Organlar

Dalin kelimesi iki farklı bağlamda kullanılabilir: 1. Dalin Bebek Yağı: İçeriğindeki doğal nemlendiriciler sayesinde cildi yumuşatır ve korur. 2. Dalak Organı: İnsan vücudunda karın bölgesinde bulunan dalak, bağışıklık sistemi için önemli bir rol oynar. Görevleri arasında: - Lenfosit Üretimi: Vücudun ihtiyaç duyduğu akyuvarları üretir. - Kan Filtreleme: Hasarlı kırmızı kan hücrelerini yok eder ve demiri geri dönüştürür. - Kan Pompalamayı Destekleme: Kanın vücutta daha iyi pompalanmasını sağlar.

"Orta hat şifti saptanmamıştır" ifadesi, bir organın normalde bulunması gereken yerden farklı bir tarafa kaymadığını ifade eder.

Ektazi tıpta "genişleme" anlamına gelir. Bu terim, içi boş olan bronş, mide, kan damarları, idrar kesesi gibi organların büyümesi ve/veya genişlemesini ifade etmek için kullanılır.

İnsanda en az bulunan organ, epifiz bezidir.

Obez kişilerde en çok etkilenen organlar şunlardır: 1. Üreme Sistemi: Obezite, erkeklerde kısırlığa ve kadınlarda adet döngüsü sorunlarına yol açabilir. 2. Sindirim Sistemi: Karaciğer ve pankreas gibi organlar, aşırı vücut yağı nedeniyle yeterince çalışmayabilir. 3. Kardiyovasküler Sistem: Yüksek kolesterol ve plak birikimi, kalp ve damar hastalıklarına neden olabilir. 4. Solunum Sistemi: Astım ve uyku apnesi gibi solunum problemleri obezite ile ilişkilidir. 5. Eklemler: Vücuttaki fazla yük, eklem hastalıklarına yol açabilir.

Doku ve sistem arasındaki fark şu şekildedir: 1. Doku: Benzer yapıda ve işlevde hücrelerin bir araya gelmesiyle oluşan yapıdır. 2. Sistem: Birden fazla dokunun bir araya gelerek belirli bir işlevi yerine getirdiği organların oluşturduğu gruptur.

Kalp krizinde en çok kalp kası ölür.

Taşlı yüzük hücreli kanser, çoğunlukla mide olmak üzere çeşitli organlarda görülebilir. Diğer sık görüldüğü organlar arasında kolon, mesane, prostat ve meme bulunur.

Kanda oksijen düşüklüğü (hipoksi), çeşitli organlardan kaynaklanabilir: 1. Akciğerler: Zatürre, KOAH, astım gibi akciğer hastalıkları, oksijenin yeterince alınamamasına neden olabilir. 2. Kalp: Kalp yetmezliği veya diğer kalp problemleri, kanın oksijen taşıma kapasitesini azaltabilir. 3. Dolaşım Sistemi: Damar tıkanıklıkları ve kan akışını etkileyen hastalıklar, dokulara ulaşan oksijen miktarını azaltabilir. 4. Toksik Maddeler: Karbon monoksit gibi zehirli gazlar, kanın oksijen taşıma kapasitesini düşürerek hipoksiye yol açabilir. Bu durumlar, vücudun genel oksijen dengesini bozarak organların yeterince oksijen alamamasına neden olur.

Ultrasonda net olarak görülebilen organlar şunlardır: Karın bölgesindeki organlar: karaciğer, dalak, böbrekler, safra kesesi, pankreas. Pelvis bölgesindeki organlar: rahim, yumurtalıklar, prostat. Kalp ve tiroid bezi. Meme, eklemler, kaslar ve damarlar. Ayrıca, ultrasonda bebeğin organları da detaylı bir şekilde incelenebilir, özellikle gebelik takibinde bebeğin beyni, omurgası, kalbi ve iç organları net olarak izlenebilir.

Kan vermek, doğrudan organları temizlemez ancak vücudun genel kan dolaşımını ve dengesini iyileştirebilir. Vücudun kanı temizleyen başlıca organları şunlardır: Böbrekler: Atık maddeleri ve fazla sıvıyı idrar yoluyla vücuttan atar. Karaciğer: Toksinlerin ve zararlı maddelerin parçalanmasında etkilidir. Dalak: Eski ve hasar görmüş kan hücrelerini yok eder. Akciğerler: Kanın oksijenlenmesini sağlar ve karbondioksiti atar. İnce bağırsaklar: Sindirim sistemi yoluyla toksinlerin atılmasına katkıda bulunur.

Graft-versus-host hastalığı (GvHD) çeşitli organları etkileyebilir, bunlar arasında: 1. Cilt: Döküntüler, kızarıklık, kaşıntı, deri soyulması ve kabarcıklar oluşabilir. 2. Gastrointestinal sistem: İshal, bulantı, karın krampları, iştah kaybı ve kilo kaybı görülebilir. 3. Karaciğer: Karaciğer iltihabı, sarılık, karaciğer fonksiyon bozuklukları ve karın hassasiyeti ortaya çıkabilir. 4. Akciğerler: Nefes darlığı, öksürük ve göğüs ağrısı gibi solunum problemleri yaşanabilir. 5. Gözler: Kuru gözler, ışığa duyarlılık ve görme bozuklukları oluşabilir. 6. Ağız ve genitals: Ağız içinde yaralar, mantar enfeksiyonları, kuruluk ve ağrılı cinsel ilişki görülebilir.

