Özgürlük

Kuşların özgürlüğü ile ilgili söylenen bazı sözler şunlardır: "Kuşlar özgürdür, tıpkı hayallerimiz gibi." "Özgürlük, ruhun en yüksek uçuşudur." "Kuşlar, zincirlerden kurtulmuş hayallerdir." "Bir kuş özgürce uçar; hissettiği rüzgarı takip eder." "Hayat kısa, kuşlar uçuyor." "Ağaçta duran kuş dalın kırılmasından korkmaz." "Kafeste doğan kuş uçmaktan korkar." "Kuş kadar olmalı insan, her an uçabilecek kadar hafif." "Kuş olup uçmak ister ya insan, konmak ister sevdiğinin gönlüne." "Göç eden kuşlar gibiyim, oradan oraya savrulur yüreğim."

"En kötüsü dünyanın özgür olmaması değil, insanın özgürlüğünü unutmuş olması" sözü, Milan Kundera'ya aittir.

Adalet olmadan özgürlük olmaz. Bu ifade, eşitlik ve adalet arasındaki ilişkiyle de desteklenebilir: Eşitlik yoksa adalet yoktur, özgürlük olmazsa da eşitlik ve adalet olamaz. Bu konuda bazı düşünürlerin görüşleri şu şekildedir: Pascal. Platon. John Stuart Mill. Nelson Mandela. Ursula K. Le Guin.

Cahit Külebi'nin "Özgürlük" şiiri, bireysel özgürlük ve serbestliğin hayal gücüyle birleştiği noktayı anlatır. Şiirde, şairin gücü yetse gemilerin halatlarını kesip onları özgür bırakmak ve çocuklara kiraz çiçeklerinden kanatlar takarak uçurmak istediği anlatılır. Şiirin tamamı şu şekildedir: > Özgürlük > Eğer kuvvetim yetse benim > Rıhtıma koşarım yalnayak. > Halatlarını bütün gemilerin > Bıçağımla keserim. > Gemiler açılır salınarak, > Ben de artlarından bakarak > Gülerim, > Bütün kuvvetimle bağırarak, > Azat olun gemilerim, azat olun gemilerim! > Eğer kuvvetim yetse benim > Kentin bütün çocuklarını alırım evlerinden > Hepsine kiraz çiçeklerinden > Bir çift kanat takarım. > Çocuklar havalanır uçarak > Ben de artlarından bakarak > Gülerim, > Bütün kuvvetimle bağırarak > Azat olun bebeklerim, azat olun bebeklerim! > Sonra da kendi kendime > Artık işin kalmadı derim, > Çeker arabamı giderim.

Siyasi ve kültürel alanlarda özgür olmak, farklı bağlamlarda çeşitli anlamlar taşıyabilir. Siyasi özgürlük, bireylerin devlet tarafından dayatılan dış kısıtlamalardan bağımsız olarak kendi hayatlarını düzenleme hakkına sahip olması anlamına gelir. Kültürel özgürlük, bireylerin dil, din, etnisite ve yaşam tarzı bakımından çeşitlilik gösteren bir toplumda, herhangi bir baskı veya dayatma olmadan kendi kültürel tercihlerini yapabilmeleri anlamına gelir. Ayrıca, içsel özgürlük kavramı da vardır; bu, insanın kendi ile girdiği etkileşimde, alternatifler arasında seçim yapabilme yeteneği ile ilgili olan felsefi veya metafizik özgürlük olarak tanımlanır. Özgürlük kavramı, farklı felsefi ve politik görüşlere göre çeşitli şekillerde yorumlanabilir.

Özgürlüğün sınırları, bireyin başkalarının haklarına zarar vermemesi ve toplumsal düzeni bozmaması ilkesine dayanır. Özgürlüğün sınırlarını belirleyen unsurlar: Hukuk: Yasalar, bireylerin haklarını korurken toplumun genel refahını sağlamayı amaçlar. Etik ve vicdani sorumluluklar: Yasal olabilirlik dışında, bir eylemin etik açıdan kabul edilemez olması da özgürlüğün sınırlarını çizer. Toplumsal sözleşme: Bireyler, toplumun bir parçası olarak bazı haklarından feragat etmeyi kabul eder; bu sözleşme, bireylere belirli haklar tanırken özgürlüklerin sınırlarını da belirler. Bazı özgürlük sınırlarına örnekler: İfade özgürlüğü: Başkalarının onurunu zedeleyecek veya toplumsal düzeni bozacak şekilde kullanılamaz. Kişisel alan özgürlüğü: Bir başkasının mahremiyetine izinsiz girmek bu sınırları ihlal eder.

