ÖrnekCümleler

"Göre" edatı, cümlede çeşitli anlamlar taşır ve aşağıdaki örnek cümlelerde bu anlamlar görülmektedir: 1. Uygunluk ve karşılaştırma: "Bu, bize göre bir ev değil". 2. Ölçüt: "Ayağını yorganına göre uzat". 3. Bakış açısı: "Öğrendiğimize göre Ali gelecekmiş". 4. Yönelme: "Başbakana göre enflâsyon düşük". 5. Öneri: "Ona göre durum hiç de karmaşık değilmiş".

Quit fiiliyle ilgili bazı örnek cümleler: 1. İşten ayrılmak: "I quit my job the next day and started making prototypes" (İşimi bıraktım ve hemen ertesi gün prototipler yapmaya başladım). 2. Sigarayı bırakmak: "Some people quit smoking on the first try while others have to quit repeatedly" (Bazı insanlar ilk denemede sigarayı bırakabilirken diğerleri tekrar tekrar bırakmak zorunda kalır). 3. Gruptan çıkmak: "Benatar quit her job and formed a band" (Benatar işinden ayrıldı ve bir grup oluşturdu). 4. Pes etmek: "Despite many obstacles, she refused to quit" (Birçok engele rağmen pes etmeyi reddetti). 5. Görevi bırakmak: "Employee may quit: çalışan çalışmayı bırakabilir".

"Su testisi su yolunda kırılır" atasözü, bir kişinin ya da şeyin hangi amaca hizmet ediyorsa o uğurda bir kazaya uğrayacağını ifade etmek için kullanılır. Örnek cümle: "Onun hırsızlık yaparken yakalanacağı belliydi, sonuçta su testisi su yolunda kırılır".

Ahenk, bir bütünün içindeki parçaların veya öğelerin birbirleriyle uyumlu ve dengeli bir şekilde bir araya gelmesini ifade eder. Örnek cümleler: "Bu orkestra, enstrümanlar arasındaki mükemmel ahenkle büyüleyici bir performans sergiledi". "Doğadaki renklerin ahenkli uyumu göz kamaştırıcıydı". "İki lider arasındaki ahenkli işbirliği, büyük bir başarıya dönüştü". "Damla ve Zeynep, birbirleriyle ahenk içinde sahneye çıktılar". "Murat nişanlısına, ahenkli bir çiçek götürmüş".

"Diğer" ifadesi, örnekleme bildiren bir bağlantı ifadesidir.

Mana kelimesinin eş anlamlısı "anlam" kelimesidir. İşte bu kelimeyle kurulmuş bazı örnek cümleler: 1. "Söylediklerinden hiçbir anlam çıkartamadım". 2. "Onun yaptıklarının ne manaya geldiğinin farkında değilim". 3. "Bu meal ne ifade ediyor?". 4. "Bu kelime mazmun ifadesi ile önemli bir yer taşır".

Sıcak ve soğuk ile ilgili cümleler: 1. Sıcak: "Hava sıcak olduğundan dışarıya çıktık". 2. Soğuk: "Soğuk havalarda soğuk su içme!". 3. Mecazi anlam: "Yeni gelen mühendis bey çok soğuk bir insana benziyor". 4. Karşılaştırma: "Bu kız çok sıcak kanlı". 5. Zıt anlamlı: "Soğuk kelimesinin zıt anlamı sıcaktır".

Büyükanne ve ben ile ilgili bazı cümleler şunlardır: 1. "Büyükannen benden seni görmemi istedi". 2. "Büyükannem, bana örgü örmeyi öğretirken sabırlı ve sevecendi". 3. "Birlikte yaptığımız aile piknikleri, güler yüzler ve lezzetli yemeklerle dolu özel anılara dönüştü". 4. "İlk kez deniz altında dalış yaptığım anı, benim için keşif dolu unutulmaz bir deneyimdi" ve bu anıda "büyükannemin anlattığı aile hikayeleri" de yer aldı. 5. "Büyükanne ve büyükbaba, torunları için büyük bir hazinedir".

"Can't" ve "couldn't" arasındaki fark, kullanım zamanları ve anlamlarıdır. "Can't" (cannot'ın kısaltması), şimdiki zaman veya geniş zamanda bir şeyin yapılamayacağını ifade eder. Örnek cümleler: - Olumsuz cümle: I can't swim. (Ben yüzemem). - Soru cümlesi: Can you speak French? (Fransızca konuşabilir misin?). "Couldn't" ise geçmiş zamanda bir şeyin yapılamadığını belirtir. Örnek cümleler: - Olumsuz cümle: When I was a child, I couldn't sing very well. (Ben çocukken iyi şarkı söyleyemezdim). - Geçmiş ihtimal: I couldn't understand the movie because it was in French. (Filmi anlayamadım çünkü Fransızcaydı).

"Aşağı yukarı" deyimi, yaklaşık olarak, hemen hemen anlamlarına gelir. İşte bu deyimin kullanıldığı bazı örnek cümleler: 1. "Aşağı yukarı on kilo gelir bu yük". 2. "Gittiğimiz yerde aşağı yukarı bir hafta kalıyoruz". 3. "Sınıfta aşağı yukarı otuz kişi var". Ayrıca, "aşağı yukarı" ifadesi, bir baştan bir başa anlamında da kullanılabilir. Örneğin: 4. "Onlar tuşları aşağı yukarı hareket ettirdiler".

