Öğütler

Üç öğüt masalı olarak sayılabilecek bazı atasözleri şunlardır: 1. "İki dinle, bir söyle". 2. "Emek olmadan yemek olmaz". 3. "Sakla samanı, gelir zamanı".

Ayı ile Tilki masalı, iki farklı mesajı iletmektedir: 1. Dostluk ve Yardımlaşmanın Önemi: Masalda, ayının tilkiye yardım etmesi ve daha sonra tilkinin zor durumda kaldığında ayının yardımına koşması, dostluğun ve paylaşmanın ne kadar değerli olduğunu anlatır. 2. İki Yüzlülüğün Sonuçları: Ezop'un versiyonunda, ayının kendini insanları sevdiği için ölülerini yemediği şeklinde övmesi ve tilkinin bu iki yüzlülüğü eleştirmesi, boşuna böbürlenmenin ve iki yüzlülüğün foyasını ortaya çıkarır.

Alimlere göre en büyük söz konusunda farklı görüşler bulunmaktadır. Bazı alimlerin sözleri şunlardır: "İnsanların en iyisi, insanlara en çok fayda sağlayan kişidir". Bu söz, Hz. Muhammed'e aittir. "İlim ilim bilmektir, ilim kendin bilmektir. Sen kendini bilmezsen, bu nice okumaktır?". Bu söz, Yunus Emre'ye aittir ve kendini tanımanın önemini vurgular. "Bir alimin ruhsatlarla meşgul olduğunu görürsen, bil ki, ondan bir şey olmaz". Bu söz, İmam Şafiî'ye aittir ve ruhsat ve te'villerle uğraşan alimlerden hayır gelmeyeceğini ifade eder.

Açgözlü Kedi masalı, iki farklı açıdan açgözlülüğün sonuçlarını anlatır: 1. Hikmet-i Alem sitesinde yer alan versiyonda, açgözlü olmanın insanı elindekini kaybetmeye götürebileceği mesajı verilir. 2. Masal Oku ve Masal Oku XYZ sitelerinde yer alan versiyonlarda ise açgözlülüğün insanı yanlış yollara sevk edebileceği ve sonunda hüsrana uğrayabileceği anlatılır. Yoksul bir nine ile kedisinin hikayesi şöyle gelişir: - Kedi, komşusunun semiz kedisini görüp onun gibi olmak ister. - Semiz kedi, ona padişahın sarayında her gün çeşit çeşit yemekler yediğini söyler. - Açgözlü kedi, saraya gidip o yemekleri yemeyi kafasına koyar ve nineden izin ister. - Nine, ona açgözlülüğün insana zarar vereceğini ve elindekilerle yetinmesi gerektiğini anlatır ama kedi onu dinlemez. - Saraya gittiklerinde, kediler için yiyecek bir şey kalmaz ve padişahın adamları onları kovar.

"Oğluma Günlükler" (A Journal for Jordan), Astsubay Kıdemli Başçavuş Charles Monroe King'in Irak'taki savaştan geri dönemeyebileceği için oğlu için tutmaya başladığı günlüğü konu alır. King, günlükte oğluna olan sevgisini, ona verdiği öğütleri ve ettiği duaları kaleme alır. Film, aynı zamanda King'in eşi Dana Canedy ile olan ilişkisini ve çiftin birbirlerini çok sevmiş olmalarına rağmen çok erken ayrılmalarını da anlatır.

Zeytinyağlı sarma içine konulan malzemeler şunlardır: 1. Pirinç: Genellikle pilavlık pirinç kullanılır. 2. Soğan: İnce doğranmış soğan, sarmaya lezzet katar. 3. Domates Salçası: İsteğe bağlı olarak eklenir. 4. Baharatlar: Karabiber, tuz, nane gibi baharatlar kullanılır. 5. Zeytinyağı: Sarmaların lezzetini tamamlar. 6. Maydanoz ve Nane: Taze otlar, iç harca tazelik ve aroma verir. 7. Limon Suyu: Piştikten sonra sarmaların üzerine sıkılır, asidik bir tat ve renk koruması sağlar.

En etkili atasözü olarak değerlendirilebilecek birkaç atasözü şunlardır: 1. "Bir musibet, bin nasihatten iyidir". Bu atasözü, insanların yaşadıkları kötü deneyimlerden ders almalarının daha etkili olduğunu ifade eder. 2. "Sakla samanı, gelir zamanı". Küçük görünen şeylerin bile ileride faydalı olabileceğini anlatır ve tasarruflu olmayı öğütler. 3. "Ne ekersen, onu biçersin". Yapılan her eylemin bir sonucu olduğunu ve iyi davranışların olumlu sonuçlar doğuracağını vurgular.

En iyi öğüt veren kitaplar arasında şunlar öne çıkmaktadır: 1. "İçindeki Devi Uyandır" - Anthony Robbins. 2. "Dört Anlaşma: Toltek Bilgelik Kitabı" - Don Miguel Ruiz. 3. "Takılma, Yap Gitsin" - Richard Branson. 4. "Mutluluk Sanatı" - Dalai Lama. 5. "Mükemmel Olmamanın Hediyeleri" - Brene Brown.

