Nörobilim

Binoral ritim frekansları, istenen etkiye bağlı olarak değişir. Örneğin: Rahatlama için 3 Hz civarında delta dalgaları kullanılabilir. Odaklanma için 8-13 Hz arasında alfa dalgaları uygundur. Aktif düşünme ve problem çözme için 13-30 Hz arasında beta dalgaları önerilir. Binoral ritim oluşturmak için, her bir kulağa farklı frekanslarda tonlar dinletilir ve beyin bu iki tonu tek, titreşimli bir vuruş olarak işler. Binoral ritimlerin etkileri hakkında kesin sonuçlar henüz yoktur ve bu yöntem bazı kişiler için uygun olmayabilir. Herhangi bir sağlık sorunu veya rahatsızlık durumunda, bir uzmana danışılması önerilir.

Sevdiğiniz kişinin kokusu size iyi gelir çünkü: Anıları hatırlatır. Rahatlatıcı etkisi vardır. Duygusal bağı güçlendirir. Çekiciliği artırır. Bu etkiler, kokunun bireysel deneyimlere ve duygusal bağlara bağlı olarak değişiklik gösterebilir.

Beyin gelişimi, 25 yaşına kadar devam edebilir. Özellikle prefrontal korteks olarak adlandırılan, planlama, karar verme ve mantıksal akıl yürütmeden sorumlu bölgenin gelişimi 25 yaşında tamamlanır. Ancak, yetişkinlerde beyin gelişimi ortalama olarak 30'lu yaşlara kadar devam edebilir. Beyin gelişiminin tamamlandığı kesin yaş, genetik ve çevresel faktörlere bağlı olarak değişebilir.

Nörokriminolojinin amacı, insanlardaki suç ve şiddet eğiliminin, antisosyal davranışların altında yatan nörobilimsel etiyolojileri keşfetmektir. Bu bilim dalı, suçun yalnızca sosyal ya da psikolojik değil, aynı zamanda nörobiyolojik temellere de dayanabileceğini savunur. Nörokriminolojinin diğer amaçları arasında: şiddet ve suçu anlamak, şiddet içeren davranışları tedavi etmek ve önlemek, gelecekteki suç davranışlarını öngörmek yer alır.

Anil Seth, Sussex Üniversitesi'nde Bilişsel ve Hesaplamalı Sinirbilim profesörüdür. Başlıca görevleri: Araştırma: Bilinç ve beyin arasındaki bağlantıyı inceleyen araştırmalar yürütmektedir. Eğitim: Sussex Bilinç Bilimi Merkezi'ni Hugo Critchley ile birlikte yönetmektedir. Yayıncılık: "Neuroscience of Consciousness" dergisinin editör-in-chief'idir. Popüler Bilim: The Guardian, New Scientist gibi yayınlarda yazılar yazmakta ve Aeon gibi platformlarda bilinç üzerine yazılar yayınlamaktadır. Konuşmacı: Bilinç, yapay zeka ve sanat-bilim işbirliği konularında konferanslar vermektedir. Anil Seth, aynı zamanda "Being You: A New Science of Consciousness" adlı kitabın yazarıdır.

Nörobilime dayalı duygu koçluğu eğitimi, bireylerin duygularını anlamalarına, ifade etmelerine ve yönetmelerine yardımcı olan bir iletişim yöntemidir. Nörobilime dayalı duygu koçluğu eğitiminin bazı amaçları: Bilinç düzeyini netleştirmek. Davranışsal kalıcılık sağlamak. Zeki duygularla yaşama şansı sunmak. Bu tür eğitimler, genellikle psikologlar tarafından hazırlanan envanterler ve geliştirici testler içerir.

"2 defa üfler ne işe yarar beyin?" ifadesi hakkında bilgi bulunamadı. Ancak, beynin bazı temel işlevleri şunlardır: Hormon salınımını düzenleme. Kan basıncını ve vücut sıcaklığını kontrol etme. Duyu organlarından gelen uyarıları değerlendirme. Problemleri çözme ve öğrenme. Nefes alıp verme, uyku ve kalp atış hızı gibi otomatik davranışları düzenleme.

