• Buradasın

    OsmanlıDönemi

    Yazeka

    Arama sonuçlarına göre oluşturuldu

    Elisa Zonaro'nun sanatı nedir?

    Elisa Zonaro, fotoğrafçıdır. Elisa Zonaro'nun sanatının bazı özellikleri şunlardır: Fotoğrafçılık eğitimi: 1893 yılında Paris’te fotoğrafçılık dersleri almıştır. Konu çeşitliliği: İstanbul’daki günlük yaşam, mimari, ünlü kişilerin ve ailelerinin portreleri gibi çeşitli konuları çalışmıştır. Harem fotoğrafları: Harem dairesine girip çıkarak oradaki yaşam detaylarını ve genç kızların portrelerini fotoğraflamıştır. Sultan Abdülhamid ile ilişkisi: Sultan Abdülhamid'in ilgisini çekmiş, çalışmaları karşılığında çeşitli ödüller almıştır. Fausto Zonaro ile işbirliği: Eşi Fausto Zonaro’nun tablolarına ilham kaynağı olmuş ve bu tabloların yapımında eşinin çektiği fotoğraflardan yararlanmıştır.

    Taş kışla hangi amaçla yapıldı?

    Taşkışla, İngiliz mimar William James Smith tarafından Mekteb-i Tıbbiye-i Şahane (Askeri Tıbbiye) için hastane olarak inşa edilmiştir. Yapının amaçları arasında ayrıca: Kırım Savaşı sırasında Fransız askerlerinin tedavisi; Dolmabahçe Sarayı'nı koruma amaçlı askeri kışla olarak kullanım; 31 Mart Olayları sırasında isyancı askerlere barınak sağlama; Balkan Savaşları sırasında hastane olarak hizmet verme yer almaktadır. Günümüzde Taşkışla, İstanbul Teknik Üniversitesi Mimarlık Fakültesi olarak kullanılmaktadır.

    Muhsinzade hanı ne zaman yapıldı?

    Muhsinzade Hanı, 1772 yılında Abdullah Paşa oğlu Muhsinoğlu Mehmet Paşa tarafından yaptırılmıştır.

    Eğirdir eskiden nereye bağlıydı?

    Eğirdir, tarih boyunca farklı dönemlerde çeşitli idari yapılara bağlı kalmıştır: Anadolu Selçuklu Devleti döneminde Eğirdir, "Cennetabad" olarak anılmış ve Selçuklu sultanları tarafından sayfiye yeri olarak kullanılmıştır. Hamitoğulları Beyliği döneminde başkent olmuş ve bu dönemde "Felekabad" olarak adlandırılmıştır. Osmanlı İmparatorluğu döneminde, Tanzimat'tan sonra Konya Vilayeti Hamid Sancağı'na bağlı bir ilçe merkezi olmuştur. Türkiye Cumhuriyeti döneminde ise ilçe statüsünü korumuştur.

    Selanik'in eski hali nasıldı?

    Selanik'in eski hali, farklı dönemlerde çeşitli özellikler taşımıştır: Antik Dönem: MÖ 315 yılında Makedonyalı Kassandros tarafından kurulan Selanik, başlangıçta dar, eğri büğrü sokaklarla ve binalar arasında bahçelerle Orta Çağ Bizans modeline uygun olarak yeniden inşa edilmiştir. Bizans Dönemi: Şehir, Bizans döneminde Saint-Sophie, Acheiropoiètos ve Saint-Demetrius gibi kiliselerle zenginleşmiştir. Osmanlı Dönemi: Osmanlı döneminde Selanik, Doğu-Batı arasında ticaretin ve kültürel alışverişin merkezi olmuştur. 1912'de Yunanistan'a katıldıktan sonra, Selanik'in eski Osmanlı yapıları büyük ölçüde yıkılmış ve şehir, Yunan kültürü ve şehir planlaması doğrultusunda yeniden yapılandırılmıştır.

    Akçaabat Ortamahalle Evleri ne zaman yapıldı?

