TCK

TCK 141 ve 142 arasındaki fark, hırsızlık suçunun işleniş şekli ve taşıdığı özelliklere göre belirlenen niteliklidir. TCK 141 basit hırsızlık suçunu düzenler ve suçun cezası 1 yıldan 3 yıla kadar hapis cezasıdır. TCK 142 ise nitelikli hırsızlık suçunu kapsar ve bu suçun işlenmesi durumunda ceza 3 yıldan 10 yıla kadar hapis cezası olarak belirlenir. Nitelikli hırsızlık, aşağıdaki gibi özel hallerde işlenen hırsızlıkları içerir: - Kamu kurum ve kuruluşlarında veya ibadete ayrılmış yerlerde bulunan eşyalar hakkında; - Toplu taşıma araçlarında veya bu araçların duraklarında işlenen hırsızlıklar; - Afet malzemelerinin çalınması; - Kişinin malını koruyamayacak durumda olmasından veya ölmesinden yararlanarak işlenen hırsızlıklar.

TCK madde 86'nın nitelikli halleri şunlardır: 1. Üstsoya, altsoya, eşe veya kardeşe karşı işlenen kasten yaralama. 2. Beden veya ruh bakımından kendisini savunamayacak durumda bulunan kişiye karşı işlenen kasten yaralama. 3. Kişinin yerine getirdiği kamu görevi nedeniyle işlenen kasten yaralama. 4. Kamu görevlisinin sahip bulunduğu nüfuz kötüye kullanılmak suretiyle işlenen kasten yaralama. 5. Silahla işlenen kasten yaralama. 6. Canavarca hisle işlenen kasten yaralama.

Evet, TCK 248 ve 249. maddeler birlikte uygulanabilir. TCK 248. madde, zimmet suçunda etkin pişmanlık hükümlerini düzenlerken, TCK 249. madde ise zimmet suçunun konusunu oluşturan malın değerinin azlığı durumunda indirimli ceza verilmesini öngörmektedir.

TCK 121/1 maddesi, dilekçe hakkının kullanılmasının engellenmesi suçunu düzenler. Maddede belirtilen suç tanımı şu şekildedir: kişinin belli bir hakkı kullanmak için yetkili kamu makamlarına verdiği dilekçenin hukuki bir neden olmaksızın kabul edilmemesi. Bu suçu işleyen kişi, altı aya kadar hapis cezası ile cezalandırılır.

TCK 86/1 maddesine göre 3 yıl ceza alan bir kişi, bu cezanın tamamını yatar.

Türk Ceza Kanunu'nun 271. maddesi uyarınca suç uydurma suçu, işlenmediğini bildiği bir suçu yetkili makamlara işlenmiş gibi ihbar eden veya işlenmeyen bir suçun delil veya emarelerini soruşturma yapılmasını sağlayacak biçimde uyduran kişiyi kapsar. Bu suçun cezası üç yıla kadar hapis cezasıdır.

TCK'nın 153 ve 154. maddeleri şu şekildedir: 153. madde - İbadethanelere ve mezarlıklara zarar verme: - İbadethanelere, eklentilerine, buralardaki eşyaya, mezarlara, bunların üzerindeki yapılara, mezarlıklardaki tesislere ve mezarlıkların korunmasına yönelik yapılan yapılara yıkmak, bozmak veya kırmak suretiyle zarar veren kişi, bir yıldan dört yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. - Aynı yerleri ve yapıları kirleten kişi, üç aydan bir yıla kadar hapis veya adli para cezası ile cezalandırılır. 154. madde - Hakkı olmayan yere tecavüz: - Bir kimsenin başkasının taşınmazına rızası olmadan girmesi veya rızası dışında taşınmazı kullanması halinde, şikayet üzerine altı aydan üç yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.

TCK'nın 155 ve 156. maddeleri, Türk Ceza Kanunu'nda düzenlenen takibi şikayete bağlı suçlarla ilgilidir. TCK'nın 155. maddesi, güveni kötüye kullanma suçunu düzenler ve iki fıkradan oluşur: 1. Fıkra: Başkasına ait olup da, muhafaza etmek veya belirli bir şekilde kullanmak üzere zilyedliği kendisine devredilmiş olan mal üzerinde, kendisinin veya başkasının yararına olarak, zilyedliğin devri amacı dışında tasarrufta bulunan veya bu devir olgusunu inkar eden kişi, şikayet üzerine, altı aydan iki yıla kadar hapis ve adli para cezası ile cezalandırılır. 2. Fıkra: Suçun, meslek ve sanat, ticaret veya hizmet ilişkisinin gereği olarak tevdi ve teslim edilmiş eşya hakkında işlenmesi halinde, bir yıldan yedi yıla kadar hapis ve üçbin güne kadar adli para cezasına hükmolunur. TCK'nın 156. maddesi, bedelsiz senedi kullanma suçunu düzenler: Bedelsiz kalmış bir senedi kullanan kimseye, şikayet üzerine, altı aydan iki yıla kadar hapis ve adli para cezası verilir.

TCK madde 252 ve 251 arasındaki fark şu şekildedir: - TCK madde 252: Rüşvet suçunu düzenler ve rüşvet alan kamu görevlisine dört yıldan on iki yıla kadar hapis cezası öngörür. - TCK madde 251: Denetim görevinin ihmali suçunu düzenler ve bu suçu işleyen kamu görevlisine üç aydan üç yıla kadar hapis cezası öngörür.

