Teşhis

Videonistagmografi (VNG) testi ile aşağıdaki hastalıklar teşhis edilebilir: 1. Benign Paroksismal Pozisyonel Vertigo (BPPV): Başın hareketiyle tetiklenen geçici baş dönmesi. 2. Labirentit: İç kulakta meydana gelen iltihaplanmaya bağlı ani işitme ve denge kaybı. 3. Ménière Hastalığı: İç kulakta endolenf sıvısında artış sonucu ortaya çıkan, kulakta dolgunluk, işitme azlığı ve epizodik baş dönmeleri. 4. Vestibüler Nörit: Vestibüler sinir iltihabı. 5. Akustik Nöroma: Vestibüler sinir üzerindeki tümörlerin oluşturduğu fonksiyonel zayıflık. Ayrıca, VNG testi baş dönmesi, denge bozuklukları ve çift görme gibi semptomların nedenlerini belirlemek için de kullanılır.

Sol kasıkta ele gelen kitle çeşitli nedenlerden kaynaklanabilir ve çoğu zaman benign (iyi huylu) olsa da, malign (kötü huylu) olma riski de taşır. Olası nedenler arasında: - Lenfadenopati: Enfeksiyon veya inflamasyon durumunda lenf bezlerinin büyümesi. - Hernia (Fıtık): Kasık bölgesinde iç organların dışarı çıkması. - Mide veya bağırsak tümörleri: Kasık bölgesinde kitle oluşumuna neden olabilir. - Cilt altı kitleler: Lipom (yağ bezesi) veya kist gibi oluşumlar. - Enfeksiyonlar: Abse veya diğer enfekte kitleler. - Kanser: Testis kanseri veya lenfoma gibi durumlar. Teşhis için bir sağlık profesyoneline başvurulması ve gerekli tetkiklerin yapılması önemlidir.

Menenjit teşhisinde aşağıdaki testler yapılır: 1. Fizik Muayene: Doktor, ense sertliği, ateş ve diğer menenjit belirtilerini değerlendirmek için fizik muayene yapar. 2. Kan Testleri: Enfeksiyon ve iltihap belirtilerini değerlendirmek için kan testleri yapılır. 3. Lomber Ponksiyon: Beyin omurilik sıvısı (BOS) örneği almak için yapılan bir işlemdir. 4. Görüntüleme Testleri: Beyin ve omuriliğin görüntülerini elde etmek için bilgisayarlı tomografi (BT) veya manyetik rezonans görüntüleme (MR) gibi testler yapılabilir. 5. Burun veya Boğaz Sürüntüsü: Enfeksiyonun nedenini belirlemek için burundan veya boğazdan örnek alınır. Bu testler, menenjitin türünü ve ciddiyetini belirlemeye yardımcı olur, böylece en uygun tedavi planı oluşturulabilir.

Patolojik tanı, çoğu zaman hastalığın kesin teşhisini sağlar. Bu durumlar, birden fazla hastalığa ait ortak bulguların bir arada bulunması veya herhangi bir hastalığa özgü bulguların olmaması gibi özel durumları içerir. Patolojik tanı sonucuna göre tedavi planı, ilgili doktor tarafından yapılır.

Evet, FNA (İnce İğne Aspirasyonu) ile kanser tanısı konulabilir. FNA, şüpheli kitlelerden veya nodüllerden hücresel örnekler alarak patolojik inceleme yapar ve bu sayede kanserin varlığı, tipi ve evresi hakkında bilgi verir.

Erüptif ksantom, genellikle hipertrigliseridemi ve yüksek VLDL (Çok Düşük Yoğunluklu Lipoprotein) veya silomikron konsantrasyonları olan hastalarda görülen, deri altında sarımsı veya turuncumsu lekelerin belirdiği bir deri hastalığıdır. Bu lekeler, özellikle göz çevresi, dizler, dirsekler ve avuç içi gibi bölgelerde ortaya çıkar. Teşhis, genellikle fiziksel muayene ve kan testleri ile konur.

Spinal kord tümörü, omurilik içinde veya çevresinde gelişen anormal hücre büyümesidir. Bu tümörler iyi huylu (benign) veya kötü huylu (malign) olabilir. Belirtileri arasında: - sırt veya boyun ağrısı; - kollara veya bacaklara yayılan ağrı; - uyuşma ve karıncalanma; - kaslarda güçsüzlük; - idrar veya dışkılama kontrolü kaybı yer alır. Teşhis için manyetik rezonans görüntüleme (MRI), bilgisayarlı tomografi (BT) taraması ve biyopsi gibi yöntemler kullanılır. Tedavi seçenekleri, tümörün tipine, boyutuna, yerine ve hastanın genel sağlık durumuna bağlı olarak cerrahi, radyoterapi ve kemoterapi gibi yöntemleri içerebilir.