    Akçaabat Ortamahalle Evleri'nin ne zaman yapıldığına dair kesin bir bilgi bulunamamıştır. Ancak, Ortamahalle'de bulunan bazı tarihi yapılar ve yapıldıkları yıllar şu şekildedir: Tarihi Cami: 1912 yılında yapılmıştır. St. Michael Kilisesi: 1332 yılında yapılmıştır. Mahallenin büyük bir kısmı, 1988 yılında "Kentsel Sit Alanı" olarak tescil edilip koruma altına alınmıştır.

    Sabunhane ne iş yapar?

    Sabunhane, sabun üretim yeridir. Günümüzde, Antakya ve çevresinde sabun üretimi evlerde ve kent kenarındaki atölyelerde devam etmektedir. Ayrıca, "SabunHane" adında, zeytinyağından soğuk üretim tekniğiyle el yapımı sabun üreten ve spa hizmeti veren bir işletme de bulunmaktadır.

    Manisa Lalesi neyi temsil eder?

    Manisa Lalesi, Manisa'nın doğal güzelliklerini ve Spil Dağı'nın sembol bitkilerinden birini temsil eder. Ayrıca, Manisa Lalesi, III. Ahmet döneminde "İstanbul Lâlesi" adıyla yeni türler elde edilene kadar, Manisa'da yetişen ve büyük ilgi gören bir lale türü olarak, şehrin tanıtımında önemli bir rol oynamıştır. Manisa Lalesi'ni koparmanın cezası bulunmaktadır; bu ceza, 2025 yılı için 557.212 liradır.

    Dolmabahçe'de hangi fotoğraflar çekildi?

    Dolmabahçe Sarayı'nda çekilmiş bazı fotoğraflar: James Robertson'un fotoğrafı. J. Charallyan'ın fotoğrafı. Robertson-Beato'nun fotoğrafı. Pascal Sebah'ın fotoğrafı. Ayrıca, Temmuz 2025'te Oğuzhan Çetiner tarafından çekilen bir fotoğraf da Dolmabahçe Sarayı'nın bahçesini göstermektedir. Bu fotoğraflar, sarayın farklı dönemlerine ve yapılarına ait görsel belgeler olarak önem taşımaktadır.

    Şengül Hamamı tarihi kaç yıllık?

    Şengül Hamamı'nın tarihi 15. yüzyılın ikinci yarısına kadar uzanmaktadır. Ankara'daki Şengül Hamamı, Anadolu Beylerbeyi İshak Paşa tarafından yaptırılmıştır.

    Ayazağa'da kimler yatıyor?

    Ayazağa'da iki önemli mezar yeri bulunmaktadır: 1. Ayazma Camii Mezarlığı: Bu mezarlıkta, Osmanlı Dönemi'nden kalma tarihi camide, III. Mustafa'nın annesi Mihrişah Emine Sultan ve ağabeyi Şehzade Süleyman'ın da aralarında bulunduğu bazı önemli kişilerin mezarları yer almaktadır. 2. Yeni Ayazağa Mezarlığı: Bu mezarlık, Sarıyer'de ve genellikle Emir Koçhan gibi son dönemde hayatını kaybeden kişilerin cenazelerinin defnedildiği bir yerdir.

    Amiral Osman paşa köşkü ne zaman yapıldı?

    Amiral Osman Paşa Köşkü, 1800'lü yılların sonunda Osmanlı Filosu'nun komutanı Amiral Osman Paşa tarafından yaptırılmıştır.

    Hamamönü eski Ankara evleri ne zaman yapıldı?

    Hamamönü'ndeki eski Ankara evleri, 17. ve 18. yüzyıllarda inşa edilmiştir. Bölge, adını 1440 yılında Sultan II. Murat’ın kadı askeri Celalettin Karacabey tarafından yapılan Karacabey Hamamı'ndan almaktadır.

    Tomarza'nın tarihi kaç yıllık?