TCK'nın 3. ve 6. maddeleri birlikte şu şekilde uygulanır: 1. Adalet ve Kanun Önünde Eşitlik İlkesi (TCK Madde 3): Bu maddeye göre, suç işleyen kişi hakkında işlenen fiilin ağırlığıyla orantılı bir ceza ve güvenlik tedbirine hükmolunur. 2. Tanımlar (TCK Madde 6): Bu madde, ceza kanunlarının uygulanmasında kullanılacak terimleri tanımlar. Bu iki madde, genel ceza politikası çerçevesinde, adil ve eşit bir şekilde ceza tayinini sağlamak amacıyla birlikte değerlendirilir.

TCK'nın 210. ve 211. maddeleri arasındaki fark, sahtecilik suçunun konusu ve ceza indirimine ilişkin hükümlerdir. TCK'nın 210. maddesi, özel belgede sahtecilik suçunun konusunun, emre veya hamile yazılı kambiyo senedi, emtiayı temsil eden belge, hisse senedi, tahvil veya vasiyetname olması halinde, resmi belgede sahtecilik suçuna ilişkin hükümlerin uygulanacağını belirtir. TCK'nın 211. maddesi ise, bir hukuki ilişkiye dayanan alacağın ispatı veya gerçek bir durumun belgelenmesi amacıyla belgede sahtecilik suçunun işlenmesi halinde, verilecek cezanın yarısı oranında indirileceğini öngörür.

Türk Ceza Kanunu'nun (TCK) 25. maddesi, "meşru savunma" hukuka uygunluk nedenini düzenler. Bu maddeye göre, bir kişi; - kendisine veya başkasına ait bir hakka yönelmiş, gerçekleşen, gerçekleşmesi veya tekrarı muhakkak olan haksız bir saldırıyı, o anda hal ve koşullara göre saldırı ile orantılı biçimde defetmek zorunluluğu ile işlediği fiillerden dolayı cezalandırılmaz.

TCK 125/3-a maddesi kapsamında düzenlenen, kamu görevlisine görevinden dolayı hakaret suçu, uzlaşma kapsamında değildir.

Türk Ceza Kanunu'nun (TCK) 184. maddesi kapsamında imar affı bulunmamaktadır. Ancak, ruhsatsız ya da ruhsata aykırı olarak yapılan binaların imar planına ve ruhsatına uygun hale getirilmesi durumunda, ilgili ceza hükümleri uygulanmaz ve kamu davası açılmaz.

TCK Madde 123 ve Madde 53 farklı konuları düzenler: 1. TCK Madde 123: Kişilerin huzur ve sükûnunu bozma suçunu tanımlar. 2. TCK Madde 53: Belirli hakları kullanmaktan yoksun bırakılma tedbirini düzenler.

TCK 271. madde, suç uydurma suçunu düzenler. Bu maddeye göre: İşlenmediğini bildiği bir suçu, yetkili makamlara işlenmiş gibi ihbar eden veya; İşlenmeyen bir suçun delil veya emarelerini soruşturma yapılmasını sağlayacak biçimde uyduran kişiye üç yıla kadar hapis cezası verilir. Bu suç, kasten işlenebilen bir suçtur ve taksirle işlenmesi mümkün değildir. Suç uydurma suçu, şikayete tabi olmayıp; soruşturma ve kovuşturması ilgili makamlarca resen yapılır.

TCK madde 97 ve 98 koruma, gözetim, yardım veya bildirim yükümlülüğünün ihlali ile ilgilidir. TCK madde 97 iki fıkradan oluşur: 1. Fıkra 1: Yaşı veya hastalığı dolayısıyla kendini idare edemeyecek durumda olan ve bu nedenle koruma ve gözetim yükümlülüğü altında bulunan bir kimseyi kendi haline terk eden kişi, üç aydan iki yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. 2. Fıkra 2: Terk dolayısıyla mağdur bir hastalığa yakalanmış, yaralanmış veya ölmüşse, neticesi sebebiyle ağırlaşmış suç hükümlerine göre cezaya hükmolunur. TCK madde 98 de iki fıkradan oluşur: 1. Fıkra 1: Yaşı, hastalığı veya yaralanması dolayısıyla ya da başka herhangi bir nedenle kendini idare edemeyecek durumda olan kimseye hal ve koşulların elverdiği ölçüde yardım etmeyen ya da durumu derhal ilgili makamlara bildirmeyen kişi, bir yıla kadar hapis veya adli para cezası ile cezalandırılır. 2. Fıkra 2: Yardım veya bildirim yükümlülüğünün yerine getirilmemesi dolayısıyla kişinin ölmesi durumunda, bir yıldan üç yıla kadar hapis cezasına hükmolunur.

Türk Ceza Kanunu'nun (TCK) 158. maddesi kapsamında nitelikli dolandırıcılık suçunun zamanaşımı süresi 15 yıldır.

TCK Madde 87'de düzenlenen nitelikli haller şunlardır: 1. Mağdurun Duyularından veya Organlarından Birinin İşlevinin Sürekli Zayıflamasına Neden Olması. 2. Mağdurun Yüzünde Sabit İze veya Yüzünde Sürekli Değişikliğe Neden Olması. 3. Mağdurun Yaşamını Tehlikeye Sokan Bir Duruma Neden Olması. 4. Gebe Bir Kadına Karşı İşlenip de Çocuğunun Vaktinden Önce Doğmasına Neden Olması.

TCK'nın 86. maddesi kapsamındaki kasten yaralama suçu, basit hallerde uzlaşmaya tabidir.