Latince bir kelime olan "faenus" ile karıştırılmış olabilir. Tıp dünyasında "fusus" terimi ise, bir hücrenin bölünmesi sırasında oluşan iğsi yapı anlamına gelir. "Fetus" terimi ise, tıp alanında doğumun başlangıcından itibaren organların ve sistemlerin gelişmeye başladığı embriyonik aşamadan itibaren doğum öncesi dönemi ifade eder.

Evet, "batın" ve "karın" aynı anlama gelir. Batın kelimesi, TDK'ye göre "göbek, karın" anlamına gelir ve bu bölgeyi tarif etmek için kullanılır. Ayrıca, tıpta "alt karın" ve "üst karın" bölgesini temsil etmek için de "batın" ifadesi kullanılır.

Kemik grefti ve kemik tozu aynı şey değildir, ancak benzer amaçlarla kullanılan iki farklı materyaldir. Kemik grefti, vücudun bir bölgesinden alınan kemik dokusunun başka bir bölgesine transfer edilmesi işlemidir. Kemik tozu ise kemik dokusunun küçük partiküller halinde işlenmesi ile elde edilen bir materyaldir. Her iki materyal de kemik rejenerasyonu ve iyileşmesinde kritik bir rol oynar, ancak uygulama şekilleri ve spesifik avantajları farklılıklar gösterir.

Fibula, halk arasında baldır kemiği olarak bilinen, alt bacakta bulunan ve kaval kemiğinin (tibia) yanında yer alan uzun ve ince bir kemiktir. Fibula kelimesinin diğer anlamları şu şekildedir: Tarih terimi. Biyoloji terimi.

Exitus, Latince bir tamlama olan "Exitus Letalis" sözünde geçer ve Türkçe'de "ölümcül çıkış" veya "ölüm" anlamına gelir. Tıpta, bir hastalığın ya da ameliyatın ölümle sonuçlanması durumunu ifade eder. Exitus kelimesi, çevresel veya genetik bir nedenden ötürü vücuttaki organların işlevlerini yerine getirememesi sonucu kalbin durması durumunu da tanımlar. "Ex" şeklinde kısaca kullanıldığında ise, ölen kişi için "ölü", "mevta", "merhum" veya "naaş" ifadeleri kullanılır.

QU kısaltması, bağlama göre çeşitli anlamlara gelebilir: Eğitim: Quinnipiac Üniversitesi (Quinnipiac University). Ekonomi: Yarı İşsizlik (Quasi Unemployment). Tıbbi terimler: Ketiapin (Quetiapine). Coğrafya: Katar Üniversitesi (Qatar University). Diğer alanlar: Eleme Ünitesi, Sınırsız Soru. Ayrıca, "qu" kelimesi Latince kökenli olup, bazı özel isimlerde ve belirli yönleri belirtmede kullanılabilir.

Anti HBs pozitif, vücudun Hepatit B virüsüne karşı bağışıklık geliştirdiğini gösterir. Bu durum iki şekilde olabilir: 1. Aşılama sonrası: Hepatit B aşısı olunduğunda, vücut aşıdaki zayıflatılmış veya ölü formdaki HBV parçalarına tepki verir ve Anti HBs antikorları üretir. 2. Enfeksiyon sonrası: Kişi Hepatit B enfeksiyonu geçirip atlatmışsa, bağışıklık sistemi Anti HBs antikorları oluşturur. Anti HBs pozitif sonucu, kişinin hepatit B virüsüne karşı korunduğunu ve yeniden enfeksiyon riskinin düşük olduğunu belirtir.

Anti-TPO (Anti-Tiroid Peroksidaz) yüksekliğinin kanserle doğrudan bir ilişkisi yoktur. Anti-TPO yüksekliği, genellikle Hashimato tiroiditi gibi otoimmün tiroid hastalıklarıyla ilişkilidir. Anti-TPO yüksekliği durumunda, tiroid nodülleri varsa, doktor ileri tetkikler önerebilir. Doğru yorum için uzman görüşü şarttır.

Sotwede doktor olmak için gerekli adımlar şunlardır: 1. Eğitim: Üniversitelerin tıp fakültelerinden mezun olmak gereklidir. 2. Sınavlar: - Üniversite Sınavı: Tıp fakültesine giriş için yüksek puan almak gerekir. - Tıpta Uzmanlık Sınavı (TUS): Uzman doktor olabilmek için bu sınava girilmelidir. 3. Staj ve Pratik Eğitim: Tıp fakültesini tamamladıktan sonra çeşitli alanlarda staj yaparak klinik deneyim kazanılmalıdır. 4. Lisanslama: Uzmanlık eğitimi sonrası lisanslama sınavını geçerek bağımsız çalışma yetkisi alınmalıdır. Doktor olmak için pozitif bilimlere ilgi duymak, uzun çalışma sürelerine dayanıklı olmak ve kendini sürekli geliştiren bir birey olmak gereklidir.

Emboli belirtileri, embolinin türüne ve tıkadığı damarın yerine göre değişir. Bazı yaygın emboli belirtileri: Pulmoner emboli: Ani nefes darlığı, derin nefes alırken keskin göğüs ağrısı, kanlı öksürük, hızlı veya düzensiz kalp atışı, bayılma veya baş dönmesi. Serebral emboli: Vücudun bir tarafında ani güçsüzlük veya uyuşma, konuşma güçlüğü veya konuşamama, görme kaybı veya çift görme, şiddetli baş ağrısı, dengesizlik. Arteriyel emboli: Ani ve şiddetli uzuv ağrısı, soluk ve soğuk cilt, uyuşma, güçsüzlük, zayıf nabız. Yağ embolisi: Peteşial döküntüler (boyun veya göğüste kırmızı döküntüler), hızlı solunum, nefes darlığı, kafa karışıklığı, göğüs ağrısı. Hava embolisi: Göğüs ağrısı, nefes almada zorluk, düşük tansiyon, bilinç kaybı. Bu belirtiler ani ve açıklanamayan bir şekilde ortaya çıkarsa, emboli riskine karşı acil tıbbi müdahale gerektirir.

İdrar tahlilinde lökosit yüksekliği durumunda üroloji veya iç hastalıkları (dahiliye) bölümüne başvurulmalıdır. Lökosit yüksekliği, idrar yolu enfeksiyonu, böbrek taşları veya iltihabi süreçler gibi durumlarla ilişkili olabilir. Bu nedenle, kesin tanı ve uygun tedavi için uzman bir hekime danışılması önerilir. Ayrıca, lökosit yüksekliği durumunda hematoloji bölümüne de yönlendirme yapılabilir.

İstanbul Hospital, Küçükçekmece semtinde, Atatürk Mahallesi, Salı Pazarı Caddesi, No:30, İkitelli adresinde yer almaktadır.

ADH (antidiüretik hormon) ve idrar ilişkisi şu şekilde özetlenebilir: ADH, böbreklerin su tutmasını sağlar. ADH, idrarın yoğunlaşmasını sağlar. ADH eksikliği, sık idrara çıkma ve aşırı su kaybına yol açar. Ayrıca, ADH yüksek dozlarda kan damarlarını daraltma (vazokonstriksiyon) etkisi de vardır, bu yüzden "vazopressin" adını alır.

Evet, USG (ultrasonografi) ve ultrason aynı anlama gelir. Ultrason, ses dalgalarını kullanarak vücut içerisindeki organların görünümünü değerlendirmeye yarayan bir görüntüleme yöntemidir. USG terimi, özellikle Hindistan, Pakistan ve Bangladeş gibi ülkelerde daha yaygın olarak kullanılmaktadır.