Şiir

Saf şiir anlayışını en iyi temsil eden şairlerden bazıları şunlardır: Ahmet Haşim; Yahya Kemal Beyatlı; Ahmet Muhip Dıranas; Cahit Sıtkı Tarancı; Necip Fazıl Kısakürek; Asaf Halet Çelebi; Fazıl Hüsnü Dağlarca; Behçet Necatigil; Ziya Osman Saba. Saf şiir, Türk edebiyatında özellikle 1940-1960 yılları arasında bu şairlerin eserleriyle önemli bir gelenek haline gelmiştir.

"Kendi Şiirini Yaşayanlar" eseri, Hacire Büküm Yılmaz tarafından yazılmıştır. Necip Fazıl Kısakürek'in bir deneme kitabı da "Kendi Şiirini Yaşayanlar" adını taşımaktadır.

"Çanakkale Şehitlerine" şiiri, Mehmet Âkif Ersoy'a aittir.

"Dersimiz Dersim" şiirini Halil Şakir Taşçıoğlu yazmıştır. Ayrıca, "Dersimiz, Dersim!" başlıklı bir yazı, Haber 7 yazarı Hasan Öztürk tarafından kaleme alınmıştır. "Dersini Almış Da Ediyor Ezber" türküsünü ise Canan Çal seslendirmektedir.

En iyi şiir türleri kişisel tercihlere göre değişebilir. Ancak, dünya edebiyatında en çok işlenen ve sevilen şiir türlerinden bazıları şunlardır: Lirik Şiir: Duygu ve düşüncelerin coşkulu bir dille anlatıldığı şiir türüdür. Epik Şiir: Kahramanlık, yiğitlik ve savaş gibi konuları işleyen, destansı şiirlerdir. Pastoral Şiir: Doğa ve kırsal yaşamın güzelliklerini yansıtan şiirlerdir. Satirik Şiir: Eleştirel bir anlatımla kişi, olay veya durumları mizahi bir dille ele alan şiirlerdir. Didaktik Şiir: Öğretici ve ahlaki bir amaç taşıyan, ders veren şiirlerdir. Ayrıca, sonnet, haiku, limerik, serbest nazım gibi farklı şiir türleri de bulunmaktadır.

En çok bilinen mani, düz mani olarak da adlandırılan tam manidir. Düz mani, 7’li hece ölçüsü ile söylenen ve a, a, b, a şeklinde kafiyelenen dört mısradan oluşur. Örnek bir düz mani: > Şu dağlar olmasaydı Çiçeği solmasaydı Ölüm Allah’ın emri Ayrılık olmasaydı.

Garip akımına tepki gösterilmesinin bazı nedenleri: Geleneksel şiir anlayışına muhalefet. Şairanelik ve mecaz kullanımı. Toplumcu şairlerin eleştirileri. Garip akımına ilk tepki, 16 Mart 1950’de Ankara'da çıkmaya başlayan Hisar dergisi ve etrafında toplanan gençlerden gelmiştir.

"İzmir'in Dağlarında Çiçekler Açar" dizeleri, Haluk Işık tarafından yazılmıştır.

"Gidiyorum gündüz gece" dizeleri, Aşık Veysel Şatıroğlu'nun "Uzun İnce Bir Yoldayım" adlı şiirinden bir bölümdür.

"Dertler derya olmuş, bense bir sandal" dizeleri, Tahir Paker tarafından yazılmıştır.

Orhan Veli Kanık'ın "İstanbul'u Dinliyorum" şiirinde kullanılan bazı edebi sanatlar: Kişileştirme (Teşhis). Şiirde ayrıca duyu organlarına hitap eden imgeler ve ikilemeler de bulunmaktadır. İmgeler: "Bir kadının suya değiyor ayakları," "bir yosma geçiyor kaldırımdan," "beyaz bir ay doğuyor fıstıkların arkasından" gibi dizeler, İstanbul'un romantik, şiirsel ve hareketli yapısını yansıtır. İkilemeler: "çığlık çığlık," "yavaş yavaş," "sürü sürü," "cıvıl cıvıl" gibi ifadeler ahenk sağlar ve anlama renk katar.

"Sana, Bana, Vatanıma, Ülkemin İnsanlarına Dair" şiiri, Erdem Bayazıt'a aittir.

"En iyi Atatürk şiiri" konusunda kesin bir görüş yoktur. Ancak, Atatürk'ü konu alan bazı şiirler şunlardır: "Ağıt - Destan", Orhan Şaik Gökyay. "Atatürk", Enis Behiç Koryürek. "Atatürk Kurtuluş Savaşında", Cahit Külebi. "Atatürk'e Ağıt", Aşık Veysel Şatıroğlu. "Atatürk'ü Duymak", Behçet Necatigil. Ayrıca, "Atatürk" temalı şiirler için ktb.gov.tr ve onedio.com sitelerindeki listeler de incelenebilir.

