OtoimmünHastalıklar

Anti-peroksidaz antikorlarının (Anti-TPO) yükselmesinin bazı nedenleri: Otoimmün tiroid hastalıkları: En yaygın neden, Hashimato tiroiditi gibi otoimmün hastalıklardır. Graves hastalığı: Tiroid bezinin aşırı çalıştığı bu hastalık da Anti-TPO yüksekliğine yol açabilir. Diğer otoimmün hastalıklar: Lupus, romatoid artrit gibi rahatsızlıklar Anti-TPO yüksekliğiyle ilişkilendirilebilir. Gebelik: Gebelik sırasında hormonal değişiklikler Anti-TPO seviyelerini artırabilir. Aile öyküsü ve genetik faktörler: Ailesinde otoimmün tiroid hastalığı olan kişilerde Anti-TPO yüksekliği riski daha yüksektir. İyot eksikliği veya fazlalığı: İyot seviyelerindeki dengesizlikler Anti-TPO yüksekliğine katkıda bulunabilir. Stres ve bazı ilaçlar: Stres ve lityum, interferon alfa, amiodaron gibi ilaçlar Anti-TPO seviyelerini etkileyebilir. Anti-TPO seviyesinin yükselmesi, tek başına bir hastalık olarak değerlendirilmez, ancak altta yatan bir tiroid fonksiyon bozukluğunun varlığına işaret eder.

Anti kardiyolipin antikorlarının yüksekliğinin bazı nedenleri: Antifosfolipid sendromu (APS). Lupus. Enfeksiyonlar. Anti kardiyolipin antikorlarının yüksekliğinin kesin nedenini belirlemek için bir sağlık uzmanına danışılması önerilir.

ANA pozitif homojen zayıf granüler, antinükleer antikor (ANA) testinde belirli bir patern ve titre sonucunu ifade eder. Patern: Homojen ve granüler boyanma, farklı otoimmün hastalıklarla ilişkilendirilebilir. Titre: 1:80, 1:160 gibi düşük titreler, anlamlı bir hastalık belirtisi olmayabilir. ANA testi pozitifliği, her zaman bir hastalık anlamına gelmez ve kesin tanı için diğer testlerin ve klinik bulguların değerlendirilmesi gereklidir. Olası hastalıklar: Lupus; Sjögren sendromu; Skleroderma; Polimiyozit. Sağlıklı bireylerde de ANA pozitifliği görülebilir. Tanı ve tedavi için bir doktora başvurulması önerilir.

Eliminasyon diyeti, genellikle aşağıdaki durumlarda uygulanır: Kronik sindirim problemleri: Karın şişkinliği, gaz, ishal, kabızlık gibi belirtiler. Cilt sorunları: Egzama, akne, ürtiker gibi problemler. Baş ağrıları ve migren: Özellikle gıda intoleransları ile ilişkili olanlar. Otoimmün hastalıklar: Hashimato tiroiditi, romatoid artrit, lupus gibi durumlar. Gıda alerjisi veya intoleransı şüphesi: Laktoz intoleransı, gluten hassasiyeti, fruktoz emilim bozukluğu gibi durumlar. Kronik yorgunluk ve enerji düşüklüğü. Dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu (DEHB) gibi durumlar. Eliminasyon diyetine başlamadan önce bir uzmana danışılması önerilir.

Kedilerde otoimmün deri hastalıklarının nedenleri arasında şunlar bulunmaktadır: Kalıtsal yatkınlık. Aşırı güneşe maruz kalma. İlaçların yan etkisi. Viral enfeksiyonlar. Otoimmün deri hastalıklarının teşhisi ve tedavisi için bir veteriner hekime başvurulması önerilir.

Otoimmün panelde yapılan bazı testler şunlardır: Antinükleer antikor (ANA) testi. Eritrosit sedimantasyon hızı (ESR). C-reaktif protein (CRP) testi. Tam kan sayımı (CBC). Romatoid faktör (RF) testi. Anti-siklik citrullinated peptid (anti-CCP) antikor testi. Kompleman testi. Organ veya hastalığa özgü antikor testleri. Tiroid fonksiyon testleri. İdrar tahlili. Biyopsi. Otoimmün hastalıkların tanısı için yapılan testler, şüphelenilen hastalık ve antikor çeşidine göre değişebilir.