Kelebek dövmesinin özgürlükle ilişkilendirilmesinin birkaç nedeni vardır: Doğal yaşamındaki kanat çırpışı. Sınırsız özgürlük ve yeni ufuklar. Özgür ruh. Ayrıca, kelebek dövmesi genel olarak dönüşüm, yeniden doğuş, güzellik ve feminen zarafeti de simgeler. Dövme anlamlarının bilimsel bir temeli olmadığını unutmamak gerekir.

2011 yapımı "Footloose: Yasak Dans" filmi, büyük şehirli genç Ren MacCormack'ın müzik ve dansın yasak olduğu küçük bir kasabaya taşınmasını ve bu yasakların üstesinden gelme çabasını anlatıyor. Filmin konusu: Ren, Boston'dan akrabalarının yanına, daha çok bir taşra kasabası olan Bomont'a taşınır. Kasaba konseyi, 5 gencin ölümünün ardından, rahip Shaw Moore liderliğinde, kamuya açık yerlerde müzik dinleme ve dans etme yasağı getirmiştir. Ren, bu yasağı yıkmak için yerel gençlerle birlikte harekete geçer. Öte yandan, rahibin sorunlu kızı Ariel, Ren'in duygularını alt üst eder. Film, özgürlüğün, başkaldırının, müziğin ve dansın gücünü vurguluyor.

Güvercin, birçok mitolojide özgürlük sembolü olarak kabul edilir. Antik Yunan mitolojisinde güvercinler, Tanrıça Athena'nın kutsal kuşları olarak kabul edilir ve savaşın sona ermesini temsil ederdi. Hindu mitolojisinde güvercin, barışın ve saflığın temsilcisidir. Budizm'de ise Buda'nın yanında yer alan güvercin sembolü, ruhsal yolda ilerleme ve aydınlanmanın simgesidir. Ayrıca, İncil'deki Nuh'un Gemisi hikayesi nedeniyle güvercin, umut, özgürlük ve barışın habercisi olarak görülür.

Boyun bölgesine yapılan kedi dövmesinin anlamına dair kesin bir bilgi bulunamamıştır. Ancak, kedi dövmelerinin genel olarak ifade ettiği anlamlardan bazıları şunlardır: Özgürlük. Gizem ve intuition (sezgi). Bereket. Dövme yaptırmadan önce, dövmenin anlamı ve yaptırmanın olası sonuçları hakkında bir uzmana danışılması önerilir.

Serbest kelimesi, Türk Dil Kurumu'na göre şu anlamlara gelir: Hiçbir şarta bağlı olmayan, istediği gibi davranabilen, erkin. Tutuklu veya bağımlı olmayan, özgür, hür. Zamanını istediği gibi kullanabilen, yapacak bir işi olmayan. Bazı kurallara bağlı olmayan. Sıkılmadan, şaşırmadan konuşan ve davranan. Ağırbaşlı olmayan, hoppa (kadın). Hareketi herhangi bir biçimde engellenmeyen. Rahat, özgür, bağımsız bir biçimde.

Orhan Veli'nin "Gün Olur" şiirinde anlatmak istediği bazı konular şunlardır: Özgürlük arzusu. Yaşama sevinci. Farklı bir iç dünya. Deniz sevgisi. Şiirde ayrıca, gidilmek istenen yerlerin betimlenmesi ve bu yerlere karşı hissedilen sahiplenme duygusu da işlenir. Şiirde kullanılan "gün olur" ifadesi, zamanı gelince anlamında kullanılmış ve bu, şiirde umut unsuru olarak da yer almıştır.

"İnsanları temel ihtiyaçları ile meşgul edersen kaybettikleri özgürlüğü unuturlar" sözü, Portekizli yazar José Saramago'ya aittir. Bu söz, Saramago'nun "Körlük" adlı romanında yer almaktadır.

"Pretty Rosebud", mutsuz bir evlilik içinde sıkışıp kalmış kariyer sahibi bir kadının hikayesini anlatır. Filmin konusu: Cissy, dışarıdan bakıldığında mükemmel bir hayata sahip gibi görünür, ancak aslında bir çöküşün eşiğindedir. Çocuksuz evliliği, eşinin işsizliği ve çevresindeki insanların bebek soruları, Cissy'yi evlilik dışı ilişkilere yönlendirir. Cissy'nin geleneksel Asya kökenli ailesiyle olan kültürel farklılıklar, onu toplumsal tabuları zorlayan bir hayatta kalma mücadelesine iter. Yönetmenliğini Oscar Torre'nin yaptığı film, 2014 yılında çekilmiştir.

