SözlüGelenek

Saf bir insan olmak ile ilgili atasözleri bulunamadı. Ancak, konuyla ilgili olabilecek bazı atasözleri şunlardır: Baca eğri de olsa dumanı doğru çıkar. Gün doğmadan neler doğar. Ummadığın taş baş yarar. Ayrıca, "saf" kelimesi ile ilgili olarak "saf olmak karaktersiz olmaktan iyidir" gibi sözler de bulunmaktadır.

"Sakla samanı, gelir zamanı" atasözü, hayvanlar için söylenir. Atasözüne göre, saman kışın hayvanların beslenmesinde kullanılan önemli bir yemdir.

En eski atasözü hikayesi, Sümerlere kadar uzanmaktadır. Sümer atasözleri, üç bin beş yüz yılı aşkın bir süre önce derlenip yazıya geçirilmiştir. Yazıya geçmiş ilk atasözü örneklerine ise Mezopotamya'da bulunan tabletlerde rastlanmıştır. Ayrıca, Tevrat'ta "Süleyman'ın meselleri" diye anılan sözlerle, Sümer atasözleri arasında bir ilgi bulunduğu ortaya çıkmıştır.

En eski atasözü hikayesi, Sümerlere kadar uzanmaktadır. Sümer atasözleri, üç bin beş yüz yılı aşkın bir süre önce derlenip yazıya geçirilmiştir. Yazıya geçmiş ilk atasözü örneklerine ise Mezopotamya'da bulunan tabletlerde rastlanmıştır. Ayrıca, Tevrat'ta "Süleyman'ın meselleri" diye anılan sözlerle, Sümer atasözleri arasında bir ilgi bulunduğu ortaya çıkmıştır.

Sözlü kültür, bilgi, sanat, fikir ve kültürün bir nesilden diğerine sözlü olarak aktarıldığı, korunduğu ve iletildiği bir insan iletişimi biçimidir. Özellikleri: Aktarım, konuşma veya şarkı yoluyla yapılır ve halk masalları, şiirler, destanlar, ilahileri içerebilir. Bilgi, genellikle aynı zamanda performans sanatçıları olan sözlü kültür koruyucuları tarafından zihinsel olarak kaydedilir. Sözlü kültür, bir toplumun yazı sistemi olmadan veya yazı sistemine paralel olarak sözlü tarih, sözlü edebiyat, sözlü hukuk ve diğer bilgileri sonraki nesillere aktarmasını sağlar. İnsan iletişiminin en yaygın biçimidir. Örnekler: Mitoloji. Masal. Destan. Efsane.

"Arı, bal alacak çiçeği bilir" atasözü, çıkar sağlayabilecekleri ve kazanç elde edebilecekleri yerleri ve kişileri iyi bilen, işinin uzmanı olan insanları ifade eder. Bu atasözünün hikayesi hakkında özel bir olay veya olay dizisi belirtilmemiştir.

Başarmak ile ilgili bazı atasözleri ve anlamları: Alet işler, el övünür. Birlikten kuvvet doğar. Sen işten korkma, iş senden korksun. Adamın iyisi iş başında belli olur. Acele ile menzil alınmaz. Sabrın sonu selamettir. Damlaya damlaya göl olur. Akıl kişiye (adama) sermayedir. Başlamak bitirmenin yarısıdır. Emek olmadan yemek olmaz.

Efsane ve söylence arasındaki temel farklar şunlardır: Kaynağı ve İlk Söyleyeni: Efsanelerin kaynağı ve ilk söyleyeni belli değildir, söylencelerde ise genellikle anonimdir. Konu ve İçerik: Efsaneler genellikle kahramanlık hikâyeleri, tanrılarla ilgili anlatılar veya mitolojik öğeler içerirken, söylencelerde daha çok halkın yaşamına dair, doğa olayları veya günlük yaşamla ilişkili anlatılar öne çıkar. Gerçeklik ve İnandırıcılık: Söylencelerde anlatılan olaylar bazen gerçeküstü olabilir, ancak çoğunlukla gerçek olaylara ve gerçekten yaşamış kişilere dayanır. Amaç: Söylenceler, halkın değerlerini, inançlarını, sosyal yapısını ve kolektif belleğini yansıtırken, efsaneler bir inancı açıklamaya veya inandırmaya çalışır. Üslup: Efsaneler genellikle düz yazı şeklindedir, söylenceler ise şiirsel bir dil kullanılarak anlatılır.

