Organlar

İntraperitoneal organlar, periton zarıyla tamamen çevrili olan organlardır. Bu organlar şunlardır: Mide; Onikiparmak bağırsağının ilk kısmı; Jejunum ve ileum (ince bağırsakların bölümleri); Çekum; Apandisit; Enine ve sigmoid kolon; Karaciğer; Dalak; Rahim (kadınlarda); Fallop tüpleri (kadınlarda); Yumurtalıklar (kadınlarda).

Organlar, canlıların vücudunda çeşitli işlevleri yerine getiren yapılardır. İşte bazı organların görevleri: Kalp: Kanı vücuda pompalayarak dolaşım sistemini yönetir. Karaciğer: Protein üretimi ve deposu, kan şekerinin ayarlanması, toksinlerin temizlenmesi gibi metabolik işlevleri yerine getirir. Akciğerler: Oksijeni kan dolaşımına verir ve karbondioksidi vücuttan atar. Böbrekler: Kanı süzer, sıvı, mineral ve asit-alkali dengesini sağlar. Mide: Yiyecekleri sindirir, asitler ve enzimler üreterek besinleri parçalar. Bu organlar, birlikte çalışarak vücudun sağlıklı işleyişini sağlarlar.

Kaburga altında bulunan bazı önemli organlar şunlardır: 1. Akciğerler: Göğüs boşluğunun her iki yanında yer alır ve solunum sisteminin ana organlarıdır. 2. Kalp: Göğüs kafesinin ortasında, mediastinum içinde bulunur ve dolaşım sisteminin merkezidir. 3. Mide: Sol üst kısımda, kaburgaların altında yer alır ve sindirim sisteminin önemli bir organıdır. 4. Karaciğer: Sağ tarafta, diyaframın hemen altında bulunur ve birçok metabolik işlevi vardır. 5. Dalak: Sol tarafta, kaburgaların altında yer alır ve bağışıklık sisteminin önemli bir parçasıdır. 6. Pankreas: Mide ve ince bağırsak arasında yer alır, hem sindirim hem de hormon üretimi işlevine sahiptir.

Kalp, birlikte düzenlenmiş çeşitli dokulardan oluşur. Bu dokular şunlardır: Örtücü doku. Destek dokusu. Kasılma dokusu. İletken doku. Ayrıca, kalp anjiyoblastlardan türemiştir.

Uzuvlar ve organlar aynı şeylerdir, çünkü organlar, canlı organizmalarda belli başlı görevleri yerine getiren ve canlılığın devamını sağlayan uzuvlar olarak tanımlanır.

Dalak sorunları doğrudan böbreği etkilemez, çünkü bu iki organın işlevleri ve yapıları farklıdır. Dalak, kan filtrasyonu, bağışıklık sisteminin desteklenmesi ve kan depolama gibi işlevlere sahiptir. Böbrekler ise idrar üretimi, sıvı ve elektrolit dengesinin sağlanması, asit-baz dengesinin korunması ve hormon salınımı gibi hayati işlevleri yerine getirir.

Midenin önünde ve arkasında bulunan organlar şunlardır: - Midenin önünde: Karaciğerin alt yüzü, sol akciğerin tabanı, kalp, kaburgalar, dalak, sol böbrek. - Midenin arkasında: Pankreas, aort ve çölyak trunkus, transvers kolon.

Karın boşluğunda bulunan organlar beş ana grupta toplanabilir: 1. Sindirim sistemi organları: mide, bağırsaklar (ince bağırsak, kalın bağırsak), karaciğer, safra kesesi, pankreas. 2. Solunum sistemi organları: akciğerler, solunum yolları (soluk borusu, bronşlar). 3. Üreme sistemi organları: rahim, yumurtalıklar, testisler, prostat. 4. Endokrin sistemi organları: hipofiz bezi, tiroid bezi, böbrek üstü bezleri, pankreas. 5. Diğer organlar: böbrekler, dalak.

Tavuk taşlık ve tavuk yüreği farklı organlardır. Tavuk taşlık, kuşların sindirim sisteminde bulunan ve midenin ön kısmı olarak kabul edilen bir organdır. Tavuk yüreği ise, tavuğun iç organları arasında yer alan bir çeşit yürek veya ciğer olarak tanımlanabilir.

