Nörobilim

Connectome kelimesi, 2005 yılında Indiana Üniversitesi'nden Dr. Olaf Sporns ve Lozan Üniversitesi Hastanesi'nden Dr. Patrick Hagmann tarafından, beyindeki nöronal bağlantıların haritasını ifade etmek için bağımsız olarak ve aynı anda ortaya atılmıştır. Terim, "genom" kelimesiyle olan benzerliği nedeniyle bu şekilde adlandırılmıştır.

Depolarizasyonu tetikleyen bazı durumlar: Hücre uyarılması. Asetilkolin. Depolarizasyon, ayrıca kalp pili olarak da adlandırılan SA düğümünden gelen uyarı ile kalp kası hücrelerinde de gerçekleşir.

Eksitasyon eşiği, aksiyon potansiyeli oluşturabilecek değeri ifade eder. Eşik değer üzeri hep veya hiç yasası geçerlidir, yani amplitüt başlangıçtaki olaydan bağımsızdır. Eşik değeri aşan uyarı geldiğinde, nöronun uyarılmadığı kısa bir periyot olan refrakter periyot başlar.

Nörobilim ve nöropazarlama arasındaki temel fark, odak noktaları ve uygulama alanlarıdır: Nörobilim, beyin ve sinir sistemlerinin işleyişini, insan davranışlarını ve karar verme süreçlerini anlamak için kullanılan bir bilim dalıdır. Nöropazarlama ise, nörobilim yöntemlerini pazarlama faaliyetlerine uygulayarak tüketici davranışlarını ve satın alma kararlarını etkileyen zihinsel süreçleri ortaya çıkarmayı ve bu süreçleri pazarlama stratejileri ile desteklemeyi amaçlayan bir disiplindir. Nöropazarlama, geleneksel pazarlama tekniklerinin keşfedemediği bilinçaltını açığa çıkarma yeteneğine sahiptir.

Görsel algı ile beyin arasındaki iletişim şu şekilde gerçekleşir: Görsel bilgilerin işlenmesi. Duyusal ve duygusal algıların birleşimi. İzlenimci zeka oluşumu. Duyusal iletişim. Görsel algının beyinle iletişimindeki bazı temel ilkeler: Gestalt ilkeleri. Algısal değişmezlikler. Derinlik algısı.

Dendrit, nöronda diğer nörondan alınan elektrokimyasal uyartının somaya (hücre gövdesine) iletilmesini sağlayan, dal benzeri yapılardır. Dendritlerin bazı özellikleri: Duyu hücrelerinden veya diğer nöronlardan gelen uyarıları alır ve hücre gövdesine iletir. Dendritlerin çok sayıda olması, hücrelerin pek çok nörondan sinyal alma kapasitesini artırır. Aksiyon potansiyeli oluşturma kapasitesine sahiptir. Geçmişte bilişsel süreçlerde pasif bir rol oynadığı düşünülse de, yapılan son araştırmalar dendritlerin de sinyaller ürettiğini ve bilişsel süreçlerde aktif bir şekilde yer aldığını ortaya koymuştur.

Sinir iletim çalışmasında elektrotlar genellikle iki farklı şekilde yerleştirilir: 1. Yüzey elektrotları: Cilde yerleştirilir ve sinirlerin üzerinden elektriksel uyarıların geçiş süresi ile yanıtın şiddeti kaydedilir. 2. İğne elektrotlar: İnce bir iğne aracılığıyla kas içine yerleştirilir. Elektrotların yerleştirileceği bölgeler, yapılan testin türüne ve hastanın durumuna göre değişiklik gösterebilir. Elektrotların doğru şekilde yerleştirilmesi ve testin güvenli bir şekilde yapılması için bu işlemlerin mutlaka bir uzman tarafından gerçekleştirilmesi gerekmektedir.

