Radyasyon

Portatif X-ray cihazları, çok düşük miktarda radyasyon yayar. Türkiye Atom Enerjisi Kurumu'nun verilerine göre, güvenlik amacıyla kullanılan X-ray cihazlarındaki X-ışını taramasında, ışınlamaya maruz kalan eşya yaklaşık olarak 0,2 milirad radyasyon dozuna maruz kalır. Bu miktar, göğüs filminden alınan radyasyon oranından bin kat, diş röntgeninden alınan dozdan ise on kat daha azdır.

Taşlar çeşitli alanlarda farklı amaçlarla kullanılır: 1. Dekorasyon: İç ve dış mekanlarda estetik bir görünüm sağlamak için dekoratif taşlardan yararlanılır. 2. Mimari: Binaların dış cephe kaplamalarında, iç mekan duvar ve zemin döşemelerinde doğal taşlar kullanılarak modern ve sıcak bir atmosfer yaratılır. 3. Takı: Doğal taşlar, takı formunda kullanılarak hem şıklık hem de enerji taşıma özelliği sunar. 4. Radyasyondan Korunma: Bazı taşların radyasyonu emici özelliği olduğuna inanılır ve bu nedenle bilgisayar, telefon gibi cihazların yanına yerleştirilerek radyasyondan korunmak için kullanılır. 5. Çakra Dengeleme: Taşların çakralarla olan ilişkisi nedeniyle, ruhsal ve fiziksel dengeyi sağlamak amacıyla meditasyon ve enerji terapilerinde kullanılır.

En tehlikeli UV ışığı, 100-280 nm dalga boyuna sahip olan UVC ışığıdır.

Cep telefonları doğaya çeşitli şekillerde zarar verir: 1. Üretim Aşaması: Cep telefonu üretimi için gerekli olan kaynakların çıkarılması, çevreye zehirli atıklar bırakır ve doğal yaşamı olumsuz etkiler. 2. Radyasyon Yayımı: Cep telefonları, SAR değeri ile ölçülen radyasyon yayar ve bu radyasyon kanser, kısırlık, görme ve işitme bozuklukları gibi sağlık sorunlarına yol açabilir. 3. Atık Yönetimi: Kullanılmış cep telefonları, bileşenlerinden kaynaklanan zehirli maddelerin toprağa karışması ile çevre kirliliğine neden olur. 4. Plastik Kullanımı: Cep telefonlarının üretiminde ve ambalajlamasında kullanılan plastikler, doğada uzun süre parçalanmadan kalarak çevre için tehdit oluşturur.

Alfa parçacıkları, yüksek derecede iyonlaştırıcı bir ışın formu olmaları nedeniyle tehlikelidir. Tehlikelerinin bazı nedenleri: Düşük penetrasyon gücü: Havada sadece birkaç santimetre ilerleyebilir ve ince bir kâğıt veya insan derisi tarafından tamamen soğurulabilir. Yüksek iyonizasyon kabiliyeti: Bu nedenle vücut içinde temas ettiği organlar için tehlikelidir. Yüksek dozlarda radyasyon zehirlenmesine yol açma riski: Solunum veya sindirim yoluyla vücuda alındıklarında ciddi zararlara neden olabilirler. Kromozomal hasara yol açma: Aynı dozda bir beta veya gamma radyasyonuna maruz kalmaktan 10-1000 kat daha fazla zararlıdır.

Radyoterapi alanında fizik dersleri şunlardır: 1. Radyoterapi Fiziği: Radyasyon tedavisinde kullanılan enerji kaynaklarının özellikleri ve bu enerjinin dokularla etkileşimi. 2. Temel Fizik: Genel fizik prensipleri ve temel kavramlar. 3. Radyobiyoloji: Radyasyonun canlı organizmalar üzerindeki etkileri, DNA hasarı ve hücre ölümü gibi konular. 4. Bilgisayarlı Tedavi Planlaması: Tedavi planlamasında kullanılan bilgisayarlı teknikler.