ANA titre yüksekliği, bağışıklık sisteminin antikor ürettiğini gösterir ve bu durum, otoimmün bir hastalığa işaret edebilir. ANA titre yüksekliğinin bazı anlamları: 1:80, 1:160 gibi değerler: Otoimmün bir hastalığı düşündürebilir. 1:320 ve üzeri değerler: Yüksek titre olarak değerlendirilir ve otoimmün hastalık olasılığını artırır. Ancak, her ANA pozitifliği hastalık belirtisi anlamına gelmez; sağlıklı bireylerde de ANA pozitifliği görülebilir. ANA testi sonucunun doğru yorumlanması için bir doktora başvurulması önerilir.

Lupus hastalığının (SLE) kesin nedeni bilinmemektedir. Hastalığın gelişiminde rol oynayan bazı faktörler: Genetik yatkınlık. Çevresel etmenler. Hormonal değişiklikler. İlaç yan etkileri. Stres. Lupus, bulaşıcı bir hastalık değildir.

Otoimmün ayak hastalığı, bağışıklık sisteminin yanlışlıkla vücudun sağlıklı hücrelerine saldırması sonucu ortaya çıkan hastalıklardan biri olabilir. Bu hastalıklar arasında en yaygın olanlar romatoid artrit, tip 1 diyabet, multipl skleroz, lupus ve çölyak hastalığıdır. Otoimmün hastalıkların yaygın belirtileri arasında eklem ağrısı, cilt döküntüleri, yorgunluk, kas ağrıları ve sindirim sorunları yer alır. Otoimmün hastalıkların tedavisi, bağışıklık sistemini baskılayan ilaçlar ve semptomları hafifletmeye yönelik tedavilerden oluşur. Otoimmün ayak hastalığı spesifik bir hastalık adı değildir. Bu nedenle, doğru teşhis ve tedavi için bir sağlık uzmanına başvurulması önerilir.

Anti-transglutaminaz IgA (tTG-IgA) antikorlarının yüksek seviyeleri, genellikle çölyak hastalığı ile ilişkilidir. Diğer bazı hastalıklar ve durumlarda da yüksek tTG-IgA seviyeleri görülebilir: Tip 1 diyabet; inflamatuar bağırsak hastalığı (örneğin, Crohn hastalığı ve ülseratif kolit); çeşitli artrit türleri; açıklanamayan demir eksikliği anemisi. tTG-IgA antikorlarının yüksek seviyeleri, aynı zamanda genetik yatkınlık veya aile öyküsünde çölyak hastalığı olan bireylerde de görülebilir. Kesin tanı ve uygun tedavi için bir sağlık uzmanına danışılması önerilir.

Perimiyoperikardit, perikard ve miyokardın iltihaplanmasıdır. Nedenleri arasında şunlar bulunur: Viral enfeksiyonlar: Özellikle soğuk algınlığı, grip ve diğer solunum yolu enfeksiyonlarına neden olan virüsler. Bakteriyel enfeksiyonlar: Daha nadir görülse de, bazı bakteriyel enfeksiyonlar. Otoimmün hastalıklar: Lupus, romatoid artrit gibi hastalıklar. Kalp krizi: Kalp krizi sonrası gelişen inflamatuar süreçler. Travmalar: Göğüs bölgesine alınan darbeler. Cerrahi müdahaleler: Kalp ameliyatı sonrası. Bazı ilaçlar: Bağışıklık sistemini baskılayan ilaçlar. Kanser: Bazı tümörler. Perimiyoperikardit belirtileri arasında göğüs ağrısı, nefes darlığı, ateş, yorgunluk ve çarpıntı yer alır. Doğru teşhis ve tedavi için bir doktora başvurulması önerilir.

Atrofik glossit, genellikle beslenme eksiklikleri nedeniyle ortaya çıkar. Diğer nedenler arasında şunlar yer alır: Sjögren sendromu gibi bağışıklık sistemine saldıran hastalıklar; ağızda görülen candida mantarı; çölyak hastalığı; bazı ilaçlar. Ek olarak, atrofik glossit kalıtsal olabilir. Atrofik glossit belirtileri gözlemlendiğinde, doğru teşhis ve tedavi için bir sağlık uzmanına başvurulması önerilir.