İmpulsun bazı özellikleri: Fizikte impuls, bir cismin çizgisel momentumundaki değişimdir ve J ile gösterilir. Biyolojide impuls, sinir teli hattı boyunca ortaya çıkan elektriksel ve kimyasal değişikliklerdir. İmpuls iletimi, dendritten aksona doğru gerçekleşir ve miyelinli nöronlarda daha hızlıdır. İmpuls hızını etkileyen faktörler: Miyelin kılıfın varlığı. Sinir liflerinin çapı. Sinaps sayısı. Uyaranın şiddeti, frekansı ve süresi, impuls hızını değil, impuls sayısını ve uyarılan hücre sayısını etkiler. Eşik değeri üzerindeki uyarılar, impulsun şiddetini, hızını ve taşınma şeklini değiştirmez.

Beyin görsel bilgiyi şu şekilde işler: 1. Retinadan görsel kortekse iletim: Işık, göze girip retinaya çarparak rodlar ve koniler tarafından elektrik sinyallerine dönüştürülür. 2. Görsel kortekste işleme: Görsel korteks, çizgiler, şekiller ve renkler gibi temel unsurları işler. 3. İki ana yol boyunca iletim: Bilgi, "ne" ve "nerede" yolları ile devam eder. Karın (ne) yolu: Temporal loba doğru ilerler ve nesne tanımlamadan sorumludur. Sırt (nerede) yolu: Parietal loba doğru ilerler ve bir nesnenin konumu, hızı ve hareketi gibi uzaysal bilgileri işler. Görsel bilginin işlenmesinde rol oynayan bazı ilkeler: Gestalt ilkeleri: Beyin, bilgiyi parçalar halinde değil, bütüncül olarak algılar. Öncelikli dikkat noktaları: Renk kontrastları, büyük yazılar ve belirli desenler hemen dikkat çeker.

Harika beyinlerde kaç sayı olduğu sorusuna doğrudan bir cevap yoktur. Ancak, insan beynindeki nöron sayısı hakkında bazı bilgiler mevcuttur. İnsan beyninde yaklaşık 86 milyar nöron bulunduğu tahmin edilmektedir.

Nörobilim, yaklaşık 100 yıllık bir bilim dalıdır. Modern nörobilimin gelişimi, 19. yüzyılda sinir hücrelerinin keşfiyle birlikte hız kazanmıştır. Nörobilimin ilk bağımsız bölümü 1964 yılında Kaliforniya Üniversitesi, Irvine'de James L. McGaugh tarafından kurulmuştur.

Yüksek kortikal fonksiyonlar, insana özgü kompleks öğrenme, düşünebilme ve sorun çözümleme gibi bir grup mental fonksiyonlardır. Bu fonksiyonlar şunlardır: Bellek. Lisan, okuma, yazma. Beceri (praksi). Hesaplama (kalkülasyon). Çizme. Farkındalık (gnozi). Ayrıca, görme, objelerin uzaysal boşlukta algılanması ve dikkat ile ilgili işlemler de yüksek kortikal fonksiyonlar arasında yer alır.

"Beynimiz Neyse Biz Oyuz: Anne Karnından Alzheimer'a Beynin Nörobiyografisi" kitabı 424 sayfadır.

Evet, ayna nöronlar empati yapmayı sağlar. Ayna nöronlar, bir hareketi gerçekleştirirken veya başkasının aynı hareketi yaptığını izlerken aktif hale gelir. Örneğin, bir kişi acı çektiğinde, ayna nöronlar devreye girer ve gözlemci de sanki o acıyı yaşıyormuş gibi hisseder. Ancak, ayna nöronların empati kurmadaki rolü, bazı sınırlamalarla karşı karşıyadır.

İnsan beyninin bilgisayara bağlanması mümkündür, bu alanda çeşitli teknolojiler ve araştırmalar bulunmaktadır. Beyin-bilgisayar arayüzü (BCI), beyin dalgalarını okuyarak bilgisayarlarla veya diğer cihazlarla iletişim kurmayı sağlar. Neuralink, Elon Musk'ın kurduğu bir şirket, insan beynine yerleştirilen mikroçiplerle beyin dalgalarını algılayıp iletmeyi hedeflemektedir. Ancak, bu teknolojilerin geliştirilmesi etik ve güvenlik sorunlarını da beraberinde getirmektedir.

