TCK

Türk Ceza Kanunu'nun (TCK) 226/3-2 maddesi uyarınca müstehcenlik suçunda duruşma yapılmadan karar verilmesi mümkündür. Bu maddeye göre, müstehcen görüntü, yazı veya sözleri içeren ürünlerin üretiminde çocukları kullanan kişi hakkında dava açıldığında, mahkeme yeterli şüpheyi oluşturan delillere ulaşamazsa kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verebilir.

TCK 148 maddesi, Türk Ceza Kanunu'nun Malvarlığına Karşı Suçlar bölümünde yer alan Yağma suçunu düzenler. Bu maddeye göre yağma suçu, iki şekilde işlenebilir: 1. Doğrudan mal yağması: Bir başkasını, tehdit ederek veya cebir kullanarak, bir malı teslime veya malın alınmasına karşı koymamaya mecbur kılmaktır. 2. Senet yağması: Cebir veya tehdit kullanılarak mağdurun, kendisini veya başkasını borç altına sokabilecek bir senedi veya var olan bir senedin hükümsüz kaldığını açıklayan bir vesikayı vermeye, böyle bir senedin alınmasına karşı koymamaya mecbur edilmesidir. Yağma suçunun cezası, basit halinde 6 yıldan 10 yıla kadar hapis cezasıdır.

Türk Ceza Kanunu'nun (TCK) 50. maddesi, kısa süreli hapis cezalarına seçenek yaptırımları düzenler aşağıdaki yaptırımlara çevrilebilir: 1. Adli para cezası. 2. Zararın giderilmesi: Mağdurun veya kamunun uğradığı zararın aynen iade, suçtan önceki hale getirme veya tazmin suretiyle tamamen giderilmesi. 3. Eğitim kurumuna devam etme: En az iki yıl süreyle, bir meslek veya sanat edinmeyi sağlamak amacıyla, gerektiğinde barınma imkanı da bulunan bir eğitim kurumuna devam etme. 4. Belirli yerlere gitmekten veya belirli etkinlikleri yapmaktan yasaklanma: Mahkum olunan cezanın yarısından bir katına kadar süreyle. 5. Ehliyet ve ruhsat belgelerinin geri alınması: Sağladığı hak ve yetkiler kötüye kullanılmak suretiyle veya gerektirdiği dikkat ve özen yükümlülüğüne aykırı davranılarak suç işlenmiş olması durumunda. 6. Kamuya yararlı bir işte çalıştırılma: Mahkum olunan cezanın yarısından bir katına kadar süreyle ve gönüllü olmak koşuluyla. Ayrıca, suç tanımında hapis cezası ile adli para cezasının seçenek olarak öngörüldüğü hallerde, hapis cezasına hükmedilmişse bu ceza adli para cezasına çevrilmez.

Evet, hayvanlara kötü muamele Türk Ceza Kanunu (TCK) kapsamında suç olarak değerlendirilmektedir. TCK'nın 151. maddesi, sahipli hayvanlara yönelik şiddet, işkence ve kötü muameleyi "mala zarar verme" suçu olarak ele almaktadır. Bu kapsamda, hayvanlara yapılan kötü muameleler idari para cezası veya hapis cezası ile cezalandırılabilmektedir.

TCK 123, Türk Ceza Kanunu'nun "Kişilerin Huzur ve Sükununu Bozma" suçunu düzenleyen maddesidir. Bu maddeye göre, sırf huzur ve sükununu bozmak maksadıyla bir kimseye ısrarla; telefon edilmesi, gürültü yapılması ya da hukuka aykırı başka bir davranışta bulunulması halinde, mağdurun şikayeti üzerine faile üç aydan bir yıla kadar hapis cezası verilir.

Türk Ceza Kanunu'nda (TCK) hürriyete karşı suçlar şunlardır: 1. Tehdit. 2. Şantaj. 3. Cebir. 4. Kişiyi hürriyetinden yoksun kılma. 5. Eğitim ve öğretim hakkının engellenmesi. 6. Kamu hizmetlerinden yararlanma hakkının engellenmesi. 7. Siyasi hakların kullanılmasının engellenmesi.

Türk Ceza Kanunu (TCK) kapsamında kişilik hakları şu şekilde korunmaktadır: 1. Özel Hayatın Gizliliği: Kişilerin özel hayatlarının gizliliğini ihlal eden eylemler, TCK'nın 134. maddesi uyarınca 1 yıldan 3 yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. 2. Hakaret: Bir kimseye onur, şeref ve saygınlığını rencide edebilecek nitelikte somut bir fiil veya olgu isnat eden kişi, TCK'nın 125. maddesine göre 3 aydan 2 yıla kadar hapis veya adli para cezası ile cezalandırılır. 3. Manevi Tazminat: TCK'nın 56. maddesi, kişinin manevi varlığını koruma ve geliştirme hakkını düzenler ve bu kapsamda manevi tazminat davalarına olanak tanır. 4. Belli Hakları Kullanmaktan Yoksun Bırakılma: TCK'nın 53. maddesi, kasten işlenen suçlardan mahkum olan kişilerin seçme ve seçilme, kamu görevinde bulunma, velayet hakkı gibi bazı haklarını kullanmalarını geçici veya kalıcı olarak yasaklar. Bu haklar, kişilik haklarının korunması amacıyla çeşitli yasal düzenlemelerle güvence altına alınmıştır.