IgG4 ilişkili hastalıklar, bağışıklık sistemindeki hücrelerin kendi doku ve organlarına saldırması sonucu (otoimmün mekanizmalarla) organlarda hasarla giden kronik iltihabi romatizmal hastalıklardır. Bazı IgG4 ilişkili hastalıklar: Otoimmün pankreatit. Mikulicz sendromu. Küttner tümörü. Sklerozan kolanjit. Retroperitoneal fibrozis. Riedel tiroiditi. Hastalık, genellikle bir tümörü taklit eden organ büyümesi ile ortaya çıkar ve gözyaşı bezleri, orbita, büyük tükürük bezleri, pankreas, safra kanalları, retroperitoneal alan, akciğerler, böbrekler, aort, meninksler ve tiroid bezini etkileyebilir.

"PTÖ" kısaltmasının ne anlama geldiğine bağlı olarak farklı nedenler olabilir. PTO (Power Take Off), ticari araçlar, damperli kamyonlar, vinçler ve çöp arabalarında, araç üstü ekipmanlarının çalıştırılması için gerekli olan enerjiyi ana şanzımandan alarak ekipmanlara aktaran dişli kutularıdır. PTÖ ayrıca, traktörler ve diğer tarım makinelerinde kullanılan, traktörün gücünü mekanik olarak dış cihazlara aktaran bir sistem olarak da bilinir.

Anti mikrozomal antikor, diğer adıyla anti-TPO (anti-mikrozomal antikor), tiroid bezi hastalıklarını teşhis etmek için kullanılan bir antikor testidir. Bu testte, anti tiroglobulin antikorları tespit edilir. Anti-TPO antikorları en çok Hashimato hastalığı olarak bilinen ve tiroid bezi yetmezliği yapan bir hastalıkta yükselir.

Evet, tiroit hastalıkları gözlere etki edebilir. Tiroit hastalığının gözlere yaptığı bazı etkiler: Gözün öne çıkması (eksoftalmus). Göz kapağının geri çekilmesi (kapak retraksiyonu). Kuru göz. Çift görme. Tiroit hastalığına bağlı göz sorunları tedavi edilmezse görme sinirinde kalıcı hasarlara ve körlüğe yol açabilir.

Sitokin fırtınasının nedenleri arasında şunlar yer alır: Enfeksiyonlar. Otoimmün hastalıklar. Kanser tedavileri. Organ nakli sonrası reaksiyonlar. Genetik faktörler. Sitokin fırtınası, tek bir etkene bağlı gelişebileceği gibi bu durumların bir kombinasyonu sonucu da ortaya çıkabilir.

İndüksiyon tedavisi, farklı alanlarda çeşitli amaçlarla kullanılır: Kanser tedavisi: Akut miyeloid lösemi ve akut lenfoblastik lösemi gibi hematolojik kanserlerde, hızlı remisyon sağlamak amacıyla indüksiyon kemoterapisi uygulanır. Organ nakli: Nakledilen organın vücut tarafından reddedilmesini önlemek için immünsupresif indüksiyon tedavisi uygulanır. Otoimmün hastalıklar: Bağışıklık sisteminin aşırı aktivitesini baskılamak için kullanılır. Doğum: Vajinal doğumu gerçekleştirmek amacıyla, spontan doğum eylemi başlamadan önce serviksin olgunlaştırılması ve uterus kontraksiyonlarının uyarılması için doğum indüksiyonu yapılır.

Liken planus ve liken sklerosus aynı hastalıklar değildir. Liken planus, cilt, saç, tırnak, ağız ve genital organlar gibi deri ve mukozal yüzeyleri etkileyen, mor, kaşıntılı, düz şişliklere neden olan kronik bir inflamatuar bir rahatsızlıktır. Liken sklerosus ise ciltte incelme, kaşıntı, yara oluşumu ve yara izlerine neden olan kronik bir rahatsızlıktır ve ciltte herhangi bir yerinde oluşabilir fakat liken planustan farklı olarak ağırlıklı olarak genital ve anüs bölgesini etkiler.

Edinsel miyopatiler, kişinin hayatı boyunca çeşitli nedenlere bağlı olarak ortaya çıkabilir. Bu nedenler arasında şunlar yer alır: Otoimmün ve inflamatuar durumlar. Toksinler ve ilaçlar. Enfeksiyonlar. Endokrin bozukluklar. Elektrolit dengesizliği. Kritik hastalık miyopatisi. Edinsel miyopatiler, genellikle kalıtsal olmayan ve sonradan gelişen kas hastalıklarıdır.