• Buradasın

    Risale-iNur

    Yazeka

    Arama sonuçlarına göre oluşturuldu

    Yirmidokuzuncu Mektup beşinci nükte nedir?

    Yirmi Dokuzuncu Mektup'un beşinci nüktesi, "Elhamdü lillâh" ifadesinin anlamını açıklar. Bu nükteye göre, "Elhamdü lillâh" cümlesi şu şekilde anlaşılabilir: "Ne kadar hamd ve medih varsa, kimden gelse ve kime karşı da olsa, ezelden ebede kadar, o Zât-ı Vâcibü’l-Vücuda, yani Allah'a hastır ve lâyıktır". Bu ifadede: "Ne kadar hamd varsa" kısmı, "el-i istiğrak"tan çıkar ve genel bir ifadedir. "Her kimden gelse" kaydı, hamdın masdar olup failinin terk edilmesi nedeniyle umumiyeti ifade eder. "Her kime karşı olsa" kaydı, mef'ûlün terkinde, hitap makamında genelliği ifade eder. "Ezelden ebede kadar" kaydı, sebat ve devamlılığa işaret eder. "Has ve müstehak" anlamı, "lillâh"taki "lâm-ı cer" ile ifade edilir ve bu, ihtisas ve istihkak içindir. "Zât-ı Vâcibü’l-Vücud" kaydı, Allah'ın varlığı zorunlu olan Zât olduğunu belirtir.

    23 söz neden önemli?

    Yirmi Üçüncü Söz, Risale-i Nur Külliyatı'nın önemli bir parçasıdır çünkü insanın yaratılış sırlarını ve iman hikmetlerini anlatır. Sözün önemli noktaları: İmanın hem manevi hem de fiziksel bir güç olduğu. İnsanın kendi yetenekleri ve dünya hayatına yönelik eğilimleri ile zayıf bir hayvandan farksız olduğu. İnsanın, tefekkür ve kulluk görevleri sayesinde, diğer varlıklar üzerinde güç ve iktidar sahibi olabileceği. Bu söz, insanın iman yoluyla nasıl yükselebileceğini ve cennetlik bir hale gelebileceğini de açıklar.

    5. şua ne anlatıyor?

    Beşinci Şuâ, Bediüzzaman Said Nursi tarafından yazılmış olup, ahir zaman hadiselerinin izahını içerir. Bazı konular ve açıklamaları: Süfyan'ın eli: Sefahet ve israf nedeniyle malının hızla tükeneceğini ifade eder. Alnında "Hâzâ kâfir" yazılması: Süfyan'ın, frenklerin serpuşunu (başlık) herkese giydireceğini, ancak bu durumun herkesin kâfir olmasına değil, bazılarının hidayete ermesine yol açacağını belirtir. Deccal'in uluhiyet iddiası: Bazı kişilerin, kuvvet ve yetkileri oranında kendilerini bir nevi rab yerine koyacaklarını ve insanlara secde ettireceklerini ifade eder. Beşinci Şuâ, müminlerin imanını şüpheden korumak amacıyla yazılmıştır.

    Risaleler konferans ne anlatıyor?

    Risaleler konferansı, genellikle Risale-i Nur'un ve Üstad Bediüzzaman Said Nursi'nin mahiyeti hakkında açıklamalar yapar. Konferanslarda ele alınan bazı konular: İman ve Kur'an: Risale-i Nur'un, imanî meseleleri gerektiği ölçüde izah ettiği ve geleneksel şahsa dayalı bir eser olmadığı, her okuyucunun kendi kendine istifade edebileceği vurgulanır. Meslek ve prensipler: Risale-i Nur'un, kardeşlik, tevazu ve güzel ahlak gibi prensipleri yerleştirmeyi amaçladığı belirtilir. Kur'an tefsiri: Risale-i Nur'un, Kur'an'ın bir tefsiri olduğu ve her asrın ihtiyacına göre ona bir "elmas kılıç" olarak verildiği ifade edilir. Hizmet anlayışı: Risale-i Nur'un, şahsa ve mürşide ihtiyaç bırakmayan, kitaba dayalı bir hizmet anlayışı sunduğu vurgulanır.

    Akılsız çocuklar gibi muvakkat lezzetleri peşinde koşma ne demek?

    "Akılsız çocuklar gibi muvakkat lezzetleri peşinde koşma" ifadesi, geçici ve önemsiz zevklerin peşinde koşmamak anlamına gelir. Bu söz, Said Nursi'nin Emirdağ Lahikası-I adlı eserinde geçmektedir. Sözün tamamı şu şekildedir: > "Ey nefsim! Hevesli akılsız çocuklar gibi, muvakkat, ehemmiyetsiz lezzetlerin peşinde koşma!" (Emirdağ Lahikası-I, 147. Mektup).

    Yüzde doksan altın elmas sütun ne demek?