"Damlaya damlaya göl olur" atasözü ile ilgili bir kompozisyon şu şekilde yazılabilir: Giriş: Atasözleri, halk bilgeliğini yansıtan önemli öğütler içerir. Gelişme: Hayatta pek çok hedef ve hayal bulunur. Örneğin, bir öğrenci derslerinde başarılı olmak istiyorsa, her gün düzenli olarak ders çalışarak bilgilerini biriktirmelidir. Aynı zamanda, insan ilişkileri ve dostluklar için de bu atasözü geçerlidir. Sonuç: Sonuç olarak, "damlaya damlaya göl olur" atasözü, hayatımızın pek çok alanında geçerli bir öğüttür.

"Yaşat, sev, oku ve dinle" ifadeleri, farklı dini metinlerde yer alan öğütleri içermektedir: 1. Yaşat: Tevrat'ın ilk emri olarak geçer ve "öldürme, incitme" anlamına gelir. 2. Sev: İncil'in ilk emri olarak geçer ve "bütün yüreğinle, bütün canınla ve bütün aklınla Allah'ı seveceksin" şeklinde ifade edilir. 3. Oku: Kur'an'ın ilk emri olarak geçer ve "oku" anlamına gelen "ikra" kelimesiyle başlar. 4. Dinle: Zebur'un ilk emri hakkında doğrudan bir bilgi bulunmamaktadır, ancak Zebur'da Allah'a karşı ibadetler üzerine ilahiler yer alır.

1. Timoteos'un 6. bölümü, çeşitli konularda öğütler ve uyarılar içermektedir: 1. Köleler ve efendiler: Kölelik boyunduruğu altında olanların, efendilerini tam bir saygıya layık görmeleri gerektiği, böylece Tanrı'nın adı ve öğretisinin kötülenmemesi gerektiği vurgulanır. 2. Farklı öğretiler: Eğer biri doğru sözleri ve Tanrı yoluna dayanan öğretiyi onaylamazsa, kendini beğenmiş ve bilgisiz bir kişi olarak tanımlanır. 3. Tanrı yolunda yürümek: Eldekiyle yetinerek Tanrı yolunda yürümenin büyük bir kazanç olduğu, çünkü dünyaya ne bir şey getirip ne de ondan bir şey götürebileceğimiz ifade edilir. 4. Zenginlik arzusu: Zengin olmak isteyenlerin ayartılıp tuzağa düştükleri, para sevgisinin her türlü kötülüğün kökü olduğu ve bu arzunun insanı yıkıma götürdüğü uyarılır. 5. Son öğütler: Timoteos'un, kutsallıktan yoksun boş sözlerden ve yalan yere "bilgi" denen düşüncelerin çelişkilerinden kaçınması gerektiği vurgulanır.

“Damlaya damlaya göl olur” atasözü, küçük birikimlerin zamanla büyük yatırımlara dönüşebileceği anlamına gelir ve bu bağlamda bir öğüt olarak, tutumlu ve sabırlı olmayı vurgular.

Konfüçyüs'ün en önemli sözlerinden biri "Olgun insan güzel söz söyleyen değil, söylediğini yapan ve yapabileceklerini söyleyen kişidir" ifadesidir.

“Gümüş Patenler” kitabı, Mary Elisabeth Maspes Dodge tarafından yazılmış ve 100 Dünya Klasiği içinde yer almaktadır. Kitabın konusu kısaca şu şekildedir: Hans ve Gretel, fakir bir ailenin iki çocuğudur. Çocuklar, gururları nedeniyle kimseye bu sorunlarından bahsetmezler. Kitap, azmi, çok çalışmayı ve vazgeçmemenin önemini anlatmaktadır.

Hoca'nın azla yetinmeyi öğütlemesinin nedeni, kanaatkârlığın ahlaki bir erdem olarak kabul edilmesidir. Ayrıca, Hz. Lokman'ın oğluna öğütlerinde de azla yetinmenin önemi vurgulanmıştır.

“Ayağa kalkarsan hizmet amacıyla kalk, eğer konuşacaksan hikmet ile konuş ve oturacağın zaman saygı ile otur” sözü Hacı Bektaş-ı Veli'ye aittir.

At ile Eşek hikayesi, iki farklı temayı işlemektedir: 1. Dostluk ve Yardımlaşma: Hikayede, fiziksel olarak güçlü ve hızlı olan Zeyrek adlı atın, yardıma muhtaç olan Eşek Karabaş'a duyduğu ön yargı ve sonradan yaşadığı değişim anlatılmaktadır. 2. Kıskançlık ve Pişmanlık: Diğer bir hikayede ise, eşeğin atı kıskanması ve daha sonra bu kıskançlığın getirdiği pişmanlık ele alınır.