Dozimetre kullanımı için yanlış olan seçenek A) Dozimetre radyasyondan etkilenebileceği için radyasyon alanlarında kullanılmamalıdır. Doğru kullanım kuralları şunlardır: - Dozimetreler radyasyon alanlarında kullanılmak üzere tasarlanmıştır. - Dozimetreye hasar verilmemeli ve hiçbir şekilde açılmamalıdır. - Dozimetre, kullanılmadığı zamanlarda radyasyon alanı dışında muhafaza edilmelidir. - Dozimetreyi etkileyecek, zarar verebilecek her türlü koşuldan ve kimyasallardan uzak tutulmalıdır. - Dozimetre kaybolduğu zaman derhal radyasyondan korunma sorumlusuna veya lisans sahibine haber verilmelidir.

24 GHz frekansının tehlikeli olduğuna dair bir kanıt bulunmamaktadır. Uluslararası otoriteler, 24 GHz frekansında düşük güçlü cihazların yaydığı elektromanyetik alanların, insan sağlığı için güvenli sınırların çok altında olduğunu belirtmektedir. Dünya Sağlık Örgütü (WHO), Wi-Fi, Bluetooth ve 24 GHz gibi düşük güçlü radyo frekansı sistemlerinin sağlık üzerinde olumsuz bir etkisi olduğuna dair kanıt bulunmadığını ifade etmektedir. IEEE (Elektrik ve Elektronik Mühendisleri Enstitüsü) ise otomotiv radarları ve akıllı ev sensörlerinin, güvenli kabul edilen radyasyon limitlerinin çok altında çalıştığını belirtmektedir. Ancak, frekans tek başına tehlikeyi belirlemez; asıl önemli olan sinyalin gücü (watt cinsinden) ve maruz kalma süresidir.

X-ray cihazları, nesnelerin içindeki tehditleri x ışınlarıyla kontrol etmek amacıyla kullanılır ve mesafe sınırlaması yoktur.

Nötrino dedektörleri yer altında kurulur çünkü bu, dedektörlerin istenmeyen radyasyon ve kozmik ışınlardan izole edilmesini sağlar. Ayrıca, yerkürenin kendisi de nötrinoların doğal bir kaynağı olduğu için, yer altındaki konum, Dünya'nın içyapısı hakkında daha doğru bilgiler elde etmeye yardımcı olur.

Radyasyon alan cildin korunması için aşağıdaki önlemler alınmalıdır: 1. Radyasyon Kaynaklarından Uzak Durmak: Uzun süreli radyasyona maruz kalmaktan kaçınılmalıdır. 2. Kişisel Koruyucu Ekipmanlar Kullanmak: Radyasyonla çalışan kişiler, kurşun önlük, eldiven, gözlük gibi koruyucu giysiler kullanmalıdır. 3. Güneş Korumasına Önem Vermek: Geniş kenarlı şapka, UV korumalı giysiler ve güneş gözlüğü kullanmak cildi korur. 4. Cildi Nemlendirmek: Cildin nemlendirilmesi ve düzenli olarak temizlenmesi önemlidir. 5. Sağlıklı Beslenmek: Dengeli ve besleyici bir diyet, vücudun radyasyona karşı direncini artırır. Bu önlemler, radyasyonun cilt üzerindeki olumsuz etkilerini minimize etmeye yardımcı olur. Ancak, ciddi radyasyon maruziyeti durumunda bir uzmana danışmak gereklidir.

Paratonerler radyasyon yaymaz. Paratonerler, yıldırımı yere yönlendirerek binaları ve yapıları yıldırım çarpmalarına karşı korumak için kullanılır ve elektromanyetik radyasyon veya radyoaktif maddeler yaymazlar.

Işınım kelimesi, dört farklı anlamda kullanılabilir: 1. Işın veya tanecik yayımı, ışıma, radyasyon. 2. Uzayda yayılan bir dalgayı oluşturan ögelerin bütünü, ışıma, radyasyon. 3. Bir enerjinin ışık demeti durumunda yayılması. 4. Isının, bir kaynaktan ışın ve dalga hareketi yoluyla yayılması.

Kablosuz şarj aletleri, diğer şarj aletlerine göre daha az radyasyon yayar.