    Yüzde doksan altın ve elmas sütun ifadesi, Said Nursi'nin bir sözüne atıfta bulunur. Bu sözün tamamı şu şekildedir: > "Şeriatın yüzde doksanı (zaruriyat ve müsellemât-ı diniye) birer elmas sütundur. Mesail-i içtihadiye-i hilafiye, yüzde ondur..." Bu sözdeki ifadeler şu şekilde açıklanabilir: Elmas sütunlar. Altın. Böylelikle, "doksan elmas sütunu on altının sahibi kesesine koyamaz, ona tabi kılamaz" ifadesiyle, yüzde onluk ihtilaflı meselelerin, yüzde doksanlık elmas sütunlar kadar değerli olmadığı ve ona tabi edilmemesi gerektiği anlatılır.

    Nur derslerine kimler katılabilir?

    Nur derslerine herkes katılabilir. Risale-i Nur dersleri, her kesimden ve seviyeden insana hitap eder. Katılım Şartları: Dersi yapacak kişi, Risâle-i Nur'a ve konuya mümkün mertebe vakıf olmalıdır. Derslere yeni katılan kişilerin seviyesi ve derse iştirak eden gruplar dikkate alınmalıdır. Katılımın Önemi: Derslere düzenli olarak katılmak, manevi feyiz ve bereketten mahrum kalmamak için önemlidir. Nur talebeleri, sadece kendileri derslere iştirak etmekle kalmaz, aynı zamanda akraba, komşu ve dostlarını da davet ederler.

    24 Sözün 3. Dalı ne anlatıyor?

    24. Söz'ün 3. Dalı, kıyamet alametleri gibi bazı konularda yanlış anlaşılan hadislerin doğru bir şekilde anlaşılabilmesini sağlayan on iki asıldan bahsediyor. Ayrıca, bu dalda, Resul-ü Ekrem'in (asm) hadislerinde geçen bazı kıssa ve hikayelerin irşad maksadıyla kullanıldığı ve bu hikayelerde bulunan kusurların, o devir insanlarınca bilinen ve o zamanki insanların anlayışından kaynaklandığı izah ediliyor.

    28 mektup 7 mesele ne anlatıyor?

    28. Mektup'un 7. Meselesi, yedi işaret üzerinden Rabbanî inayetleri ve bu inayetlerin nasıl izhar edilmesi gerektiğini açıklar. Bu işaretlerden bazıları: Tevafukat: Risale-i Nur'daki kelimelerin tesadüfi olmayan bir düzen içinde birbirine bakması. Yardım: Allah'ın, yazarlara kuvvetli ve samimi kardeşler ihsan etmesi. İman ve Kur'an hizmetleri: Zor şartlarda, şevk ve gayretle yapılan hizmetlerin bir keramet ve inayet olduğu. Ayrıca, bu mesele, Kur'an'ın i'cazının ve Ahmediye mucizelerinin bir yansıması olarak da değerlendirilir.

    Sav Köyü'nün neyi meşhur?

    Sav Köyü'nün meşhur olan bazı özellikleri: Doğal güzellikler: Isparta-Antalya yolu üzerinde, Davraz Dağı eteklerinde yer alır; tatlı suyu, temiz havası ve bol yeşilliği ile bilinir. Tarihî ve kültürel önem: 1690-1748 yıllarında Sav'a yerleşmiş olan Yeniçeri Ağası Dalboyunoğlu Ahmet Ağa, Isparta Osmanlı Yardımlaşma Vakfı'nı kurarak birçok çeşme, okul ve aşevi yaptırmıştır. Risale-i Nur ile ilişkisi: 1930'lu yıllarda köy halkının Risaleleri tanıyıp okuması ve çoğaltmasıyla bilinir; Bediüzzaman Said Nursi'nin kabrinin burada olmasını vasiyet ettiği yer olarak da anılır.

    Esasat-ı Nuriye ne anlatıyor?

    Esasat-ı Nuriye, Risale-i Nur külliyatında yer alan çeşitli eserlerde bahsedilen, Risale-i Nur mesleği ve iman hizmeti ile ilgili konuları bir araya getiren bir derlemedir. Esasat-ı Nuriye'de ele alınan bazı temel esaslar: Müsbet hareket etmek. İnsaf düsturuna uymak. Bu eser, sadece kendisiyle yetinilmek suretiyle müstakil bir kitap olarak değil, bir rehber ve kılavuz olarak hazırlanmıştır.

    Yeni Asya külliyatı kaç cilt?

    Yeni Asya Neşriyat Risale-i Nur Külliyatı 14 ciltten oluşmaktadır.

    Nakıştan manaya geçmek ne demek?

    "Nakıştan manaya geçmek" ifadesi, Risale-i Nur'da geçen bir sözden alıntıdır. Bu söz şu şekildedir: > "Her eser-i Samedanî, bir mektub gibi, bir Sâni’-i Zülcelal’in esmasını bildirir. Nakıştan manaya geçsen, esma yoluyla Müsemmayı bulursun". Bu sözün anlamı şu şekilde açıklanabilir: Nakış: Eserlerdeki desenler ve süslemeler. Manaya geçmek: Desenlerin arkasındaki anlamı, yani İlâhî isimleri (esmaları) düşünmek. Müsemma: İlâhî isimlerin sahibi, yani Allah. Dolayısıyla, "nakıştan manaya geçmek", geçici ve yüzeysel olan desenlerin ötesine bakarak, bu desenlerde tecelli eden İlâhî isimleri ve onların sahibi olan Allah'ı anlamak anlamına gelir.

