SanayiDevrimi

Sabot ayakkabıların ne zaman ortaya çıktığına dair kesin bir bilgi bulunmamakla birlikte, 40 bin yıl öncesine dayanan bir geçmişe sahip oldukları düşünülmektedir. Sabotlar, Fransa ve çevresindeki Hollanda, Belçika veya İtalya gibi ülkelerde yaygın olarak kullanılan, ya tüm ayağı kaplayan bir tür takunya ya da ahşap tabanlı ağır bir deri ayakkabıdır.

Elektrikli araçlar, Endüstri 3.0 kapsamında değerlendirilebilir. Endüstri 3.0, dijitalleşme ve elektronik otomasyonun ön plana çıktığı bir dönemdir. Endüstri 2.0 ise elektrik enerjisinin kullanılmaya başlandığı ve seri üretime geçilen dönemi ifade eder. Dolayısıyla, elektrikli araçlar Endüstri 3.0'ın bir ürünü olarak, Endüstri 2.0'dan daha ileri bir teknolojik gelişmeyi temsil etmektedir.

Endüstri 2.0 elektrikli araç hakkında bilgi bulunamadı. Ancak, elektrikli araçlar hakkında genel bilgi verilebilir. Elektrikli araç, içten yanmalı motor yerine elektrik motorundan güç alan bir taşıttır. Üç ana elektrikli araç türü vardır: 1. Hibrit araçlar: Hem benzin hem de elektrik motoru ile çalışır. 2. Plug-in hybrid araçlar: Prizden şarj edilebilen daha büyük akülere sahiptir. 3. Tam elektrikli araçlar: %100 elektrikle çalışır ve içten yanmalı motoru yoktur.

Sanayi Devrimi'nin başlangıcı olarak kabul edilen olay, 18. yüzyılın sonlarında İngiltere'de buhar gücünün keşfi ve kullanımıdır. James Watt'ın 1760'larda geliştirdiği buhar makinesi, üretim süreçlerinde devrim yaratmış ve makineleşmenin önünü açmıştır.

Eski torna tezgahlarının bazı kullanım amaçları: Ahşap işleme: Kaseler ve diğer ahşap eşyalar, sırıklı torna tezgahları kullanılarak üretilirdi. Metal işleme: Metal tornaları, metalleri makine parçaları ve aletler için istenen formlara dönüştürürdü. Seri üretim: Eli Whitney'in savunduğu değiştirilebilir parçalar kavramı, metal torna tezgahlarının hassasiyeti sayesinde mümkün oldu. Gemi ve lokomotif mühendisliği: Torna tezgahlarının hassasiyeti, buharlı motorlar ve gemi ile lokomotifler için kritik bileşenlerin üretimini kolaylaştırdı. Günümüzde ise torna tezgahları, özellikle CNC (Bilgisayarlı Sayısal Kontrol) torna tezgahları, yüksek hassasiyetli ve karmaşık bileşenlerin üretiminde kullanılmaktadır.

Sanayi Devrimi ile ilgili bazı makaleler: Günay, D., Öcal, A. ve Öcalan, K. (2018). "Sanayi ve Sanayi Tarihi". Mimar ve Mühendis Dergisi, 31, 8-14. Aksoy, A. (2016). "Geleneksel Devletten Modern Devlete: Sanayi Devrimi ve Kamu Yönetimi Düşüncesinde Değişim". Uluslararası Politik Araştırmalar Dergisi, 2(3), 37. Maresova, P., Soukal, I., Svobodova, L., Hedvicakova, M., Javanmardi, E., Selamat, A. ve Krejcar, O. (2018). "Consequences of Industry 4.0 in Business and Economics". Economies, 3(6). Özdoğan, O. (2018). "Endüstri 4.0: Dördüncü Sanayi Devrimi ve Endüstriyel Dönüşümün Anahtarları". İstanbul: Pusula 20 Teknoloji ve A.Ş.. Yıldız, T. (2017). "Yaklaşan Dördüncü Endüstri Devrimi ve Türkiye’deki Mevcut Durum". İzmir İleri Teknoloji Enstitüsü. Ayrıca, "academia.edu" ve "researchgate.net" sitelerinde de Sanayi Devrimi ile ilgili çeşitli makaleler bulunmaktadır.

