SuEkosistemleri

Limnolojik araştırma, tatlı su ekosistemlerini inceleyen limnoloji bilim dalı kapsamında yapılan çalışmaları ifade eder. Limnolojik araştırmaların bazı konuları: Fiziksel limnoloji: Su sıcaklığı, akış hızı, ışık geçirgenliği, su derinliği ve katmanlaşma gibi faktörlerin incelenmesi. Kimyasal limnoloji: Suyun pH düzeyi, çözünmüş oksijen miktarı, mineral içerikleri ve kirlilik oranlarının araştırılması. Biyolojik limnoloji: Plankton, fitoplankton, bentik organizmalar ve balık popülasyonları gibi canlı türlerinin dağılım ve davranışlarının incelenmesi. Ekolojik limnoloji: Farklı canlı türleri arasındaki etkileşimlerin ve bunların su ekosistemi üzerindeki etkilerinin incelenmesi. Limnolojik araştırmalar, su kalitesini koruma, biyoçeşitliliği artırma, ekosistem yönetimini sağlama ve iklim değişikliğiyle mücadele gibi alanlarda önemli veriler sunar.

Su ekosistemleri, iki ana gruba ayrılır: 1. Tatlı su ekosistemleri. 2. Tuzlu su ekosistemleri (denizel ekosistemler). Tatlı su ekosistemleri, suyun hareket hızına göre lentik (yavaş hareket eden sular) ve lotik (hızlı hareket eden sular) olarak ikiye ayrılır.

Çipura (cupra) genellikle şu meralarda bulunur: Kumlu ve çamurlu alanlar. Nehir ağızları ve lagüner bölgeler. Kırmalık bölgeler. Çipura, genellikle 0-30 metre derinliklerde bulunur, ancak 150 metreye kadar olan derinliklerde de görülebilir.

Caner balığı, bilimsel adı Barbus esocinus olan, Fırat ve Dicle nehirleri ile kollarında yaşar. Bulunduğu bazı yerler: Keban Baraj Gölü (Elazığ); Aras Nehri, Karasu Çayı ve Iğdır'daki diğer küçük kanallar.

Alabalık ve kaya levreği farklı bölgelerde bulunur: Alabalık: Karadeniz Alası: Karadeniz'de bulunur. Gökkuşağı Alabalığı: Tatlı su göletleri ve nehirlerde bulunur. Kaya Levreği: Granyöz (Sarıağız, Halili): Akdeniz, Karadeniz ve Atlantik'te 15 ila 100 metre derinlikte yaşar. Özetle, alabalık genellikle tatlı su kaynaklarında bulunurken, kaya levreği hem tatlı hem de tuzlu sularda, özellikle Akdeniz ve Karadeniz kıyılarında rastlanır.

Klyazma rezervuarında yaşayan balık türleri arasında çipura, gümüş çipura, kızılkanat, sabrefish, kadife balığı, kasvetli, top, podust, roach, ide, altın sazan, gümüş sazan, minnow, gudgeon, turna, levrek, fırfır, çoprabalığı, yayın balığı, burbot bulunmaktadır. Ayrıca, rezervuarın kuzey yarısındaki karstik göllerde levrek, turna balığı, havuz sazanı yaşar ve ara sıra kızılkanat görülebilir.

Akarsu ağızlarında yaşayan balık türleri arasında küçük kaya balığı ve çay balığı bulunur. Küçük kaya balığı, denize açılan akarsuların tatlı su ve acı su ile karışan bölgelerinde yaşar. Çay balığı, akarsularda ve nehirlerde bulunur. Ayrıca, akarsu ağızlarında sudak, sazan, alabalık, yılan balığı gibi balık türleri de görülebilir. Akarsu ağızlarındaki balık türleri, suyun akış hızı, sıcaklık, pH değeri ve besin maddeleri gibi faktörlere bağlı olarak değişiklik gösterebilir.

Nil balığı, Türkiye'de doğal olarak bulunmaz. Nil balığı, Afrika kökenli bir tatlı su balığıdır ve genellikle Nil Nehri, Chad Gölü ve Tanganika Gölü gibi Afrika'daki büyük nehir ve göllerde yaşar. Ancak, yapay olarak bazı ülkelerde, göletlerde ve barajlarda tanıtım amaçlı yetiştirilmektedir. Türkiye'de Nil balığı ile ilgili herhangi bir doğal yaşam alanı veya yetiştirme tesisi bulunmamaktadır.

Mavi-yeşil alglerin (spirulina) önemli olmasının bazı nedenleri: Sindirim sistemine faydaları: Probiyotiklerin beslenmesini sağlayan oksijen bakımından zengin bir ortam oluşturarak sindirim sisteminin düzenlenmesine yardımcı olur. Detoks etkisi: Bağırsak sistemini dengeleyerek detoks görevi üstlenir ve vücudun zararlı toksiklerden arınmasını sağlar. Bağışıklık sistemini güçlendirme: A vitamini desteği sağlayarak bağışıklık sisteminin güçlenmesine katkıda bulunur. Kilo vermeye yardımcı olma: Yüksek besin değeri ve protein içeriği ile kilo vermeye destek olur. Anti-aging etki: Cildi besler ve antioksidan etki gösterir. Radyasyondan koruma: Klorofil içeriği ile vücudun radyasyona karşı korunmasına destek olur. Besin kaynağı: B12 ve E vitamini gibi önemli vitaminleri içerir. Çevre mühendisliği açısından önem: Arıtma tesislerinde bakterilerle simbiyoz yaşayarak arıtma işleminin devamını sağlar.

Karaağaç Göleti'nde yaşayan balıklar şunlardır: Turna balığı (Esox lucius); Kadife balığı (Tinca tinca); Sazan (Cyprinus carpio carpio); Kerevit (Astacus leptodactylus).