Sevgiliye yazılabilecek akrostiş şiirlere şu sitelerden ulaşılabilir: akrostissiirler.net; akrostisler.com. Ayrıca, "sevgiliye özlem" temalı akrostiş şiirlere antoloji.com sitesinden ulaşılabilir. Akrostiş şiir yazarken, dizelerin ilk harflerinin yukarıdan aşağı doğru anlamlı bir sözcük veya isim oluşturacak şekilde düzenlenmesi gerektiği unutulmamalıdır.

Ümit Yaşar Oğuzcan'ın "Sevi Şiiri"nde çeşitli edebi sanatlar bulunmaktadır: Hüsnütalil (Güzel Nedene Bağlama). Teşhis (Kişileştirme). İntak (Konuşturma). Telmih (Anımsatma). Mübalağa (Abartma). Bu sanatlar, şiirin anlamını ve anlatımını güçlendirmek için kullanılmıştır.

İkinci Yeniciler, şiirde şu ilkeleri savunmuşlardır: Biçim önceliği: Şiirde biçim, içerikten önce gelir. Anlamın soyutlanması: Anlam, soyut bir karaktere bürünmüştür. Dilin kuralları dışına çıkma: Türetilmiş suni kelimeler, şaşırtıcı tamlamalar, alışılmış deyimlerin farklı kullanımı ve noktalama işaretlerinin reddi gibi dil oyunları. Halktan uzaklaşma: Folklorun şiire düşman olduğu görüşü. Bireyin iç dünyasının işlenmesi: Şehirli insanın yalnızlığı, sıkıntıları ve çevreye uyumsuzlukları gibi temalar. Akıl dışılık ve bilinçaltı: Aklın, ahlaki kaygıların ve her türlü sınırlamanın dışında bir şiir anlayışı. Serbest ölçü ve uyak: Ölçü ve uyaktan uzak durma. İkinci Yeni, birçok edebiyat eleştirmeni tarafından "Çağdaş Türk Şiirinin en son ve en özgün atılımı" olarak kabul edilirken, bazıları için de edebiyatta bir skandal olarak değerlendirilmiştir.

"Altaylardan Tuna'ya" ifadesi, farklı eserlerde yer almaktadır: Kitap: Şükrü Kuleyin'in "Altaylardan Tuna'ya Türk Coğrafyasında Gezinti" adlı eseri, yazarın 19 farklı ülkedeki seyahatlerini konu alır. Türkü: Sözleri ve müziği Ali Aksoy'a ait olan "Altaylardan Tuna'ya" adlı bir türkü bulunmaktadır. Kitap: İsmail Türkmen'in "Altaylardan Tuna'ya" adlı bir kitabı, Türk tarihini ve mitolojisini ele alır. Makale: Prof. Dr. Ahmet Taşağıl'ın "Altaylardan Tuna'ya Türk Mitolojisi" adlı bir makalesi de mevcuttur.

Antere'nin hikayesi, İslam öncesi dönemde yaşamış Arap şövalye ve şair Antere bin Şeddad'ın maceralarını ve aşklarını konu alır. Hikayenin bazı önemli noktaları: Köle olarak büyümesi: Antere, Etiyopyalı bir prenses olan annesinin esir düşmesiyle köle olarak büyür. Özgürlüğüne kavuşması: Başka bir kabilenin topraklarını istila etmesinden sonra özgürlüğünü kazanır. Able'ye olan aşkı: Kuzeni Able'ye aşık olur, ancak sosyal sınıf farklılıkları nedeniyle bu aşkını gerçekleştiremez. Kahramanlıkları: Dâhis ve Gabrâ Savaşı'nda büyük kahramanlıklar gösterir. Mirası: Antere'nin hikayesi, geleneksel olarak şiirsel bir destan haline getirilmiş ve hala Arap kahvehanelerinde anlatılmaktadır. Antere'nin hikayesi, Türk edebiyatına da girmiş ve 15. yüzyılda Fatih Sultan Mehmet'in isteğiyle Türkçeye çevrilmiştir.

"Bu Şehir Girdap Gülüm" şarkısı, Ömer Lütfi Mete'nin "Gülüm" adlı şiirine dayanmaktadır. Şarkının diğer bilgileri: Müzik ve düzenleme: Gökhan Kırdar. Solist: Gürkan Uygun (Kurtlar Vadisi Pusu dizisinde Memati karakterini canlandıran oyuncu).

"Taşşaklı şiir" ifadesi, belirli bir şairle ilişkilendirilmemiş genel bir terimdir. Ancak, "Taşlıcalı Yahya" adlı şairin bazı şiirleri bilinmektedir. Örneğin, "Şehzade Mustafa Mersiyesi" adlı şiiri şu şekildedir: > Medet medet bu cihânûn yıkıldı bir yanı Ecel Celâlîleri aldı Mustafâ Han’ı. Bu şiirin yazarı Taşlıcalı Yahya'dır, ancak "taşşaklı şiir" ifadesi bu eserde geçmemektedir. Eğer belirli bir şiir veya şair hakkında daha fazla bilgi arıyorsanız, daha spesifik bir kaynak veya bağlam sağlanması gerekebilir.