Avrupa'da finansal piyasaların gelişimi şu şekilde özetlenebilir: 16. yüzyıl: Coğrafi keşiflerin ardından, Batı'da ticari kapitalizm (merkantilizm) dönemi başlamış, bu da deniz aşırı koloniler ve pazar arayışlarını artırmıştır. 19. yüzyıl: Anonim şirketlerin artışı, tahvil piyasalarının gelişmesine yol açmıştır. 1980'ler: Teknolojik yenilikler ve deregülasyon ile sermaye piyasalarında büyük gelişmeler yaşanmıştır. 1987: Tek Nihai Senet ile finansal entegrasyonun temelleri atılmış, "karşılıklı tanıma" ilkesi ve "tek lisans" uygulaması getirilmiştir. 1993: Investment Service Directive (ISD) ile Avrupa borsalarının modernizasyonu için adımlar atılmıştır. 1999: Londra, Frankfurt, Paris, Amsterdam, Brüksel, Madrid, Milano ve Zürih borsaları işbirliği yapma kararı almıştır. 2000: Paris, Amsterdam ve Brüksel Borsaları "Euronext" adı altında birleşmiştir. Avrupa'da finansal piyasaların gelişimi, serbestleşme, teknolojik ilerleme ve uluslararası işbirliği ile desteklenmiştir.

Tarih devriminin ortaya çıkardığı değişimler geniş bir yelpazede ekonomik, sosyal, dini ve siyasi alanlarda gerçekleşmiştir: 1. Ekonomik Değişimler: Sanayi Devrimi ile tarım ekonomisinden sanayi ekonomisine geçiş, iş gücünün fabrikalara kayması, şehirleşmenin hızlanması ve yeni iş türlerinin ortaya çıkması. 2. Sosyal Değişimler: Kırsal alanlardan göç eden insanların şehirlerde iş bulması, sınıf farklılıklarının belirginleşmesi, eğitim seviyesinin yükselmesi ve sosyal gerilimlerin artması. 3. Dini Değişimler: Seküler düşünce tarzının yayılması, dini düşünce yapılarının sorgulanması ve dinin toplumsal yapıdaki etkisinin azalması. 4. Siyasi Değişimler: Ulus-devlet kavramının güçlenmesi, demokrasi ve bireysel hakların öneminin vurgulanması, kapitalizm ve sosyalizmin temellerinin atılması.

Japonya'da hızlı kentleşme, sanayi devrimi ve teknolojik gelişmeler gibi çeşitli faktörlerin etkisiyle ortaya çıkmıştır. Başlıca nedenler: 1. Tarım tekniklerinin gelişmesi: Makinelerin tarım işlerinde kullanılması, insan gücüne olan ihtiyacı azaltmış ve insanların boş zamanlarını artırmıştır. 2. Çalışma imkanları: Kentlerdeki iş alanlarının çeşitliliği ve ekonomik gelir olanaklarının fazlalığı, kırsal bölgelerden göçü hızlandırmıştır. 3. Ulaşım tekniklerinin gelişmesi: Ulaşımın kolaylaşması, işletmelerin farklı pazarlara açılmasını sağlamış ve kentlerin büyümesini tetiklemiştir. 4. Hukuki ve siyasi sebepler: Kent planlama politikaları ve anayasadaki kanunlar, kentleşmeyi hızlandıran önemli faktörler olmuştur. 5. Endüstri: Özellikle 19. yüzyıldan itibaren endüstrinin gelişimi, büyük şehirlerde yoğunlaşmış ve bu da kentleşmeyi artırmıştır.