Erkek cinsel organında bulunan bezler şunlardır: 1. Prostat Bezi: İdrar kesesinin altında yer alır ve meni sıvısının bir kısmını üretir. 2. Seminal Veziküller: İdrar torbasının arkasında bulunan ve meninin büyük kısmının üretimini ve depolanmasını sağlayan bezlerdir. 3. Cowper Bezleri: Üretranın membranöz kısmının arkasında yer alır ve kayganlaştırıcı bir sıvı salgılar.

Thorax (göğüs) bölgesi aşağıdaki organları kapsar: Kalp ve büyük damarlar (aort, pulmoner arterler); Akciğerler; Özofagus (yemek borusu); Thymus (timüs bezi).

Kanser, en çok akciğer, meme, prostat ve sindirim sistemi organlarını sever ve bu organlarda daha sık görülür.

Analog organ, kökenleri farklı olsa da görevleri aynı olan organlardır. Bazı analog organ örnekleri: İnsan ayağı ve karınca ayağı. Kartal kanadı ve kelebek kanadı. Sinek kanadı ve kuş kanadı. Midyedeki ve balıklardaki solungaçlar. Analog organlar, evrimsel gelişim sürecinde, canlıların yaşadıkları ortama göre benzer ihtiyaçlar ve yaşam alanları nedeniyle ortaya çıkmıştır.

Down sendromu, birçok organ ve sistemde zararlara yol açabilir. En çok zarar gören organlar arasında şunlar bulunur: Kalp: Down sendromlu bebeklerin yaklaşık yarısında doğuştan kalp kusurları görülür. Sindirim sistemi: Sindirim sistemi defektleri ve gastroözafagal reflü hastalığı riski artar. Bağışıklık sistemi: Down sendromlular, bağışıklık sistemlerindeki anormallikler nedeniyle enfeksiyonel ve otoimmün hastalıklar ile bazı kanser türlerine karşı daha hassastır. Gözler: Gözlerde nistagmus, strabismus ve katarakt gibi problemler ortaya çıkabilir. Solunum sistemi: Uyku apnesi ve sık tekrarlayan üst ve alt solunum yolu enfeksiyonları riski yüksektir.

Dalak ve pankreas arasında karın boşluğunda yer alan duodenum (onikiparmak bağırsağı) bulunur.

Romatizma, kaslar, kemikler, eklemler ve bu yapıları birleştiren bağların yanı sıra aşağıdaki organları da etkileyebilir: Kalp: İltihaplı romatizma kalp hastalıklarını tetikleyebilir. Akciğerler: Romatizmal hastalıklar akciğerleri de etkileyebilir. Böbrekler: Romatizma, böbrek fonksiyonlarını bozabilir. Gözler: Bazı romatizmal hastalıklar gözlerde iltihaplanmaya neden olabilir. Romatizmanın etkilediği organlar, hastalığın türüne ve şiddetine göre değişiklik gösterebilir. Kesin tanı ve tedavi için bir romatoloji uzmanına başvurmak önemlidir.

Scoobi'nin boşaltım yapması, vücudundaki atık maddelerin dışarı atılması anlamına gelir. Boşaltım, böbrekler, akciğerler, deri ve kalın bağırsak gibi organlar aracılığıyla gerçekleştirilir.

Mikroplastiklerin en çok karaciğer, dalak ve böbreklerde biriktiği tespit edilmiştir.

Jacobson organı, insanda burun kemiği altında gömülü olarak bulunur.

Behçet sendromu birçok organı etkileyebilir, bunlar arasında: Ağız ve genital organlar: Tekrarlayan ülser şeklinde yaralar oluşur. Deri: Ağrılı, kızarık ve kabarık lezyonlar, akne benzeri döküntüler görülür. Eklemler: Özellikle diz, ayak bileği ve el bileği gibi eklemlerde ağrı ve şişlik olur. Gözler: Üveit adı verilen iltihaplanma sonucu gözde ağrı, kızarıklık ve bulanık görme meydana gelebilir. Kan damarları: Büyük ve küçük kan damarlarında iltihaplanma, pıhtı oluşumu ve buna bağlı olarak bacaklarda şişlik ve ağrı oluşabilir. Merkezi sinir sistemi: Omurilik, beyin sapı ve beyin loblarının tutulumuna bağlı olarak uyuşma, kuvvetsizlik ve baş ağrısı gibi belirtiler ortaya çıkabilir. Sindirim sistemi: Sindirim sisteminde ülserler gelişebilir, karın ağrısı, bulantı ve ishal gibi belirtiler görülebilir.