Nörobilim doktora programlarına başvurabilecek kişiler şunlardır: Tıp Fakültesi mezunları. Fen, Mühendislik, Enformatik ve Uygulamalı Matematik Fakülteleri mezunları. Biyoloji, Psikoloji veya Sağlık Bilimleri alanında yüksek lisans derecesine sahip olanlar. Ayrıca, adayların ALES'ten en az 55 puan almış olmaları ve YDS'den en az 55 veya Üniversitelerarası Kurul tarafından kabul edilen bir yabancı dil sınavından eşdeğer bir puan almış olmaları gerekmektedir. Başvuru koşulları, üniversiteye ve programın gereksinimlerine göre değişiklik gösterebilir.

Ağlamak sonradan öğrenilen bir şeydir. Nörobilimci Lisa Feldman Barrett'in Kurgulanmış Duygu Teorisi'ne göre, duygular doğuştan gelmez, insanın daha temel fiziksel özellikleri vasıtasıyla üretilir ve kültürden kültüre, hatta insandan insana değişiklik gösterir. Ayrıca, çocukların duygularını ifade etmek için çıkardıkları seslerin çevrelerindeki insanları dinleyerek anlaşılabilir hale geldiği belirtilmiştir.

Zeka, beynin farklı loblarının karmaşık etkileşimi ile ortaya çıkar. Frontal lob. Parietal lob. Temporal lob. Zeka, belirli beyin bölgelerinin yanı sıra, beynin iç kısımlarındaki hipotalamus, talamus ve limbik sistem gibi yapılarla da ilişkilidir. Beyin loblarının işlevleri kişiden kişiye değişebilir ve zeka, genetik, çevresel faktörler ve yaşam tarzı gibi birçok değişkene bağlıdır.

Karl Pribram'ın bazı kitapları: Beyin Dilleri: Nöropsikolojide Deneysel Paradokslar ve İlkeler (1971). Beynin İçinde: Benim Bakış Açım. Öğrenmenin Biyolojisi Üzerine (editör, 1969). Hafıza Biyolojisi (editör, 1970). Freud'un 'Projesi' Yeniden Değerlendirildi: Çağdaş Bilişsel Teori ve Nöropsikolojiye Giriş (1985). Beyin ve Algı: Figür İşlemede Holonomi ve Yapı (1991). Sinir Ağlarını Yeniden Düşünmek: Kuantum Alanları ve Biyolojik Veriler (editör, 1993). Kökenler: Beyin ve Kendi Kendine Organizasyon (editör, 1994). Bilinçli Deneyimde Ölçeklendirme: Beyin, Çalışmak İçin Uzmanlara Bırakılamayacak Kadar Önemli mi? (editör, 1995). Ayrıca, Pribram'ın "Karşılaştırmalı Nöroloji ve Davranışın Evrimi" ve "Beyin, Bilinç ve Gerçeklik" gibi başka kitapları da bulunmaktadır.

Aşk ve matematik arasındaki ilişki çeşitli şekillerde ele alınabilir: Metaforlar: Aşk, matematik kavramlarıyla metaforik olarak ifade edilebilir. Kitaplar: Edward Frenkel'in "Aşk ve Matematik - Saklı Gerçeğin Kalbi" adlı kitabı, aşk ve matematik arasındaki ilişkiyi ele alır. Gerçek hayatta matematik: Matematikçi Hannah Fry, "Aşkın Matematiği" adlı kitabında, aşk hayatında avantaj sağlamak için matematiksel algoritmaların nasıl kullanılabileceğini açıklar. Ancak, aşk karmaşık ve derin bir insan deneyimi olup, matematikle tam olarak açıklanamaz.