Clara Zetkin, kadının özgürlüğünün, tüm insanoğlunun özgürlüğü gibi, yalnızca emeğin sermayenin boyunduruğundan kurtulmasıyla mümkün olacağını belirtmiştir. Zetkin, kadın sorununun büyük sosyal sorunun bir parçası olduğunu ve bugünkü toplumda bu sorunun çözülemeyeceğini, ancak toplumun köklü değişiminden sonra bunun mümkün olabileceğini ifade etmiştir. Ayrıca, 1889’da Paris’te düzenlenen 2. Enternasyonal’in kuruluş kongresinde yaptığı “Kadının Kurtuluşu İçin” başlıklı konuşmada şunları söylemiştir: > “Kadının özgürlüğü, tüm insanoğlunun özgürlüğü gibi, yalnızca emeğin sermayenin boyunduruğundan kurtulmasıyla olacaktır. Sadece sosyalist toplumda, kadınların işçiler gibi haklarının tam sahibi olması mümkündür.”

"Forsa" metninde verilen bazı mesajlar: Umut ve direniş: Esaret altında bile umut ve direnme gücünün önemi vurgulanır. Vatan sevgisi: Metin, vatan sevgisinin insanı zor zamanlarda ayakta tutan en büyük güç olduğunu anlatır. Kimlik ve aidiyet: Esaretten kurtuldukça, karakter toplum içindeki yerini sorgular. Allah'tan ümit kesmemek: Metin, Allah'tan ümit kesilmemesi gerektiğini anlatır.

İnsan, çeşitli nedenlerle özgürlüğünü kaybedebilir: İçselleştirilmiş otosansür: İnsanlar, baskıya karşı çıkmak yerine onunla yaşamaya alıştıklarında, zamanla özgürlüğün eksikliğini hissetmemeye başlarlar. Modernite ve teknoloji: Modernite, insana kontrol vadeder ancak sonunda insanlar, güç üreten araçlara ve bilim kilisesinin tahakkümüne girerek özgürlüklerini kaybederler. Postmodernite ve hedonizm: Postmodern dönemde, hız, haz ve ayartı kültürü, insanları nihilizmin ve anlamsızlık çukuruna sürükleyerek özgürlüklerini ellerinden alır. Kula kulluk: Allah’tan başkasına, birilerine veya bir şeylere kulluk edildiğinde, insan özgürlüğünü kaybeder ve kölelik başlar. Özgürlük, sürekli savunulması, korunması ve yeniden üretilmesi gereken bir değerdir.

Özgürlük ve uçmak arasındaki ilişki, çoğu zaman "havalanmak" ve "uçmak" gibi metaforlarla ifade edilir. Kuşların gökyüzünde serbestçe uçması, insanların özgürlük arayışını ve kısıtlamalardan kurtulma isteğini sembolize eder. Uçmak, insanın kendi sınırlarını aşması, potansiyelini gerçekleştirmesi ve hayallerine ulaşması anlamına da gelir. Ayrıca, tarih boyunca insanlar uçmayı, yerçekimine tutsak olmadan özgürce istedikleri yere gitmek olarak düşünmüşlerdir.

Michel Onfray'ın bazı sözleri: "Dünya üzerinde mutlu yaşam, gereksiz olandan ve lüksten kaçınmakla mümkündür". "Tanrı, sadece her birimizin hiçliğe doğru yolculuğunda güncel yaşamı mümkün kılmak için vardır". "Bedenin denetimi olmadı mı ruhun hepten yolunu kaybetmesinden korkmak gerek" (Yolculuğa Övgü). "İnsan, hangi dozajda hakikate dayanabilir?" (Nietzsche - Özgürlüğü Yaratmak). "Hayatın anlamını aramak yerine, ona anlam katmaya odaklanmalıyız". "Özgürlük, düşüncelerimizi ifade etme yeteneğimizle doğar". "Felsefi düşünce, yaşamımızın anlamını sorgulamamızı sağlar". "Bir insanın özgür olabilmesi için önce kendi efendisi olması gerekir". "Bilgi, özgürlüğün anahtarıdır; eğitim, bu kapının anahtarcısıdır". "Mutluluk, varoluşun bir armağanı değil, bir fetihtir".

"Özgürlükten yoksun bırakma kavramı anlık olmayan bir süreyi zorunlu olarak içerdiğinden" ifadesi, Türk Ceza Kanunu'nun 109. maddesinde düzenlenen kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçu için geçerlidir. Bu suçun oluşması için, mağdurun bir yere gitme veya bir yerde kalma özgürlüğünün belirli bir süre kısıtlanması gerekir. Somut olayın özelliklerine göre sürenin anlık veya devamlı olduğunu hakim takdir eder.