    Risaleler neden kırmızı renkle basıldı?

    Risalelerin kırmızı renkle basılmasının sebebi, Bediüzzaman Said Nursi'nin bu rengi tercih etmesidir. Bu tercihin bazı nedenleri: Kırmızı rengin aksiyon ve hareketliliği ifade etmesi. Bediüzzaman'ın kırmızı mürekkebe dair yaşadığı bir olay: Siyah bir mürekkeple yazarken, "keşke güzel bir kırmızı mürekkebimiz olsaydı" denmesi üzerine dökülen siyah mürekkebin kırmızıya dönüşmesi. Manevi savaşı temsil etmesi: Kırmızı rengin savaş anlamına gelmesi ve risalelerin, nefse karşı verilen manevi bir mücadeleyi temsil etmesi. Günümüzde risaleler farklı renklerde de basılmaktadır.

    RnK okumak ne kazandırır?

    RNK (Risale-i Nur) okumanın kazandırdıkları arasında şunlar sayılabilir: Manevi tesir ve feyiz: RNK'daki bazı bahisler ilk okunduğunda anlaşılmasa bile, eserdeki kudsiyet ve manevi etki ruh ve kalbe nüfuz eder, mana âlemini etkiler ve kesinlikle faydasız olmaz. Zihni açma ve unutkanlığı giderme: Nur Cemaati, RNK'nın düzenli okunduğu takdirde zihni açtığına ve unutkanlığı giderdiğine inanır. Bilgi ve aydınlanma: RNK, dini bir vazife olarak okunduğunda bilgi edinme, eğlenme, dinlenme dışında ruhi bir zevk ve tatmine yönelmeyi sağlar. Sosyal sorunlara çözüm bulma: Nurcular, RNK'da sosyal sorunlara çözümler bulduğuna inanır. RNK'nın yorumlanması ve kazandırdıkları, okuyucunun eğitim seviyesi, uzmanlık alanı, ilgi alanları ve kişiliği gibi faktörlere bağlı olarak değişebilir.

    Risalede tren ne demek?

    "Risalede tren ne demek?" sorusuna doğrudan bir cevap bulunamamıştır. Ancak, "risale" ve "tren" kelimeleri farklı bağlamlarda şu anlamlara gelebilir: Risalede: "Risaleler, Genel Olarak Hangi Konulardan, Nelerden Bahsediyor?" başlıklı yazıda, Risale-i Nur'un çeşitli konuları ele aldığı belirtilmiştir. Tren: Mehmet Çetin'in "Tren Rayda Gider" başlıklı yazısında, trenin ray üzerinde gitmesi, hayatın belirli bir düzen içinde devam etmesine benzetilmiştir.

    5 şua neden önemli?

    Beşinci Şuâ'nın önemli olmasının bazı nedenleri: Eğitim sistemine katkıları. Teorik ve felsefi yönler. Güncellik ve ilgi çekicilik. Ayrıca, Beşinci Şuâ'nın, otuz sene önce yazılmış olan "Muhakemat-ı Bedîiye"de bahsedilen bazı konuları içerdiği ve "Otuz Birinci Mektup"un "Otuz Birinci Lem’a"sı olduğu ifade edilmiştir.

    Birinci Söz neden önemli?

    Birinci Söz'ün önemli olmasının bazı sebepleri şunlardır: Risale-i Nur'un anahtarı olması. Besmelenin önemini açıklaması. İnsanın manevi yolculuğuna rehberlik etmesi. Evrensel temaları işlemesi.

    Kastamonu laıkası ne anlatıyor?

    Kastamonu Lahikası, genellikle talebeler arası ilişkilerin düzenlenmesi, Risale-i Nur'un anlaşılması ve güncel gelişmeler karşısında nasıl davranılması gerektiği gibi konuları içerir. Lahikada ele alınan bazı konular: Tek parti döneminin uygulamaları ve yansımaları. Sosyal ve siyasi meselelere dair eski Said dönemine ait yazılar. Ahirzaman hadiselerine dair "istihrac-ı gaybiye" ve "hiss-i kabl-el vukuu" yorumları. Ayrıca, Lahika'da materyalizmin eleştirisi ve eğitimde Allah'ın varlığının bilimsel verilerle anlatılması gibi konular da yer alır.

    Kararsızlar diyarı ne anlatıyor?

    "Kararsızlar Diyarı" ifadesi, farklı bağlamlarda farklı anlamlar taşıyabilir. Örneğin, Abbas Güçlü'nün bir yazısında "Kararsız, Tepkisiz İnsanlar Diyarı" başlığı, üniversite tercihleri ve siyasi tercihler konusunda kararsız kalan kişiler hakkında bir içeriği ifade eder. Ayrıca, kararsızlık genel olarak bir konuda karar verememe veya seçim yapamama durumunu tanımlar.