Bilinçaltı hatıralar, beynin hipokampus, amygdala ve prefrontal korteks gibi bölgelerinde saklanır ve düzenlenir. Hipokampus, yeni hatıraların oluşturulmasından ve uzun süreli hafızaya taşınmasından sorumludur. Amygdala, korku, öfke ve sevinç gibi duyguların işlenmesinden ve yönetilmesinden sorumludur. Prefrontal korteks, bilinçli düşünme, planlama ve karar verme işlevlerinin yanı sıra bilinçaltı süreçleri düzenlemede de rol oynar. Bilinçaltı, beynin tek bir köşesinde değil, tüm beyinde yer alan bir işlevdir.

Aksiyon potansiyelinin üç temel özelliği şunlardır: 1. Hep ya da hiç yasası: Aksiyon potansiyeli ya tam olarak oluşur ya da hiç oluşmaz. 2. Sabit büyüklük: Aksiyon potansiyelinin büyüklüğü, akson boyunca azalmadan devam eder. 3. Sabit hız: Bir sinir uyarısı, sönümlenmeden ve biçimi bozulmadan bir akson boyunca sabit hızla iletilir.

David Eagleman'ın "Incognito - Beynin Gizli Hayatı" kitabı, beynin bilinç dışı süreçlerinin duygular ve kararlar üzerindeki etkisini ele alır. Ekşi Sözlük'teki entry'lerde ise "Incognito" terimi, tanınmadan, görülmeden anlamına gelir ve bir otelcilik terimi olarak, otelde kaldığının bilinmesini istemeyen kişilerin kayıt sırasında kullandıkları bir ifade olduğu belirtilir.

Bilincin nasıl oluştuğuna dair bazı teoriler şunlardır: Küresel Nöronal Çalışma Alanı Teorisi (GNÇA). Entegre Bilgi Teorisi (BBT). Bilincin oluşumu, beynin milyarlarca sinir hücresinin elektriksel aktivitesine bağlıdır ve bu süreç, yaşamın cevaplanmamış en büyük sorularından biri olmaya devam etmektedir.

"Yüzündeki ifadeyi analiz ediyorum" ifadesi, bir kişinin yüzündeki duygusal ifadeleri ve ipuçlarını inceliyorum anlamına gelir. Yüz ifadesi analizi, kişinin duygusal durumunu, düşüncelerini ve niyetlerini anlamak için kullanılır. Charles Darwin'in çalışmalarına dayanan bu analiz, mutluluk, öfke, korku, iğrenme, şaşkınlık ve üzüntü gibi altı temel duygu üzerine kuruludur. Yüz ifadesi analizinde, gözlerin, kaşların, ağız hareketlerinin ve diğer ifade detaylarının gözlemlenmesi önemlidir.

Bilim insanları, farelerin beyin aktivitelerini sanal gerçeklik ortamında takip ederek şu belirlemeleri yaptı: 1. Fareler, sanal nesneleri ve konumları beyinlerinde temsil edebilirler. 2. Fareler, sanal gerçeklik ortamında zihinsel haritalama yapabilirler. 3. Fareler, yırtıcılara karşı içgüdüsel tepkiler verirler.

Kendini gıdıklayan insanlar gıdıklanmaz çünkü beyin, kendi hareketlerini ve dokunuşlarını öngörerek duyusal tepkileri azaltır. Bu durum, beyincik adı verilen beyin bölgesinin, vücut hareketlerini izleyerek kendi kendine oluşan dokunuşları tanıması ve bunları tehdit olarak algılamaması sayesinde gerçekleşir.