TCK'nın 264 ve 265 maddeleri şunlardır: 1. Özel İşaret ve Kıyafetleri Usulsüz Kullanma (TCK Madde 264): Bir rütbe veya kamu görevinin, mesleğin resmi elbisesini yetkisi olmaksızın alenen ve başkalarını yanıltacak şekilde giyen veya hakkı olmayan nişan veya madalyaları takan kişiye üç aydan bir yıla kadar hapis cezası verilir. 2. Görevi Yaptırma İçin Direnme (TCK Madde 265): Kamu görevlisine karşı görevini yapmasını engellemek amacıyla, cebir veya tehdit kullanan kişi, altı aydan üç yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.

Türk Ceza Kanunu'nun (TCK) 53. maddesi, kasten işlenen suçlar sonucunda hapis cezasına çarptırılan kişilere uygulanır. Bu madde kapsamında aşağıdaki haklardan yoksun bırakma kararları verilebilir: - Sürekli, süreli veya geçici bir kamu görevinin üstlenilmesinden yoksun bırakılma; - Seçme ve seçilme ehliyetinden ve diğer siyasi hakları kullanmaktan yoksun bırakılma; - Velayet, vesayet veya kayyımlığa ait bir hizmette bulunmaktan yoksun bırakılma; - Vakıf, dernek, sendika, şirket, kooperatif ve siyasi parti tüzel kişiliklerinin yöneticisi veya denetçisi olmaktan yoksun bırakılma; - Bir meslek veya sanatı kendi sorumluluğu altında serbest meslek erbabı veya tacir olarak icra etmekten yoksun bırakılma. Hak yoksunluğu, hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar devam eder.

TCK 86 ve 87 kapsamında istinaf dilekçesinde olması gerekenler: 1. Başlık: Dilekçe başlığı olarak "İstinaf Dilekçesi" yazılmalıdır. 2. Giriş Kısmı: Dosya numarası, mahkeme adı, davacı ve davalı tarafın isim ve adres bilgileri, mahkeme tarihi ve saat bilgileri yer almalıdır. 3. Olayın Özeti: Olayın başlangıcından itibaren detaylı bir şekilde kronolojik sırayla anlatılmalıdır. 4. Hukuki Dayanaklar: Kanunlar, içtihatlar, emsal kararlar ve diğer yasal kaynaklar referans gösterilerek davanın neden haklı olduğu açıklanmalıdır. 5. İstinaf Talebi: Yerel mahkemenin verdiği kararın neden hatalı olduğu ve bu hataların giderilmesi için istinaf mahkemesine başvurulduğu belirtilmelidir. 6. İmza: Dilekçeyi hazırlayan kişinin adı, soyadı ve imzası ile tarih ve yer bilgisi eklenmelidir.

TCK'nın 258 ve 259. maddeleri şunlardır: 1. Göreve İlişkin Sırrın Açıklanması (TCK Madde 258): - Görevi nedeniyle kendisine verilen veya bilgi edindiği gizli kalması gereken belgeleri, kararları ve emirleri açıklayan kamu görevlisine bir yıldan dört yıla kadar hapis cezası verilir. - Kamu görevlisi sıfatı sona erdikten sonra da bu fiilleri işleyen kimseye aynı ceza uygulanır. 2. Kamu Görevlisinin Ticareti (TCK Madde 259): - Yürüttüğü görevin sağladığı nüfuzdan yararlanarak, bir başkasına mal veya hizmet satmaya çalışan kamu görevlisi, altı aya kadar hapis veya adli para cezası ile cezalandırılır.

TCK 257/2 maddesi, Türk Ceza Kanunu'nun görevi kötüye kullanma suçunu düzenleyen maddesidir ve şu şekildedir: > "Kanunda ayrıca suç olarak tanımlanan haller dışında, görevinin gereklerini yapmakta ihmal veya gecikme göstererek, kişilerin mağduriyetine veya kamunun zararına ya da bir kişiye haksız bir menfaat sağlayan kamu görevlisi, üç aydan bir yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır".

Türk Ceza Kanunu'nun (TCK) 203. maddesi uyarınca mühür bozma suçu için verilen ceza, ya hapis cezası ya da adli para cezası olacaktır ve bu iki ceza aynı anda verilemez. Dolayısıyla, mühür bozma suçunda verilen hapis cezası adli para cezasına çevrilemez.