Tetra olgunlaştırma, peynir üretiminde teleme (peynir hamuru) üzerindeki tuzun eşit şekilde dağılmasını ve fazla peynir altı suyunun süzülmesini sağlar. Tetra 500 mg kapsül ise, bakterilere karşı kullanılan bir antibiyotiktir.

Salda Gölü'nde balık tutulmasının yasak olmasının sebebi, Orman ve Su İşleri Bakanlığı'nın 2013-2014 Av Dönemi Merkez Av Komisyonu Kararı'na göre, tabiat parkları içerisinde yer alan göllerde her türlü avlanma faaliyetinin yasak olmasıdır. Ayrıca, Salda Gölü'nün magnezyumlu yapısı, birçok balık türünün gölde yaşamasına olanak tanımamaktadır.

Rotifera'nın önemli olmasının bazı nedenleri: Ekolojik önem: Tatlı su ekosistemlerinde önemli bir zooplankton grubudur ve madde-enerji döngüsünün devamlılığı için gereklidir. Balık beslenmesi: Balıkların erken dönemlerinde önemli bir besin kaynağıdır; birçok balık türü, larvalık döneminde mikrozooplanktonlarla beslenir ve rotiferler bu grubun büyük bir kısmını oluşturur. Kültürel önem: İsrail, Japonya ve Kuveyt'te balık üretimi için rotifer kültürleri yaygındır; özellikle Brachionus türleri kullanılır. İndikatör özelliği: Su kalitesini belirlemede indikatör olarak kullanılabilirler; popülasyonlarındaki değişiklikler, su kalitesi ve ötrofikasyon hakkında bilgi verir. Üreme özellikleri: Kısa üreme süreleri ve yüksek üreme kapasiteleri vardır; partenogenez yoluyla eşeysiz üreyebilirler.

Alg patlaması, tatlı veya tuzlu su sistemlerinde alg (su yosunu) popülasyonunda hızlı bir artış veya birikmedir. Patlamalar, genellikle su kaynağındaki renk değişikliğiyle fark edilir. Alg patlamasının bazı nedenleri: gübrelerin suya karışması sonucu azot veya fosfor gibi besin maddelerinin su sistemine girmesi; sıcaklık artışı; yüksek miktarda güneş ışığı; durağan su koşulları. Alg patlamasının bazı zararları: güneş ışığının diğer canlılara ulaşmasını engelleme; sudaki oksijen seviyelerinin tükenmesi; yosun türüne bağlı olarak suya toksin salma. Bu durum, su ekosistemini olumsuz etkileyerek su kalitesini düşürür ve balık ölümleri, su kirliliği gibi ciddi sonuçlara yol açabilir.

Aquatik mikrobiyoloji ve aquatik toksikoloji arasındaki ilişki, her iki bilim dalının da su ekosistemlerini ve bu ekosistemlerde bulunan organizmaları incelemesiyle ortaya çıkar. Aquatik mikrobiyoloji, suda yaşayan mikroorganizmaları tüm biyolojik yönleriyle inceler. Aquatik toksikoloji ise, kimyasal ve diğer maddelerin (antropolojik veya biyotik olmayan) su organizmalarına olan toksik etkilerini araştırır. Bu iki bilim dalı, su ekosistemlerinin sağlığını ve güvenliğini sağlamak için birlikte çalışır. Örneğin, aquatik toksikoloji, sulardaki kirleticilerin organizmalar üzerindeki etkilerini belirleyerek, ekosistemin korunması için gerekli önlemlerin alınmasına yardımcı olur.

Irmak balıkçılığında en iyi balıklardan biri yayın balığı olarak kabul edilir. Yayın balığı, tatlı su ekosistemlerinde yaşayan, beyaz ve yağlı etine sahip bir balık türüdür.

Kıkırdaklı balıkların özellikleri şunlardır: 1. İskelet Yapısı: Kıkırdaktan yapılmış iç iskeletleri vardır. 2. Deri Yapısı: Derileri pul benzeri yapılarla kaplıdır. 3. Solunum Sistemi: Solungaç solunumu yaparlar, genellikle beş ila yedi çift solungaçları bulunur. 4. Beslenme: Etoburdurlar, küçük balıklar, planktonlar ve omurgasız hayvanlar gibi çeşitli besinlerle beslenirler. 5. Üreme: Hem yumurtlayarak hem de canlı doğum yaparak üreyebilirler. 6. Yaşam Alanı: Tuzlu sularda yaşarlar.

Diatomlar kendileri doğrudan tehlikeli olmasa da, aşırı çoğalmaları bazı sorunlara yol açabilir: 1. Oksijen Tükenmesi: Özellikle geceleri solunum yaptıklarında oksijen seviyesini düşürebilirler. 2. Besin Rekabeti: Faydalı alglerle rekabet ederek tankın dengesini bozabilirler. 3. Siyah Sakal Gelişimi: Diatom plakaları, daha tehlikeli olan siyah sakalın çıkmasına neden olabilir. Bu nedenle, diatomların kontrol altında tutulması ve tank hijyeninin korunması önemlidir.

Tatlı su balıkları tuzlu suya girerse, hayatta kalmaları mümkün olmaz. Bunun nedeni, tuzlu suyun tatlı suya göre çok daha yüksek tuz oranına sahip olmasıdır. Tuzlu suya girdiklerinde, vücut fazla tuzlu suyu tahliye etmek için su hücrelerini kontrolsüzce dışarı atar.

Deniz tekeleri, genellikle sığ kıyı sularda ve deniz yatağında bulunurlar. Ayrıca, kayalık alanlar, deniz otları, göl tabanları, resifler, çamur ve kıyı kumları gibi yerlerde de görülebilirler.