Şiir

Kasidede kullanılan bazı söz sanatları şunlardır: Abartma. Edebi sanatlar. Ayrıca, kasidede tegazzül adı verilen, kasidenin içinde gazel söyleme bölümü de bulunur.

Charles Baudelaire'in "İçe Kapanış" şiiri, iç sıkıntı ve varoluşsal dertleri anlatır. Şiirin bir diğer yorumu ise Baudelaire'in, kendi içine kapanarak, kalabalıktan ve varoluşun tekdüzeliğinden kaçma isteğini yansıtmasıdır. Şiirin tam metnine aşağıdaki kaynaklardan ulaşılabilir: izdiham.com; kirkevinkedisi.com; liseedebiyat.com.

"Delikli Şiir", Orhan Veli Kanık'a aittir.

"Yaşlı Bayan Yanındaki Kapı Nihayet Verir" dizeleri, Cemal Süreya'nın "Biliyorum Sana Giden" adlı şiirinden bir alıntıdır.

Sezai Karakoç'un "Mona Rosa" şiirinde siyah ve ak güllerin kullanılmasının nedeni, şiirin akrostiş özelliğidir. Ayrıca, siyah ile ak ve kara ile beyaz arasındaki karşıtlık, şiirde divan edebiyatındaki gül ve bülbül ilişkisine de gönderme yapar. Karakoç, "Mona Rosa" ile itibarsızlaştırılan gül kavramını yeniden gündeme getirmek istediğini belirtmiştir.

Şathiyye, tasavvuf ehlinin (sûfînin) kendinden geçme anında, yani vecd hâlindeyken söylediği, ilk okunuşta anlamsız ve inançlarla alay eder gibi görünen ancak yorumlandığında temelinde tasavvufun olduğu görülen şiirlerdir. Şathiyelerin yazılma amaçlarından bazıları şunlardır: Tasavvuf kavramlarını anlatmak. Hakikatleri ve sırları sunmak. Dinin zâhirî hükümlerine uymayan bir izlenim vermek. Şathiyeler, bazı mutasavvıflar tarafından Allah’ın sözleri olarak da kabul edilir; bu mutasavvıflara göre, sûfînin yaptığı şey, bu ilâhî sözleri tekrar etmekten ibarettir. Allah ile alay eder gibi yazılmış şathiyeler ise küfür sayılmıştır.

"Sevgilim sana bir kitap değil bir ömür armağan edilir" sözü, Cemal Süreya'ya aittir.

Şiir değerlendirme ölçeği, bir şiiri değerlendirmek için kullanılan ölçütlerin yer aldığı bir formdur. Bu ölçeklerde genellikle şu unsurlar değerlendirilir: Hissettirme. Uyum. Dilin kullanımı. Üslup özellikleri. Şiirin teknik yönü. Özgünlük. Etkileyicilik. Ayrıca, şiir okuma performansını değerlendirmek için de ölçekler bulunmaktadır.

"Kalan Sağlar Bizimdir" şiiri, 19. yüzyılda yaşayan ünlü halk şairi Dadaloğlu'na aittir. Dadaloğlu, bu dizeleri, Türkmen aşiretlerinin yerleşik hayata geçirilmesine karşı yazdığı "Avşar Elleri" şiirinin bir bölümünde kullanmıştır. > "Ferman padişahın dağlar bizimdir / Ölen ölür, kalan sağlar bizimdir".

Abdurrahim Karakoç'un "Kara Haber" şiiri, belirli bir kişiye değil, genel bir hitapla yazılmıştır. Şiirde, "Ellerin yurdunda çiçek açarken; Bizim İl'e kar geliyor gardaşım" dizeleriyle, bir kardeşin diğerine yönelik bir sesleniş vardır. Şiir, "Vur Emri" adlı kitabında yer almaktadır.

Nazım Hikmet'in en güzel antolojisi olarak değerlendirilebilecek bir eser bulunamadı. Ancak, Nazım Hikmet'in şiirlerinin toplandığı bazı antolojiler şunlardır: Bütün Şiirleri. Büyük İnsanlık – Kendi Sesinden Şiirler. Ayrıca, Nazım Hikmet'in mektuplarını ve diğer yazılarını içeren eserler de antoloji olarak değerlendirilebilir: Piraye'ye Mektuplar. Nâzım / Can Dündar.