"İnek içti, dağa kaçtı" ifadesi, bir tekerlemenin parçasıdır. Bu tekerlemenin tamamı şu şekildedir: > "Komşu, komşu! - Hu, hu! - Oğlun geldi mi? - Geldi - Ne getirdi? - İnci, boncuk. - Kime, kime? - Sana, bana. - Başka kime? - Kara kediye - Kara kedi nerede? - Ağaca çıktı - Ağaç nerede? - Balta kesti - Balta nerede? - Suya düştü. - Su nerede? - İnek içti - İnek nerede? - Dağa kaçtı - Dağ nerede? - Yandı, bitti kül oldu." Tekerlemenin anlamı hakkında bilgi bulunamadı.

"Hem ayranım dökülmesin, hem yoğurdum ekşimesin" atasözünün hikayesi hakkında bilgi bulunamadı. Ancak, bu atasözü zıt durumlar arasındaki dengeyi anlatmak için kullanılır. Atasözündeki "ayran" ve "yoğurt" metaforiktir; ayran yoğurttan yapılır ve birinin bozulması diğerini de etkileyebilir. Örnekler: İş ve özel hayat dengesi. Ekonomik zorluklar ve aile ilişkileri. Sağlık ve zaman kısıtlamaları.

Dengbêjlerin Kürtçe söylemesinin birkaç nedeni vardır: Kürt kültürünün bir parçası olması. Yazılı edebiyat eksikliği. Kültürel hafıza ve tarih aktarımı.

Yetişkinler için uygun fıkralar arasında şunlar sayılabilir: Üç Rahibe. Ferdinand Porsche. Prezervatif. 3 Bit. Papağan. Bu fıkralar, 18 yaşından küçükler için uygun olmayabilir.

Köylü oyunu, genellikle köy yaşamıyla ilgili konuları işleyen, sözlü geleneğe dayanan ve anonim olan tiyatro oyunlarıdır. Bu oyunlarda bolluk, yoksulluk, kıskançlık ve sevgi gibi temalar ele alınır ve genellikle eğlence amaçlı olarak oynanır. Bir diğer köylü oyunu türü ise "Köylü - Şehirli Oyunu" olarak adlandırılır ve bu oyun, bir sunucunun şehirli ve köylü kadınlara yaşamları hakkında sorular sorması ve abartılı cevaplar almasıyla oynanan bir röportaj oyunudur.

Nasihat ve öğüt ile ilgili bazı atasözleri şunlardır: 1. "Bin nasihatten, bir musibet yeğdir". 2. "Nasihat istersen, tembele iş buyur". 3. "İyi nasihat verilir, iyi ad verilmez". 4. "Bir felaket bin nasihattan evlâdır". 5. "Söz var iş bitirir, söz var baş yitirir".

"Baba koruk yer, oğlunun dişi kamaşır" atasözü, aile reisi olan babanın önceleri yaptığı kötü bir işin veya ödemediği borçların sıkıntısını çocuklarının çekebileceğini ifade eder.

"Kurt'un Gizli Bahçesi" masalı, iki farklı versiyona sahiptir: 1. İlk versiyon, uzak diyarların derin ormanlarında yaşayan gizemli bir kurt ve onun sadece kalbi temiz ve cesur olanların bulabileceği büyülü gizli bahçesini anlatır. 2. İkinci versiyon, küçük bir kurt olan Kip'in gizli bahçesini konu alır.

Sihirli eşek, "Sakanın Eşeği Masalı" adlı masalda yer almaktadır.

"Ayakları su içer, üstünden gelen geçer" bilmecesinin cevabı "köprü"dür.

Eskişehir'e ait somut olmayan kültürel miraslar şunlardır: 1. Sözlü Gelenekler ve Anlatımlar: Ninniler, maniler, türküler, ağıtlar, bilmeceler, efsaneler, masallar ve fıkralar. 2. Gösteri Sanatları: Âşıklık geleneği, Karagöz, meddah, kukla ve halk tiyatrosu. 3. Toplumsal Uygulamalar ve Ritüeller: Doğum, sünnet, düğün, asker uğurlama ve ölüm ritüelleri, Hıdırellez kutlamaları. 4. Doğa ve Evrenle İlgili Bilgi ve Uygulamalar: Halk hekimliği, halk takvimi, halk meteorolojisi ve geleneksel yemekler. 5. El Sanatları: Çömlekçilik, ağaç işlemeciliği, kilim dokumacılığı, lületaşı işlemeciliği gibi geleneksel el sanatları.

İncil'in yazılmadan önce sözlü olarak aktarıldığı süre 20-30 yıl olarak tahmin edilmektedir.