AE1/AE3 pozitifliği, genellikle epitelyal kökenli kanserlerde görülür. Bu kanser türleri arasında: Akciğer kanseri; Meme kanseri; Prostat kanseri; Kolon kanseri; Pankreas kanseri; Baş ve boyun kanserleri; Yumurtalık kanseri bulunur. Ayrıca, AE1/AE3 pozitifliği, lenf düğümlerinde metastaz ve tümör tomurcuklanması gibi durumların tespitinde de kullanılır. AE1/AE3 testi, tek başına tanı koymak için kullanılmaz; diğer belirteçlerle birlikte kapsamlı bir teşhis sürecinin parçasıdır.

Şaşılık teşhisi için özel testlere ve görsel materyallere bakılır. Bu testler arasında şunlar bulunur: 1. Hirschberg ve Krimsky Testleri: Korneaya yansıyan ışık refleksinin göz bebeğinin neresine düştüğüne bakılarak sapma olup olmadığına dair kabaca bir fikir edinilir. 2. Maddox Çubuğu Testi: Latent (gizli) kaymaları belirlemede kullanılır. 3. Bagolini Çizgili Cam Testi: Her iki gözün algıladığı çizgi görüntüleriyle, hastanın beyin düzeyinde görüntüyü nasıl birleştirdiği anlaşılır. 4. Parks–Bielschowsky Üç Adım Testi: Gözün yukarı-aşağı kaydığı durumlarda hangi kas veya sinirde hasar olduğunu ayırt etmek için kullanılır. Ayrıca, fotoğraflar da şaşılık teşhisinde kullanılabilir; ailelerin, çocuklarının fotoğraflarında gözlerin nasıl çıktığına dikkat etmeleri önerilir.

Palpasyonlu hassasiyet, doktorun ellerini kullanarak hastanın vücudunda bir bölgenin muayene edilmesi sırasında hissedilen ağrı veya duyarlılık anlamına gelir. Bu yöntem, tıbbi teşhis ve tedavi planlamasında önemli bir rol oynar ve çeşitli hastalıkların tespitinde kullanılır.

Bel fıtığı ölçümü, genellikle aşağıdaki adımlar izlenerek yapılır: 1. Tıbbi Geçmiş ve Fiziksel Muayene: Doktor, hastanın tıbbi geçmişini detaylı bir şekilde inceler ve semptomları, ağrının başlangıcını, şiddetini ve yayılma şeklini sorar. 2. Görüntüleme Yöntemleri: Kesin tanı koymak için radyolojik görüntüleme yöntemleri kullanılır. 3. Diğer Testler: Elektromiyografi (EMG) ve sinir iletim çalışmaları, sinirlerin ve kasların elektriksel aktivitesini ölçer ve diğer nörolojik hastalıkların dışlanmasına yardımcı olur. Bel fıtığı ölçümü ve teşhisi için bir uzmana danışmak önemlidir.

Hastalıkların teşhisinde ve tedavisinde kullanılan bazı kimyasal bileşikler şunlardır: 1. Platin Kompleksleri: Antikanser ajan olarak kullanılır, kanserli hücrenin büyüyerek çoğalmasını engeller. 2. Galyum: Meme, yumurtalık, böbrek, prostat, akciğer, rahim ağzı ve mesane kanserlerinde kullanılır. 3. Potasyum Permanganat (KMnO4): Antibiyotik, antibakteriyel ve antifungal etkileri vardır. 4. Arsenik Bileşikleri: Frengi hastalığının tedavisinde etkilidir. 5. Demir ve Çinko Bileşikleri: Kansızlık (anemi) hastalığının tedavisinde kullanılır. 6. Lityum: Hiperaktivite tedavisinde kullanılır. 7. Altın Bileşikleri: Eklem iltihabı tedavisinde etkilidir. 8. Antimon Bileşikleri: Parazitlerin neden olduğu hastalıkların tedavisinde kullanılır. 9. Civa Bileşikleri: Antiseptik ve idrar söktürücü etkileri vardır. 10. Radon: Kanser tedavisinde kullanılır, alfa ışını kaynağı olarak görev alır.