Langerhans hücreli histiyositozis (LHH), çeşitli organlarda görülebilir, bunlar arasında: Akciğerler; Kemikler; Deri; Hipofiz bezi; Karaciğer; Lenf düğümleri; Tiroid.

Maymunların iç organları, insanlara genel olarak uyumludur. Maymunların vücut yapıları, organları ve kas sistemleri insana çok yakındır.

İnsan vücudunun farklı bölgeleri ve organları, kendilerini farklı sürelerde yeniler: Mide: Mide astarı, 4 günde bir tamamen yenilenir. Bağırsak: Bağırsak hücreleri, 2-5 gün arasında yenilenir. Deri: Cildin dış tabakası, 4 haftada bir tamamen yenilenir. Karaciğer: Karaciğer, 150 günde bir kendini tamamen yeniler. İskelet sistemi: Kemiklerin tamamen yenilenmesi yaklaşık 10 yıl sürer. Beyin ve göz merceği gibi bazı organlar ise ömür boyu yenilenmez.

Hamile kalınca birçok organ büyür: 1. Rahim: Hamilelik süresince rahim boyutu artar ve doğum öncesi yaklaşık 5 litre kapasiteye ve 1100 gram ağırlığa ulaşır. 2. Göğüsler: Hormonal değişiklikler nedeniyle göğüsler büyür ve meme başı çevresinde pigmentasyon artar. 3. Karın Bölgesi: Karın içi organlar, rahmin büyümesi sonucu yer değiştirir ve karın bölgesi şişer. 4. Vajina ve Vulva: Bu bölgelerde damarlanma ve sıvı toplama artar, doku yumuşar. 5. Böbrekler: Büyüyen rahim, mesaneye bası yaparak kapasitesini azaltır ve böbreklerde enfeksiyon riskini artırır.

Karın içinde en tehlikeli organ olarak kabul edilebilecek tek bir organ yoktur, çünkü karın bölgesindeki organların her biri hayati öneme sahiptir ve sağlık sorunlarına yol açabilir. Ancak, karın zarı iltihabı (peritonit) karın içindeki organların sağlığını ciddi şekilde tehdit eden bir durumdur.

Çay, çeşitli organlara olumlu etkiler yapabilir: Kalp ve damar sağlığı: Çay, antioksidanlar sayesinde kalp-damar hastalıklarının riskini azaltabilir. Mide: Midenin gıdaları hazmetmesini kolaylaştırır ve sindirim sistemini rahatlatır. Beyin: Beyin fonksiyonlarını artırabilir ve belleği güçlendirebilir. Böbrek ve idrar yolları: İdrar söktürücü özelliği vardır. Gözler: Gözdeki bazı rahatsızlıklarda çayın demli suyu ile yapılan tampon ağrıyı hafifletebilir. Ancak, çayın aşırı tüketimi bazı olumsuz etkilere yol açabilir, bu nedenle dengeli bir şekilde tüketilmesi önerilir.

Bazı besinlerin benzedikleri organlar ve faydaları şunlardır: 1. Ceviz - Beyin: Omega-3 yağ asitleri ve E vitamini içerir, hafızayı güçlendirir ve beyin fonksiyonlarını destekler. 2. Domates - Kalp: Likopen içerir, antioksidandır ve kalp sağlığını korur. 3. Havuç - Göz: Beta karoten içerir, göz sağlığına iyi gelir ve görme yetisini destekler. 4. Kereviz - Kemikler: K vitamini ve kalsiyum içerir, kemikleri güçlendirir. 5. Avokado - Rahim: Folik asit içerir, doğurganlığı destekler ve rahim sağlığına iyi gelir. 6. Tatlı Patates - Pankreas: Kan şekerini dengeler ve diyabet riskini azaltır. 7. Zencefil - Mide: Mide bulantısını azaltır ve sindirime yardımcı olur. 8. Üzüm - Akciğer: Antioksidan içerir, akciğerleri korur ve astım riskini azaltabilir. 9. Mantar - Kulak: D vitamini içerir, işitme sağlığını destekler.

İnsan vücudunda üç ana zar türü bulunur: muköz, seröz ve sinovyal zarlar. Bu zarların bulunduğu organlar şunlardır: 1. Muköz zarlar: Sindirim, solunum, üreme ve boşaltım sistemleri organlarında bulunur. 2. Seröz zarlar: Perikard yüreği, plevra akciğerleri ve göğüs boşluğunu, periton ise karın ve leğen boşluğu duvarlarını ve bu boşlukların organlarını sarar. 3. Sinovyal zarlar: Eklemlerdeki eklem kapsüllerinin iç yüzeyinde, kiriş ve tendon kılıflarında, bursaların (kese biçimli yapılar) içinde görülür.