Konnektom, beyindeki tüm nöronların üç boyutlu olarak haritalandırılması ve nöronların ne işe yaradığının bulunması anlamına gelir. Amaçları: - Sağlıklı insan beynindeki anatomik ve fonksiyonel bağlantıya ışık tutmak. - Şizofreni gibi beyin bozukluklarının araştırılmasını kolaylaştırmak. - Hafıza okumayı mümkün kılmak. İnsan Konnektom Projesi (The Human Connectome Project), 2009 yılında başlamış ve insan beynindeki nöronların bağlantılarını haritalandırmayı hedeflemektedir.

İnsan beyninin depolama kapasitesi açısından bir sınırı olduğu düşünülmektedir. ABD'li bilim insanlarının yaptığı bir araştırmaya göre, insan beyni 1 petabayt (1.000.000.000.000.000 bayt) bilgi saklama kapasitesine sahiptir. Ancak, beynin düşünme hızı açısından da bir sınır olduğu belirtilmiştir.

Orta beynin en önemli yapısı, kollikuli olarak bilinen ve görme ile işitmenin işlenmesinde rol oynayan bölümdür.

Bilinçaltıyla ilgili bilimsel veriler çeşitli alanlarda yapılan araştırmalarla desteklenmektedir: 1. Psikoloji ve Nörobilim: Sigmund Freud'un psikoanaliz teorisi, bilinçaltının bilinçli zihin tarafından bastırılan istekler, korkular ve anılardan oluştuğunu öne sürer. 2. Bilişsel Davranışçı Terapi (BDT): BDT, bireylerin olumsuz düşünce kalıplarını ve davranışlarını değiştirmelerine yardımcı olur ve bilinçaltındaki inanç ve düşüncelerin farkına varılmasını sağlar. 3. Hipnoz: Hipnoz, bilinçaltına doğrudan erişim sağlayan bir tekniktir ve bilinçaltındaki düşüncelerin, duyguların ve anıların ortaya çıkarılmasını kolaylaştırır. 4. Meditasyon ve Mindfulness: Meditasyon ve mindfulness, zihni sakinleştirir ve bilinçaltına erişimi kolaylaştırır, stresin azaltılmasında ve duygusal denge sağlanmasında etkilidir. 5. Bilinçaltı Temizliği: Olumsuz inançları ve travmaları temizleyerek pozitif düşünce kalıpları yaratmayı amaçlayan teknikler arasında olumlama cümleleri, NLP ve regresyon terapisi bulunur.

Beyin anatomisi hakkında bilgi edinmek için aşağıdaki kitaplar önerilir: 1. "Incognito: Beynin Gizli Hayatı" - David Eagleman. 2. "21. Yüzyılda Beyin" - Steven Rose. 3. "Beyninize Hoş Geldiniz" - Sandra Aamodt ve Sam Wang. 4. "Kendini Değiştiren Beyin" - Norman Doidge.

NÖROM (Nörobilim ve Nöroteknoloji Mükemmeliyet Ortak Uygulama ve Araştırma Merkezi), çok disiplinli beyin araştırmaları yürüterek aşağıdaki faaliyetleri gerçekleştirir: İnsan beyninin gizemini aydınlatma: Biyolojik veya yapay sistemlerden elde edilen nörobilim verilerini hesaplayarak ve işleyerek beynin işleyişini anlamaya çalışır. Tanısal ve tedaviye yönelik biyohedef tanımlama: Nörolojik hastalıkların erken teşhisi ve tedavi yöntemlerinin kişiselleştirilmesi için biyobelirteçler arar. Yenilikçi cihaz, yapay zeka uygulamaları ve nöroçip geliştirme: Nöroteknoloji alanında yeni cihazlar ve sistemler üretir. Eğitim platformu oluşturma: Nörobilim ekosistemi için eğitim programları ve çalıştaylar düzenler. NÖROM, Orta Doğu Teknik Üniversitesi, Ankara Üniversitesi ve Gazi Üniversitesi iş birliğiyle kurulmuştur.