Mamografi sonucu puanlama, BIRADS (Breast Imaging Reporting and Data System) sistemi ile yapılır: 1. BIRADS 0: Tamamlanmamış sonuç, ek testler gerekebilir. 2. BIRADS 1: Negatif, her şey normal. 3. BIRADS 2: İyi huylu (benign) bulgular var. 4. BIRADS 3: Muhtemelen iyi huylu, 6 ay sonra tekrar değerlendirme önerilir. 5. BIRADS 4: Şüpheli, biyopsi önerilir. 6. BIRADS 5: Kanser şüphesi yüksek, ileri tetkikler gerekir. Mamografi sonuçları, radyolog veya uzman bir doktor tarafından değerlendirilir ve yorumlanır.

Mide onkolojisi (kanseri) teşhisi için çeşitli tahliller ve görüntüleme yöntemleri kullanılır: 1. Kan Tahlilleri: Tam kan sayımı, karaciğer fonksiyon testleri ve tümör belirteçleri (örneğin, CEA) gibi testler yapılır. 2. Endoskopi ve Biyopsi: Mide iç yüzeyinin doğrudan gözlemlenmesi ve şüpheli dokulardan biyopsi alınması. 3. Görüntüleme Yöntemleri: Ultrasonografi, bilgisayarlı tomografi (BT), manyetik rezonans görüntüleme (MRG) gibi yöntemlerle mide ve çevresindeki yapıların detaylı görüntüleri alınır. 4. Mide Asidi Seviyesi Testleri: Midenin asidik ortamının değerlendirilmesi. 5. Genetik Testler: Kalıtsal yatkınlıkları değerlendirmek için yapılır. Kesin teşhis, endoskopi sonrası yapılan biyopsi ile konur.

Dizde 3D görüntüleme, tıbbi teşhis ve tedavi süreçlerinde önemli bir rol oynar. Bu teknoloji sayesinde: Daha doğru ve kesin tanılar konulabilir. Cerrahi planlama iyileştirilir. Eğitim amaçlı kullanılır. Ayrıca, 3D görüntüleme teknolojisi röntgen ve MR gibi geleneksel yöntemlere kıyasla daha az radyasyonla daha rahat bir deneyim sunar.

Doktorların boynuna taktığı şey stetoskop olarak adlandırılır ve hastaların kalp atışlarını, nefes seslerini ve diğer vücut seslerini dinlemek için kullanılır.

"Olguya ait bulgular ana raporda belirtilmiş olup, klinik, fizik muayene ve laboratuvar verileri ile birlikte korelasyonu önerilir" ifadesi, hastanın teşhis ve tedavisinin daha doğru yapılabilmesi için çeşitli verilerin bir arada değerlendirilmesi gerektiğini belirtir. Bu, şu anlamlara gelebilir: - Klinik korelasyon: Hastanın genel sağlık durumu ve semptomları ile rapor sonuçlarının birlikte değerlendirilmesi. - Fizik muayene ve laboratuvar verileri: Doktorun fizik muayene sırasında elde ettiği bulguları, laboratuvar test sonuçlarıyla birlikte değerlendirmesi. - Radyolojik korelasyon: Görüntüleme bulguları ile klinik verilerin entegrasyonu.

Biyopsi, çeşitli kanser türlerinin teşhisinde kullanılır. Biyopsi ile belirlenebilen bazı kanserler şunlardır: Meme kanseri. Akciğer kanseri. Prostat kanseri. Lösemi. Biyopsi, kanserin türünü, evresini ve agresifliğini belirlemek için de önemlidir.

Bladder kanseri, yani mesane kanseri, mesanedeki hücrelerin anormal şekilde çoğalması sonucu oluşan bir kanser türüdür. Nedenleri arasında sigara içme, zararlı kimyasallara maruz kalma, kronik mesane iltihabı ve genetik faktörler bulunur. Belirtileri genellikle kan idrar, sık idrara çıkma, ağrılı idrara çıkma veya sırt ağrısı olarak ortaya çıkar. Teşhis için doktor, mesaneyi incelemek üzere bir sistoskopi yapabilir ve şüpheli durumlarda biyopsi veya idrar sitolojisi gibi testler uygulayabilir. Tedavi seçenekleri arasında cerrahi müdahale, kemoterapi, radyasyon terapisi ve immünoterapi yer alır.

Pemberton manevrası, tıpta tiroid ve bazı diğer durumların teşhisinde kullanılan bir fizik muayene bulgusudur. Bu manevra, hastanın her iki kolunu bir dakika boyunca başının üzerine kaldırması ile gerçekleştirilir. Bu belirti, üstün vena kava tıkanıklığına işaret edebilir.