Türk Ceza Kanunu'nun (TCK) 143. maddesi, hırsızlık suçunun gece vakti işlenmesi durumunu düzenler. Bu maddeye göre, hırsızlık suçunun gece vakti işlenmesi halinde, verilecek ceza yarı oranında artırılır.

TCK 158. madde, nitelikli dolandırıcılık suçlarına uygulanır. Bu madde kapsamında değerlendirilen suçlar şunlardır: 1. Dini inanç ve duyguların istismar edilmesi suretiyle dolandırıcılık. 2. Kişinin içinde bulunduğu tehlikeli durum veya zor şartlardan yararlanmak suretiyle dolandırıcılık. 3. Kişinin algılama yeteneğinin zayıflığından yararlanmak suretiyle dolandırıcılık. 4. Kamu kurum ve kuruluşlarının araç olarak kullanılması suretiyle dolandırıcılık. 5. Bilişim sistemlerinin, banka veya kredi kurumlarının araç olarak kullanılması suretiyle dolandırıcılık. 6. Ticari faaliyetler sırasında dolandırıcılık (tacir veya şirket yöneticileri için). 7. Serbest meslek sahibi kişilerin, mesleklerinden dolayı kendilerine duyulan güveni kötüye kullanarak dolandırıcılık yapması. Bu suçlar, daha ağır ceza gerektiren nitelikli dolandırıcılık suçları olarak kabul edilir ve cezaları 3 yıldan 10 yıla kadar hapis ve 5 bin güne kadar adli para cezası olarak belirlenmiştir.

Türk Ceza Kanunu'nun (TCK) 289. maddesi, "Muhafaza Görevini Kötüye Kullanma" suçunu düzenler. Bu maddeye göre: 1. Tasarrufta Bulunma: Muhafaza edilmek üzere kendisine resmen teslim olunan rehinli, hacizli veya herhangi bir nedenle elkonulmuş olan mal üzerinde teslim amacı dışında tasarrufta bulunan kişi, üç aydan iki yıla kadar hapis ve üç bin güne kadar adli para cezası ile cezalandırılır. 2. Eşyayı Geri Verme: Birinci fıkrada tanımlanan suçun konusunu oluşturan eşyayı kovuşturma başlamadan önce geri veren veya bunun mümkün olmaması halinde bedelini ödeyen kişi hakkında verilecek cezaların beşte dördü indirilir. 3. Dikkat ve Özen Yükümlülüğü: Muhafaza edilmek üzere kendisine resmen teslim olunan malın dikkat ve özen yükümlülüğüne aykırı davranması nedeniyle kaybolmasına veya bozulmasına neden olan kişi, adli para cezası ile cezalandırılır. 4. Amacı Dışında Kullanma: Bir suça ilişkin soruşturma veya kovuşturma kapsamında elkonulan eşyayı amacı dışında kullanan kimse, bir yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.

Edo 158 ve 159 ifadeleri, Türk Ceza Kanunu'nda yer alan dolandırıcılık suçunun nitelikli hallerini ifade eder. - TCK madde 158, daha ağır cezayı gerektiren nitelikli halleri düzenler. - TCK madde 159 ise daha az cezayı gerektiren nitelikli hali kapsar. Bu nedenle, Edo 158 ve 159 ifadelerinin yokluğu, bu maddelerin Türk Ceza Kanunu'nda mevcut olmasından kaynaklanmaktadır.

TCK 51 ve 53 maddeleri birlikte uygulanabilir, ancak belirli koşullar altında: - TCK 51 maddesi, işlediği suçtan dolayı iki yıl veya daha az süreyle hapis cezasına mahkûm edilen kişinin cezasının ertelenmesini düzenler. - TCK 53 maddesi, kasten işlenmiş suçlarda hapis cezasına mahkûmiyetin kanuni sonucu olarak, belirli haklardan yoksun bırakılma tedbirini öngörür. Eğer kişinin cezası ertelenmişse, TCK 53 maddesindeki hak yoksunlukları, cezanın infazı tamamlanıncaya kadar uygulanmaz.

TCK Madde 120 ve 121 şu şekildedir: Madde 120: Hukuka aykırı olarak bir kimsenin üstünü veya eşyasını arayan kamu görevlisine üç aydan bir yıla kadar hapis cezası verilir. Madde 121: Kişinin belli bir hakkı kullanmak için yetkili kamu makamlarına verdiği dilekçenin hukuki bir neden olmaksızın kabul edilmemesi halinde, fail hakkında altı aya kadar hapis cezasına hükmolunur.

Azmettirme suçu, Türk Ceza Kanunu'nun (TCK) 38. maddesinde düzenlenmiştir.