Sheffielderlar, şehirlerinin Sanayi Devrimi döneminde çelik üretiminde uluslararası bir üne kavuşması nedeniyle Çelik Şehir (Steel City) lakabını kullanmışlardır.

Toprak lordluğu (feodal sistem), çeşitli nedenlerle yıkılmıştır: 1. Sanayi Devrimi: Sanayi devriminin gerçekleşmesi, feodal sistemin ekonomik temelini zayıflatmış ve merkezi yönetimin güçlenmesini sağlamıştır. 2. Haçlı Seferleri ve Coğrafya Keşifleri: Bu olaylar, feodal düzenin istikrarını bozmuş ve lordların otoritesini azaltmıştır. 3. İç Savaşlar ve Barut Teknolojisi: İç savaşlar ve ateşli silahların icadı, feodal orduların etkinliğini azaltmış ve lordların askeri gücünü zayıflatmıştır. 4. Halkın Ayaklanmaları: XVIII. yüzyılda Avrupa'da yer yer köylü ayaklanmaları, feodal düzenin sömürücü yapısına karşı bir tepki olarak ortaya çıkmıştır.

"Dokumacılar Türküsü" iki farklı hikayeye dayanmaktadır: 1. Ziya Uğur'un "Dokumacının Gözyaşları" Hikayesi: Bu hikayede, işine büyük bir hassasiyet gösteren bir dokumacı, Bağdat'ta çok güzel bir kumaş dokur ve parasını peşin alır. 2. Heinrich Heine'nin "Silezyalı Dokumacılar" Şiiri: Bu şiir, sanayi devrimiyle birlikte düşük ücretlere çalışan ve giderek artan işsizlikle mücadele eden Silezyalı dokumacıların haklarını savunmak için yazılmıştır.

Seri üretim, 19. yüzyılın ortalarında Sanayi Devrimi döneminde icat edilmiştir.

19. ve 20. yüzyıllarda dünyada yaşanan bazı önemli gelişmeler: 19. yüzyıl: Sanayi Devrimi: Üretim yöntemlerinde büyük değişiklikler ve şehirleşme. Fransız Devrimi: Özgürlük, eşitlik, adalet ve milliyetçilik gibi akımların yayılması. Köleliğin azalması: Britanya, ABD ve Brezilya gibi ülkelerde köleliğin kaldırılması. 20. yüzyıl: İki Dünya Savaşı: I. ve II. Dünya Savaşları, siyasi sınırların yeniden çizilmesine yol açtı. Soğuk Savaş: Nükleer tehditler ve ideolojik çatışmalar. Teknolojik ilerlemeler: Bilgisayar ve internet gelişimi, bilgi çağına geçişi hızlandırdı. Sivil haklar hareketleri: Toplumsal değişimlere yol açtı. Dekolonizasyon: Sömürgelerin bağımsızlık kazanması.

“Şikago Mezbahaları” (orijinal adıyla The Jungle), Upton Sinclair tarafından 1906 yılında yayımlanan, Amerikan edebiyatının önemli yapıtlarından biri olan bir romandır. Eser, Sanayi Devrimi sonrası Amerika’nın büyük şehirlerinde, özellikle de Şikago’da işçilerin kötü çalışma koşullarını, sağlık sorunlarını ve toplumsal adaletsizliği gözler önüne serer. Romanın konusu kısaca şöyledir: Litvanya’dan Amerika’ya göç eden Jurgis Rudkus, Şikago’da bir et işleme fabrikasında iş bulur ve burada, ailesiyle birlikte, daha iyi bir yaşam umuduyla çalışmaya başlar. Çalışanlar uzun saatler boyunca, kötü koşullarda, düşük ücretlerle çalışmaktadır. Jurgis ve ailesi, uzun süren işsizlik ve sağlık problemleri ile mücadele ederken, fabrikadaki korkunç çalışma koşulları ve iş kazaları onları sürekli olarak zor durumda bırakır. Sinclair, romanda sadece fabrikanın işçi sınıfı üzerindeki baskılarını anlatmakla kalmaz, aynı zamanda sanayileşmenin ve kapitalizmin bireyler üzerinde nasıl yıkıcı etkiler yarattığını da vurgular.