Bu dizeler, Orhan Veli Kanık'ın "Kumrulu Şiir" adlı şiirinden bir bölümdür. Şiirin tamamı şu şekildedir: > Duyduğum yoktu ne vakittir Güvercin sesi, kumru sesi, pencerede; İçime gene Yolculuk mu düştü, nedir? Nedir bu yosun kokusu, Martıların gürültüsü havalarda; Nedir? Yolculuk olmalı, yolculuk.

Beş dörtlük şiir, "muhammes" olarak adlandırılır. Ayrıca, "şarkı" nazım biçiminde de beş dörtlükten oluşan şiirler olabilir.

Bedri Rahmi Eyüboğlu'nun "Karadut" şiiri, yasak aşkı Mari Gerekmezyan'a yazılmıştır. Mari Gerekmezyan, 1949 yılında İstanbul Güzel Sanatlar Akademisi-Heykel Bölümüne misafir öğrenci olarak gelmiştir.

"Desem ki" şiirinin fon müziğini kimin seslendirdiği hakkında bilgi bulunamadı. Ancak, "Desem ki" şiirinin fon müziği ve çeşitli yorumlarıyla ilgili videolar şu platformlarda bulunabilir: YouTube. Yandex Video Arama. Ayrıca, "Desem ki" şiirinin Sami Çelik tarafından seslendirildiği ve Mustafa Kabak'ın bestelediği bir versiyonu da Truva Edebiyat Dergisi'nin video bölümünde yer almaktadır.

Kaside, genellikle din ve devlet büyüklerini övmek amacıyla yazılan bir şiir formudur. Kasidenin bazı bölümleri: Nesib (Teşbib). Girizgâh. Medhiye. Tegazzül. Fahriye. Dua. Kasideler, konularına göre farklı isimler alır: tevhid (Allah'ın birliğini anlatan), münacaat (Allah'a yakarış), naat (Peygamber'i övme), methiye (devlet büyüklerini övme), hicviye (yerme), mersiye (ölüm üzüntüsünü anlatma) gibi.

"Kısa Pantolon Paslı Çakı Dizde Kabuk Bağlamış Yara" şiiri, İsmet Özel'e aittir.

Bayrak ve sancak ile ilgili bazı şiirler: Arif Nihat Asya - Bayrak: >Ey mavi göklerin beyaz ve kızıl süsü >Ey ayın ondördü, ey parlak yüzü >Sana benim gözümle bakmayanın >Mezarını kazacağım. Hasan Ali Yücel - Bayrağım: >Atalarım gökten yere >İndirmişler ay yıldızı, >Bir buluta sarmışlar ki >Rengi şafaktan kırmızı. Orhan Seyfi Orhon - Sancağa: >Ellerde dolaşan bu siyah sancak, >Göklere yükselen bir âh olmasın! >Doğru mu bu kadar ye’se kapılmak, >Korkarım, bu matem günah olmasın!. Cihan Kaya - Bayrak Sevgilim: >Hilal olur kaşlar, gözlerin yıldız, >Sancağın kurulmaz, bayrak sevgilim. >Rüzgarım yanında kalmazsın yalnız >Dalgalar durulmaz, bayrak sevgilim. Nazim Hikmet - Kuvayi Milliye Destanı: >Şair, bayrağı kullanarak, Türk milletinin direnişini ve bağımsızlık arzusunu anlatır. Bayrak ve sancak ile ilgili daha fazla şiiri aşağıdaki sitelerden okuyabilirsiniz: antoloji.com; milliyet.com.tr; sabah.com.tr.

Gazel söylemek ve gazel okumak arasındaki fark şu şekilde açıklanabilir: Gazel söylemek, genellikle müzik ve edebiyat bağlamında kullanılır ve bir şairin gazel türünü kullanarak şiir okuması anlamına gelir. Gazel okumak ise deyim olarak kullanıldığında, "boş ve gereksiz sözlerle kandırmak" veya "oyalamak" anlamında kullanılır. Örneğin, "Karagözcünün makamlar arası dolaşması, şarkı ve gazel okuması lazımdı" cümlesinde gazel okumak, boş sözlerle kandırmak anlamında kullanılmıştır.

"Münacaat" şiiri, İsmet Özel'e aittir. Şiir, ilk kez 1987 yılında yayımlanan Erbain adlı kitapta yer almıştır.