    Tomarza'nın tarihi, en az 7000 yıl öncesine dayanmaktadır. İlçenin tarihi, il merkezi olan Kayseri ile aynıdır. Tomarza, 1953 yılında Develi'den ayrılarak ilçe statüsüne kavuşmuştur.

    Ceyhan'ın en eski tarihi eseri nedir?

    Ceyhan'ın en eski tarihi eseri olarak Abdulkadirağa Camii gösterilebilir. 1868 yılında Ceyhan’a ilk yerleşen Nogaylardan Abdulkadir Ağa tarafından inşa ettirilen cami, “Ulu Cami” adıyla da anılmaktadır.

    Gönüldağı Divane kimin hayatını anlatıyor?

    Divane karakteri, "Gönül Dağı" dizisinde Osmanlı döneminde Bulgaristan'da yaşamış bir adamın hayatını anlatıyor. Söylentilere göre, Bulgaristan'ın Tırnova şehrinde yaşayan iki Türk genci birbirine aşık olur ve evlenir. Divane'nin hikayesi, eşinin mezarının bulunduğu dağlık bölgede devam eder ve bir gün köylüler onu eşinin yanına açılmış bir mezarda ölü bulur. Bu hikaye, "Divane" veya "Güneş Toplayan Adam" olarak da anılan karakterin gerçek bir hikayeye dayandığını gösterir.

    Mecidiy Kasri'nde hangi bölümler var?

    Beykoz Mecidiye Kasrı'nda harem, selamlık, divanhane, bahçe ve köşkler bulunmaktadır. Harem ve selamlık: Kasrın iki ana bölümünden biridir; harem, sultan ve ailesinin özel yaşam alanı olarak kullanılmıştır. Divanhane: Devlet adamlarının ağırlandığı ve resmi görüşmelerin yapıldığı önemli bir alandır. Bahçe ve köşkler: Kasrın etrafında geniş bir bahçe ve çeşitli köşkler yer alır; bu bahçede bitki türleri ve su havuzları bulunur. Kasrın iç mekanlarında ise Osmanlı dönemi mobilyaları, çiniler, avizeler ve halılar gibi dekoratif unsurlar mevcuttur.

    Şirin Han ne zaman yapıldı?

    İstanbul'daki Şirin Han, 19. yüzyıl sonu ile 20. yüzyıl başında inşa edilmiştir. Gaziantep'teki Şire Han (Belediye Hanı) ise 1885 yılında tamamlanmıştır.

    Evlerinde bir ipekten hali var hikayesi nedir?

    "Evlerinde Bir İpekten Halı Var" türküsünün hikayesi, Birinci Dünya Savaşı öncesinde Antep'te geçmektedir. Hikaye şu şekilde özetlenebilir: Ahmet, arkadaşlarıyla sık sık Ermeni mahallesindeki meyhanelere gider ve saz çalıp türkü söylerdi. Ahmet, bu kızı bir türlü unutamaz ve sazını daha dertli çalmaya başlar. Ahmet'in arkadaşı Mislim de bu eve gider ve Ahmet'in sevdiği kızla tanışır. Mislim, Ahmet'i eve davet eder ve Ahmet, sevdiği kızın evinde büyük bir üzüntü yaşar. Ahmet, o güne kadar kimsenin duymadığı bir türkü söyler: "Evlerinde bir ipekten halı var, şekerlenmiş dudağında balı var". Bu türkü, Ahmet'in sevdiği kıza olan aşkını anlatır. Türkü, hicaz makamında olup 10/8'lik curcuna usulündedir.

    Çakırcalı Efe'nin mezarı neden Karıncalıdağ'da?

    Çakırcalı Efe'nin mezarının Karıncalıdağ'da olmasının nedeni, 1911 yılında Nazilli yakınlarındaki Karıncalıdağ mevkiinde, yönetim güçleriyle girdiği bir çatışmada ölmüş olmasıdır. Çakırcalı, bu çatışmada kendi isteği doğrultusunda, tanınmamak için kızanları tarafından başı kesilerek öldürülmüştür.