Also kelimesi, cümlede genellikle cümlenin ortasında, vurgulamak istenilen eylemden önce veya yardımcı fiillerden sonra kullanılır. Örnek cümleler: I like playing soccer. Also, I enjoy swimming. She is smart. Also, she is very kind. He is also coming to the party. This question is also hard. She can also come to the party, but she should bring food and some drinks. Ayrıca, "also" kelimesinin "and" (ve) ile birlikte kullanılmaması gerekir.

İstanbul'un doğru yazılışı "İstanbul" şeklindedir. İşte bu kelimeyle ilgili örnek cümleler: 1. "İstanbul otobüsü az önce otogardan ayrılarak yola çıktı". 2. "İstanbul, Türkiye'nin en kalabalık nüfusuna sahip bir ildir". 3. "Eşim doğma büyüme İstanbulludur".

Sollen fiili ile ilgili bazı cümleler: 1. Ich soll das erledigen. 2. Du sollst pünktlich sein. 3. Er soll mehr lernen. 4. Wir sollen pünktlich zur Besprechung kommen. 5. Sie sollen ihre Hausaufgaben jeden Abend machen. 6. Es sollte keine Raucherbereiche in öffentlichen Gebäuden geben.

"Lovely" kelimesinin örnek cümleleri: 1. Güzel: "The song has a lovely melody" (Şarkının güzel bir melodisi var). 2. Hoş: "It was lovely to have you here" (Seni burada görmek hoştu). 3. Sevimli: "He has a lovely personality" (Onun sevimli bir kişiliği var). 4. Şirin: "Those flowers are so lovely" (Bu çiçekler çok şirin). 5. Kıymetli: "She was wearing a lovely dress" (O, kıymetli bir elbise giyiyordu).

"Since" kelimesi İngilizcede farklı bağlamlarda kullanılabilir: 1. Edat Olarak: Bir eylemin veya olayın başlangıç noktasını belirtmek için kullanılır. Örnek cümleler: - She has lived here since 2010 (2010'dan beri burada yaşıyor). - I have been studying since morning (Sabahtan beri ders çalışıyorum). 2. Bağlaç Olarak: Sebep-sonuç ilişkilerini ifade etmek için kullanılır. Örnek cümleler: - Since it's raining, let's stay indoors and watch movies (Yağmur yağıyor, evde kalıp film izleyelim). - Since employment is limited in rural areas, many people are moving to big cities (Kırsal bölgelerde istihdam sınırlı olduğu için birçok insan büyük şehirlere taşınıyor). 3. Zarf Olarak: Geçmiş bir olay ile içinde bulunulan an arasında geçen zamanı ifade eder. Örnek cümleler: - He moved to London in 2018 and I haven't heard from him since (2018 yılında Londra'ya taşındı ve o zamandan beri kendisinden haber alamadım).

"Her yerde" kelimesi ayrı yazılır. İşte birkaç örnek cümle: 1. Doğru Kullanım: "Onu her yerde aradım ama bulamadım". 2. Örnek Cümle: "Hava güzel olduğuna göre her yerde yürüyüş yapabiliriz". 3. Başka Bir Örnek: "Sigara içilmeyen her yer benim için uygun".

İş fiillerine örnek cümleler: 1. Çocuklar kediyi seviyor. 2. İşçiler eşyaları taşıyorlar. 3. Biz arkadaşları görelim. 4. Elindeki bozuk saati yarım saat içinde onardı. 5. Ödevlerini yarına kadar yetiştirmelisin.

Ad aktarmasına (mecaz-ı mürsel) örnek cümleler: Parça-bütün ilişkisi: "Bu tekerlekler nelere şahit oldu?" (Araba kastedilir). İç-dış ilişkisi: "Tuvalet kağıtlarını lütfen çöpe atınız!" (Çöpün içi kastedilir). Sanatçı-eser ilişkisi: "Sezen Aksu'yu severek dinlerim." (Sezen Aksu'nun şarkıları kastedilir). Yer-insan ilişkisi: "Ankara'dan herhangi bir açıklama gelmedi." (Ankara'daki insanlar kastedilir). Neden-sonuç ilişkisi: "Bereket yağıyor!" (Yağmur kastedilir). Bölge-yön ilişkisi: "Batı, bize yardımcı olmadı." (Avrupa kastedilir). Somut-soyut ilişkisi: "Yürek isteyen bir hareketti." (Cesaret kastedilir). Ad aktarmasında benzetme amacı yoktur; eğer benzetme amacı varsa, bu istiare sanatına dönüşür.

Avantajlı olmak, daha üstün durumda bulunmak, avantajı bulunmak anlamına gelir. Cümle içinde kullanımı: "Avantajlı olan bizim takım gibi görünüyor." "Bu yarışta avantajlı olsan da kazanamadın."

Kurum adları ile ilgili cümleler şu şekilde örneklendirilebilir: 1. Kuruluş anlamında: "Türk Dil Kurumu, selfie kelimesine karşılık buldu". 2. Resmi kuruluş anlamında: "Ankara Üniversitesi Fen Fakültesi, Ankara'da bulunan bir okuldur". 3. Soba bacası anlamında: "Ayda bir defa bacadaki kurumu temizlemek gerekir". 4. Tüzel kişilik anlamında: "Türkiye Cumhuriyeti, resmi adıdır".