Tomografide alınan radyasyon vücuttan doğal metabolizma süreçleri ve vücut sıvıları aracılığıyla atılır. Bu süreç şu yollarla hızlanabilir: 1. Bol su tüketimi: Yeterli miktarda su içmek, toksinlerin ve iyonlaştırıcı radyasyonun atılımını kolaylaştırır. 2. Sağlıklı beslenme: Antioksidanlar bakımından zengin gıdalar tüketmek, radyasyonun etkilerini azaltabilir. 3. Düzenli egzersiz: Fiziksel aktivite, vücudun detoksifikasyon süreçlerini destekler ve terleme yoluyla toksinlerin atılmasına yardımcı olur. Ayrıca, odada kaktüs bulundurmak ve bol oksijenli alanlarda bulunmak da radyasyonun vücuttan atılmasına katkıda bulunabilir. Radyasyon sonrası sağlık uzmanlarıyla iletişim halinde olmak ve gerekli önerileri almak önemlidir.

TCK'nın 173. ve 174. maddeleri şunlardır: 1. Radyasyon Yayma (TCK Madde 173): Atom enerjisi ile patlamaya sebebiyet veren kişi, iki yıldan beş yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. 2. Tehlikeli Maddelerin İzinsiz Olarak Bulundurulması veya El Değiştirmesi (TCK Madde 174): Yetkili makamlardan gerekli izni almaksızın, patlayıcı, yakıcı, aşındırıcı, yaralayıcı, boğucu, zehirleyici, sürekli hastalığa yol açıcı nükleer, radyoaktif, kimyasal, biyolojik maddeyi imal, ithal veya ihraç eden, ülke içinde bir yerden diğer bir yere nakleden, muhafaza eden, satan, satın alan veya işleyen kişi, üç yıldan sekiz yıla kadar hapis ve beşbin güne kadar adli para cezası ile cezalandırılır.

EMR (Emar) makinesi radyasyon ölçmez, çünkü radyasyon yaymaz.

Işınlanmış ürünlerin sağlığı konusunda farklı görüşler bulunmaktadır. Dünya Sağlık Örgütü (WHO) ve diğer uluslararası kuruluşlar, belirli dozlarda ışınlanmış gıdaların tüketilmesinin sağlık açısından zararlı olmadığını belirtmektedir. Ancak, bazı uzmanlar ışınlanmış gıdaların uzun vadede beslenme yetersizliğine ve kanser vakalarının artmasına neden olabileceğini öne sürmektedir. Sonuç olarak, ışınlanmış gıdaların tüketimi konusunda kesin bir yargıya varmak için daha fazla bilimsel araştırmaya ihtiyaç vardır.

Radyasyon, DNA'ya çeşitli şekillerde zarar verir: 1. Zincir Kırılmaları: Radyasyon, DNA molekülünde tek veya çift zincir kırılmalarına neden olabilir. 2. Baz Hasarları ve Kayıpları: Pirimidin bazları (timin, sitozin, urasil) pürin bazlarına (adenin ve guanin) oranla daha duyarlıdır ve radyasyon bu bazlarda hasar veya kayıplara yol açar. 3. Çapraz Bağlanmalar: DNA'nın aynı zincirinde veya zincirler arasında çapraz bağlanmalar oluşabilir. 4. Denatürasyon Bölgeleri: Radyasyon, DNA'da lokal denatürasyon bölgelerine neden olabilir. 5. Peroksidasyon Olayları: Pirimidin bazları, OH- radikali ile reaksiyona girerek DNA'da peroksidasyon olaylarına yol açar. Bu hasarlar, DNA'nın fonksiyonlarının aksamasına ve hücre ölümüne kadar varan sonuçlara yol açabilir.

Radyasyonu engelleyen bazı doğal taşlar şunlardır: 1. Siyah Turmalin: Elektromanyetik kirliliği ve negatif enerjileri emer, elektronik cihazlardan yayılan radyasyonun etkilerini azaltır. 2. Shungit: Elektromanyetik alanların etkilerini azaltır, su içerisine konularak içme suyunun temizlenmesine yardımcı olur. 3. Hematit: Elektromanyetik alanları emme ve dengeleme özelliği vardır. 4. Ametist: Psişik koruma sağlar, elektromanyetik radyasyonu absorbe edebilir. Bu taşların etkinliği kişiden kişiye değişir ve tam bir koruma sağlamayabilirler. Radyasyonla ilişkili endişeleriniz varsa, profesyonel tıbbi tavsiye almanız önemlidir.