Özgürlük

"En iyi özgürlük hangi ülkede?" sorusunun cevabı, kişisel değerlere ve önceliklere bağlıdır. Özgürlük düzeyi yüksek bazı ülkeler: Finlandiya, Norveç, İsveç, Kanada, Hollanda. Danimarka, İsviçre, Yeni Zelanda. Özgürlük, kişisel özgürlüklerden ekonomik özgürlüklere kadar geniş bir kavramı kapsar ve her ülkenin kendine özgü bir özgürlük karışımı vardır.

Murda'nın "RARRii" şarkısı, lüks yaşamı, maddi başarıyı, bağımsızlık ve çılgın eğlenceyi konu alır. Şarkıda öne çıkan bazı temalar: Paraya ve lükse odaklanma. Özgürlük ve kendine güven. Çılgınlık ve eğlence. Şarkıda, Ferrari ve AP gibi lüks markalar ile Brezilya Popo Liftingi gibi yüksek yaşam tarzını simgeleyen ifadeler kullanılır.

Liberalizmde vatandaşlık hakları şu şekilde özetlenebilir: Sivil haklar: Özgür konuşma, adalet, ibadet ve mülkiyet sahipliği gibi temel haklar. Siyasi haklar: Erkek işçi sınıfına 19. yüzyıldaki Büyük Reform Yasaları ile verilen siyasi haklar. Sosyal haklar: 20. yüzyılda genişletilen ve sosyal güvenlik, kamu sağlık hizmetleri ve eğitim gibi hakları içeren haklar. Liberal anlayışta vatandaşlık, haklar temelinde bir statü olarak tanımlanır ve bu haklar, bireylerin içsel bir parçası olarak kabul edilir.

Kadınların daha özgür olduğu bazı ülkeler: İzlanda: 2009'dan beri Dünya Ekonomik Forumu’nun Küresel Cinsiyet Eşitliği Endeksi'nde birinci sırada yer alıyor. Norveç: Kadınların iş gücüne katılım oranları yüksek ve zorunlu ebeveyn izni politikaları, kadın ve erkeklerin çocuk bakımında eşit sorumluluk almasını teşvik ediyor. Finlandiya: Eşit eğitim ve çalışma fırsatları sağlanırken, kadın hakları konusunda ilerici yasalar yürürlüğe konuyor. İsveç: Kadın haklarını destekleyen en kapsamlı politikaları hayata geçiren ülkelerden biri. Yeni Zelanda: Çalışma koşullarında en az cinsiyet ayrımcılığına sahip ülke. Ruanda: Kamuda en çok kadın çalışana sahip ülke ve parlamentoda yüzde 30 kadın kotası uygulanıyor. Kadın hakları konusunda ilerleme kaydedilmiş olsa da, dünya genelinde eşitlik sağlanmış değil.

"Unchain My Heart" şarkısı, bir kadına bağlı olan ve ondan özgürlük isteyen bir adamın duygularını anlatır. Şarkının sözlerinden bazı dizeler şu şekildedir: "Unchain my heart baby, let me be / Çünkü umursamıyorsun, lütfen serbest bırak beni." "Her aradığımda evde olmadığını söylüyorlar / Unchain my heart, lütfen serbest bırak beni." "Aşkın bir yastık gibi beni sardın / Ama sevgimin boşa gitmesine izin verdin / Unchain my heart, lütfen serbest bırak beni." Şarkı, ilk olarak 1961 yılında Ray Charles tarafından seslendirilmiştir.

"Bella Ciao" (Çav Bella) şarkısı, günümüzde anti-faşist ve direniş hareketleri ile ilişkilendirilmektedir. Şarkının kökeni, 19. yüzyılın sonlarında İtalya'da pirinç tarlalarında çalışan işçilerin zorlu koşullarını anlatan bir halk şarkısı olarak ortaya çıkmasına dayanmaktadır. "Bella Ciao", o günden bu yana birçok farklı ülkede ve bağlamda direniş ve özgürlük marşı olarak söylenmektedir.