Yakın Çağ'ın özellikleri şunlardır: 1. Sanayi Devrimi: 18. yüzyılın sonlarında başlayan bu devrim, üretim süreçlerini kökten değiştirdi ve makineleşme, fabrikaların ortaya çıkışı ile kitlesel üretimi getirdi. 2. Teknolojik İlerlemeler: Buhar gücünün kullanımı, elektrik enerjisinin keşfi ve daha sonra bilgisayar ve internetin icadı gibi birçok teknolojik yenilik yaşandı. 3. Sosyal ve Politik Devrimler: Fransız Devrimi (1789) ve Amerikan Devrimi gibi olaylar, demokratik düşüncenin yayılmasını ve monarşik düzenlerin yıkılmasını sağladı. 4. Küreselleşme: Ulaşım ve iletişim teknolojilerinin gelişmesiyle dünya daha küresel bir hale geldi, mal, insan ve fikirlerin hareketi hızlandı. 5. Bilimsel Gelişmeler: Tıp, fizik, kimya gibi alanlarda önemli keşifler yapıldı, bu da yaşam standartlarının artmasını ve yeni hastalıklarla başa çıkılmasını sağladı. 6. Kültürel Değişimler: Modern sanat akımları, müzik ve edebiyatta büyük değişiklikler yaşandı.

Sanayi Devrimi kelimesinin İngilizcesi "industrial revolution" olarak ifade edilir.

Fakir edebiyatını gerçek anlamda kim başlattığı konusunda kesin bir isim vermek zor olsa da, bu edebi türün kökenlerinin 19. yüzyıla dayandığı ve Sanayi Devrimi ile ortaya çıkan sosyal sorunların etkisiyle geliştiği kabul edilir. Bu dönemde, Charles Dickens ve Émile Zola gibi yazarlar, yoksul sınıfların yaşamını ve mücadelesini konu alan eserler vererek fakir edebiyatının önemli temellerini atmışlardır.

Antroposen Çağı'nın ne zaman başladığına dair farklı görüşler bulunmaktadır: Sanayi Devrimi: Bazı bilim insanları, Antroposen'in 18. yüzyılın sonlarına doğru, karbondioksit seviyelerinin yükselişe geçtiği dönemde, yani Sanayi Devrimi ile birlikte başladığını düşünmektedir. Tarımın İcadı: Virginia Üniversitesi'nden paleoiklim uzmanı William Ruddiman, Antroposen'in 8 bin yıl önce tarımın icadıyla başladığını savunmaktadır. Büyük Uygarlıkların Kuruluşu: Bazı bilim insanları ise büyük uygarlıkların kurulmasıyla birlikte, dünyanın daha hızlı ve sistemli bir şekilde etkilenmeye başlandığı için Antroposen'in bu dönemde başladığını öne sürmektedir. Avrupa'nın Amerika'yı Kolonileştirmesi: Maslin ve Lewis, Antroposen'in başlangıcının, Avrupalıların Amerika'ya gelişiyle ilişkili karbondioksit seviyelerindeki düşüşle belirlenmesi gerektiğini savunmaktadır. Büyük Hızlanma: 2019 yılında Antroposen Çalışma Grubu, insan nüfusu ve tüketim kalıplarındaki değişimin çok hızlandığı 20. yüzyılın ortalarını, özellikle 1950 yılını, Antroposen'in başlangıcı olarak önermiştir. Antroposen'in resmi bir jeolojik dönem olarak kabul edilmesi için yeterli kanıt bulunup bulunmadığı tartışılmaktadır.

Bilgisayar çağı olarak anılan endüstri dönemi, Üçüncü Sanayi Devrimi (Endüstri 3.0) olarak kabul edilir.