Max Scheler'in insan felsefesi, özellikle insan ve değer felsefesi alanlarına fenomenolojik yöntemle yaklaşır. Scheler'in insan felsefesinin bazı temel özellikleri: Tin kavramı: Tin, akıl, değer duygusu, yüksek duygular, sezgi gücü ve irade gibi unsurları kapsar. Değerlerin kavranışı: Değerler, akla değil, duygusal sezgiye dayanır. İnsan ve hayvan farkı: İnsan, tinsel boyutu sayesinde hayvanlardan üstündür. Metafizik ve Tanrı: İnsanın anlaşılmasında Tanrı ve metafizik alanın önemli bir rolü vardır. Kişi kavramı: Kişi, edimlerinde var olan ve kendini aşabilen bir varlıktır.

"The Cercle" ifadesi, farklı bağlamlarda çeşitli konulara işaret edebilir. İşte bazıları: Cercle, 2016 yılında başlayan ve görsel estetiğin ön planda olduğu bir deneyim yaratmayı hedefleyen bir elektronik müzik oluşumudur. The Circle (2002), Gore Verbinski tarafından yönetilen bir Amerikan korku filmidir. The Circle (2017), James Ponsoldt tarafından sinemaya uyarlanmış bir bilimkurgu filmidir.

"Özgürlüğümüz yoksa yalnızlığımız mıdır?" sorusu, Attila İlhan'ın "Ayrılık Sevdaya Dahil" adlı şiirinde yer alan bir dizedir. Bu dize, yalnızlığın ayrılığın ardından içine işleyen bir duygu haline gelirken, özgürlüğün de ancak sevilen biriyle paylaşıldığında anlam kazandığını ifade eder. Ayrıca, Charles Bukowski'nin de bu konuda bir sorusu olduğu bilinmektedir.

Mustafa Yiğit Erdoğan'ın "Özgürlük Kuşu" kitabı, yaşamın, değişimin ve yeniden doğuşun sembolü olan Anka kuşu üzerinden bu temaları işliyor olabilir. Ayrıca, "Özgürlük Kuşu" masalı da olabilir. Bu masal, Seher Kander Bilgi tarafından YouTube'da anlatılmıştır. Kitapla ilgili daha fazla bilgi için aşağıdaki siteler ziyaret edilebilir: idefix.com; kitapstore.com; kitapyurdu.com.

"Bir Kadının Gözyaşı" (Thérèse Desqueyroux, 2012), François Mauriac'ın romanından uyarlanan bir dram filmidir. Filmin konusu: Oldukça varlıklı bir aileden gelen Thérèse Desqueyroux, henüz çocukken evlenmeye karar verdiği Bernard ile evlenmiştir. Şimdi Bernard ile evli olsa da artık kocasına aşık değildir. Bernard dürüst ve iyi huylu bir adamdır fakat hayatta sadece ava çıkmaktan zevk alan ve ileri derecede hipokondriyak olan birine dönüşmüştür. Thérèse'in taşrada sürdüğü bu yaşam ve evliliği, Bernard'ın günden güne daha agresif birine dönüşmesiyle çileye dönüşür. Daha da kötüsü Bernard, her daim kendisini bu evliliğe zorladıkları için Thérèse ve kız kardeşinin sorumlu olduğunu alenen yüzlerine vurmaktadır. Mutsuz kadın, bir şekilde bu sıkıcı hayata ve sosyal baskılara son verip özgürlüğünü yeniden kazanmaya kararlıdır.

Özgürlük sembollerinden bazıları şunlardır: Frig başlığı. Gerald Holtom'un sembolü. Özgürlük Anıtı. Ayrıca, özgürlük kavramı, para üzerinde de sembollerle temsil edilebilir; para üzerindeki bazı semboller ve kültürel ögeler ülkenin bağımsızlığını ve özgürlüğünü ifade eder.

"Özgürlükler kısıtlanmamalı" münazara konusu, özgürlüklerin sınırsız olup olmadığı ve ne ölçüde kısıtlanabileceği üzerine odaklanır. Bu bağlamda, ele alınabilecek bazı argümanlar: Bireysel özgürlükler: Sınırlamaların bireylerin özgürlük alanını ne ölçüde etkileyeceği. Toplumsal düzen: Düzenin korunması için özgürlüklerin kısıtlanması gerekliliği. Sağlık ve güvenlik: Aşırı kullanımın yol açtığı sağlık sorunları ve güvenlik riskleri. Ahlaki ve kültürel değerler: Muhafazakar toplum yapılarında ahlak ve düzenin özgürlüğe etkisi. Karşı görüş olarak, "özgürlükler kısıtlanmalıdır" argümanları da benzer şekilde geliştirilebilir.

Uçabileceğini Hayal Eden Tavuk, özgürlüğü, bireyselliği ve anneliği temel alarak çiftliğin geleneklerle sarılı dünyasına başkaldıran tavuk Filiz'in hikayesini anlatır. Filiz, emir üzerine yumurtlamak ve yumurtalarının satılmasını izlemek istemez; özgür olup anne olmak ister. Filiz, bir gün terk edilmiş bir yumurta bulur ve ona sahip çıkar. Kitap, fedakarlık, cesaret, yalnızlık ve doğanın dengesi gibi temaları işler.

Evet, Harriet Tubman'ın hayatı film olmuştur. Cynthia Erivo'nun Harriet Tubman'ı canlandırdığı film, Akademi Ödülü'ne aday gösterilmiştir.

"Sineruh" filmi olarak belirtilen yapım, "Spirit: Stallion of the Cimarron" adlı 2002 yapımı animasyon filmidir. Film, vahşi bir at olan Spirit'in maceralarını ve özgürlüğünü arayışını konu alır.

Kendinin efendisi olan kimse, özgür olarak kabul edilir.

"Kurtla Köpek" dinleme metni, kurt ve köpek arasındaki özgürlük ve rahatlık tartışmasını anlatır. Özeti şu şekilde: Kurt, ormanda gezerken hasta ve zayıf düşmüş bir köpekle karşılaşır. Birkaç gün boyunca köpeğin yardımıyla beslenen kurt, kendini toparlayıp eski kuvvetine kavuşur. Yıllar sonra köpek iyice yaşlanınca sahibi tarafından dışarı atılır. Kurt, köpeği takip eder ve köye vardıklarında, insanlar kurdun bir düşman olduğunu düşünerek korkarlar. O günden sonra kurt, köyde yaşamaya başlar ve artık yalnız değildir.

Erich Fromm'un "Özgürlükten Kaçış" adlı eseri, bireylerin özgürlükle olan ilişkisini ve bu özgürlüğün getirdiği kaygıları ele alır. Kitapta anlatılan ana konular: - Özgürlüğün İkilemi: Özgürlük, hem bir fırsat hem de bir sorumluluktur; birey, potansiyelini gerçekleştirdiği yaratıcı ve otantik bir yaşam sürebilirken, aynı zamanda yalnızlık ve izolasyon da yaşayabilir. - Özgürlükten Kaçış Mekanizmaları: Fromm, bireylerin özgürlüğün getirdiği kaygıdan kaçmak için üç temel mekanizma geliştirdiğini belirtir: 1. Otoriterlik: Birey, özgürlüğünü güçlü bir otoriteye teslim ederek güvende hissetmeye çalışır. 2. Yıkıcılık: Çevresini yok ederek veya zarar vererek özgürlük kaygısından kaçmaya çalışır. 3. Uyguculuk (Konformite): Birey, topluma uyum sağlayarak, kendi özgünlüğünü feda eder ve özgürlükten kaçar. - Totaliter Rejimlere Yönelim: Fromm, bireylerin özgürlüğün getirdiği sorumluluktan kaçmak için neden totaliter rejimlere yöneldiğini analiz eder. - Özgürlük ve Sevgi: Fromm, özgürlüğü sevgi ve yaratıcılıkla birleştirmenin bireyin kendini gerçekleştirmesi için en sağlıklı yol olduğunu savunur.

"Unfreedom" filminin konusu, iki farklı hikayeyi paralel olarak ele almaktadır: 1. New York'ta geçen hikaye, Müslüman bir fundamentalistin, liberal bir Müslüman alimi öldürmeyi planlamasını konu alır. 2. Yeni Delhi'de geçen hikaye, gizlice lezbiyen bir ilişki yaşayan ve dindar babasının zoruyla düzenlenen evliliğe karşı çıkan genç bir kadını anlatır. Her iki karakter de "unfreedom" (kısıtlılık) kavramıyla mücadele ederken, film, özgürlük, inanç, aile ve aşk gibi konularda derin çatışmaları işler.